19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 26 Şubat 2016 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ZARİFE SELÇUK Babaanne değilsAİDaKDhŞİaEANyLEaI:RİNEN Başbakan olacağım MHP başkan adayı Akşener, Denizli’de ‘Demir Leydi’ye benzetildi MHP Genel Merkezi’nin görevden aldığı İl Başkanı Yasin Öztürk’ün daveti üzerine Denizli’ye ge len MHP genel başkan adayı Me ral Akşener iddialı konuştu. Akşener’e civar illerdeki kapatı lan parti teşkilatla rının üyelerinin de destek verdiği ve “Demir Leydi” ben zetmesi yapmala rı dikkat çekerken SELDA GÜNEYSU Akşener, “Babaannelikten vazgeçtim, ya başbakan olaca ğım, ya başbakan olacağım. Biz, Türkiye’yi yönetmeye yürüyo ruz” dedi. Akşener, önceki gün Genel Başkan Yardımcılığı göre vinden istifa eden Ümit Özdağ’ın istifasını da “önemli bir tavır” olarak nitelendirdi. Akşener, Denizli EGS Konferans Salonu’nda konuşma yapmak üze re kürsüye çıktığında, “Hoşgeldin Demir Leydi” sloganları ile kar şılandı. MHP’nin 7 Haziran ve 1 dı, en çok da havuz medyası. Eee, Kasım seçimlerinde Uşak’tan bi onları sevindireceğime, birbirimi rinci sıra adayı ola zi sevindirelim” diye konuştu. rak gösterdiği es Kendisine lakap taka taka “to ki Merkez Banka puklu efe” dediklerini kaydeden sı Başkanı Dur Akşener, ülkücülerin kadınına muş Yılmaz ile bile “efe” denildiğini kaydetti. MHP MYK üyesi Ülkücülerin 11.9’u kabul etme Mustafa Erdem’in diği için yola çıktıklarını kay de Akşener’e des deden Akşener, “Biz tek vermek üzere o kongreyi Alla Denizli’ye gelme hın izniyle, inşal si dikkat çekti. lah ikmal edece Akşener, ğiz” diyerek, im “Hani dedim za toplama aşa ya daha ön masında tek ce, ya baş tek insanlar bakan la konuştu olaca ğunu an ğım, ya lattı. Dele da baba gelerin im anne diye.. Baktım bizimkilerin bir kısmı şu babaanne olacağım işine çok takıl Kendisine “topuklu efe” dediklerini kaydeden Akşener, ülkücülerin kadınına bile “efe” denildiğini kaydetti. (CHA) za toplama aşamasında “Demokrasiyi partide sağlayacak mısınız” diye sorduğunu anlatan Akşener, tam anlamıyla parti içi demokrasi getireceğini, genel başkan olması durumunda milletvekillerinin önseçimle belirleneceğini ifade etti. Azarlamak yok... Teşkilatların kendisine “Biz azarlanmak istemiyoruz” dediğini de aktaran Akşener, “Teşkilatların raporlarını mutlaka dikkate alacaklarını” ifade etti. Bahçeli’nin “hayır”larının da il başkanlarına sorulduğunu, il ve ilçe başkanlarının kendisine anlattıklarını söyleyen Akşener, “Meral Hanım, bu hayır mıdır, nedir, bizim tutumumuz ne olacaktır konusunda, bize gelip, bizi adam yerine koyup, şu nedenle şu sözleri söyledik demediler. Onun için sahada kafamız karışık. O nedenle ne söyleyeceğimizi bilemedik. Bu ayıptır, günahtır. Seçimden seçime kimdir nedir öğren, ondan sonra adını unut. O zaman böyle oluyor işte” diye konuştu. l DENİZLİ ‘Dokunulmaz değiller’KONYA’DAKONUŞANDAVUTOĞLU’NUNGÜNDEMİNDEHDP’LiVEKİLVARDI Cumhurbaşkanı Recep Tay den Türkiye’de bir kaos havayip Erdoğan’ın dokunul sı oluşturmak, kaos havası oluş mazlıkların kaldırılması çağrısı turarak tekrar teröre destek ver nın ardından konuşan Başbakan mek, bu suretle de bir güvensiz Ahmet Davutoğlu, HDP Millet lik sarkacı oluşturmak, büyük vekili Tuğba Hezer’in Ankara’da bir tuzak. Biz teröre teslim ol 29 kişinin öldüğü bombalı sal mayacağız. Biz şiddete teslim ol dırının failinin taziyesine katıl mayacağız” dedi. masıyla ilgili “Kimse dokunul Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mazlık zırhına dokunulmaz sarılıp suç işle lıkların kaldı yemez. Dünya rılması açıkla nın hiçbir yerinde, hiçbir de AP masının sorulması üzerine mokratik ülke Davutoğlu, do sinde herhan kunulmazlıkla gi bir terör eyle rın siyaset üze mini böyle ger rinde bir bas çekleştirmiş bir kı oluşmama caninin taziyesi sı, bir vesa olmaz. Bu konu yet oluşmama lar da Meclis’e sı için konul intikal edilen muş ilkesel bir bir konu oldu prensipler ol ğunda tek tek duğunu belir bu konuları ele Davutoğlu: Teröre teslim olmayacağız. terek şu ifade alır, değerlen leri kullandı: diririz. Gereken adımları ata “Bir milletvekilimiz TBMM’de rız” dedi. konuşurken herhangi bir bas ‘Büyük bir tuzak’ kı hissetmemeli. Milletvekilimiz görüşünü beyan ederken kimse Başbakan Davutoğlu, dün sa onu o veya bu şekilde baskı altı bah Konya’da Borsa İstanbul ve na almamalı. Dokunulmazlık da Borsa Konya arasındaki İşbirli budur. Dokunulmazlığa sığına ği Anlaşması ve Gong Töreni’ne rak kimse suç işleyemez, kim katıldı. Gazetecilere açıklama se canlarımızı alan teröristlerin yapan Davutoğlu terör olayları meşru gösterilmesine vesile ola na değinerek “Birileri bizi nega cak eylemlerde bulunamaz. Bu tif gündeme mahkum etmek is nun için hukuki süreç takip edi tiyor. Bizim bu kısır döngüyü lir. Türkiye demokratik hukuk kırmamız lazım. Terör üzerin devletidir.” l KONYA/DHA Rumecylaaimhpiıisblaiartntı’ina Tiyatroya yer kalmadı Fatih döneminde Rumelihisarı’na inşa edilen ve 18’inci yüzyılda yıkılan Boğazkesen Camisi’nin yapım çalışmaları tamamlandı. 7 yıl öncesine kadar konserler verilen alanda inşa edilen caminin ardından alanda tiyatroya yer kalmadı. İstanbul 3 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, 7 Ekim 2009’da, tarihî mescidin minaresinin, duvar ve sarnıç kalıntıları nın mevcut durumlarıyla muhafaza edilmesine karar verirken, mescit 1. grup kültür varlığı olarak tescil edildi. Ardından da Açıkhava Tiyatrosu’nun bulunduğu bölgede, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) öncülüğünde Boğazkesen Mescidi’nin ana duvarının inşasına başlandı. Caminin inşaat çalışmasının tamamlanmasının ardından çıkan manzarada tiyatroya yer kalmadı. l İSTANBUL/Cumhuriyet Bütçe şerhi iadesi ilk değil HDP’nin ‘savaş’ ve ‘saray’ ifadelerinin neredeyse tamamı iade gerekçesi yapıldı MAHMUT LICALI HDP’nin 26. yasama döneminde denetim ve yasama faaliyeti kapsamında verdiği soru ve araştırma önergeleri ile yasa önerilerinin büyük bir kısmı TBMM Başkanlığı’ndan “kaba ve yaralayıcı bir dil kullanıldığı” ve “Cumhurbaşkanı’na hakaret edildiği” gerekçesiyle iade edildi. Önerge ve yasa önerilerinde “katliam”, “Kürdistan”, “asimilasyon”, “Cumhurbaşkanı’nın hedef alması” gibi ifadeler iade gerekçesi gösterildi. HDP’nin bütçe şerhinin yanı sıra HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız’ın tam 50 farklı soru önergesi de toplu olarak geri gönderildi. Sarıyıldız’ın önergele rinin iadesine ilginç bir nüz dört ay geçmesine gerekçe sunuldu. TBMM karşın HDP’nin bu süreç Başkanlığı; “Bilgi iste te 10’larca soru ve araş nilecek belli bir konu tırma önergesi ile yasa nun, bir önerge ile so önerileri partiye farklı ge rulması gerekmektedir. rekçelerle iade edildi. Son Soru önergelerinin her olarak bugün TBMM Ge birinin Gelen Kâğıtlar nel Kurulu’nda görüşül Listesi’ne alındığı, Baş meye başlanacak 2016 bakanlık ve ilgili bakan bütçesine ilişkin Plan ve lıklarla yazışmaya konu Sarıyıldız’ın 50 Bütçe Komisyonu rapo olduğu göz önüne alın önergesi yanıtsız. rundaki HDP’nin muha dığında, ilgili bakanı ve lefet şerhi de iade edil konusu ayrı olan sorula di. Plan ve Bütçe Ko rın tek bir önergede düzenlenme misyonu Başkanı Süreyya Sa si zaman ve emek israfını da önle di Bilgiç’in imzasıyla gönderilen yecektir” açıklamasını yaptı. yazıda şerhin iadesine gerekçe Erken seçimin ardından 17 Ka olarak anayasa ve içtüzüğe aykı sım 2015 tarihinde başlayan 26. rılıklar gösterilirken şerhte yer yasama dönemi kapsamında he alan toplam 59 farklı bölüme atıf yapıldı. HDP’nin şerhinin partiye iade edildiğine ilişkin yazının raporun basımının tamamlanmasının ardından gönderilmesi de dikkat çekti. ‘Tek partili dönem’ HDP’li komisyon üyesi Ahmet Yıldırım, “Sayın Komisyon Başkanı Bilgiç tek partili dönem zihniyetiyle hareket etmiştir” ifadesini kullandı. HDP’li Garo Paylan da siyaset alanının her gün daraldığını belirterek, “Özerkliği savunmamızı anayasaya aykırı bulmuşlar. Komisyon başkanı AKP’li. Kendi görüşü çerçevesinde şerhimizi sansürledi” görüşünü dile getirdi. l ANKARA haber 5 Şiddet nereye kadar? Ne yazık ki, görmezden gelinecek bir konu değil “taziye meselesi”. Doğru, iktidar/ devlet bu konu ve buna benzer konuları öne çıkarıp Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgede estirdiği şiddet politikalarını meşrulaştırıyor, “barış ve müzakere” diyeni “terörist” ilan ediyor. Ama, demokratik siyaset benimsediği (başka türlüsü de zaten mümkün değil) iddia eden ve dahi parlamentoda temsilcileri bulunan bir partinin milletvekilinin, “canlı bomba eylemi” yapmış birinin taziye çadırında ne işi var sahiden? Böylesi bir durumu, “taziye kültürü” ile izah etmek neyin nesi? Bombacının aile, akraba efradının ölenin anababasını ziyaret etmesi başka şey, bir siyasi partinin temsilcilerinin “itibar” göstergesi olan ziyareti başka şey. Kürt partilerinin, “PKK’ye kesin mesafe koymasının dayatılmasına” karşı çıktık, zira sonuncusu HDP olan partilerin tabanı aynı zamanda PKK sempatizanı idi, bağrı yanıkların isyanı, dağda ölen çocuğu vardı; kurallar, kanunlar çerçevesinde bu gerçeği görmezden gelmek çıkmaz yol idi. Dahası insani değildi, halen de değil. Tam da bu nedenle, Kürt siyasetine demokratik alanda yer açmak çok önemliydi, PKK ile müzakere bu zemini güçlendirecekti, doğrusu ben hâlâ bu konuda ısrarlı olunması gerektiğine inanan biriyim. Ama ben aynı zamanda, hem de İslamcıların televizyonunda Hamas’ın intihar eylemlerine ilkesel olarak karşı çıkmış biriyim. Zamanında, bu ülkede pek çok sempatizanı olan Hamas ve bu eylemlere fetva veren Şeyh Yasin’i eleştirdim. Samimiyetsizlik... Her şeyden önce ya demokratik siyasete, bu zeminde mücadeleye inanırsınız, ya da silahlı mücadeleye, isyan/savaş stratejisine. Hepsini bir potada eritemezsiniz, bu çaba sadece ve sadece demokratik iddianızı/ meşruiyetinizi zedeler. Sadece o da değil, “dava”nız ne olursa olsun ona gölge düşürür, özgürlük mücadelenize sempatiyle bakan insanları sizden uzaklaştırır. Dahası, silahlı mücadelenin ve dahi savaşın bile kendi içinde bir hukuku vardır; isyan, başkaldırı başka, canlı bomba “eylem”ler ayrı şeylerdir. Bu ayrımın farkında olmamak bir sorun, farkında olup işi “taziye kültürü” gibi laflarla geçiştirmeye çalışmak daha büyük sorun. Zira, farkında olmayanla konuşmak mümkündür, samimi olmayanla ko nuşmanın yolu yoktur. En kötüsü samimiyetsizlik, fevkalade “itici”dir, bir siyasi harekete, görüşe, “dava”ya verilebilecek en büyük zarardır. Nihayet, sorunları, çatışmaları can yanmadan çözmenin yolunu bulmak adına demokratik siyasette ısrar ediyoruz. Bu uğurda, ne kadar “meşru şiddet tekeline” dayandığını iddia ederse etsin, devletin şiddet siyaseti eleştirmekten geri kalmazken, isyanları ne kadar haklı gerekçelere dayanırsa dayansın, Kürt siyasetinin giderek daha fazla şiddet siyasetine bel bağlaması karşısında nasıl susup oturabiliriz? Dahası, Kürt siyasetinin Türkiye’de yürüttüğü savaş/isyan, Suriye’de varlık mücadelesi veren Kürtlerin de meşruiyetine zarar veriyor. Türkiye’de devlet/iktidar, işi bu mecraya sokmak istiyor ve bu yönde çaba gösteriyor diye değil, PYD, IŞİD ile mücadele çerçevesinde meşrulaşırken, Türkiye’de Kürt siyasetinin meşruiyet zedelenmesinin gölgesinin, nihayetinde PYD’yi etkilemesi kaçınılmaz olacağı için. Çatışmacı siyaset Diğer taraftan, bırakın Türkiye içinde demokratik siyaset imkânlarının elbirliği ile yok edilmesini, mevcut iktidar/devlet Suriye ile savaşın eşiğine gelmiş durumda. Mevcut iktidar hem içerde, hem dışarda barışçı/uzlaşmacı/müzakereci siyaset yerine çatışmacı siyasette ısrar ettiği için bu noktaya geldik. Kürt siyasetinin içerde yürüttüğü siyaset, iktidarın içerde ve dışarda ilerlediği savaş/çatışma hattını germek ve meşrulaştırmak dışında bir şeye hizmet etmiyor. Ben Türkiye’nin ne olursa olsun herhangi bir savaşa girmesine karşıyım, hep karşı oldum. “Ne olursa olsun birlik ve beraberlik içinde olmak” adına sesimi kesecek biri değilim, bu ülkede savaşa hevesli olan varsa, kesinlikle karşı çıkan da var, yani böylesi bir hayat memat meselesinde hepimizin söz hakkı var. Tam da bu nedenle, Kürt siyasetinin savaş/çatışma stratejisine karşı da ses çıkarmak ihtiyacı duyuyorum. Nitekim, bu strateji, karşısındaki devlet/iktidar stratejisini besliyor. Kürtler, hak ve özgürlük mücadelelerinin meşruiyetini yok etme hevesinde olanların onları sürüklediği çıkmaz sokağa koşar adım gidiyor, topyekun bir felaketin eşiğindeyiz, bu koşullar altında, susma, görmezden gelme hakkımız yok. Umarım, henüz, ses vermenin de bir faydasının olmadığı noktaya gelmemişizdir. Savcı Arıcan’DAN BAKAN BOZDAĞ’A: Beni korkutup terbiye etmiş mi oldunuz? Adliyelerdeki torpili belgeleriy na giren onlarca müdür adaylarının müla le kamuoyuna çıkarıp katında yapılan usul Adalet Bakanı Bekir süzlük ve hukuksuzluk Bozdağ’a istifa çağrısı lar örtbas edilmiş mi ol yapınca Çanakkale’den du böylece? Ne geçti eli Malatya’ya geçici gö nize şimdi? Beni sustur revle sürülen Sav muş mu oldunuz?” de cı Menderes Arıcan, di. Savcı Menderes Arı Malatya’da görevine başladı. Sosyal med Arıcan can, Facebook adresinden, “Sayın bakana ya hesabından çalışmaya başla Malatya’dan selamlar” başlıklı dığını duyuran Savcı Arıcan, Ba bir yazı paylaştı. kan Bozdağ’a seslenerek, “Beni Arıcan, “Beni korkutup, sindi bu şekilde korkutup terbiye et rip terbiye ettiğinizi mi düşünü miş mi oldunuz? Hâkimlik mü yorsunuz? Buradan sonra da bir lakat sınavında bürokratlarınız yerlere gönderme gibi bir niyeti la birlikte kızımın hakkını ye niz var mı” diye sordu. miş olmanız ve mülakat sınavı l ESKİŞEHİR/CHA Anayasa masası koşuluCHP: İlk 4 madde ve parlamenter sistem CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, dağılan anayasa masasının geleceğiyle ilgili “Masayı deviren, masanın tekrar kurulma şartlarını ortaya koymalı. Bir masa kurulacaksa, her masa gibi o masa da 4 ayaklı olacaktır. Anayasanın ilk dört maddesi o ayaklardır. O masanın tablası da parlamenter sistemdir” dedi. Özel, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Fezlekeler raflarda tozlanmasın” dediğini anımsatmaları üzerine, “Tozlanmış fezlekeler raflardan indirilirse, bundan en çok Cumhurbaşkanı’nın siyaset arkadaşları mağdur olur” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle