19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Kruvaziyer Türkiye’ye kurvaziyerlerle gelen yolcu sayısı yılın 4 çimde hissedilmiş ve ülkemize bu iki ayda gelen aylık döneminde % 54.5 azalarak 180 bin 300’den yolcu sayısı sıfır düzeyine inmişti. 82 bin 114 kişiye düştü. Pazar 10 yıl geriye gitti. Mart ayında toparlanan yolcu sayısı Nisan ayın pazarı Turizmdatabank’ın derlediği verilere göre, kruvaziyer yolcu pazarında 2013’ten bu yana görülen keskin düşüş devam ediyor. Gerileme, turizmin da ise % 55 düşmüştü. Yılın 4 aylık döneminde ise düşüş % 54.5 oldu. Yolcu sayısı da 180 binden 82 bine indi. OcakNisan ayı arasında limanla inişte ikinci el tekne merkezi TÜRKİYEÖZKAN TurIzmALTINTAŞ 15 Mayıs 2016 PAZAR krizde olduğu 2016 yılında daha da derinleşti. Yılın 4 aylık dönemine ilişkin verilere göre, yolcu pazarı son 4 yılda 212 binden 82 bine geriledi. Gerileme 2016 yılının ilk 2 ayında da çok net bi ra göre kruvaziyer yolcu sayısı şöyle: Kuşadasi 29.141, Antalya 21.295, Marmaris 9.437, İstanbul 7.829, Alanya 7.420, Çanakkale 3.826, Mersin 2.409. Diğer limanlar 757 TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Tekne tasarımı ve üretiminde her yıl ortalama yüzde 8 büyüyen Türkiye yat sektörü son yıllarda ikinci el tekne alıcılarının gözdesi oldu. Özellikle yat, mega yat, katamaran, yelkenli, sürat teknesi ve motor yatlar deniz tutkunları tarafından alıcı buluyor.Türkiye’nin rekabette öne geçmesini sağlayacak gücü bulunduğunu belirten Via Fuarcılık Grup Direktörü Dilek Karaduman “Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere yakın coğrafyadaki ülkeler giderek güçlü bir pazar haline geldi. Küresel ekonomik koşulların iyiye gitmesiyle bu pazarda [email protected] Türkiye’hin önemi giderek daha da atacaktır” dedi. Kültür turizminİstanbul Kültür ve Turizm İl Müdürü Nedret Apaydın: can damarıdır İstanbul Kültür ve Turizm İl Müdürü Nedret Apaydın, “İnsan kalitesini kültürle besleyerek yükseltirsek, turizmde de kalite yükselir. Öncelikli olarak kültür kenti İstanbul bundan çok kazanır. Kültür turizmin can damarıdır”dedi. Sakal Marmara Kulübü’nün ziyaretinde yapılan çalışmaları özetleyen Nedret Apaydın, Türkiye’nin dünya çapında otelleri, tarihi ve doğal güzellikleri bulunduğunu belirterek“İstanbul çok hızlı büyüyor. Çok göç alıyor ve bu hızla şehirleşme geri kalıyor. Bü İstanbul’u İstanbullularla birlikte markalaştıracağız tün bunların içinde her şeye rağmen turizm şaşırtıcı boyutlarda kendi başına ilerliyor. Ancak İstanbul’u yeterince markalaştıramıyoruz. İstanbul’un değerlerini ortaya koyan çalışmalar başlattık. İstanbul’u İstanbullularla birlikte çalışarak markalaştıracağız” şeklinde konuştu. Türkiye’ye yönelik rezervasyon iptallerinin sürebileceğini ve tedbirini alan turizmcilerin bu sınavdan başarıyla çıkacaklarını söyleyen Nedret Apaydın Arap ve iranlı turistin sıkıntılı dönemde İstanbul’a büyük katkısı bulunduğunu be lirttti. “Arap turistin içinde de her kategoride olanı var. Hepsine uygun hizmet geliştirmek zorundayız” diyen Apaydın “Ancak herşeye rağmen turizmin dinamiği artarak sürüyor Sağlık turizmi iyi gidiyor. Bir aydanberi gastronomi turizmi üzerine çalışıyoruz. Dünyanın en önemlisi olan Türk mutfağını neden satamadığımızı araştırıyor ve çözüm çareleri arıyoruz” dedi. Kruvaziyerde daralma İstanbul’un alt kültürünün istenilen seviyede olmadığını be lirten Nedret Apaydın, devlet kültüre el atmazsa gelişmesinin mümkün olmadığını belirterek “Belediyeler kültür konusunda yeterli çalışma yapmıyor ve kesinlikle sınıfta kaldılar. Kültürümüzü yaygınlaştırmak ve daha kaliteli insanlar yetiştirmek icin bizler çalışıyoruz. Bir toplumun kültür kalitesi ne kadar yüksek olursa tüm sektörler ve ülkemiz bundan büyük kazanç sağlar. Kültürle birlikte sektörlerde çalışanların kalitesi artar. Özellikle turizm sektöründe yaşanan etğitimli personel sayısında büyük ilerleme görülür” dedi. İstanbul’a gelen kruvaziyer sayısındaki düşüşün müzeleri, ören yerlerini ve buralarda bulunan tesisleri etkilediğini belirten Nedret Apaydın şöyle devam etti: “Müzeleri ve alışveriş merkezlerini kruvaziyer turistleri besliyor. Geçtiğimiz günlerde gelen 3500 kişilik gemiden şehire 600 yolcunun indiğini görerek şaşırdık. Daralmaya rağmen kaliteyi düşürmemek için sıkı denetimler yapıyoruz. Kruvaziyer turisti zengindir. Dünyanın parasını vererek İstanbul’a geliyor ve iyi hizmet bekliyor.” Sura’dan ‘Ayran Partisi’ Sultanahmet Sura Otel Grubu yönetimi bünyesinde bulunan Sura Ayasofya ve Sura Design otellerinde çalışan engelli personel ile ‘Ayran Partisi’nde buluşturarak, yemekte ağırladı. Özel hafta nedeniyle bir araya gelen engelli çalışanlar “Yılda bir kez de olsa tüm dünyanın bizleri hatırlaması güzel. Toplumun içinde yaşayanlar olarak sadece ilgi ve sevgi bekliyoruz. Çalıştığımız kurum bize bu özeni gösteriyor” dediler. Acenteler geliyor Yıllar önce Boğaz’da Kame ra adlı tekne leriyle İstanbul turizmini tekne turu ile tanıştı ran, Nihat Böytüzün, Onur Ku Nihat Böytüzün rulu Üyesi bulunduğu Dün ya Seyahat Acenteleri Birliği UFTAA’nın ‘Dünya Kongresi’ni Türkiye’ye almak için çalışı yor. Daha önceleri yönetimin de yer aldığı UFTAA’yı ikna eden Nihat Böytüzün şimdi kongre yeri için Kuşadası ve İstanbul arasında karar ver meye çalışıyor. Her şeye rağmen devam Türk turizminin yaşadığı büyük krize rağmen yurtiçi ve yurtdışında tanıtımları sürdüren seyahat acentelerinin başında gelen Mercan Turizm Başkanı Dr. Cüneyt Mengü “Türkiye’nin giderek kötüleşen imajını düzeltmek için yıllardır çalıştığımız iş ortaklarımızın yanına giderek turizmin devam ettiğini hatırlatıyoruz. Her şeye rağmen Türkiye’nin tanıtımına devam ediyoruz” dedi. DalyanTürkiye’nin turizm mücevheri Yeşille mavinin buluştuğu Caretta Caretta’ların yuvası ve doğal güzellikler yanında insana huzur veren Dalyan her şeyiyle Türkiye’nin en önemli tatil merkezleri arasında yer alıyor. Muğla’da Köyceğiz’in denize bakan bölümünde yer alan ve adını balıkçılığından alan Dalyan İztuzu koyları Caretta caretta kaplumbağalarının yavruladığı muhteşem bir yer olarak dünyanın ilgisini çekiyor. Dalyan Resort’un sahibi Yücel Okutur “156 adet uygarlığın yaşadığı topraklarıyla Dalyan Türkiye’nin mücev heridir. 3 bin 330 adet endemik bitki çeşidi ile rakipsizdir. 1749 kilometre doğal kıyıları, tarihi Sultaniye Kaplıcaları, çamur banyoları ile insanlara huzur veren ve gençleştiren birçok özelliklere sahiptir. Sağlık deposu olan Türkiye’nin en güzel narı Dalyan’da yetiştirilir” diyor. Dalyan’ın Çandır ve Sulta niye köylerindeki ünlü çamur banyolarının şifalı suları ise cilt hastalıkları ve romatizma ağrılarına iyi geliyor. Çamur banyoları yerli ve yabancı turistlerin uğramadan gitmedikleri yerler olarak biliniyor. Türkiye’yi çok seviyorlar Türkiye’ye 30 yıldan beri Orta fa Kırk “Cezayir gaz çıkınca zengin oldu. Ha doğu, Körfez ve Ku len çok bakir bir ülke zey Afrika ülkelerin ve Türkiye’yi çok sevi den turist getiren Be yorlar” dedi. Mustafa dir Turizm’in sahibi Kırk, Pakistan, Afga Mustafa Kırk, Irak, Lib nistan ve Libya pazar ya, Cezayir gibi ülkelere Türkiye’nin vize zor Mustafa Kırk larından kimsenin gelmediğini bu pazarla luğu çıkarmasının önünün ra çalışan seyahat acenteleri açılması gerektiğini söyledi. nin erimeye başladığını belir Mustafa Kırk “Savaşa alışkın terek “Anladığımız kadarıyla pazarların önünü açmalıyız. oralarda görevli elçilerin yet Orada harcanamayan büyük kileri kısıtlı ve elleri kolları paralar var. Bu ülkelerin bu bağlı. Biz kontrolümüz altın paraları Türkiye’den başka da zengin para harcayan, tu harcayacak yerleri yok” dedi. rist getiriyoruz. Türkiye’nin Cezayir’in yüzde 1013 ora uygulaması karşısında müte nında rakamlarla dünyada en kabiliyet gereği bu ülkeler de hızlı büyüyen ülkelerden bi Türk vatandaşlarına eziyete ri olduğunu hatırlatan Musta başladı”diye konuştu. ‘Şarkın İncisi’ İstanbul’da Ortadoğu’da çıkan savaştan kaçan Suriye’nin başkenti Şam’ın en önemli seyahat acentelerinden (Şarkın İncisi) Orient Pearl’in sahibi Faker Karawani ofisini İstanbul’a ta şıyarak sektörün deneyimli isimlerinden Ayşe Demir ile işbirliğinde çalışmaya başladı. 1995’ten bu yana Şam’da Türkiye’ye turist gönderen ve başarılarıyla birçok ödüller alan Faker Karawan’i beraberinde iç mimar eşi Nisreen AlRahwanji ve Suriye’deki ofiste bulunan elemanları ile Türk turizminin kalbi olan Harbiye’de Orient Pearl adıyla seyahat acentesini faaliyete geçirdi. 400 odun 400 odunum olsa ne yapardım? Soba yakar, gürül gürül yanan odunların sesiyle ruhumu, sıcaklığıyla da bedenimi mi ısıtırdım? Şömine yakar, alevlerin dansını seyrederek hayale mi dalardım? Yoksa rejimi değiştirip diktatör mü olmak isterdim? HHH 400 sihirli bir sayıdır: Örneğin “400 darbe” (Les Quatre Cent Coups), Fransızcada, “Okuldan kaçmak”, “Okulu asmak” anlamına gelen bir deyimdir. Ünlü Fransız yönetmen François Truffaut, 1959 yılında bu isimle, okuldan kaçan küçük bir çocuğun hikâyesini anlattığı bir film çekmiştir. Truffaut, Fransız sinemasını sert bir biçimde eleştiren devrimci bir yönetmendi; çok genç yaşta öldü. Bu filmiyle mevcut düzeni eleştiren ve bunu yeni bir sinema diliyle yapan Truffaut, Fransız sinemasında yeni bir akımın öncüsü olmuştu. HHH 400 sayısının büyüsü pek çok kişiyi tutsak etmiş, peşinden sürüklemiştir... Bizde de bazı politikacıların 400 sayısının sihrine kapıldığı ve bu sayının peşinde koştuğu bilinmektedir. Ben de bu sayının gizemini araştırırken, onun büyüsüne tutsak olan bir ruh haliyle: “Acaba” diyorum, “Bu enerji kıtlığında, elimde hazır 400 odun varken, rejim darbesi yapıp diktatörlüğümü mü ilan etsem?” HHH Ama sonra derhal akademisyenlikten gelen araştırmacılığım ve gerçekçiliğim devreye giriyor; içtiğim sert süzme kahvelerin de etkisiyle kendime geliyorum: Kendi kendime, “Rejim değiştirmek için politikacılara, milletvekillerine gerek var. Odunlarla bu iş olmaz ki” diyorum. Sonra devam ediyorum: “Milletvekilleri odun değil ki; onlar duyan, düşünen, evrensel hukuk kurallarını, demokrasi tarihini bilen değerli insanlar. Hepsi şerefli, haysiyetli, emirle oturup kalkmayan, sağlam kişilik sahibi politikacılar.” HHH Derken 400 sayısının sihri, karşı konulamayan bir voodoo büyüsü gibi ruhumu yeniden ele geçiriyor: Mantıklı düşünme yetimi kaybediyorum; zihnim sadece sözcük çağrışımlarına takılı kalıyor ve “odun” kelimesi aklıma Menderes’in ünlü sözlerini getiriyor: “Odunu koysam milletvekili seçtiririm!” “Siz isterseniz hilafeti bile getirirsiniz!” HHH Acaba diyorum, “400 darbe” nasıl Fransızcada “Okuldan kırmak” anlamına geliyorsa, “400 odun” da Türkçede yeni bir anlam kazanır mı? Kaleiçi’nde ‘Pio Gastro Bar Bistro’ Sokak lezzetleri, kömür ateşinde hazırlanan etleri ve bunlara eşlik eden karışık kokteylleri ile “Pio Gastro Bar Bistro” Kaleiçi’ne farklı lezzet anlayışını getirdi. Aziz Tangut, Nermin Tangut ve ailenin mutfak eğitimi alan genç üyesi Özgür Tangut’un yönetimindeki Grup 8 eski konaktan oluşan turizm kompleksinde harikalar yaratıyorlar. Tarihi konaklardan zincir Birçok iş yaptıktan sonra turizme giren Mehmet Alp, Antalya Kaleiçi ve Amsterdam’da kurduğu butki otel zinciriyle adını duyurdu. Çocukluk hayalini gerçekleştirmek üzere 1992 yılında Türkiye’ye dönüp Antalya’nın tarihi Kaleiçi bölgesinde 300 yıllık tarihi konağı satın alarak” Alp Paşa Oteli’’ne çevirip turizme giren Mehmet Alp, Antalya’da 5, Amsterdam ise 2 oteli ile yerli zincir kurdu. Kişiye özel ‘Setur Select’ Türk turizminin dev kuruluşlarından Setur, “kişiye özel seyahat tasarım” markası “Setur Select’’I hayata geçirdi. Koç Holding Turizm, Gıda ve Perakende Başkanı Tamer Haşimoğlu, Setur Genel Müdürü Üstün Özbey, Setur Turizmden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Murat Tomruk ile Setur çalışanlarının katıldığı toplantıda hayallerin ötesinde tatil sunulduğu anlatıldı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle