19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Yelkovan Yelkovan İzleme Projesi’nde arazi çalışmaları yıl boyu kesintisiz devam ediyor. Bu çalışmalar Çanakkale ve İstanbul Boğazı’nda karadan yapılan sayım Yerli TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Malzeme Enstitüsü’nce Türkiye’de ilk defa yüzde 165 verim sağlayan kullanım ömrü 25 yıl olan İzleme lar (yalnızca şubat ayının ilk haftasında), üreme alanı araştırması ve deniz kuşlarında hedef dışı avlanma araştırmasını içeriyor. Belki çalışmalara katılıp gö güneş fotovoltaik güneş paneli geliştirildi. TÜBİTAK MAM Malzeme Enstitüsü’nde yürütülen proje kapsamında yaklaşık 6 ay çalıştıklarını belirten, Projesi nüllü olmak istersiniz. Yelkovan ekibi, “Bizimle birlikte Yelkovan’a gönül verecek yeni insanlar, gözlerimiz yollarda sizleri bekliyoruz” diyor. Bağlantı kurulabile paneli Doç. Dr. Alp Osman Kodolbaş, fotovoltaik teknolojinin Türkiye’ye yeni yeni girmeye başladığını söyledi HAKAN KARA CEVREcek adres şöyle: http://yelkouanshearwater.org 24 Mart 2016 Perşembe TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN [email protected] Dünya Serçe Günü Bir zamanlar en yaygın kuş olarak bilinen serçelerin nüfusu tüm dünyada azalıyor. İngiltere’de son 40 yıl içinde serçelerin yüzde 68’i, yani 20 milyon serçe yok oldu. Hollanda’da serçe nesli tehlike altında tür olarak kırmızı listeye alındı. Avrupa ülkelerinde serçe sayısındaki sert düşüşlerle birlikte alarm çanları çalmaya başladı. Türkiye’de de serçenin azaldığını belirten Doğa Derneği üyeleri, 20 Mart Dünya Serçe Günü’nde Validebağ Korusu’nda toplandılar. Dernek üyeleri, “Serçelerin hikâyesi aslında bizim hikâyemiz. Serçelerin azaldığı bir dünyada yaşamak zorunda kalıyoruz” dediler. Ergene ölüm kusuyor YEŞİL DÜNYA HAKAN KARA Trakya’nın can damarı Ergene Nehri’ndeki kirlilik sorunu bir türlü çö zülmüyor. Nehir suyunda siyanür de var. Bölgede kanser yaygın. Trakya’nın can damarı Ergene Nehri’ndeki kirlilik sorunu bir türlü çözülmüyor. Nehrin debinini yüzde 75’ini sanayi ve evsel atıklar oluşturuyor. Siyanür ve ağır metallerin bulunduğu Ergene Nehri artık bir su kaynağı kabul edilmiyor. Bölgedeki 2500 fabrikanın ve belediyelerin evsel atıklarının Ergene Nehri’ne aktığına dikkat çeken TEMA Vakfı Gönüllüsü Hakan Dedeoğlu, resmi veriler açıklanmasa da Ergene’deki kirlilik nedeniyle Trakya’da yaklaşık 100 bin kişinin kanser tedavisi gördüğünü vurguladı. Ölümlerin 10’da 7’sinin kanserden kaynaklandığını ifade eden Dedeoğlu, “Artık sudan bahane ler istemiyoruz” dedi. Marmara Bölgesi’nin Karadeniz kıyılarındaki Yıldız Dağları’ndan doğarak, Çorlu, Çerkezköy, Lüleburgaz, Babaeski, Pehlivanköy ile Uzunköprü’den geçerek Meriç Nehri ile birleşen ve Saros körfezine dökülen Ergene Nehri, ağır kimyasal atıklar nedeniyle simsiyah akıyor. Eskiden balık tutulan ve yüzülen nehirde artık hiçbir canlı türü yaşamıyor. Uzunköprü Belediye Başkanlığı tarafından yılda 3 kez yapılan ölçüm ve nehir tahlillerinde ise siyanüre de rastlandı. 2015 yılı Ekim ayı Ergene Nehri su kalitesi ölçüm raporuna göre, Ergene Nehri’nde suyun 10 miligram/litre gres ve yağ, 30 mikrog ram/litre siyanür ve kadmiyum (ağır metal), demir, florür, bakır, çinko, sülfat gibi kimyasal maddeler içerdiğini ortaya koydu. Taşocakları felaketi büyütecek TEMA Vakfi Gönüllüsü Hakan Dedeoğlu, bölgedeki fabrikalar ve yerleşim yerlerinin evsel atıklarının Ergene Nehri’ne aktığına dikkat çekerek. “Nehrin etrafındaki 2500 fabrikanın sanayi atıkları, çevresindeki 3 kent, 70 belediye ve 750 köyün evsel atıkları Ergene Nehri’ne akıyor. Tarımsal kirliliği de buna ekleyin. Ergene’nin yüzde 75’i atıklardan oluşu yor. Ergene artık bir su kaynağı kabul edilmiyor. Yazın yeraltı suları çekiliyor. Kışın yağmur ve kar yağışıyla nehir biraz besleniyor. Son dönemde bölgede planlanan taşocakları yeraltı su kaynaklarını da kurutacak. Durum daha da felaket hale gelecek” dedi. 100 bin kişi kanser tedavisi görüyor Ergene’deki kirliliğin ana nedeninin fabrikalar olduğunu vurgulayan Dedeoğlu, “Resmi rakamlar açıklanmıyor ancak yaklaşık 100 bin kişi kanser tedavi görüyor. Trakyada her 1820 kişiden biri kanser” dedi. Selin Görgüner Yüzde 75’i sanayi ve evsel atıkktasÇeitrıneıslkiı’ivfnsorlaieunlndsvfduiıezınğriııŞukflaısebnoehellniarlviecnretihlIiiVrklkiirin.mBksedayınkneaıabfsÇnaissolluıiğrnklkıiui’rnnaliDıllyniitkeüegrzpseedaisnnerideav7melge5eeo’Eintslrdriignneuedlğesneuraei“niafçNaaçoyedıskiheıvnrkeiedirsdlaeui”invldkos“aieçl.alolirakk Su varlığı tehdit altında Susarak yaşanmaz, susuz hiç yaşanmaz HAKAN DİRİK Türkiye’de suyun giderek ticarileştirildiğini, herkese ait olması gereken suyun 99 yıllığına kiralanan HES’ler aracılığıyla birkaç şirketin mülkiyetine geçtiğini vurgulayan çevre örgütleri “Suyuna sahip çık” çağrısı yapıyorlar. Ege Çevre Platformu (EGEÇEP) Sözcüsü Turgut İne, “Havamızı, toprağımızı, suyumuzu, kültürümüzü korumak için mücadele edeğiz. Suyumuzu kirlettirmeyeceğiz, sattırmayacağız, yaşam alanlarımıza sahip çıkacağız” dedi. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından yapılan açıklamada, suyu ticari bir meta olarak gören üretim biçimi yerine, toplumsal ihtiyaçların karşılanmasına odaklı bir anlayışın esas olması gerektiği belirtildi. Sivil ve Ekolojik Haklar Derneği tarafından “Su Hakkı Kampanyası” çerçevesinde yapılan açıklamada, “Su herhangi bir ihtiyaç maddesi değil yaşamın ayrılmaz bir parçası, temel bir insan hakkıdır. Tüm canlıların ortak varlığıdır” denildi. Çevre Mühendisleri Odası’ndan Burçak Karaman Uysal, “Su, giderek birilerinin mülkiyetine geçiyor. Böylelikle de suya erişim hakkımız engelleniyor” diye konuştu. Türkiye’nin su kaynakları kirlenme tehdidi altında. TEMA su kaynaklarına yönelik tehditleri sürekli izlemeye alacak. HAZAL OCAK TEMA Vakfı, 22 Mart Dünya Su Günü’nde ‘Türkiye Su Varlıkları na Yönelik Tehditler Haritası’nı açık ladı. Haritada 33 ilde 59’su varlığına dair tehdit belirledi. TEMA Vakfı Ge nel Müdürü Doç. Dr. Barış Karapınar Türkiye Su Varlıklarına Yönelik Tehditler Haritası sürekli güncellenecek. “Türkiye’de üstün ekosistem yararı nı koruyacak nitelikteki bir Su Yasası ana nedenleri arasında başta endüst ğini söyledi. Hâlâ dünyada su tüketi çıkarılmasının önemine bir kez daha riyel faaliyetler ve havzalar arası su minin yüzde 71’i, Türkiye’de ise yüz dikkat çekiyoruz” dedi. transferi olarak gösterildi. Haritanın de 73’ü tarım sektöründe gerçekleş Birleşmiş Milletler (BM) ta sonuç kısmında “Özüne sadece insanı tiğine değinen Karapınar, “2050 yılı rafından 2016 Dünya Su koyan kalkınma ve büyüme odaklı na kadar FıratDicle Havzası’nda yüz Günü’nün teması “Su ve İs politikalar yerine, ekosistem hak de 10, Akdeniz Bölgesi Havzaları’nda tihdam” olarak belirlendi. kını gözeten ve sadece bugünün yüzde 37, Konya Havzası’nda ise yüz TEMA da 81 ildeki gönüllü değil gelecek nesillerin hakla de 70 oranında azalma olabileceği ön temsilcileriyle “Türkiye Su rını da tanıyan ‘Çevre yönetimi görülüyor” dedi. Varlıklarına Yönelik Tehditler Haritası” hazırladı. Ara ve Doğal varlıkların korunması’ stratejileri ve polikilarının oluş ‘Su yasası çıkarılmalı’ larında akarsu ve göl kirlen turulması gereklidir. Bu strateji “TEMA Vakfı olarak doğanın bir mesi ile biyoçeşitlilik ve politikaların temel amacı parçası olan insanın, su ve orman var te azalmanın da oldu doğanın ve çevrenin ko lıklarını önce koruması ve ardından ğu su varlığının nite runması, öncelikli oda geliştirme konusunda çalışması ge liğine yönelik 35 teh ğı ise sürdürülebilir ya rektiğini vurguluyoruz” diyen Karapı dit kayıt altına alındı şam olmalıdır” ifade nar, “Türkiye’de suya dair 40’ı aşkın ğı haritada akarsu ve leri kullanıldı. yasal düzenleme bulunuyor. Su varlı göl kuruması ile yer Haritayı gazete ğımızın sürdürülebilirliğini sağlamak altı sularının tüken mize değerlendi için bir Su Yasası’na ihtiyaç olduğu mesini içeren su var ren TEMA Vakfı Ge açıkça görülüyor. Türkiye’de üstün lığının miktarına yöne nel Müdürü Doç. ekosistem yararını koruyacak nitelik lik 29 tehdit saptandı. Su Dr. Barış Karapı teki bir Su Yasası çıkarılmasının öne varlığına erişime engel nar 2050 yılında mine bir kez daha dikkat çekiyoruz. olacak baraj ve HES kay dünya nüfusunun 9 mil Öte yandan orman alanları için de ge naklı sorunların yanı sı yarı geçeceğini belirte reken hassasiyetin gösterilmesi, do ra sağlıklı içme suyuna erişime dair sorunlar içe Barış Karapınar rek 2025’ten itibaren 1.8 ğa haklarının gözetilmesini istiyoruz” milyardan fazla insanın ifadelerini kullandı. ren de 4 tehdit kaydedil su kıtlığına maruz kala “Türkiye’yi kuraklıklar ve su kıtlı di. Haritada tehditlerin cağının tahmin edildi ğı bekliyor” Su krizi kapıda Kimisi, hâlâ “Türkiye su fakiri bir ülke değil” diyor. Bugün için doğru. Peki ya yarın? Türkiye’de yılda kişi başına 1.519 metreküp su düşüyor. Kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 1.000 metreküpten daha azsa, “su fakiri” ülkeler arasında yer alıyorsunuz demektir. 2 bin metreküpten azsa, “su azlığı yaşayan” ülkelerdensiniz. Su zengini ülkeler de var: Yıllık kişi başına düşen su miktarı 8 bin metreküpten fazla olan ülkeler. Türkiye bugün için “su azlığı” yaşayan ülkeler arasında yer alıyor. Peki, nüfusumuz 100 milyona çıkınca ne olacak? Bu durumda Türkiye’de kişi başına su varlığı birden 1.120 metreküp seviyesine gerileyecek. Giderek “su fakiri” bir ülke haline geleceğiz. Türkiye nüfusunun 2030’da 100 milyona ulaşması bekleniyor. 14 yılımız kaldı. Avrupa Çevre Ajansı‘nın raporuna göre, 2030 yılında Türkiye’nin pek çok bölgesinde orta ve yüksek seviyelerde su sıkıntısı yaşanacak. HHH Tek sorun nüfus artışı değil. Tatlı suyun yüzde 73’ünü tarımda kullanıyoruz. Türkiye’de ekonomik olarak sulanabilecek nitelikte 8.5 milyon hektar alan var. Bugüne kadar bu alanın yüzde 67’si sulamaya açıldı. 2023 hedefi, bu alanın tümünü sulamak. Güzel hedef, fakat bunu hangi suyla yapacağız? Tarımda suyu verimli kullanmayı yıllardır öğrenemedik. Sulanan alanların yüzde 97’sinde yüzeysel sulama yöntemi kullanılıyor. Oysa atık suların arıtılarak kullanımı, damla veya yağmurlama gibi modern yöntemler da var. Bu yöntemlerle ciddi su tasarrufu sağlanabilir. Fakat bunları nedense yaygınlaştıramadık. Bu arada tarım alanlarında aşırı sulama sebebiyle tuzlanma ve çoraklaşma yaşanıyor. Yeraltı sularının durumu de vahim. Denetim yok. Türkiye’de kaçak kuyu sayısının 180 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. HHH Kirlilik önemli sorun. Bugün Menderes Nehri’nde akan suyu içebilir misiniz? Ergene Nehrin’deki suyu bırakın içmeyi, nehrin yanına yaklaşmaya bile korkarsınız. Sakarya kirli, Gediz kirli. Suyu içilebilecek ölçüde temiz kaç nehrimiz kaldı? Tarımsal ilaçlar ve böcek öldürücülerle kirletiyoruz göllerimizi, akarsularımızı. Sanayide kullanılan suyun büyük bölümü arıtılmadan doğaya bırakılıyor. Belediyelerin yüzde 80’ninde arıtma tesisi yok. Son 50 yılda yanlış su politikaları nedeniyle sulak alanlarımızın yüzde 40’ını kaybettik. Kalanları da kirletiyoruz. Ne olacak bu işin sonu? HHH En önemli sorun iklim değişikliği. Sıcaklıklar giderek artıyor. Sıcaklıklar arttıkça, su varlığımız azalıyor. Türkiye’yi bir su krizi bekliyor. Taşeli Nükleer istemiyor ABİDİN YAĞMUR Silifke ve yöresinde başta nükleer santral olmak üzere kirletici sanayi tesisleri kurulmasına karşı mücadele eden Taşeli Platform’un sözcülerinden, eski milletvekili Dr. Ali Su, “Taşeli bölgesini sanayi bölgesi yapmak istiyorlar. Kirli atık bölgesi, nükleer atık bölgesi yapacaklar. Buranın halkını, Toros Yörüklerini ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Bir nevi soykırım yapıyorlar” dedi. Bölgedeki insanların ne nükleer santral ne de termik santral istemediklerini belirten Dr. Ali Su, 11 Mersin milletvekiline mektup yazarak yöre halkının kaygılarını anlattı. Dr. Ali Su, “Halkımız tedirginlik içinde. Bu projeler hayata geçerse burada yaşayan insanlar göçe zorlanacaklar. Asırlardır yaşadıkları yerlerden gitmek zorunda kalacaklar” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle