Katalog

Pazar 31 Temmuz 2016 TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU haber 3 Bu sütunda ısrarla, “CHP DEMOKRASİ İÇİN, DEMOKRATİK OLARAK DİRENMELİDİR” derken tam da 24 Temmuz 2016 Taksim mitingi gibi bir eylem ve söylemi kastediyordum! HHH Kriz zamanlarında genellikle herkes bağırıp çağırır... Galeyana gelmiş kalabalıkların bağırıp çağırmaları, toplumsal ve siyasal krizleri çok daha vahim noktalara taşıyabilir. İşte örgütlerin, özellikle de siyasal partilerin ve siyasal liderlerin görevleri, işlevleri böyle anlarda hayati önem kazanır: Demagog liderler, galeyana gelmiş kitleleri kendi amaçları ve hedefleri bağlamında istismar ederken, demokrat liderler, geniş kitlelere krizden çıkışın akılcı yollarını gösterir. HHH “CHP, Demokrasi için demokratik olarak direnmelidir” derken aklımda hep bir kitlesel miting ve bu mitingde açıklanacak bir “Demokrasi manifestosu” vardı: 2 Bütün siyasal parti ler darbe girişimine kar şı çıkmış, demokrasi ko nusunda Türkiye’de tar tışmasız bir ortak payda oluşmuştur. 3 Her türlü darbeye karşı çıkmak tüm demok CHP’nin ‘TAKSİM ratların demokrasiden yana olanların bu ülkeye namus borcudur. Hep birlik Manifestosu’ te ve her zaman “Ne darbe, ne dikta, yaşasın tam demokrasi” demeliyiz. CHP, 24 Temmuz Taksim mi 4 Darbe girişimi, halkın tingiyle bunu gerçekleştirmiş ve direnme hakkını kullanmasıyla Türkiye’nin, en son “15 Temmuz ayrı bir anlam kazanmıştır. kalkışması” ile derinleşen “De 5 Demokrasimizin teminatı mokrasi krizi”nden nasıl çıkabile olan demokratik, laik ve sosyal ceğinin yollarını göstermiştir. hukuk devleti ilkesinin ne kadar Bu tarihsel manifestonun mad yaşamsal olduğu, bir kez daha deleri üzerinde ayrıca duracağım: kanıtlanmıştır. 1 15 Temmuz darbe girişi 6 Bu darbe girişimi anayasa mi parlamenter demokrasimize da, yasama, yürütme ve yargı karşı yapılmıştır. TBMM bom olarak yer alan güçler ayrılığı il balanmış ama bombalar altın kesinin, demokrasideki denet da parlamento darbeyi püskürt leme işlevinin güvencesi oldu müştür. Bu girişimin sorumlula ğunu ortaya koymuştur. rını kınıyor ve lanetliyoruz. 7 Balyoz, Ergenekon gibi da valarda mağdur edilen insanların itibarlarının iadesi bütün siyasal partilerin gündeminde olmak zorundadır. 8 Girişim, devlet yönetiminin liyakate dayanması gerektiğini ortaya koymuştur. Devletin yapılanmasında, bilgi, birikim ve deneyim gibi ilkeler esas alınmalıdır. Devleti ele geçirme anlayışını tarihe gömmeliyiz. 9 İnancı, kimliği, yaşam tarzı ne olursa olsun, bu ülkenin güzel insanları, bu ülkenin meydanlarında özgürce gezebilmelidir. 15 Temmuz darbe girişimi, 3. sınıf demokrasinin ortaya çıkardığı bir tablodur. Bu ülkenin insanları özgürlükçü demokrasiye layıktır. Türkiye darbe hukukundan arınmalıdır. 10 Devlet kinle, öfkeyle, önyargıyla yönetilmez. Girişimde bulunanlar, hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı kalınarak yargılanmalıdır. İşkence, kötü muamele, tehdit, devleti darbecilerle aynı duruma düşürür. Buna izin verilmemelidir. Avrupa liderleri neden bu işareti yapıyor? Onur’u sorgulayan polis de tutuklandı Gözaltındayken polis şiddetine uğrayınca hayatına son veren Onur Yaser Can’ın sorgusunda bulunan polis, darbe soruşturması kapsamında Şanlıurfa’da tutuklandı Zahide’nin gülüşü kaldı Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesinin Çimdelli Mahallesi’nde Kadri ve Esma Temiz çiftinin tek çocukları olan 2 yaşındaki Zahide, evlerinde oyun oynarken üzerine televizyonun düşmesi sonucu ağır yaralandı. Yakınları tarafından Hilvan Devlet Hastanesi’ne götürülen küçük Zahide, acil servisteki ilk müdahale sonrası Şanlıurfa’ya sevk edildi. Ancak küçük Zahide günlerdir süren yaşam mücadelesini dün sabaha karşı yitirdi. Küçük kızın cenazesi, Çimdelli Mahallesi’ne defnedildi. l DHA Zap bir çocuğu yuttu, biri kayıp Hakkâri kent merkezine 12 kilometre uzaklıktaki Çöplük mevkiinde serinlemek için arkadaşlarıyla birlikte Zap Suyu’na giren 15 yaşındaki Beytullah Sevinç ile 11 yaşındaki Tekin Kanatdebisi akıntıya kapılıp gözden kayboldu. Ekiplerin yoğun çabasıyla Tekin Kanatdebisi’nin cesedine ulaşıldı. l DHA İstanbul Narkotik Şube tarafından 6 yıl önce gözaltına alınarak çıplak aramaya maruz kalıp sözlü ve fiziki polis şiddetine uğramasının ardından hayatına son veren 28 yaşındaki Onur Yaser Can’ın sorgusunda bulunan polis Hakan Aydın, darbe girişiminin ardından başlayan soruşturmalar kapsamında Şanlıurfa’da tutuklandı. Can, arkadaşlarına bıraktığı notta “Gözaltında çırılçıplak soyuldum. Duvara yaslanmamı söylediler. Bir süre çömeltilerek bekletildim. Bu süreçte ağlayan, polislere yalvaran bir kişinin sesi dinletildi, tokatlandım, sözlü olarak aşağılandım. Polislerden biri beni telefonla emniyete çağırdı ve önceki ifademden farklı bir ifade imzalattılar. Muhbirlik yapmam söylendi” yazıyordu. Ailesi, Onur Yaser’i sorgula Anne Hatice Can da, oğlu Onur Yaser Can için üç buçuk yıl hukuk mücadelesi vermiş, ardından dayanamayarak intihar etmişti. yan polisler hakkında “işkence, görevi kötüye kullanma ve cinsel saldırı”dan suç duyurusunda bulunsa da, Ergenekon ve 17 Aralık davalarının savcısı olarak bilinen Muammer Akkaş takipsizlik ver miş, sonrasında başlayan hukuk savaşında da yol alınamamıştı. Anne Hatice Can da üç buçuk yıl hukuk mücadelesi vermesinin ardından dayanamayarak intihar etmişti. l Haber Merkezi HAYRETTİN T.’NİN SOKAKTA ÇOCUKLARI TACİZ ETTİĞİ BELİRLENDİ Çocuk tacizcisini kameralar yakalattı Tacizci Hayrettin T., güvenlik kamerasından tespit edildi. Bursa’nın merkez Osmangazi ilçesinde, evlerinin önünde oynayan 7 yaşındaki iki kız çocuğuna yaklaşan bir kişi yol ortasında bu çocuklara cinsel tacizde bulundu. Bu çocuklardan biri korkup kaçarken diğeri oynamaya devam etti. Tacizcinin kucağına aldığı kız çocuğu bir süre sonra kurtulmayı başarıp uzaklaştı. Olay, küçük çocukların anlatmasıyla, ailelerinin şikâyeti üzerine ortaya çıktı. Çevredeki güvenlik kameralarını izleyen polis bu kişinin aynı mahallede bir markette çalıştıktan sonra ayrılan Hayrettin T. olduğunu tespit etti. Şüpheli olaydan 5 gün sonra yolda yürürken yakalandı. Güvenlik kameralarını izleyince susan Hayrettin T. çıkartıldığı nöbetçi mahkemece “Küçük yaştaki çocuklara cinsel istismar” suçundan tutuklandı. l DHA Angela Merkel R.T. Erdoğan Alman Şansölyesi Angela Merkel’in sık sık iki elinin baş ve işaret parmaklarından eşkenar dörtgen yapması, uzun zamandır yorumlara neden oluyordu. Almanya’da bu işarete “Merkel elması” adı verilmişti. Önceki hafta, İngiltere’nin yeni başbakanı Theresa May de Westminster çıkışında aynı “elmas”tan yaptı. Ardından, Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, Belçika’da Kral ve Kraliçe ile buluşmasında aynı el işaretiyle görüntülenince Avrupa’nın komplosever çevrelerinde dedikodu başladı: Bu, bir “işaretleşme” miydi acaba? “İlluminatiRex” sitesine göre “Bu işaret, İlluminati örgütünün en bilinen 10 simgesinin başında geliyor”du. Bazı yorumculara göre ise, “Bu elmas filan değil, düpedüz Masonik ‘pusula ve kare’yi sembolize ediyor”du. “İyilerle kötüler arasındaki savaş için vakit geldi” demek istiyorlardı. Nihayet İngiliz Express gazetesi akıllardaki soruyu sordu: “Avrupa liderlerinin arkasında gizli bir örgüt mü var?” Gazetenin haberinde, işareti sıkça kullanan liderler arasında Erdoğan da sayılıyordu. HHH Çok ciddiye alınmayacak bir siyasi magazin haberi bu... Ama Avrupa’da hüküm süren korkuların yeni bir kanıtı... Korku listesinin başında IŞİD terörü geliyor. Hemen arkasında mülteci akını tehdidi var. “Müslümanlar hızla ürüyor, çoğunluk olacaklar” paniği bir yandan; İngiltere’nin AB’den çıkma kararı sonrası başgösteren “Dağılıyoruz” telaşı öte yandan... Batı, korkuyor. Korktukça içine kapanıyor. Aralarındaki sözde işaretleşmeye bir anlam yüklenecekse bu, ancak “Şu kadarcık kaldık” olabilir. HHH Theresa May J.C. Juncker Sadece Avrupa mı? ABD, sadece korkularından bir ucube lider yarattı: Tehditler ve tepkiler üzerine kurduğu seçim kampanyasında ilkel bir nefret dili kullanan Donald Trump, göçmenleri sınır dışı etmeyi, Meksika sınırına duvar örmeyi, Müslümanları ABD’ye sokmamayı, camileri kapatmayı vaat ediyor. İşsiz kalma ve terör korkusuyla büzüşen İslamofobik, Hıristiyan, beyaz Amerikalıların desteğini alıyor. Şaka gibi başlayan bu kampanya onu aday yaptı. Şimdi koltuğunun altında öcüler gezdirerek başkanlık koltuğuna yürüyor. HHH Batı’nın korkuları nedensiz değil belki, ama faydasız... Sorunların çözümüne değil, büyümesine hizmet ediyor. Ve tabii doğudaki ikizi, “Batıkuşkuculuğu”nu (“Euroscepticism”) besliyor. Her kuşku, dünyanın diğer ucunda yeni kaygıları büyüterek yerküremizi bir korkular gezegenine dönüştürüyor. Güçlü lider yokluğu nedeniyle vizyonsuzluktan da mustarip olan Avrupa, güvenlik ihtiyacı nedeniyle varoluş gerekçesi olan ideallerini de kaybediyor; insan haklarını askıya almayı, ırkçı yaklaşımları, demokratik olmayan rejimlerle işbirliğini daha kolay kabulleniyor. Aşırı milliyetçi partiler günden güne güçleniyor. HHH Perşembe günkü Demokrat Parti kongresinde Obama, Cumhuriyetçi aday Trump için “Sadece slogan atıp korku salıyor” dedi, seçmeni kin ve nefreti reddedip içindeki iyiyi çıkarmaya çağırdı. Konuşmasını, “Ben gelecekten umutluyum” diye bitirdi. Görünen o ki, ABD’de kasım seçimlerinde korku ile umut yarışacak. Ve bu ikiliden hangisi kazanırsa, dünyanın geleceğini biraz da o belirleyecek. Bizdeki duruma benzemiyor mu? Büyüttüğümüz bunca korku içinde, bizim de şu anki en büyük ihtiyacımız umut değil mi? Lösemili çocuklar için saçlarını kesti Antalya’da Gurbet Yağcı (30), sosyal paylaşım sitesinde acil kan ihtiyacı duyurularının yapılması için kurulan Antalya Kan Bankası Grubu’na katıldı. Grupta lösemili çocukların yaşadığı sıkıntıları gören Yağcı, onlara destek vermek için 10 yıldır uzattığı saçlarını peruk yapılması için bağışladı. Yağcı’nın yaklaşık 1 metre uzunluğundaki saçı, lösemi hastası Büşra Ersoy tarafından kesildi. l DHA Yan yana ölüme gittiler Motosikletle giden gençlere servis minibüsü arkadan çarptı Adana’nın merkez Seyhan ilçesi Zeytinli Ma hallesi yakınlarında D400 karayolu üzerinde önceki gece saat 23.00 sıraların da sürücüsü belirlenemeyen servis minibüsü, aynı Demir güzergâhta iki ayrı plaka sız motosikletle yan yana giden 16 yaşındaki Enes Demir ile 17 yaşındaki Ve li Ünver’e arkadan çarptı. Yaklaşık 200 metre sürüklenen motosikletlerin sürücüleri Enes Demir ile Veli Ünver Ün Minibüs şoförü kaçtı ver, kaza yerinde öldü. Minibüsü taşlayan kalabalık Enes Demir ve Veli Ünver’in yolu da araç trafiğine kapattı. cesetleri Adana Adli Tıp Kuru Yaklaşık 2 saat süren çaba mu Morgu’na kaldırılırken olay sonucu bölgede toplananlar yerine gelen yakınları sinir kri uzaklaştırıldı. zi geçirdi. Kazada ölenlerden Veli Ünver’in sosyal medyadaki sayfasında kazada kullandığı motosikletin arka tekeri üzerinde giderken çekilen fotoğraflarını da paylaşması dikkat çekti. Kaçan minibüs sürücüsü ise aranıyor. l DHA Cumhuriyet’in mutlu günü Gazetemiz yazıişleri editörlerinden Aslan Yıldız, dün dünyaevine girdi. Yaşamını Hediye Üzüm’le birleştiren Aslan Yıldız’ın nikâhı Şişli Evlendirme Dairesi’nde kıyıldı. AslanHediye Yıldız çiftinin nikâh şahit liğini gazetemiz yazarı Aydın Engin ve gazetemiz eski yazıişleri müdürlerinden hukukçu Fikret İlkiz yaptı. Cumhuriyet ailesi olarak AslanHediye Yıldız çiftine bir ömür boyu mutluluklar diliyoruz. Can dostlarını serinletme çabası Muğla genelinde son günlerde ar tan kavurucu sıcaklar, insanların gündelik yaşamını olumsuz etkiledi ği gibi hayvanları da çaresiz bırak tı. Dalaman’da Muğla Hayvan Dost ları Derneği (HAYDOS) barınağındaki yaklaşık 750 kedi ve köpek, aşırı sı caklarda içi su dolu havuza girmeleri sağlanarak serinletiliyor. Dernek Baş kanı Türkan Dağdelen, “Sokaklarda birçok hayvan susuzluktan ölüyor. Biz insanlar beton içerisine suları hapset tik. Ricam evlerin önüne ve sokaklara bir tas da olsa su koyalım” dedi. Sıcaklar can dostlarımızı da etkiliyor. C MY B