25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 8 Mayıs 2016 EDİTÖR: EZGİ ATABİLEN TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU 21 UBZİRAKMLAERKDTAUNP 9 Mayıs, Kenan Evren’in ölümünün birinci yıldönümü. 1980 darbesinin mimarı bugüne, bugünün hükümet Hepiniz benimedenlerine mektup yazsaydı... Neler çıkardı kaleminden? paltomdan çıktınız... Evlatlarım, Terki diyar edeli tam bir yıl oluyor ama görüyorum ki ruhum hâlâ aranızda geziyor. Aslında size kırgınım. Devlet törenini esirgemediniz ama beni uğurlamaya da gelmediniz. Kırgınım çünkü yollarımız ayrı görünse de hepiniz benim paltomdan çıktınız. Sol muhalefete karşı gelmeseydim, devletin merkezine Türkİslam sentezini almasaydım, birçoğunuzun mezun olduğu imam hatip l iselerine itibar kazandırmasaydım nasıl olacaktı? Zorunlu din dersleri olmasa dindar nesiller nasıl yetişecekti? Siyasete kitabı ilk karıştıran siz değilsiniz. Güneydoğu illerinin üzerinde uçan helikopterler, içinde ayetler yazılı bildirileri attığında yıl 1986’ydı. Şayet Kürtçeyi yasaklamış olmasaydım, Diyanet İşleri Başkanlığı’na Kürtçe Kuran’ı ben de hazırlatabilirdim. Birbirimize benziyoruz Biraz olsun vefa bekliyorum ama yine de kızamıyorum size. Çünkü birbirimize çok benziyoruz. Ben de toplumun bir kesimi için ülkeyi kurtaran bir kahraman, bir başka kesim için ise herkesi uçuruma sürükleyen bir diktatördüm. Kimi bana beddua ediyor, kimi de yollarıma güller döküyordu. Sonuç değişmedi. 28 Şubat bin yıl sürecek demişlerdi, on yıl bile yaşamadı. Ama bakın, 12 Eylül 36 yıldır dimdik ayakta... Söyleyin ba sorumlusu olarak na aramızda çok gösterilen komi mu fark var? Ben Ankaragücü’nü 1. [email protected] ser sizin valiniz olarak görev ya Lige çıkardım, siz par mıydı? Kasımpaşaspor’u, Başakşehir’i, Aramızda Osmanlıspor’u desteklediniz. Ben Fatsa Beledi hiç mi fark yok? ye Başkanı’nı komü Ben “Sağcı solcu yok... nist diye tutuklatmıştım, siz Güneydo Bir oradan bir buradan” demiştim. Siz ğu’daki belediye başkanlarını bölücü MHP ile HDP’yi aynı anda düşman lükle suçlayıp hapse gönderdiniz. ilan ettiniz. Ben de üniversite öğrencilerini yü Ben de Hopa’yı sevmezdim, siz de zükoyun balık istifi sıralardım. Siz de sevmediniz. Benden geriye Mahir protestoya kalkıştılar mı gözlerinin ya Çakır’ın mezarı kaldı, sizden geriye şına bakmıyor, hepsini yerlerde sürük Metin Lokumcu’nu... lüyorsunuz. Ben de aydınları kovaladım, siz de... Bilen bilir, ben sendika sevmem. Gö Ben bütün siyasi partilerin faali rüyorum ki sizin de aranız iyi değil. yetlerini yasaklamıştım; siz bir par Taksim’i 1 Mayıs yürüyüşüne açmanı tinin genel başkanını, milletvekille za hiç anlam verememiştim, hatadan rini, bakanlarını memleketin belli çabuk döndünüz. yerlerine sokmadınız. Devlette devamlılık Aramızda hiç mi fark yok? Olmaz mı? Ben Milli Güvenlik Konseyi’nin 3 Ben Osmanlı’da doğdum, 1917’de. No’lu kararıyla bütün grev ve lokavt Siz bu dünyaya gözlerinizi açtığı ları ikinci bir emre kadar ertelemiş nızda Cumhuriyet 30 yılını devir tim. Siz de yine “milli güvenliği” ge mişti. Ben muhacir çocuğuyum, siz rekçe göstererek DİSK Birleşik Metal Anadolu’nun çocukları... Ben ömrü İşçileri Sendikası’nın grevini 60 gün mü sizin başınızın hiçbir zaman hoş ertelediniz. olmadığı orduda geçirdim, Atatürk İşçiymiş, emekçiymiş, bunlar hep ilke ve inkılaplarına bağlı yaşadım. tehlikeli insanlar... Durmadan hakla Ben Emel Sayın’ın hayranıyım rını ararlar. dır, sizlerin yanında sık sık Hande Biz uluslararası sermayenin ihti Yener’i, Alişan’ı, Yavuz Bingöl’ü gö yaçlarını karşılamak için 24 Ocak rüyorum. Sizin bazı davetlerinizde Kararları’nı almışken muhalefet et arzı endam eden Bülent Ersoy’a ben meleri neyle açıklanabilir? sahne yasağı koymuştum. Yerli sermayeyle de aramdan su 1961 Anayasası bana bol gelmişti, sızmıyordu. En büyük patronlar em 82 Anayasası ise size dar geldi. rime amade olduklarını ilan ediyor, Bana Berfo Ana hakkını helal et Türkiye İşveren Sendikaları Başka medi, size Gülsüm Elvan... nı beni alkışlıyor, “Bugüne kadar işçiler güldü, şimdi gülme sırası bizde” Rakamlar kimden yana? diyordu. Ben Diyarbakır Cezaevi’nde yaşa Ancak sizin TÜSİAD’la ilişkiniz ilk nan işkencelerle suçlanmama “Ben günden itibaren gergin ilerledi. Sizi o zaman Devlet Başkanı’yım. Biz hep eleştirdiler, güvenmediler. Ama devleti yönetiyoruz. Cezaevlerini yö yalnız değildiniz, aynı dünya görü netmiyoruz ki! Ne yani, Devlet Baş şünü paylaştığınız başka işadamla kanı Diyarbakır Cezaevi’ni mi yöne rı vardı. tecek? Cezaevleri bana mı bağlı?” di Hep söylemişimdir, devlette devam yerek karşı çıkmıştım. lılık esastır. Öyle olmasa 19811984 Siz Gezi Parkı protestoları sırasın yılları arasında Diyarbakır Sıkıyöne da sekiz gencin ölümüne, onlarcası tim Komutanı olarak göğsümü kabar nın yaralanmasına neden olan polisi tan bir performans sergileyen Kemal “destan yazmakla” taltif ettiniz. Yamak, 1987’de Başbakan Turgut Ah o Gezi yok mu, o Gezi! Yarattı Özal’ın başdanışmanı olur muydu? ğım 12 Eylül kuşağı nasıl oldu da o Kürt sorununa çözüm arıyor dedikle parkta toplanabildi? Ya 1980’de he ri Özal onu Çankaya’ya çıktığında da nüz annesinin karnında bile olma bırakmaz, Cumhurbaşkanlığı genel yanlar? Beslemeyip de astıklarımız sekreterliği görevine getirir miydi? dan hiç mi ibret almadı bu ülke? Mamak Cezaevi’ndeki hükümlü Neyse ki teknoloji çok ilerledi. lere işkence yaptığı söylenen ge TOMA’lar, biber gazları, tazyikli su neral, sizin döneminizde iki yıl Er lar... Yoksa Fruko’larla olacak iş de genekon davasından tutuklu ka ğildi o protestoları bastırmak. lıp sonra Genelkurmay Hukuk İşleri Ben canımı sıkan gazeteleri kapa Müdürlüğü’ne atanır mıydı? tır, açıldıkları vakit de ziyaretlerine 12 Eylül’de Ankara Emniyeti’nde gider gücümü hissettirirdim. ki Derin Araştırma Laboratuvarı ola Siz gazetelerin camlarının taşlar rak anılan DAL’daki işkencelerin baş la kırılmasını, size yakın isimlerin muhalif gazetecileri ölümle tehdit etmesini uzaktan izliyorsunuz. İşlediğiniz suçu haber yapanı “Yanına bırakmam” diye tehdit ediyor, hapse attırıyorsunuz. Benim zamanımda da 400 gazeteci yargılandı, “Gazetecilik faaliyetinden yargılanmıyorlar” demeyi akıl edemedim. Sizden öğreneceklerim az değil. Darbe yapmak nedir iyi bilirim. Ama Başbakan’ı bir anda görevden almayı düşünemedim. Milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırmak aklımın ucundan bile geçmedi. Bazıları bugünü 12 Eylül’le karşılaştırıyor. Benim önderliğimde gerçekleştirilen askeri darbede 650 bin kişi gözaltına alındı. 1 milyon 683 bin kişi fişlendi. 230 bin kişi yargılandı. 50 kişi idam edildi. 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı. 30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti. 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu. 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi. Gazeteler 300 gün yayın yapamadı. 39 ton gazete ve dergi imha edildi. Rakamlar benden yana... Cevheri parlattık Şimdi, uzaktan bakınca ne görüyorum biliyor musunuz? Siz de, ben de hiçbir şeyi yoktan var etmedik. 1915’te ölüme gönderilen komşusunun mallarına konan, 1942’de gayrimüslim vatandaşlardan kendisinden on kat fazla vergi tahsil edilmesine gıkını çıkarmayan, Nurhak’ta kendisini kurtarmak için yola çıkmış gençleri ihbar eden, 67 Eylül’de her gün önünden geçtiği dükkanı yağmalayan, Madımak’ta insanları diri diri yakan, yakılmalarını tepkisizce seyreden, her Cumartesi evlatlarından bir ses almak için Galatasaray Meydanı’nda toplanan annelere bölücü gözüyle bakan, Van depreminde evleri yıkılanlara Türk bayrağı ve mayo gönderen, Cizre ve Sur’da taş taş üstünde kalmazken, Kilis’in üstüne bombalar yağarken hayatlarına hiçbir şey olmamış gibi devam eden insanların içinde bekleyen bir cevheri parlattık sadece... Onlar ne kadar masumsa biz de o kadar masumuz. 35 yıl önce beni haklı çıkaranlar vardı, şimdi sizi... O zamanlar gazeteciler, sendikacılar, aydınlar öldürüldü. Şimdi gencecik cenazeler dönüyor evlere. Beni hâlâ “Bizi kurtardı” diye anan kalemler var. Size siper olan kalemler olduğu gibi... Ben sonunda yargılandım, hüküm giydim ama uzun ömrümün sonuna gelmiştim çoktan. Siz de dua edin ki ya adalet geç gelsin ya da ecel erken... İmza: K. E. ‘Ben akıl edemedim... Ben canımı sıkan gazeteleri kapatır, açıldıkları vakit de ziyaretlerine gider gücümü hissettirirdim. Siz gazetelerin camlarının taşlarla kırılmasını, size yakın isimlerin muhalif gazetecileri ölümle tehdit etmesini uzaktan izliyorsunuz. İşlediğiniz suçu haber yapanı “Yanına bırakmam” diye tehdit ediyor, hapse attırıyorsunuz. Benim zamanımda da 400 gazeteci yargılandı, “Gazetecilik faaliyetinden yargılanmıyorlar” demeyi akıl edemedim... ‘ C MY B Kenan Evren ve Recep Tayyip Erdoğan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle