19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 24 Mart 2016 TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ [email protected] İki kardeş patlattı [email protected] dış haber 13 Brüksel saldırılarının failleri olduğu açıklanan Bakraoui kardeşlerin dosyası kabarık IŞİD adına Brüksel’e dehşet saçan saldırganların kimlikleri belirleniyor. Brüksel Savcısı, Belçikalı el Bakraoui kardeşlerden İbrahim’in Zaventem Havaalanı’nda, Halid’in Maelbeek metro istasyonundaki bir trende kendini patlattığını açıkladı. Zaventem Havaalanı’nın güvenlik kameraları, üç kişiyi, patlayıcı yüklü çantaları koydukları el arabalarını iterken yakalamıştı. Böylece görüntüde ortadakinin İbrahim Bakraoui olduğu netleşti. Ancak İbrahim’in solunda kendini havaya uçuran ikinci saldırgan ve sağında patlatmadan kaçan üçüncü saldırganın kim olduğuna dair rivayet muhtelif. Odakta Belçikalı “bomba üstadı” Najim Laachraoui var. Belçika medyası ilkin Laachraoui’nin kaçan saldırgan, daha sonra da kendini patlatan ikinci saldırgan olduğunu ileri sürdü. AFP’ye konuşan polis kaynakları da havalanındaki ikinci canlı bombanın Najim Laachraoui olduğunu söyledi. En büyük patlayıcının bulunduğu çantayı havaalanında bırakıp kaçan ve “Avrupa’nın en çok aranan adamı” haline gelen üçüncü sal Halid Bakraoui İbrahim Bakraoui Najim Laachraoui hafta polis bastı. Bir zanlıyı öldüren polis, evde parmak izini bulduğu Salah Abdeslam’ı cuma günü “cihatçıların yuvası” Molenbeek semtinde bir evde yakaladı. 30 yaşındaki İbrahim Bakraoui de, 2010’da polise Kalaşnikofla ateş etmekten mahkumiyet almış. dırganın kimliği şimdilik meçhul. Paris bağlantısı Bakraouiler ile Laachraoui, 13 Kasım’daki Paris saldırılarıyla ve yakalanan tek Paris faili olan Salah Abdeslam ile doğrudan bağlantılı. Salah Abdeslam gibi Brükselli olan Bakraoui kardeşlerin poliste kalabalık bir sicili var. 27 yaşındaki Halid Bakraoui, 2011’de otomobil hırsızlığından 5 yıl hapse çarptırılmış, Interpol sitesine terörist faaliyetlerden arandığına dair duyuru konulmuş. Halid’in Brüksel’in Forest bölgesinde sahte isimle kiraladığı daireyi geçen Aranan bomba yapımcısı Üçlünün “yıldızı” olan 24 yaşındaki Najim Laachraoui, Şubat 2013’te Suriye’ye gitti, eylülde Abdeslam’la birlikte Soufiane Kayal ismini kullanarak Macaristan’a seyahat etti. Kasımdaki Paris saldırılarında kullanılan, cihatçı alemde “şeytanın anası” diye anılan TATP (aseton proksit) isimli patlayıcı madde yüklü yeleklerin hepsinde Laachraoui’nin DNA’sı bulundu. Brüksel saldırılarındaki bombaların da yapımcısı olduğu sanılıyor. Dün Anderlecht’te yakalandığı iddiası yalanlanan Laachraoui’nin 5 kardeşinden Mourad ise Belçika’nın madalyalı milli tekvandocusu. Veda mektubu Saldırganları havaalanına taşıyan taksiciden üçlüyü aldığı adresi öğrenen polis, önceki gece polis Brüksel’in kuzeyindeki “Türk mahallesi” Schaerbeek’e operasyon düzenledi. Saldırganların çıktığı evde 15 kilo TATP, 150 ton aseton, 30 litre oksijenli su, detonatörler, vida ve çivi dolu bir valiz bulundu ve İbrahim Bakraoui’nin sokakta çöpe attığı bilgisayarı ele geçirildi. Bilgisayarda Brahim’in veda mektubuna ulaşıldı: “Hep kaçıştayım, her yerde aranıyorum, böyle oturup beklersem ben de Abdeslam gibi hücrede olacağım, hemen bir şeyler yapmalıyım...” Bu mesaj, Abdeslam’ın itiraf ettiği “yeni saldırı hazırlığının” tutuklanması üzerine hızla gerçekleştirildiği yorumlarına yol açtı. Federica’nın gözyaşları İstanbul’da Avrupalı konsoloslar teröre karşı tam bizim İstiklal’de, “Korkmuyoruz, buradayız!” yürüyüşüne geçtikleri sırada, ekranda bu defa da Brüksel’i vuran IŞİD terörünün görüntüleri belirdi... Kaç kez geçtiğim Brüksel Zaventem Havaalanı tanınmaz hale gelmiş. Tavan göçmüş, bagajlar savrulmuş, kan revan içinde yolcular can korkusuyla hangi köşeye kaçacağını şaşırmış... “Avrupa’nın kalbi” diye bildiğimiz kentin havaalanı enkaz olmuş. Son dönemde baş edilmez krizlerin birinden diğerine savrulan Avrupa’nın çaresizliğini görüntüleyen bir fotoğraf buysa, ötekisi AB Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin gözyaşları oldu. Dün Cumhuriyet’in manşetinde görmüşsünüzdür. Ama internetten izlemenizi salık veririm... Saldırıyı bir basın toplantısında öğrenen Mogherini, resmi açıklamalar sırasında önce gözyaşlarını tutmaya çalışıyor. Ama tüm çabalarına rağmen kendisine hâkim olamıyor. Ve çocuk gibi boşalıyor, hüngür hüngür ağlıyor. Mogherini’nin asabı o kertede bozuluyor ki kendisini izleyenlere sırtını dönerek kürsüyü terk ediyor, konuşmasını sürdüremiyor. Sorun AB’nin içinde Koca AB dış politika ve güvenlik yüksek temsilcisini bu kertede savunmasız bırakan şey, temsilcinin ayaklarının altından “Avrupa”nın kayıp gittiğini doğrudan hissetmesidir. Biz dışardan bakanlar bile art arda yaşanan Yunanistan krizlerinde, sığınmacı krizinde ve Schengen bunalımında sürekli hissediyoruz da; Mogherini mi o boşluğu hissetmeyecek? “Temsilcinin” sinirlerini laçka eden şey son kertede, Avrupa’nın terör konusunda da kendisini çıkışı görünmeyen bir fasit daire içinde bulması... “Terörle savaş” adı altında sözde Avrupa kıtasının sınırları dışında bir dizi iddialı girişim ve operasyona imza atılırken; “radikal İslam” ve IŞİD Brüksel’de kök salmış... Avrupa kurumlarının bulunduğu Brüksel’in ortasında yuvalanmış... O derecede yuvalanmış ki, Paris saldırısının faillerinden Salah Abdülselam’ın dört ay boyunca arandığı kentte güvenlik en üst düzeye çıkarılmışken kentin bir numaralı uluslararası havaalanında, acayip şaşırtıcı bir lojistik ve teknik olanaklarla bu son eylem yapılabilmiş... Havaalanı saldırısının şoku geçmeden ilaveten AB Parlamentosu ve komisyonu görevlilerinin kullandıkları Maalbek metro hattında derken ikinci saldırı hayata geçirilmiş... Kurumlarıyla bulunduğu kentte dahi etkili olamayan AB, bu haliyle kıtanın yazgısına nasıl hâkim olacak ki? Mogherini’nin gözyaşlarının ardında tüm bu paradokslar var... Brüksel saldırılarında hayatını kaybedenleri anmak amacıyla dün sabah düzenlenen törene çok sayıda vatandaş katıldı. Bir dakikalık saygı duruşunda Avrupa da alışıyorbulunan kalabalık hep bir ağızdan terörü lanetledi. Çok sayıda vatandaş hayatını kaybedenlerin anısına meydana çiçekler bıraktı, mumlar yaktı. Kâbus niye engellenemedi? Belçika... II. Dünya Savaşı’nın ertesinde Fransa, Almanya ile rekabet edecek kertede önemli bir ülke olmadığı için AB’ye ev sahipliği yapması için özellikle tercih edilmiş... Ama aradan geçen 50 kusür yılda AB fazlasıyla dallanıp budaklanırken, Belçika büsbütün zayıflamış... Kendi birliği bile tehlikede olan Belçika’nın bugün müthiş bir güvenlik zaafı var. Ülkenin Flaman ve Valon güvenlik aygıtla Brüksel saldırılarının ardından uzmanlar rı birbirleriyle işbirliği yapmıyor. Ve toplam istihbarat birimlerinin sayısı “1000”i geçmiyor. bir tahminde birleşti: Bu son olmayacak Bu zaaf, AB’nin de zaafına dönüşüyor. El Kaideciler, El Nusracılar, IŞİD’ciler; Belçika’nın bu boşluklarından yararlanarak Avrupalılar 2004’te Madrid, 2005’te Londra saldırılarıyla sarsıldığında, terörün günlük hayatın parçası haline gelmesinden korkmuştu. O korku şimdi gerçek oldu. Üs ton Post gazetesi de durumu şu başlıkla özetledi: “Terör Avrupa’nın yeni normali mi?” Fransa ve Belçika, sokaklarda nöbet tutan askerler, sokağa çıkma yasakla yıllardır AB’nin başkentinde at koşturuyorlar. Böyle olmasa Salah Abdülselam gibi azılı bir terörist; kırmızı bültenle arandığı dönemde dahi yaşadığı mahalleden burnunu çıkarmadan burada 4 ay saklanabilir miydi? Bu süre içinde düşünün ki Brüksel’de telik saldırılar sıklaştı, verilen kayıp rı ve militanlarla yaşanan çatışmalarla OHAL ilan edildi. İnsanlara zaman oldu evle lar çoğaldı. Henüz cihatçılara hedef ol aylardır ‘savaştaki ülke’ görüntüsün rinden çıkmamaları söylendi. mamış şehirlerde yaşayanlar, ‘Saldırı olacak mı’ değil ‘Ne zaman olacak’ diye sormaya başladı. Avrupa gazetelerinin dünkü manşetleri de bu hissiyatı yansıtıyordu. Belçika gazetelerinden De Tijd “Yeni bir dönem başlıyor” manşetini atarken, Standaard gazetesi “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” de. Alman İslami terör uzmanı Peter Neumann, “İsrailliler gibi sürekli terör tehdidiyle yaşamaya alışmamız gerekecek” diyor. İsveç bile korkuyor Almanya’da terör korkusu, Fransa ve Belçika’dakinden daha az. Saldırı “Cihatçı avı” için istasyonlar, metrolar, alışveriş merkezleri, resmi binalar, restoranlar, kafeler, spor salonları kapatıldı. Eğlence programları, ve konserler iptal edildi... Bir dönemin güvenli, refah Avrupa’sının simgesi olan Brüksel, sürreel bir hayalet şehre döndü. Üstüne bu büyük operasyonlar bir işe yaramadı. Korkulan en beter kâbus senaryosu dedi. Almanya’nın Bild gazetesi “Savaştayız” manşetiyle çıkarken, İtalyan Corriere della Sera “Avrupa saldırı altında” diye yazdı. Amerikan Washing ihtimaline, daha çok sığınmacı akınını durdurmak isteyen aşırı sağ ve milliyetçi gruplar odaklanıyor. Ancak küçük ülkeler de korkudan payını alı Saldırılardan sonra Leuven şehrinde bir spor kompleksi kriz tesisine dönüştürüldü. Patlama esnasında havalimanında olan ve uçaklarına binemedikleri için ülkeden ayrılamayan transit yolcular geceyi burada portatif yataklarda geçirdi. engellenemedi. Ve önceki gün olanlar oldu. Mogherini ağlamasın da şimdi kim ağla sın? yor. En son Aralık 2010’da bir can lı bombanın yalnızca kendisini öldürdüğü eyleme sahne olan İsveç’ten yüz lerce kişinin Irak ve Suriye’ye giderek IŞİD’e katılması endi İkizleri kurtuldu anneleri öldü Üç yılda üç saldırı atlattı şeleri artırıyor. İsveç Parlamentosu’nun önünden geçen 20 yaşındaki İtalyan turist Francesca Cervel Brüksel’deki saldırılarda hayatını kaybedenler arasında kimliği ilk açıklanan Perulu Adelma Tapia Ruiz (37) oldu. Ruiz, Belçikalı eşiyle birlikte akrabalarını yolcu etmek için Brüksel saldırılarından yaralı olarak kurtulan ABD’li Mormon misyoner Mason Wells (19), ilginç bir rekora imza attı. Bu, Wells’in sağ olarak kurtulduğu üçüncü saldırı. Wells, lini, saldırılar için “Beş havaalanına gelmişti. Çiftin dört ya geçtiğimiz yıl Paris saldırıları esna yıl önce bunun hak şındaki ikiz kızları oynamak için pat sında saldırıların gerçekleştiği yere kında çok düşünmezdi lamanın olduğu bölgeden uzaklaş bir blok uzaklıktaydı. Wells, 2013’te niz. Şimdi günlük haya tı, babaları da onların peşinden gitti. bombalı saldırı düzenlenen Boston tın bir parçası. Normal” Baba ve ikizlerden biri yaralandı. Adelma Tapia Ruiz Maratonu’nda da koşucuydu. Mason Wells diyor. C MY B nilgun@
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle