20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 26 Şubat 2016 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY ekonomi 9 Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, üçüncüsü hayal kırıklığı Türkiye’niniklim Ekonomist Murat Üçer: Merkez 2015’te büyümeyi destekledi. Enflasyon katılaştı. Türkiye bir yılı daha kurtarsa da ancak 2.53 büyür. Kırılganlıklar azaltılmazsa 2017’de fatura ağır olur Global Source Partners ve Koç Üniversitesi Danışmanı Ekonomist Murat Üçer, Türkiye’de büyümenin ge çen yıl devlet harcamaları ve tüketim kay naklı olduğunu, Merkez Bankası’nın da ay rıca enflasyonu kontrol etmek yerine para politikasıyla bü yümeyi desteklediğini söyledi. Bunun çok hayırlı bir gelişme olmadığını vurgulayan Üçer, “Tüm cephanemizi kullanmı PELİN ÜNKER şız. Yeniden 2015 yaşanmaz. Türkiye bir yılı daha kurtardı gözüküyor ama 2016’da en faz la 2.53 büyüme olur. Mali kırılganlıklarımızı azaltmazsak 2017’de bunun faturası çok ağır olur” dedi. Türk Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜ SİAD) ile Dünya Bankası’nın hazırladığı “Kü resel Ekonomik Beklentiler 2016” raporu dün düzenlenen toplantıda tanıtıldı. Rapor tanıtımının ardından düzenlenen “Gelişen Pi yasalardaki Yavaşlamanın Yayılma Etkileri ve Türkiye” başlıklı panelde konuşan Murat Üçer şu noktalara dikkat çekti: 4 Enflasyonun tek nedeni gıda ve kur de ğil. Enflasyonda katılaşma var. Bunun nedeni de TCMB’nin büyümeyi desteklemesi. 4 Cari açıkta da ‘açığı daralttık’ havası var ama bu doğru değil. Çekirdek cari dengede geçen yıl 1.5 puanlık bozulma yaşandı. Açı ğı sıkıştırıcı politikalar kullandığımız için da raltmadık, petrol ve enerjiden geldi. 4 Her yıl bütçe hedefinden fazla harcıyo ruz. Geçen yıl 35 milyar lira fazla harcadık. Asgari ücret de etkileyecek. 4 Türkiye geçen yıl sermaye hareketi ge tirebildi. 10 milyar dolar net hata noksan dan geldi. Çekirge bir kez daha sıçrar mı, bu kadar sermaye getirebilir mi bana göre ge tiremez. 4 Dış finansmanda sıkıntı olacak. Mer kez Bankası faiz artırımını erteledi. Ocak 2014’teki gibi sert bir hareket gele cek. Yılın ikinci yarısı yavaş geçe cek. Kredi mevduat oranı TL’de 1.5’e çıkmış. Arz ve talepte sı kışma olacak. Türkiye serma ye açısından ani donma riski ile karşı karşıya. 4 Tüketim ivme kaybedi yor. Yatırım zaten ortada yok. Harcamalar tarafın da motor kalmadı. Murat Üçer RAPORDAN Merkez’i anlamak güç TÜSİAD Başkanı, “Merkez’in enflasyon hedefi için yapması gereken politikalar önünde engeller mi var” diye sordu. TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, Türkiye’de enflasyonun hedeflerden yüksek olduğuna dikkat çekerek, “Bugün geldiğimiz noktada maalesef enflasyon sadece hedeften yüksek olmakla kalmayıp, giderek yükselen bir trend izlemeye başladı” uyarısında bulundu. Başaran Symes, şöyle devam etti: “Merkez Bankası politikaları, enflasyon hedeflemesinden uzak bir görüntü çiziyor. Son zamanlarda sadece bir hedefe sahip olmak yeterliymiş gibi bir izlenim hâkim. Asla ulaşamayacağımız bir hedef mi belirliyoruz acaba? Yoksa bu hedefe ulaşmak için yapılması gereken politikaların önünde engeller mi var? Samimi olarak söylemeliyim; anlamakta güçlük çekiyoruz.” Symes, jeopolitik risk lerin geçen yıla kıyasla çok daha arttığına da dikkat çekti. Türkiye’nin hâlâ dış finansmana bağlı olduğunu söyledi. Cansen Başaran Symes Dünya Bankası raporundaki verilere göre, küresel büyüme 2015’te de beklentilerin gerisinde kaldı ve 2014 yılındaki yüzde 2.6 düzeyinden yüzde 2.4’e indi. Raporda, “Hayal kırıklığı yaratan bu performansın başlıca sebepleri yükselen ve gelişen ülkelerde ekonomik faaliyetlerdeki yavaşlamanın devam etmesi ve emtia fiyatlarının, küresel ticaretin ve sermaye alışkanlıklarının zayıf seyretmesi oldu” denildi. Küresel büyümenin daha önce öngörülenlerden daha yavaş bir hızda olsa da biraz daha toparlanarak 2016 yılında yüzde 2.9, 201718 yıllarında da yüzde 3.1’e yükselmesi bekleniyor. Raporda, “Aşağı yönlü riskler etkisini sürdürüyor ve giderek yükselen ve gelişmekte olan ülkeler üzerinde yoğunlaşıyor” uyarısı da yapıldı. IMF UYARDI KURUMLAR BAĞIMSIZ OLMALI Dünya Bankası Baş Ekonomisti Ulrich yor, üretkenlik artmıyor. mazsa asgari ücret arTürkiye’nin 2016’da yüz tışının ekonomi üze Uluslararası Para Fonu (IMF), G20 dldeküuüaml.kymIleMbellüereFt,raemiTlnkmüieonarknklktaoieüyrmıerneçiyikasleiuğedrlritlıeegsaskıirnltaoidecbnkaaüolkeybmüyeuimilşycugiiengüöünç Bartsch, Türkiye’de yapısal reformlara ve düzenleyici kuruluşların bağımsızlığına ihtiyaç olduğunu belirterek, “2015’teki yüzde 4.2 büyüme oranının bu şekilde seyretmesini bekleyemeyiz. Türkiye yılda 1 milyon iş yaratmıyor. Büyümesine rağ de 3.5 büyümesini bekliyoruz. Hükümetin ortaya koyduğu reform programını sadece mevzuatta değil eylemlerle ortaya koyması gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Bölgesel Baş Ekonomisti Bojan Markoviç ise eğer çok hızlı ve et rinde olumsuz etkilerinin olabileceğini söyledi. Markoviç, “Türkiye’nin çok önemli insan kaynağı var ama yenilikçi potansiyelini kullanmıyor. Eğer yapısal reformlar yapılırsa bu her yıl büyümeye 0.7 ile 1 arasında katkı sağlanabilir” tahminini 2016 için yüzde 2.9’dan 3.2’ye çıkarırken, 2017 için yüzde 3.7’den 3.6’ya indirdi. ohbGIlaMaa2znnFı0rk’mnlaamisdanaılıihğblikyaıaafreşyatkabnpaaaosnkkorlaldanarnaruıl,tanil“oerdGıpakv2laaey0mnammtpuıesıülyaırmkiacçeakinkzün tırımlarını artırarak talebin eşgüdümlü olarak desteklenmesi için şu anda plan yapmalıdır” denildi. men işsizlik yükseli kin yapısal reformlar ol diye konuştu. politikası... Türkiye’nin bir iklim politikası var mı? Savaş, terör, göç dalgaları, işsizlik ve daha sürüyle dert ülkenin başında iken iklim politikası olmuş olmamış ne yazar demeyin.. Hepsinin kaynağına indiğimizde tüm bu yaşananlarda iklim politikalarının rolü, küçük ya da büyük, bir şekilde ortaya çıkıyor. TÜSİAD’ın Birleşik Krallık Ankara Büyükelçiliği, REC Türkiye Bölgesel Çevre Merkezi ve ABD Büyükelçiliği desteği ile düzenlediği COP 21 Paris Değerlendirme toplantısında bu konu masaya yatırıldı. TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes’in ilk dikkat çektiği konu Dünya Ekonomik Forumu tarafından yapılan küresel risk araştırmasında iklim değişikliğinin önümüzdeki 10 yıl için kitle imha silahlarından daha önemli tehdit olduğunu vurgulaması oldu. “Tükenen doğal kaynaklar, artan doğal afetler, ürkütücü boyutlara ulaşan yoksulluk, ekonomik faaliyetlerin çevresel ve sosyal açıdan artık mevcut biçimi ile sürdürülemez olduğunu gösteriyor” bu ve benzeri sözlerin sahipleri eskiden çevreciler, sosyalistler ya da sosyal demokratlar olurdu. Şimdi ise üstelik giderek artan sıklıkta iş dünyasının karar vericileri tarafından dile getiriliyor. Bu aynı zamanda tehlikenin ne kadar büyük ve tehdidin ne kadar yakın olduğunun da bir göstergesi. İklim Değişikliği ile mücadeleden sorumlu eski Avrupa Komisyonu üyesi, Danimarka eski Çevre Bakanı Connie Hedegaard Suriye’de iç savaşın sebepleri arasında iklim değişikliği temelli kuraklığın getirdiği göç dalgasını gösterdi. Gelinen nokta bugüne kadar kafaları kuma gömerek “Ne yapalım o, oranın sorunu” deme çizgisini çoktan aştı. Aslında yerel halklar daima bunun bilincinde oldu. Artvin Cerattepe’de sürdürülen mücadele son yaşadığımız örnek.. Yırca, Gerze, Fırtına Deresi, Kazdağları ve daha onlarcası.. Dünyanın her yerinde yerelin mücadelesi daima var oldu; kimileri kazandı ama çoğu, özel sektörün iştahının devlet terörü ile birleşmesi sonucu geri püskürtüldü. Bu yüzden iklim konusunu özellikle özel sektörün (sayı hayli az olsa da) sahiplenmiş olması hayli önemli. Yapılacak şey belli: Düşük karbonlu ve iklim değişikliğine dirençli bir ekonomiye geçişin sağlanması. Peki, şimdi yeniden baştaki soruya dönelim. Türkiye’nin iklim politikası var mı? Paris’teki COP 21 zirvesine katılan 195 ülke arasında en kötü ulusal katkı beyanının sahibi olarak durum hayli vahim. Şüphesiz birçok belge var ama çoğu kâğıt üzerinde kalıyor tam uygulamaya geçilemiyor. Aslında bunun yanıtlarından biri yine özel sektör temsilcilerinden geldi. TÜSİAD Çalışma Grubu Başkanı ve Sabancı Enerji Grubu Başkanı Mehmet Göçmen bu kadar konut yapıldığını ancak binalarda enerji verimliğinin hâlâ lafta kaldığını söyledi. Neden dersiniz? CHP’Lİ BÖKE UYARDI: Çift haneli enflasyon kapıda FIRAT KOZOK CHPGenel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Bö ke, MYK’ye sunduğu ekonomi raporunda “çift haneli enflasyon” uyarısı yaptı. Rapor da, “Türkiye yüzde 5 olarak belirlenen ve hiçbir zaman tutmayan enflasyon hedefin den her geçen gün uzaklaşırken çift haneli enflasyona doğru git gide yaklaşıyor” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu baş kanlığında önceki gün toplanan MYK’ye su nulan raporda şu değerlendirmeler yer aldı: 4 Geçen yılın tümüne ve 2016 başlangıcına ilişkin makroekonomik rakamlar ekonomide kırılganlıkların sürdüğüne işaret ediyor. Tüketici enflasyonu Ocak 2015’ten itibaren yüzde 9.58 arttı. Aynı dönemde Selin Sayek Böke gıda ürünlerindeki fiyat artışı yüzde 11.74 oldu. Ge çen yıl dünyada gıda fiyatları yüzde 19 geri lerken Türkiye’de yüzde 13.8 arttı. Gerçek işsizlik 18.4 Kasımda işsizlik yüzde 10.5, genç işsizliği ise yüzde 19.1’e ulaştı. Toplam işsiz sayısı 3 milyon 125 bine ulaştı. 2 milyon 355 bin kişi de umudunu kaybettiği için iş aramaktan vazgeçti. İş arayanlar ancak iş bulamayanlar ve aramaktan umudunu kaybetmiş olanlar göz önüne alındığında gerçek işsizlik oranı yüzde 18.4’e çıkıyor. Cari açık 2015’te 2014’e göre yüzde 26 azalarak 32.2 milyar dolar oldu. Cari açığın düşmesinin iki temel sebebi var: Türkiye ekonomisinin küçülmesi ve petrol fiyatlarının uluslararası piyasalarda düşüyor olması. Katma değeri düşük ve ithalata bağımlı bir ihracat yapısının yanı sıra, cari açığın sürdürülebilirliği de önemli bir sorun teşkil ediyor. l ANKARA Görev ‘Yeşil Yaka’larda “Dünya yoğun bakıma alınmak zorunda. Bunu yapacak olanlar ise bizler ve genç kuşaklar” TEMA Vakfı’nı, Baltaş Grubu ile “Yeşil Yaka” programını başlatmaya iten cümle bu. Program özel sektör çalışanlarını hedefliyor; aslında amaç beyaz ve mavi yaka çalışanları “yeşil yaka” şemsiyesinde buluşturmak ve artık ciddi biçimde alarm zilleri çalan gezegende tüketim alışkanlıklarından başlayarak birey ve kurumların sorumluluklarının farkına varmalarını sağlamak. TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Sadece son 50 yılda sürdürülebilir olmayan yaşam tercihlerimiz, doğanın üçte ikisini geri dönülemez bir biçimde tahrip etti. Doğal yaşamdaki bu olumsuz tablonun sosyo ekonomik yaşama önemli etkileri oldu. Tam da bu nedenle, iş dünyasının yaptıkları ve yapmadıkları çok önemli. Bugünün beyaz yakaları, yarının yöneticileri olacak. Bizim o kesime bazı mesajları çok net vermemiz lazım ki, içinde bulunduğumuz durumu anlasınlar ve gezegene sahip çıksınlar” diyor. Koç mu, Sabancı mı? JPMorgan, Koç Holding ve Sabancı Holding ile ilgili bir rapor yayımladı. JPMorgan, Koç Holding için “ağırlığını artır” tavsiyesi verirken, Sabancı Holding’e karşı Koç Holding’i tercih ettiğini belirtti. Kurumun analistleri Naresh Bilandani, Paul Formanko ve David Aserkoff tarafından hazırlanan raporda Koç Holding için fiyat hedefi 14.15 TL olarak belirlenirken, Sabancı Holding için fiyat hedefi 11.90 TL olarak açıklandı. Morgan Stanley: Dolar 3.25’e çıkacak ABD’li yatırım bankası Morgan Stanley, potansiyel yapısal reformlar, asgari ücret zammı ve turizmdeki gelişmeleri değerlendirdiği “Türkiye Strateji Raporu”nda, Türk Lirası’nda zayıflığın devam edeceğini belirterek, dolar/ TL tahminini 2016 için 3b25 seviyesinde tuttu. Morgan Stanley, asgari ücret zammı sonrası artan enflasyon oranının da yüzde 910 bandında kalacağını belirtti. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle