Katalog

Perşembe 24 Mart 2016 EDİTÖR: EMİNE ÖZCAN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN IŞİD’le örtülü savaş haber 7 Bir yandan bombalı saldırılara, diğer yandan Azez bölgesinde Sultan Murad Tugayı’nın ilerleyişine yardım için sürekli örgüt mevzileri vuruluyor Mehmet Yılmaz ‘Türk hâkimin eksiği yok’ Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekilliği görevine sosyal demokrat kökenli 2. Daire Başkanı Mehmet Yılmaz seçildi. New York Güney Bölge Başsavcısı Preet Bharara’nın Rıza Sarraf’ı kara paradan tutuklatması sonrasında başlayan “Yurtdışından hakim ithal edelim” sözlerine tepki gösteren Yılmaz, “Türk hâkim ve savcıları, bilgi olarak, hakimlik edep ve tavrı olarak Avrupalı ve diğer dünyadaki meslektaşlarının altında değildir. Sadece biz 2007’den başlayan süreçten sonra kötü bir dönem yaşadık. Ama bu teşkilatın ayakta duran çok sağlam değerleri var” dedi. Yılmaz, Karaman’da Ensar Vakfı’nın yurtlarında öğrencilere yönelik yaşanan cinsel istismarla ilgili dava açan savcının görevden alınıp alınmadığını sorusu üzerine, “Görevden alınması olur mu? Tam tersine, oradaki başsavcının da savcının da arkasında olduk. Son derece titiz çalışmalarını yaptılar” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Soruşturma raftaydı KEMAL GÖKTAŞ İstanbul’da Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlara yönelik polis operasyonundan sonra serbest bırakılan avukatların da aralarında olduğu kişilerin, savcının itirazı üzerine tutuklanmasından tartışılacak bir soruşturma skandalı çıktı. İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliği’nin önceki salıverme kararına göre, avukatlarla birlikte gözaltına alınan bazı şüpheliler hakkında 2011 yılında soruşturma başlatıldı. 20112014 Ocak ayı arasında telefonları dinlenen ve fiziki takip yapılan 14 şüpheliyle ilgili 2 yıldır hiçbir soruşturma işlemi yapılmadı. Ne olduysa bu şüpheliler ve avukatları operasyonla gözaltına alındı. Avukat İlknur Alcan, dosyada gizlilik kararı olduğu için hiçbir soruşturma işlemini göremediklerini belirterek “Ancak haklarında tutuklama kararı verilen meslektaşlarımız için de 2014’ten sonrası dönemle ilgili soru yöneltilmedi. Onlarla ilgili 2014 Ocak’tan bu yana soruşturma işlemi yürütülmediğini düşünüyoruz” dedi. Bu arada ÖHD üyesi 4 avukat hakkında tutuklama kararı verilmesi ve 2’sinin tutuklanmasına Adıyaman, Ağrı, Batman, Bingöl, Bitlis, Tunceli, Diyarbakır, Hakkari, KarsArdahan, Mardin, Muş, Siirt, Şırnak, Şanlıurfa ve Van barolarının başkanları tepki gösterdi. l ANKARA Geçen hafta sonu İstanbul Beyoğlu, önceki gün de Belçika’nın başkenti Brüksel’deki saldırılarıyla gündeme gelen IŞİD ile Türkiye örtülü bir savaş yapıyor. Türkiye, IŞİD’in her saldırısından sonra örgütün Suriye’deki mevzilerini ağır ateş altına alıyor. Azez bölgesinden doğuya doğru harekete geçen Türkmen ağırlıklı ÖSO’ya da top atışlarıyla destek sağlanıyor. Bölgede sürekli gerileyen IŞİD ise Türkiye’ye bombalı saldırılar, sı SERTAÇ nır kentlerine ha EŞ van atışları ve Irak’ın Başika bölgesindeki Türk birliğine saldırarak karşılık veriyor. IŞİD, Türkiye ile geçen yaz karşı karşıya geldi. Ardından çoğunluğunu Türkmenlerin oluşturduğu Sultan Murad Tugayı’na sağlanan topçu desteği ile zaman zaman ÖSO grupları doğuya doğru ilerledi. Son haftalarda ise Türkiye’nin bu gruplara sağladığı topçu desteği sistematik hale geldi ve ılımlı muhalifler IŞİD’in kontrolündeki bölgede her hafta bir iki köyü ele geçirmeye başladı. Bu WikiLeaks’ten Suriye belgesi WikiLeaksi§n yayımladığı eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın kişisel eposta adresindeki belgelerden birinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile dönemin Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in 2012’de yaptıkları “Suriye’ye müdahale” tartışması olduğu belirtildi. Sputniknews’in haberine göre, ‘Erdoğan, Özel & Suriye; Lübnan/Suriye’ konulu eposta WikiLeaks tarafından yayımlandı. Suriye tarafından 22 Haziran 2012’de Türkiye’ye ait F4 savaş uçağının düşürülmesinden 6 gün sonra gönderilen eposta, Özel, Erdoğan ve dönemin Sa Erdoğan ile Necdet Özel vunma Bakanı İsmet Yılmaz arasında Suriye’ye verilecek cevabı tartıştıkları bir toplantıyı konu alıyor. Belgede yazanlara göre Özel, Erdoğan’a ‘Suriye ordusu ile doğrudan bir çatışmaya hazır olmaları gerektiğini’ söylüyor. Ancak Erdoğan, ve danışmanları NATO’nun Türkiye ile Suriye arasında bir savaş istemediğini, böyle bir savaşın bölgeye yayılacağını düşündüklerini söyleyerek Özel’e itiraz ediyorlar. kapsamda Sultan Murad Tugayı geçen günlerde Ahmediye ve Tel Battal köylerini IŞİD’den geri aldı. Bu gelişmelerin üzerine Türkiye ile IŞİD arasında ilan edilmemiş bir çatışma başladı. Türk topçusunun muhaliflere sağladığı destek nedeniyle sürekli gerilemek zorunda kalan IŞİD özellikle Kilis’e Katyuşa Çok Namlulu Roketatar’la (ÇNRA) iki kere saldırdı. Türkiye bu saldırılarda atılan her rokete 10 roketle karşılık verdi. Bu geliş melerle Türkiye ile IŞİD arasında ilan edilmemiş bir çatışma başladı. Canlı bombalara tepki Türkiye ayrıca Türkiye’deki turistik merkezlere canlı bomba eylemleriyle saldıran IŞİD’e yine aynı şekilde ağır karşılık verdi. İstanbul Sultanahmet’te turist kafilesine yapılan saldırının ardından Suriye sınırındaki Türk topçusu ve Irak’ın Başika bölgesinde bulunan Türk birliği IŞİD mevzilerini ağır ateş al IJŞaİDpo’iesntkeyayatekılmnalaankdı tına aldı. Benzer saldırı geçen cumartesi günü Beyoğlu’nda gerçekleştirilen canlı bomba saldırısının ardından yinelendi. Bu sefer Türk topçusu Suriye sınırından örgüt mevzilerini hassas hedef gözeterek vurdu. Türkiye’nin her eylem sonrası yaptığı top atışları ve Azez bölgesindeki ılımlı muhalefete sistematik destek vermesi IŞİD’in de sistematik tepkiye yönelmesine neden oldu. IŞİD, top atışlarına karşılık olarak Başika’daki Türk birliğine sızma girişiminde bulundu. Yoğun olarak özel kuvvet birliklerinin bulunduğu bölgede sızma erken fark edildi ve top atışlarıyla püskürtüldü. IŞİD’in Türkiye’de eylem yapmak için son girişimi sınırda meydana geldi. Üzerlerinde mühimmat bulunan 10 örgüt militanı Gaziantep bölgesinden sınırı geçerken yakalandı. Suriye sınırındaki ve Başika’daki görevli askerlerden edinilen bilgiye göre örgütün Suriye’deki hareketliliği yakından izleniyor. Askeri kaynaklar, Türkiye’ye yönelik her saldırıya misliyle karşılık vermek için de birlikler teyakkuz durumunda tutuluyor. l ANKARA Gaziantep NizipKarkamış yolunda jandarma ekiplerinin kontrolüne takılan Japon M.M. (24), IŞİD’e katılacağı gerekçesiyle gözaltına alındı. Jandarma M.M.’nin sosyal medya üzerinden IŞİD üyeleri ile irtibata geçerek Türkiye’ye geldiğini ve Suriye’ye geçeceğini tespit etti. M.M. sınırdışı edilecek. Umut göçüne lodos engeli YUSUF ÖZKAN Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki geri kabul anlaşmasının yürürlüğe girmesinin 4. günü... Gönüllüler, polisler, gazeteciler ve Hollanda’dan gelen doktorlar, Midilli Havaalanı’nın birkaç kilometre uzağındaki kıyı noktasında, Ege Denizi’ni gözlüyor. Ancak şiddetli lodosla sarsılan serin sularda, mültecilerden herhangi bir iz yok. Yaklaşık 7 saat öncesinde ise, anlaşma yürürlüğe girmeden adaya ayak basmayı başaran mültecileri Atina’ya taşıyacak feribot, limandan hareket ediyor. Yolculardan biri de 3, 4 yaşlarında, gözleriyle etrafa gülücükler saçan Faysal. Gönüllülerin oyuncak ve öpücük yağmuru altında yeni serüvenine uğurlanıyor, ailesiyle birlikte... Moria’daki kampta durumlar çok farklı. Onlarca çocuk, yüksek duvarlar, tel örgüler ardında, 4 Nisan’dan itibaren Türkiye’ye geri gönderilmeyi bekliyor. Faysal’dan tek farkları, anlaşmanın yürürlüğe girdiği geçen pazar gününden sonra Midilli’ye gelmeleri. ABTürkiye anlaşması ve sığınmacıların Moria gibi kamplarda alıkonulması nedeniyle, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’yle (UNHCR) Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü personelini adalardan geri çekme kararı aldı. UNHCR Sözcüsü Melissa Fleming, anlaşmanın ardından kampların cezaevine dönüştüğünü belirtti. l MİDİLLİ İki avukat cezaevinde Cirit yaralı sivilleri Hacettepe’deB3IÇÖAĞKRLEANNCDİI terörist ilan etti satırlı bıçaklı kavga HİLAL KÖSE Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) ve İstanbul Barosu üyesi avukatlar Hüseyin Boğatekin ve Ayşe Gösterişlioğlu’nun da aralarında olduğu 6 kişi, PKK üyesi oldukları ve örgüt propagandası yaptıkları iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Avukatlar dahil 31 kişi 16 Mart’ta gözaltına alınmıştı. Hakkında yakalama kararı olan, Tutuklu Aileleri ile Dayanışma Derneği (TUAD) üyesi Mahmut Taştan, diyabet hastası olduğu ve düzenli olarak insülin kullandığı için serbest bırakıldı. Avukatlar Ayşe Acinikli ve Ramazan Demir hakkında da yakalama kararı var. Boğatekin, tutuklama kararı üzerine çıkarıldığı İstanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde, “Egemenlerin hukukuna karşı ezilenlerin avukatlığını yapmaktan gurur duyuyorum” dedi. l ANKARA Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, dün Yargıtay Konferans Salonu’nda düzenlenen “Yaşam Hakkı” konulu seminerde, Güneydoğu’da sokağa çıkma yasağının kaldırılması amacıyla AİHM’ye başvuru yapanları “terörist” ilan etti. ‘Güneydoğu’daki birtakım yaralı olan teröristlerin bakım ve yaşam hakları olduğundan’ bahisle AİHM’ye bazı müraacatlar olduğunu belirten Cirit, “Tedbirin kabulü kararı çıkmaya başlamıştı. Biz Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör ile AİHM’nin 29 Ocak 2016’daki açılışına gittiği mizde İtalyan İnsan Hakları Mahkemesi Başkanı Guido Raimondi ve Avrupa Konseyi’nin İnsan Hakları Daire Başkanı Philippe Boillat ile görüşmelerimizde hendekleri ve bu terörist yaralıların sağlık kuruluşlarına götürülemediğini ve o ambulans şoförünün de hemşirenin de ve doktorun da yaşam hakkı olduğunu ifade ettik. Seminere katıldık. 10 sayfalık bültenimizi dağıttık. Orada daireden de ret kararı çıktı” dedi. İsmail Rüştü Cirit Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampusu’nde günlerdir devam eden gerginlik, dün öğrenciler arasında satır ve bıçakların kullanıldığı kavgaya dönüştü. Sağ görüşlü öğrenciler, Nevruz’u kutlayacakları iddiasıyla sol görüşlü öğrencilere saldırdı. 2’si CHP üyesi 3 öğrenci bıçaklandı. Polis taraflara müdahale ederken, gün boyu süren gerginlikte 6 öğrenci gözaltına alındı. Gazi Hastanesi önünde arkadaşlarını bekleyen öğrenciler, “tekbir” getirek hastane bahçesine giren 100150 kişilik sağ görüşlü grubun saldırısına uğradı. CHP milletvekilleri Ali Haydar Hakverdi, Necati Anfide öğrenciler bıçaklandı Yılmaz, Murat Emir, Eren Erdem, Niyazi Naif Kara, Orhan Sarıbal ve Ankara İl Başkanı Adnan Keskin ile bağımsız milletvekili Aylin Nazlıaka hastaneye sığınan gençlere destek vermek için olay yerine geldi. 10 kişi gözaltına alınırken rektörlük bugün ve yarın eğitime ara verdi. Siyaset de Osmanlı’daki Anlamına Döndü... Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 14 yıllık iktidarında tırmandırdığı sorunlar saymakla bitecek gibi değil. Sıfıra yakın bir oranda teslim aldığı PKK terörünü, kökten çözeceği varsayımıyla başlattığı süreçteki engin (!) hoşgörüsüyle dağlardan kentlere indirmesi yanlışlarının en büyüğü olarak halkın günlük yaşamına yansıyor. Bu yetmezmiş gibi Suriye’deki girişimleri nedeniyle IŞİD’i ülkenin başına bela etmesi de AKP’nin unutulmazları arasında. Dindar ve kindar bir kuşak yetiştirmek amacıyla yürürlüğe koyduğu yöntemle çocuklar ve gençlerin hayal kurma özgürlüğünü ellerinden alarak, hayal kurmalarının yalnız uyuşturucuya bağımlı kılınması da büyüttüğü bir başka önemli sorundur. İlköğretim mahalle mektebine, yükseköğretim medreseye benzedi diyorduk ama o bile tehlikede. Cahilliği kurtuluş yolu olarak gören rektörlerin atanması medreseden de geriye gidileceğinin işaretlerini veriyor. HHH Osmanlı’yı canlandırma hayallerine koşut olarak gündeme gelen başkanlık hırsının etkileri de son günlere damgasını vuruyor. Türkiye’de bırakın cumhuriyeti, meşrutiyetin bile gerisine düşmüş bir politik ortam var. Bunun en tipik örneği de “siyaset” kavramının 1876 öncesinde Osmanlı’daki tanımına döndürülmüş olması. 140 yıldan da fazla geriye gittiğimizde siyasetin “ağır şekilde cezalandırma, işkence” anlamına geldiğini görüyoruz. Türk Hukuk Lugatı’nda “...her işi güzelce sonlandırmaya kalkışmaktan ibaret kapsamlı bir kelime” olarak tanımlanıyor. Başvurduğum kaynakta (*) ise üç türü sayılıyor. “Siyaseti Seriyye” bölümünde de şunlar yazılı. “Ulülemr denilen hükümdarla onun vekilleri bulunan ve Osmanlılarda veziri azam’ın (başbakanın), taşralarda eyalet valileriyle sancak beylerinin ve benzeri yetki sahiplerinin uygun gördükleri ceza yerine kullanılan bir terimdir. (...) Ölüm, el kesilmek, göz çıkarılmak, diş kırılmak, hapsedilmek gibi çeşitli cezalandırma şekilleri bu terim kapsamındadır.” Topkapı Sarayı’nda siyaset uygulayan celladın ellerini yıkadığı çeşmeyi de unutmayalım. HHH Bugün yukarıdaki yasal cezalardan yalnızca hapsedilmek yürürlükte. Onu da tepedeki yöneticiler veremiyor. Osmanlı’ya tam dönemedikleri için yalnızca emir vermekle, hedef göstermekle yetinmek zorundalar. Ama ne gam. Sen misin eleştiren? Kendilerinin kurguladığı yargı katları genelde söyleneni anlıyor ve yerine getiriyor. Bir anlamda kafa koparılıyor... Siyasetin yeni tanımı hayırlı ve uğurlu olsun... Davutoğlu’nun dünkü deyişiyle, Türkiye’yi felaketin eşiğinden alıp düze çıkaran AKP’yi de kutluyorum(!). (*) Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, Mehmet Zeki Pakalın, MEB Yayını. Roboski’ye ‘tedavi’ reddi KEMAL GÖKTAŞ Anayasa Mahkemesi’nin Şırnak’ın Uludere ilçesi Ortasu köyünde (Roboski) 34 kişinin öldürülmesi ile ilgili dava açılmaması üzerine yapılan bireysel başvuruyu ret gerekçeleri açıklandı. Kararda, eksik belgelerin tamamlanması için başvurucuların tebligatların yapılacağı adres olarak gösterilen avukat Nuşirevan Elçi’ye 15 gün süre verdiği, ancak avukat Elçi’nin belgeleri 2 gün geç gönderdiği belirtildi. Elçi’nin daha sonra “nezle ve kas ağrısı” hastalıklarına ilişkin 5 günlük sağlık raporunu mahkemeye sunduğu belirtilen kararda sağlık raporunda belirtilen hastalıkların yatarak tedavi gerektirmediği için geçerli bir mazeret sayılmayacağı hükme bağlandı. Karar 1’e karşı 4 oyla alındı. ‘Esnek davranılmalıydı’ Karara karşı oy kullanan üye Osman Paksüt başvuru konusu olayda 34 kişinin hayatının kaybetmesine ilişkin yaşam hakkı ihlali iddialarının son ulusal inceleme yerinin AYM olduğuna da dikkat çekerek “Bu nedenle bu konuda işin esasının önemine binaen şekil şartlarının azami derecede esnek yorumlanması hakkaniyete daha uygun düşecektir. Avukatın nesnel koşullarından da kaynaklanmış olabilecek süre aşımının getirdiği rapor olumlu değerlendirilerek geçerli kabulü ile esas incelemesine geçilmesi gerekirdi” ifadelerini kullandı. l ANKARA C MY B