19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 3 Mart 2016 haber 10 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK 92Öncesi ve sonrasıyla Silivri’de gün Dört, belki de beş gün sürecek bir söyleşiye başlıyoruz. Can Dündar ve Erdem Gül 92 günlük Silivri “konuklukları”nı anlatacaklar. Tabii 92 günün önünü ve sonunu da... Bu söyleşi kuşkusuz “Görmemişin 92 günlük mapusluğu olmuş, tutup koparmış” dedirtecek bir yakınma, dertleşme ya da öğünme amaçlı değil. Hiç değil. Can Dündar da, Erdem Gül de 92 günlük tutukluluklarını pek ciddiye almıyorlar. Neredeyse “92 gün tatil yaptık. Bir güzel dinlendik” diyecekler. Nitekim saatlerce süren söyleşi boyunca her ikisi de kıkır kıkır güldüler, keyifli cezaevi anıları anlattılar. Can Dündar ve Erdem Gül’ü bu söyleşiye ikna etmek kolay olmadı. “Gazetecinin kendisi haber oluyorsa orada bir yanlışlık vardır” diyen meslek özdeyi şine ve ilkesine bağlı kalmaya önem veriyorlar. Ancak Dündar ve Gül’ün 92 günlük Silivri “konukluğunun” gazetecilik mesleğinde çok ve sık tanık olduğumuz tanıklıkların ötesine taşan bir anlamı ve önemi var. Söz konusu olan halkın gerçeği bilme hakkıdır. Son cümledeki “hakkıdır” sözcüğüne dikkat çekeriz. Doğru haber almak, gerçeği öğrenmek, kapalı kapılar ardında çevrilen dolaplar üs tüne bilgilenmek bir ihtiyaç değil bir haktır. Anayasal bir hak. Ayrıca Dündar ve Gül’ün aynasında şu an hâlâ Silivri’de ya da bir başka cezaevinde tutulan, kimileri neyle suçlandıklarını dahi bilmeyen onlarca gazeteciyi kamuoyu belleğinde diri tutmayı amaçlıyoruz. Şimdi söz Can Dündar ve Erdem Gül’ün... AYDIN ENGİN SORDU, CAN DÜNDAR VE ERDEM GÜL ANLATTI savcınGınöidrddüiannmamüeksibinai?rHakoClakaruınnydDaanüknEidriddader’imaansGaomrüale,ryi AYDIN ENGİN: İçeri girmenizden ya da yargıcın karşısına çıkma Yaptıkları haberler nedeniyle 92 gün cezaevinde yatan Dündar ve Gül, ‘Devletin nızın öncesinden başlayalım. Sizlerin tutuklanmasına yol açan haber suç işleyemeyeceğinin altını çizdik ve sonuna kadar arkasında durduk’ diyorleri yayımlarken kural olarak ikinci bir kaynaktan doğrulattınız mı? Yoksa haberden emin miydiniz? ADLİYEDEKİ SAATLER ERDEM GÜL: Ben özellikle Ankara meselesi olduğu için, mevzuda da MİT geçtiği için, doublecheck, yani iki kez doğrulama meselesi bakımından zaten zorunlu vazi Can erok ‘Tutuk’u fem olarak MİT’e bir not bıraktım. O sıralar da MİT’i de ilgilendiren çok sayıda haber de döndüğü için genellikle de Anka duydum ra Temsilcisi olarak ya benim adıma ya da oradaki haberi yazan kişi adına bir not bırakıyorduk, bunda da bırakmışızdır. Not bırakırken de şöyle bırakıyoruz, “Sizi de gerisi yok ilgilendiren bir haber var, dolayısıyla görüşünüz varsa onu alıp habere yansıtmak isteriz” diye, bize buna cevaben bir dönüş Cumhurbaşkanı “Bunu onun yanına bırakmam” gibi hukuka asla olmadı. talimat veren bir cümle etmeseydi Yani “Biz meslek ilkesine uyduk, gö bu kibar savcı dava açar mıydı? revimizin gereğini yaptık, ama dönen Can Dündar: Olayın oluşu ve bizim olmadı” diyorsunuz. haberin çıkması arasında o kadar za Erdem Gül: Tabii tabii, vazifemizi yap man farkı var ki dava açılacağı kimse tık, onu anlatmak istiyorum. nin aklına gelmedi. Cumhurbaşkanı bu Peki, senin imzanla çıkan haberde kadar parlamasa belki de savcının aklı Can, önüne geldi ya da bilgi verdi bir na gelmeyecekti. Cumhurbaşkanı’ndan savcı... ilham ve feyz aldılar diye düşünüyo CAN DÜNDAR: Aslında biliyorsun, çok rum ben. büyük bir sır değildi. Yani Türkiye tartışıyordu bu haberi, ortaya çıkmıştı, daha önce üzerine Meclis’te görüşmeler yapılmış Genel Yayın Yönetmenimiz Can Dündar, Ankara Temsilcimiz Erdem Gül ve yazarımız Aydın Engin’le birlikte, İlknur Filiz’in tasarladığı sayfayı incelerken. İkiniz birlikte ifade vermediniz değil mi?  Erdem Gül: Hayır ama savcı bana da tı, yani o yüzden hani özelliği görüntüle aynı soruları sordu. Telefonumu ve ha rin ortaya çıkmasıydı. Tabii ben biraz te Böyle olunca, bu yayının Cumhuriyet’te ortaya çıkan her adamın başı belaya girer, cisi Cumhuriyet’in gücüne, yani haberin ber kaynağımı sordu. İki tane isim so levizyoncu da olduğum için görüntünün olmasının savcıyı ve özellikle Cumhur hele Türkiye’de. Bunu bilmemek için ga Cumhuriyet’te yayımlanmasının etkisine, ruyorlar bize, Twitter’dan yazışmış iki kıymetini daha çok biliyorum. Dolayısıy başkanı’nı öfkelendirmekte etkisi ol zeteci olmamak lazım, hele 30 yıldır gaze ikincisi de haberi savunuş biçimimize. kişi, ilk haber çıkmadan bir gün ön la hani orada ekstradan öğrenilecek bir du mu? şey yoktu. Sadece haberin daha gideceği Can Dündar: Bence yüzde yüz oldu. tecilik yapan insanlar olarak bunu elbette tahmin ediyorduk. Sadece biraz geç kal Ödüller ve cezalar ce “Yarın Cumhuriyet’te önemli bir haber çıkıyormuş” diye aralarında yazış yol var onları araştırmak lazım, nereye gi Yani niye bu kadar alenileşmiş bir konu dıklarını söyleyebilirim. Haberinizin arkasında duruş biçimi ma var. Biz gazeteciyiz, bu iki ismi te diyordu, sonra onlar ne oldu, Cumhuriyet’te yayım Ne anlamda? niz yani. sadüfen de tanıyabilirdik, ama bu vs. Ama hep bildiğimiz şey lanınca bu kadar pat Can Dündar: Bizi cezalandırmakta. Can Dündar: Evet, haberi kamunun iki adamla yan yana hiç gelmemişiz. lerdi o ana kadar. ladı? Bunun kredisini Acele davranamadılar. Biz hemen ertesi gerçeği bilme hakkı diye savunduk, ha Cumhuriyet farkı Peki, siz içerideyken in Cumhuriyet’e yazmak gün bekledik. lazım. Yani “daha önce çıkmıştı”yı dillendiren Eşime götürdüm beri ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü diye savunduk. Devletin suç işleyemeyeceğinin altı ternet izleyemediğinizden, ler, daha önce onu ya Soruşturma açıldı nı çizdik ve sonuna kadar mesela Odatv’de bu fotoğraf yınlayanlara haksızlık ğı haberi çıktığından iti arkasında durduk. Son daha önce yayımlandı diye ediyorlar bence, üzücü baren 6 ay boyunca dava ra da bütün yazarlarımız haberler çıktı. bir durum bu, yani ka açılmadı. Sonra açıldı ve la, kadromuzla gazetede Can Dündar: Fotoğraf ya le alınmamış demektir. bu basın kanununun il ki herkes sahiplendi. Son yımlandı evet, ama hareket Biz yayımlayınca haber gili maddesinin aleni bir ra sanatçılar, yazarlar gir li görüntüleri ilk defa biz ya oldu. Yani biz öyle “bü ihlali oldu. “6 ay bitti da di devreye. Yani iş bir cep yımladık. yük, ilk defa” falan de va açılmadı, biz yırttık bu he halinde bu haberin ar Erdem Gül: Şeyi ekleyebilirim oraya, biz savcıyla görü Bşürken de, hâkimlik sorgusun u kadar öfkenin birikmesini ben medik ama hakikaten işten” diye düşündünüz o görüntüler ilk defa ve mü hiç? çok çarpıcıydı. Can Dündar: Bende hiç kasında durma haline dönüştü. Haberin kendi önemini aşan bir savunma bi da da söyle bir bakış açımız önceden de konuşmadığımız halde herhalde ikimizde de vardı, birincisi kaynağımız konusunda çok hassasız biz, yani “Kaynağınız kimdi” sorusunun cevabı bizde kısadır: Size ne! Bizim açımızdan bunun cevabı bu. İkincisi de ortada acayip bir suç yüklüyorlar, başka şöyle açıklıyorum: Birincisi Cumhuriyet’in gücüne, yani haberin Cumhuriyet’te yayımlanmasının etkisine, ikincisi de haberi savunuş biçimimize. Peki, bu olay patladığında yani yayından önceden bahsediyorum. Önce silahlar bir MİT deposundan bir başka depoya gönderiliyor filan gibi açıklamalar oldu. Bu tutmayınca Bayırbucak Türkmenleri olmadı. Ama Türkiye burası. Devlet illa senden bir şekilde hesabını sorar. Devletin açığını ortaya çıkarmanın bir bedeli var, onu sorarlar. Şunu söylemek isterim Aydın Abi, burada haberin gücünden ziyade bu kadar öfkenin birikmesini ben şöy Kaynağınız kimdi sorusunun cevabı bizde kısadır: Size ne! Bir de başka gazetelere özellikle biz şurada da çıkmıştı burada çimimiz oldu. Hem ödülleri, hem cezaları getirdi. Erdem Gül’ün haberinde de aynı şiddetli bir tepkiyi Erdem bekledi mi? Erdem Gül: Aslında bekledim. Ama galiba 10 günlük ya da 2 haftalık bir süre var benim haberim ve gazetelere özellikle biz şurada çıktı, insani yardım le açıklıyorum: Bu haber da çıkmıştı demek ilk haber arasında. Gali da çıkmıştı burada da çıkmıştı demek gibi malzemesi denildi. Hep bir şeyleri ört gerçekten Meclis’te didikbir çiğliğe düşmek istemedik. Ama savcı me çabası vardı. Oysa özellikle videolu lendi, herkes konuştu. Bumesela şöyle bir şey söyledi: “Aydınlık’ta görüntüde göründü ki bu haberin kemi rada bir sır yok ki. Ben gibi bir çiğliğe düşmek istemedik. ba ilk habere verilen şiddet çok çok yüksek olduğu için ondan daha fazla göste da çıktığını biliyorum, Onlar hakkında da ğini yakalamaktı. Şimdi sorayım. “Bunu ilk defa haberi eve götür rilecek bir şiddet kalmamış soruşturma başlatacağız”. Savcıdaki gö yayımlıyorum ama başımız belaya gi düm, karıma söyledim, kimseyle paylaş tı ortada. Yani “Bunu onun yanına bırak rüşmemizde bu söz var. rer” duygusu oldu mu hiç? mamıştım. “Bildiğimiz şeyler bunlar” de mam” dendikten sonra artık ikinci bir he Yani “fotoğraf değil de video yayım Can Dündar: Elbette. Yani şundan, dün di, hiç şaşırmadı. “Ne var ki bunda” de sap cümlesi kurulmamıştı; hesap birinci Avukatlar neden kıs kıs gülüyorduladık” diyorsunuz. Fark bundan ibaret. yanın her yerinde, devletin işlediği suçu di. İki şeye bağlıyorum o yüzden. Birin nin içinde geçerliydi. Ama savcıdan niye böyle yaptınız vesaire gibi sorular yoktu. Artık çıkamayız Peki, bir sonraki aşamada, sulh ceza hâkimliğinden çıktığınızda izlenim neydi? Can Dündar: Hayat boyu müebbet hapiste yatacağız. Buradan artık çıkamayız. Çünkü hâkim adeta “Tutuklusunuz” kelimesinin “lusunuz” bölümünü bile havada bırakacak şekilde salondan kaçarak uzaklaştı. O da soru sormadı mı size? Can Dündar: Sordu. Çok rahat bıraktı bizi, sonra karar için çekildi. Döndüğünde “Tutuklama kararı verdim” cümlesinin “verdim” bölümünü yolda, arkaya kaçarak söyledi. Yani o derece bir panik halindeydi. Bir suçlunun telaşı vardı hakikaten. O zaman “Evet bu uzun sürebilir” dedim. Yargıç uzun konuşamadı Peki, Can sen FOX TV’de de anlattın, “Türkçede fiiller en sonda olduğu için” cümlenin sonuna gelmeden ne olduğunu anlayamadığını söyledin... Yargıcın kararını dinlerken de öyle oldu mu? Can Dündar: Aynı şekilde tabii. Ama orada uzun bir cümle kuramadı. Erdem Gül: Ben “Tutuk” duydum, gerisini hatırlamıyorum, “tutuk” dedi, kaldı sonra. Bunun üzerine Can döndü salona, “Tutuklandık arkadaşlar” dedi. Cümleyi Can kurdu yani, hâkim değil. Peki, avukatlarınızla konuştum, Savcı nihayet sizi ifadeye çağırdı. Sulh ceza hâkimliğine çıkmadan nız? Bu kadar! Ben şey bekliyorum, delil kilde tutuklayamazlar”. Ancak avukatlar dar şiddetli ceza maddeleriyle çağırıyor ler, terör örgütünden şeyler, fotoğraflar, kıs kıs gülüyorlardı. ama çok kibar bir savcı” dedi Can. Son “Ne savcı, ne hâkim aslında anlatılanları dinlemiyorlardı bile” dediler. Can Dündar: Biz aslında savcıya ve önce ama savcıya ifade verdikten son gizli tanıklar... Erdem Gül: Hatta Can’ın savcıyla ran ra iddianame geldi biz hapisteyken. İd yargıca konuşmadık, tarihe konuştuk, raki tahminin ne oldu Can? Can Dündar: Çıkıp gideceğiz bura Avukatlar kıs kıs gülüyordu devusu 11’deydi; benimki de 13’te... Çıktığımızda “Ya çok kibar bir savcıy dianame geldiğinde bize bir ağırlaştırılmış, bir normal müebbet, bir de 30 öyle söyleyeyim. Biz kayda geçmek için konuştuk ve o tutanaklar duruyor dan. Savcı dünyanın en nazik insanı, çok Fethullahçıların bir becerisi vardı ger la karşılaştık” dedik birbirimize. Çün yıl istiyor. Can’a, “Kibar savcıyı gördün orada, gazetemiz de yayımladı. Hakika kibar. Bizi ayakta karşıladı, son dere çekten, hani bir sürü sahte delil üretebi kü ilk habere gösterilen tepki çok şid mü, nasıl kibarmış” dedim.  ten Türkiye’nin hukuk sistemini bilen ce nazik. Onun ötesinde hiç soru sorma liyorlardı, gizli sanık bulabiliyorlardı. O detli olduğu için savcı da hakkımızda al iki gazeteci olarak biz oradan tutuklan dı. Evet, soru sormadı! Telefonumu sordu, kaç senedir sende? Bu görüntüleri nereden aldınız? İşte niye bu haberi yaptı altın nesil çökmüş, komplo yeteneği kalmamış gibi bir durum vardı. O yüzden de ben dedim ki “Tamam, bundan hiçbir şe dığı ifade daha sonraki suçlamalarımıza neden olacak, isteyeceği cezaları gösteren nedenlerle bizi çağırmıştı. “Bu ka YARIN: FAŞİZMİN ELİNE DÜŞMEYECEKSİN BİR KERE madan çıkamayacağımızı biliyorduk. Dolayısıyla kayda geçirmek istedik. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle