29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 24 Mart 2016 EDİTÖR: CAN DOKER Babaya son vedaYÜKSEKOVAVENUSAYBİN’DEŞEHİTDÜŞENASKERVEPOLİSLERMEMLEKETLERİNEUĞURLANDI Şehitler Yasin Boran, Murat Yatarkalkmaz, Muammer Faruk Salgar, Kubilay Er ve Raşit Atcı’nın cenazesi törenle memleketlerine uğurlandı Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde şehit olan 2 özel harekât polisi ve bir asker için Van Jandarma Filo Komutanlığı’nda tören düzenlendi. Törene Van Valisi İbrahim Taşyapan, 6’ncı Hudut Alay Komutanı Albay Ali Yalçın, kurum amirleri, askerler ve polisler katıldı. İl Müftüsü Nimetullah Arvas’ın dua okumasının ardından bir süre omuzlarda taşınan şehitlerin tabutları uçağa koyuldu. Şehit özel harekât polisleri Yasin Boran ve Murat Yatarkalkmaz’ın cenazeleri Ankara’ya, Uzman Çavuş Muammer Faruk Salgar’ın cenazesi ise Elazığ’a gönderildi. ‘Yok böyle dünya’ Yüksekova’da PKK’liler tarafından yola döşenen patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan özel harekât komiser yardımcısı Kubilay Er (25) memleketi Amasya’nın Merzifon ilçesinde toprağa verildi. Şehidin emekli polis olan babası Hüseyin Er, “Bu oyunu oynayanların Allah oyununu bozsun. Bozsun Yarabbi. Ben bir şey demiyorum. Sen şucusun, bucusun. Doğu’ya gideceksin. Solcusun, ülkücüsün, Alperensin... Yok böyle bir şey, yok böyle dünya. Kurban olduğum Allah hesaplarını başlarına geçirsin” diye isyan etti. Şehit polis Kubilay Er, öğle namazının ardından Merzifon Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen tören ile Merzifon Şehitliği’nde sonsuzluğa uğurlandı. Kızıyla törene geldi Kayseri’den geçici görevli olarak gittiği Mardin’in Nusaybin ilçesinde teröristlerin bir eve döşediği patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan 28 yaşındaki Piyade Uzman Çavuş Raşit Atcı’nın cenazesi, memleketi Kahramanmaraş’ta 5 kişinin katıldığı törenle son yolculuğuna uğurlandı. Şehidin babası, Ahmet Atcı ise törene asker parkasıyla katıldı. Şehidin sinir krizi geçiren annesi Rabia Atcı’ya sağlık görevlileri tarafından müdahale edilirken, eşi Ebru Atcı kucağındaki 13 aylık kızı Rabia Begüm ile şehidin Türk bayrağına sarılı tabutunun önündeki fotoğrafı okşayan Ebru Atcı uzun süre gözyaşı döktü. Kayseri 1. Komando Tugayı’nda görevli 1 yıllık uzman çavuş olduğu öğrenilen şehit Raşit Atcı’nın en son 1 hafta önce memleketi Kahramanmaraş’a izne geldiği ve geçici görevle Nusaybin’e gittiği öğrenildi. Şehidin cenazesi, öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından Bulutoğlu Mahallesi’nde toprağa verildi. l KAYSERİ/DHA Kubilay Er Muammer Salgar Murat Yatarkalkmaz Raşit Atcı bEeşbieağği slaevddıi Yasin Boran Kayseri’den geçici görevli olarak gittiği Nusaybin’de teröristlerin bir eve döşediği patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan 28 yaşındaki Piyade Uzman Çavuş Raşit Atcı’nın sinir krizi geçiren annesi Rabia Atcı’ya sağlık görevlileri tarafından müdahale edilirken, eşi Ebru Atcı kucağındaki 13 aylık kızı Rabia ile şehidin Türk bayrağına sarılı tabutunun önündeki fotoğrafı okşayan Ebru Atcı uzun süre gözyaşı döktü. Yüksekova’da operasyon bitmedi Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde barikatların kaldırılması ve hendeklerin kapatılması için geçen 13 Mart’ta başlatılan sokağa çıkma yasağından bu yana yapılan operasyonlarda top atışları sürüyor. Patlayıcı tuzaklanmış hendek ve barikatların yoğun olarak bulunduğu Orman, Kışla, Kaniheyder, Cumhuriyet ve Güngör mahallelerinde çatışmalar yaşanıyor. Hakkâri Yüksekova’da devam eden operasyonlar sırasında yapılan aramalarda bir binada 21 Mart’ta yapılan aramada PKK’lilere ait 1 adet 82 mm’lik havan ile 43 adet mühimmatı ve 1 adet 60 mm’lik havan ile 65 adet mühimmatı bulundu. İlçe merkezinde devam eden operasyonlarda, 14 Mart’ta 3 ayrı saldırıda toplam 5 havan mermisi, 16 Mart’ta ise farklı zamanlarda 20 havan mermisi atılması sonucunda Kobra aracında, evlerin çatılarında hasar meydana geldi. Evlerin boş olması nedeniyle can kaybının yaşanmadığı belirtildi. PKK operasyonu: 12 gözaltı Manisa’da bu sabah, PKK/KCK’nin gençlik yapılanması YDGH’ye yönelik düzenlenen operasyonda 12 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan HDP Manisa İl Yönetim Kurulu üyesi olduğu belirtilen Ü.U., geçen hafta sonu partisinin Yunusemre İlçe Başkanlığı’nın önünde Manisa Valiliğinin Nevruz kutlamalarını yasaklamasına tepki göstermek amacıyla basın açıklaması yapmıştı. Operasyonda, evlerde yapılan aramalarda, yasaklı siyasi ve kültürel bazı dergiler, 7.65 mm. çapında 68 tabanca mermisi, 2 boş şarjör, 26 av tüfeği fişeği, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın yazdığı bir kitap, örgütsel dokümanların yer aldığı not defterleri ve ajandaların bulunduğu belirtildi. Öte yandan PKK’li Kale Mahallesi’nde barikata tuzakladığı C4 patlayıcıyla güçlendirilmiş 330 kilogram amonyum nitrat ele geçirildi. Polis ekiplerinin barikat olarak kullanılan parke taşlarında yaptığı aramada, taşların arasında tuzaklanmış 11 bidon içerisinde mazot emdirilmiş 330 kilo amonyum nitrat ve C4 patlayıcıyla hazırlanmış bomba imha edildi. Ayrıca, Diyarbakır’da İl Jandarma Komutanlığı ekiplerinin Çınar, Eğil ve Ergani ilçelerinde düzenlediği operasyonlar kapsamında 6 ayrı adreste yapılan aramalarda 2 Kalaşnikof piyade tüfeği, 3 Kalaşnikof şarjörü, 55 Kalaşnikof fişeği, 1 G1 marka piyade tüfeği, 2 G1 şarjörü, 2 ruhsatsız av tüfeği, 5 tabanca şarjörü, 49 tabanca fişeği, 3 av tüfeği bulundu. l DHA Gözaltına alınan 19 PKK’li tutuklandı Adana’nın Dağlıoğlu, Barbaros, Yenibey mahallelerinde Nevruz kutlamaları sırasında gösteri düzenleyen, ateş yakarak yol kapatan, müdahale etmek isteyen polislere molotof ve taş attıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 24 kişiden 19’u çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. PKK ve KCK’nin sosyal paylaşım siteleri üzerinden yaptığı eylem çağ rıları sonucu toplanan, polislere molotof ve taş attıkları öne sürülerek gözaltına alınan 24 zanlı sağlık kontrollerinin ardından mahkemeye sevk edildi. PKK ve KCK’nin çağrılarına uyarak eylem yaptıkları iddiasıyla haklarında evrak düzenlenen 24 kişiden biri serbest bırakılırken, 4’ü ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. l ADANA/Cumhuriyet PKK’li kadın lider öldürüldü iddiası Şırnak Bahçelievler, Dicle, Yeşilyurt ve Cumhuriyet mahallelerinde yoğunlaşan operasyonlar kapsamında dün güvenlik güçleri ile PKK’liler arasından çıkan çatışmalarda öldürülen 4 PKK’li arasında örgütün kadın sorumlularından “Berivan Avesta” kod adlı kişinin de bulunduğu belirtildi. TOMA’sız resim yapamayan çocuklar En küçüğü 35 günlük bebek, en büyüğü 18 yaşında en az 88 çocuk. Bu sadece Tem muz 2015Şubat 2016 arasında ça tışmaların yoğunlaştığı 11 kentte hayatını kaybeden çocuk sayısı. En az 116 da yaralı. Yakınlarının ölü müne, hastaneye eriştirmeyen o ça resizliğe şahit oldular. Kiminin sı nıfları karargâha döndü, tahtaları na devlet imzalı feci mesajlar kazın dı. Silinse de çık maz. Evlerinden oldular, aç, su suz kaldılar. On ların omuzlarına çöken, kaldıra mayacakları ka dar ağırdı. PÖınğaürnç Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü ile Göç ve İnsani Yardım Vakfı, hafta sonu “Çatışma Koşullarında Çocuk Hakları, Savaştan Çocuğu Sakın ma Yöntemleri ve Çatışma Koşullarında Sağaltıcı Çocuk Eğitimi” konulu ulusla rarası bir toplantı düzenledi. Davet edi len AKP ve CHP milletvekilleri gelme mişti. İroniktir, güvenlik endişesiyle son anda katılmaktan vazgeçen yurtiçinden ve dışından katılımcılar vardı. Tam da konuşulacak çocukların hayatı bundan ibaretken... Kiminle barış? Göç ve İnsani Yardım Vakfı’nın 2015’e dair bir hak ihlali izleme raporu var. Bu Fotoğraf: Ümit Kıvanç /Cizre çetele, erken zorla evlilikten cinsel istismara, intihardan trafik kazalarına 6418 çocuğun hak ihlaline maruz kaldığını söylüyor. Üstelik sokağa çıkma yasakları ve çatışma koşulları daha da arttı. Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nden avukat Mehmet Işık genel olarak en fazla cinsel istismar davalarıyla uğraştıklarını söylüyor. “Bir insanın yapabileceklerinden tiksiniyorsunuz, evde kendi çocuğunuza sarılacak güç bulamıyorsunuz” diyor. Diğer yandan örneğin kafasında şarapnel parçası bulunmasına rağmen hastaneye sevk edilmeyerek tutuklanan 17 yaşındaki bir çocuk için uğraşıyorlar. Işık’ın bir şikâyeti de yükü ağır, kariyer vaadi zayıf olduğundan çocuk meselesiyle ilgilenen hukukçuların azlığı. HDP milletvekili Meral Danış Beştaş, yaşı daha küçük olanlardan sokakta oyun oynama özlemini duyduğunu anlatıyordu. Yaşı daha büyük olanlara dair söylediği ise mühim; “barış” dediğinde bir milletvekiline “Kiminle barış?” diye hesap soran öfkeli çocuklardan bahsetti. EğitimSen Diyarbakır 2 No’lu Şubesi’ne göre sadece Sur’da 15 okul, 7450 öğrenci son süreçten etkilendi. Kentin başka yerlerine göçenlerin bir kısmı yeni okullara yerleştirildi fakat maruz kalabildikleri dışlanmayla, üzerlerinde taşıdıkları hasarla “Sur çocukları” gibi bir grup oluştu ne yazık ki. Bakanlığın kısa süreli destek programlarıysa uzmanlar tarafından göstermelik ve kifayetsiz bulunuyor. Alt ıslatma, uyku ve uyum problemleri, geliştirilen yeni korkular, kekemelik... Sadece TOMA’lı, tanklı tüfekli karanlık resimler yapıyorlar artık. Kahramanlarının değiştiğinden söz ediyorlar. Diğer yandan çatışmanın kente taşınması çocuk yaştakilerin çatışmanın aktif parçası olmasını getirdi. Almanya merkezli Avrupa İnsan Hakları ve Demokrasi için Avukatlar Derneği’nden (ELDH) Hüsnü Yılmaz, toplantıda hem bu durumu içeren hem de sivil kayıplarını ortadan kaldırmayı hedefleyen, “insancıl hukuka” dair bir öneride bulundu. Kimi kritik ek protokoller eksikse de Türkiye’nin 1953’te imzaladığı dört Cenevre Sözleşmesi’ndeki ortak 3. madde bir ülkenin kendi sınırları içindeki çatışmaları ve sivillere muameleyi içeriyor. “Terörist” diye de geçebilir, bir tarafın iç hukuktaki statüsü ne olursa olsun bağlayıcı. Türkiye bu konuda diplomatik baskı uygulasa da Yılmaz, Kürt tarafının uluslararası hukuk nezdinde “savaşan taraf” olarak kabul edilmek için kendini dayatması gerektiğini düşünüyor. Bu, PKK’nin 95’te yaptığı başvuruyla dört sözleşmeye hem de ek protokollere uyma taahüdünü yerine getirmesini de gerektirecek. Sadece askeri hedefleri vurmak, 18 yaş sınırına riayet etmek de dahil. Bunu YPS açısından da yapması gerekiyor. Aksi takdirde iki taraf açısından da savaş suçundan söz etmek mümkün. Toplantıda müzik, resim, oyun, rehabilitasyon programları konuşuldu. Ama temel soru şuydu: Savaş sürerken çocukları savaştan korumak mümkün mü? haber 11 Görüşülmesi reddedilen barış ve demokrasi Salı akşamı TBMM Genel Kurulu’nda CHP’nin bir yasa teklifinin görüşülmesi reddedildi. Haber bile olmadı. Halbuki 68 maddelik yasa teklifi önemliydi. CHP’nin 2012’den beri, başta Kürt sorunu olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerle ilgili Meclis’e sunduğu 27 yasa teklifinin birleştirilmesinden oluşmuştu. Bugün yakıcı biçimde ihtiyaç duyduğumuz bir demokratikleşme paketinin Meclis genel kurulunda görüşülmesi öneriliyordu. CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Özgür Özel yasa teklifinin gerekçelerini savunmaya çalıştılar. Ama AKP milletvekillerinin aklı fikri kürsüde yasa teklifini anlatan Tanrıkulu’nu MedTV’de konuştuğu için kriminalize etmekteydi. AKP ve MHP’lilerin oyuyla yasa teklifinin görüşülmesi reddedildi. CHP’nin sunduğu, “Toplumsal Barış ve Demokrasinin Tesisi Amacıyla bazı Kanunlarda Değişiklik yapılması Hakkında Kanun” teklifi, bir torba yasa. Ama içine olur olmaz şeylerin tıkıştırıldığı bir torba değil bu. Bütün maddeler, demokrasinin ve temel hak ve özgürlüklerin tesisi amacı etrafında birleşiyor. 2000’lerin ilk yarısında görüp, sonra görmez olduğumuz bir demokratikleşme paketinin görüşülmesi reddedildi. Yasa teklifinin gerekçesinde, Kürt sorununun “eşit yurttaşlık ve demokrasi temelinde kalıcı biçimde çözüme kavuşturulması, tüm siyasal tarafların katılımı ile şeffaf ve hukuksal meşruiyete sahip bir sürecin başlatılmasının amaçlandığı” belirtiliyor. Bu çerçevede, “temel bir insan hakkı olan anadil öğretiminin” desteklenmesini, siyasetteki dil yasaklarının tamamen sona erdilirmesini ve korucu sisteminin kaldırılmasını, korucuların başka alanlarda istihdam edilmelerini öneriyor. TBMM’de ve yerel yönetimlerde demokratik temsilin sağlanabilmesi için milletvekili seçimlerinde barajın yüzde 5’e indirilmesi, belediye ve il genel meclisleri seçimlerinde “onda birlik baraj” uygulamasının kaldırılması öngörülüyor. Siyasal partilere devlet yardımının, seçimlere girme hakkı kazanmış tüm partilere, aldıkları oy oranında verilmesi, seçim barajlarıyla ilgili iki değişikliği tamamlıyor. Yasa teklifi, bunların yanında, geçmişte yaşanan acı ve travmaları hatırlatan kişilerin isminin verildiği kamu alan ve binalarının isminin değiştirilmesi, Terörle Mücadele Kanunu’ndan ifade özgürlüğünü engelleyen hükümlerin çıkarılması, tutukluluk sürelerinin kısaltılması, gizli tanık uygulamasına son verilmesi, polisin orantısız şiddet uygulaması ve biber gazı kullanmasının önüne geçilmesi gibi başka anlamlı düzenlemeler içeriyor (yasa teklifi için bkz. tbmm. gov.tr/d26/2/2/0500.pdf). Sezgin Tanrıkulu, yasa teklifinin genel kurulda reddedilmesini, “Yeni bir barış yolu açacak toplumsal mutabakat yasa teklifimizin görüşülmesi AKP oylarıyla engellendi. Kaosa/ölüme dört elle sarılmışlar!” diyerek duyurdu. AKP ve MHP oylarıyla engellendiler, bu detay anlamsız değil. Muhalefet partisinden geldiği için, görüşülmeden bile reddedilen bu önerilerin en azından bir kısmı Kürt sorununun en yakıcı olduğu dönemde Meclis tartışma gündemine alınamaz mıydı? Sorunlara çözüm parlamentoda aranmayacaksa nerede aranacak gibi soruları sormanın da bir anlamı artık kalmadı. İçinde debelendiğimiz büyük siyasal kaosun ortasında çok küçük bir detay gibi gelebilir bu örnek. Ama iktidar partisi vekillerinin sergilediği tavır, içine çekildiğimiz kaosun, yegâne değil ama en önemli sorumlularının Erdoğan partisinin militanları ve onlara giderek daha fazla hâkim olan intikamcı ve tahakkümcü zihniyet olduğunu bir kez daha göstermiyor mu? Not: Salı günkü yazıda bugün Rusçada kullanılan “demokratur” kelimesini ele almıştım. Necmiye Alpay, bu kelimenin Türkçe karşılığı olarak “demokratorya”yı öneriyor. Demokratörlük ya da demokratorya... Söz konusu alameti sanırım iyi ifade ediyor. Diyarbakır saldırısı soruşturması tamamlandı Diyarbakır’da 5 Haziran günü HDP mitingine düzenlenen bombalı saldırıda Şeyhmus Kaçan (34), Necati Kurul (46), Civan Arslan (18) ve Ali Türkman’ın (65) ölmesi ve 210 kişinin yaralanmasına ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Saldırı ile ilgili 5 IŞİD mensubu hakkında 5’er kez ağırlaştırılmış ömür boyu ve 6 bin 318’er yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen ddianamede, IŞİD’li tutuklular İsmail Korkmaz (35), Mustafa Kılınç (39), Orhan Gönder (20) ve Burhan Gök (37) ile firari şüpheli İlhami Balı’nın (33) “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “nitelikli öldürme”, “nitelikli öldürmeye teşebbüs” ve “tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma” suçlarından cezalandırılması istendi. l DİYARBAKIR/DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle