27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 26 Şubat 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY haber 7 Sur ve Şırnak’ta Ağıt 2 şehit yaktılar Şehit Ha Diyarbakır’ın Sur ilçesinde sokağa çıkma kan Kaçar’ın yasağı ve operasyonlar 2 cenaze Aralık’tan bu yana sürüyor. si memleke İlçede dün operasyonlar ti Afyon’da sırasında keskin nişancı toprağa ve tüfeği rildi. Şehidin Kanas ile baba evine vurulan taziyeye ge astsubay len aile ya Burhan kınları, cena Kaplan ile zevi önünde 2 asker ağıtlar yaktı. yaralandı. Burhan Kaplan. Diyarbakır Asker Hastanesi’ne kaldırılan yaralılardan astsubay Kaplan, doktorların yaptığı tüm müdahaleye rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Diğer 2 askerin tedavisinin Hakan Kaçar Osman Kablan Diyarbakır Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki operasyonlarda ön şehitlerine ceki gün şehit olan uzman çavuşlar Osman Kablan ile Mustafa Hakan Kaçar için Di man çavuş Osman Kablan Kırıkkale’ye uğurlandı. Cenaze töreninde şehit uzman çavuş’un 14 yaşındaki küçük oğlu Yasin Kablan, “Allah aş diyerek yürekleri dağladı. Şehit Hasan Kaçar ise Afyon’da toprağa verildi. Şehit Jandarma Uzman Çavuş Kaçar’ın babası Yunus sürdüğü belirtildi. Şırnak merkez Ömer Kabak Meydanı yakınlarında ise, akşam saatlerinde PKK’lilerin silahlı saldırı düzenlediği 1 uzman çavuş şehit oldu. PKK’lilerin yarbakır Asker Hastanesi’nde kına vicdanınız varsa, artık uğurlama töreni düzenlen bırakın beni geçtim, başka vAedasker kente iniyordi.41yaşındakişehituz çocukların babası ölmesin” Kaçar’ın İzmir’in Narlıdere ilçesinde yaşadığı gecekondu ise yürekleri burktu. yakalanması amacıyla operasyon başlatıldı. l DHA AKP döneminde askerden alınan yetki geri veriliyor. TSK birliklerinin kolluk gücü olarak teröre karşı kullanılmasının yasal altyapısı oluşturulması hedefleniyor Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) terörle mü nuya ilişkin iki zıt düzenlemeyi yapmış olacak. AKP, vesayet iddiaları cadelede görevlendi nın doruğa çıktığı dönem rilmesini sağlayan ya de, Şubat 2010’da Emni sayı değiştiren, EMASYA Protokolü’nü kaldı SERTAÇ EŞ yet, Asayiş, Yardımlaşma (EMASYA) Protokolü’nü ran AKP, PKK terörünün iptal etmişti. Bu protoko tırmanmasının ardından ben lün iptali ile askeri birliklerin zer bir düzenlemeyi TBMM’ye konuşlu bulunduğu bölgede is getirmeye hazırlanıyor. Ge tihbarat yapma ve önleyici ted nelkurmay ve Milli Savunma birler alma görevleri, olası top Bakanlığı’nda hazırlık çalış lumsal olaylara müdahale et maları süren taslakla, jandar mek için hiçbir yetkisi kalmadı. ma dışında TSK birliklerinin AKP, 2013 yılında TSK İç Hiz kolluk gücü olarak teröre karşı met Yasası’nın genel ifadeleler kullanılmasının yasal altyapı ve geniş yetki alanı içeren 35. sı oluşturulması hedefleniyor. maddesi değiştirildi. Değişiklik Yasal düzenlemenin TBMM’ye le TSK birliklerinin görev alanı gelmesi durumunda AKP, ken “Yurtdışından gelecek saldırıla di iktidarı döneminde aynı ko ra karşı Türk vatanının korun ması, yurtdışında verilen görevleri yerine getirme” şeklinde sınırlandırıldı. Bu düzenlemelerin ardından PKK saldırılarının yoğunlaşması ve askeri birliklerde saldırılara karşılık verme noktasında yaşanan tereddüt üzerine, komutanlıklardan birliklere gönderdiği genelgede, terör saldırılarına karşılık vermeyenlerin sırf bu yüzden yargılanabilecekleri anımsatıldı. Askeri birliklerdeki bu kaygı Genelkurmay ve hükümetin yaptıkları güvenlik toplantılarında da gündeme geldi. Askeri çevrelerden “Şimdi terörle mücadele diye niteleniyor, peki 10 yıl sonra ne deneceği belli mi? Verilen görevi yaptığımız için mahkeme karşısına çıkmayacağımızın garantisi var mı?” yönündeki kaygıların yükselmesi üzerine Genelkurmay ve bakanlığın ortak yasa taslağı üzerinde çalışması kararlaştırıldı. Yeni düzenleme kapsamında bir ilin valisi, kolluk gücü olan polis ve jandarmanın yetersiz kaldığı durumlarda o ilde konuşlu bulunan askeri birlikten destek istiyor. Hazırlanması planlanan düzenlemede terörle mücadele ve asayiş göreviyle görevlendirilen askeri birlik jandarma ve polisin yetkilerine sahip olacak. Görevlendirildiği bölgede asayişi diğer kolluk güçleriyle birlikte, onların tüm yetkilerine sahip olarak görev yapacak. ASKERİN ALGISI FARKLI SORUN ÇIKAR DEMİŞTİ Doğu ve Güneydoğu’da çatışmaların başladığı geçen yılın sonbaharında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın, askerin şehirde operasyonlarda yer almasından rahatsızlık duyduğu kulislerde dile getirilmişti. Akar’ın “Asker şehir merkezlerindeki operasyonlarda olmamalı. Çünkü askerin eğitimi, refleksleri, algılaması çok farklıdır. En önemlisi de askerin bir operasyon halinde hedef tanımları da farklıdır, hedef algılaması da. Asker doğası gereği operasyonlarda siviller gibi hareket etmez. Onun hedefleri vardır. Üstelik sivil vatandaşla sorunlar yaşanabilir” dediği belirtilmişti. Duran Kalkan’dan Ankara saldırısı yorumu: ‘Etme bulma dünyası’ Med Nuçe’ye konuşan KCK yöneticilerinden Duran Kalkan, 29 kişinin hayatını kaybettiği Ankara’daki bombalı saldırıdan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu’nu sorumlu tutarak, “Etme bulma dünyası, derler. Sen edersen bulursun da. Bir söz var: Rüzgâr eken fırtına biçer. Sen bu kadar ahlak, hukuk, kural, insanlık, hiç bir değer tanımaz zulmeder, zalimlik yaparsan birisi de kalkar sana ‘dur’ der” dedi. Cizre’de bilançonun ağır olduğunu söyleyen Kalkan, “Bu düzeyde saldırı beklemiyorduk; yanılmışız, hata yapmışız” dedi. Nişantaşı Üniversitesi Mutluer’in işine son verdi ‘Başörtüsü için soruşturma yoktu’ Nişantaşı Üniversitesi, Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’nin bildirisine imza attığı için 6 akademisyenin sözleşmesini feshetti. İşine son verilen akademisyenler arasında olan Yrd. Doç. Nil Mutluer, “2008’de ‘Başörtüsüne özgürlük’ için yayımlanan bildiriye imza attım ama soruşturma geçirmedim” dedi. Hukuksuz tanık dinleme 19 yıllık dosyayı yeniden açtırdı Diyarbakır’da zırhlı ambulans Diyarbakır’da operasyonların sürdüğü Sur’da kullanılmak üzere Sağlık Bakanlığı tarafından gönderilen 1’i zırhlı 11 ambulans hizmete sokuldu. Camları kurşun geçirmez, 5.5 ton ağırlığında ve 450 bin TL’ye mal olan ambulansla birlikte normal 10 ambulans daha hizmete alındı. Diyarbakır İl Sağlık Müdürü Mehmet Sait Avar, “Bu zırhlı ambulans çatışmanın olduğu bölgede hastaları veya medikal tedavi görmesi gereken insanlarımızı alacak ve başka bir ambu lansa nakledip, oradan da yerinde müdahale edip veya hastaneye gönderilecek” dedi. Dr. Avar, “Can güvenliği sorunu yaşıyoruz. Hendek kazanlar ambulansı gördüğü halde silah sıkmaya devam ediyorlar. ” dedi. DHA) HATİP DİCLE: YENİ BİR CİZRE’Yİ KALDIRAMAYIZ MAHMUT ORAL Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde 87 günden bu yana devam eden sokağa çıkma yasağı ve mahsur kalan sivillerle ilgili basın toplantısı düzenleyen DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle, “Diyarbakır, Cizre benzeri bir katliama izin vermez, bunu kaldıramaz. Bu sözümüz bir uyarı olarak al gılanmalıdır. Sabrı’nın taşma noktasına geldiğini bilmesini istiyoruz. En azından 24 saat sokağa çıkma yasağının kaldırılması ve orada yaralı çocuk, kadınların tahliyesinin sağlanması gerekir” dedi. Dicle, cumartesi günü saat 13.00’te tüm eşbaşkanların katılımıyla Koşuyolu’nda kitlesel basın toplantısı yapacaklarını belirtti. DBP Eşbaşkanı Kamuran Yüksek ise “Gencecik insanlarımız AKP faşizmini engellemek istedikleri için katledildiler. Sivil insanlara “teslim ol”çağrısı yapılıyor. Bu felaketi bir nebzede olsa durdurmak için 24 saatliğine de olsa ablukayı kaldırın. Cizre için bir şey yapmadık diyenlere sesleniyoruz Sur için bir şey yapabilirsiniz” dedi. l DİYARBAKIR Örgüt yöneticiliğinden 12 yıla hüküm giyen Levent Yanlık’ın dosyası, hukuksuz ta nık dinlenmesi nedeniyle 19 yıl sonra yeniden açıldı. Anayasa Mahkemesi (AYM), Yanlık’ın, tanıkları sorgulama ve sor gulatma hakkının ihlal edilmesi ne deniyle adil yargı HİLAL KÖSE lanmadığına hükmetti. AYM, Anayasanın 36. madde sinin ihlal edildiği ne karar vererek “Sanığın sorgu lama imkânı bulunmadığı bir dö nemde alınan önceki ifadesine dayanılarak mahkumiyet hükmü kurulamaz” dedi. Yeniden yargılanma kara rı veren AYM, tanık Şerafettin Çelik’in hükme esas alınan ve başka bir dosyada polise verdiği ifadelerin, yargılama aşamasın da okunduğuna dair mahkeme tu tanaklarında bilginin bulunmadı ğına dikkat çekti. Kararda bir sa nığı suçlayan tanıklık veya başka beyan türlerinin, gerçekdışı dü zenlenmiş veya hatalı olabileceği vurgulandı, sanığın aleyhine olan tanıkları çapraz sorguya tabi tuta bilmesi, sözleşmenin “adil yargı lanma hakkı”nın kilit unsurların dan biridir denildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ye niden yargılama 18 Şubat’ta baş ladı. Yanlık’ın avukatı Ercan Ka nar, aranan tanıkla ilgili “uyuş turucudan cezaevinde yatmış bir meczup. Polisin, PKK, DHKP/C dahil birçok örgüt davasında ifa desini alıp dosyalara koyduğu bir kişi” dedi. l İSTANBUL Troçki Nasıl Ağaç Oldu? Resmi tarih, gerçek tarih, tarihin el değiştirmesi, fotoğrafların silinmesi, Troçki’nin sonra Stalin’in tarihten ve kuşkusuz fotoğraflardan uzaklaştırma cezası alması konuları pek çekicidir. Sovyet resmi tarihinin iki dönemini anlatan simge olaylardan sayılır bu fotomontaj işleri. O yıllardan bu yıllara çok kullanılmış, antikomünizmin pek iyi kullandığı, ustaca değerlendirdiği işlerden sayılmalı. Kullanımın çok farklı, çok ustaca yapılmış olanları karşısında insanın şapka çıkarası gelir zaman zaman. HHH Stalin, Troçki’yi “hain” ilan edip Türkiye’ye sürgüne gönderince, zamana yayarak tarih kitabından, işlemin doğal uzantısı olarak fotoğraflardan sildirdi. Stalin’e sıra 20. Kongre’de geldi. Bu kez tarih kitabından silinmediyse de toplu fotoğraflarda göremez olduk devrimin Çelik adamını. Ağır eleştiriler de kitapta epeyce geniş yer buldu. Daha sonraki dönemlerde hem Troçki için hem Stalin için iadei itibar zamanları geldi gelmesine de, bütün ülkelerde ve tarihin tüm zamanlarında “her devletin bir resmi tarihe sahip olduğu; kendi kahramanları, kendi şehitleri, martirleri, kendi hainleri olması gerektiği” anlayışı değerinden hiçbir şey yitirmedi. Şimdilerde hükümetlerin bile resmi tarihi var! HHH Ama biz şimdilik öteki resmi tarihleri, bizimki de dahil, bir yana bırakalım da sevgili dostum, arkadaşım, yoldaşım Aydın Engin kardeşimin 24 Şubat’ta köşesinde Troçki’nin fotoğrafının ustaca nasıl ağaca dönüştürüldüğünü anlattığı ilginç hikâyeye gelelim. Pek güzel, pek ilginç bir hikâyedir. Allah için Aydın da hakkını veriyor hikâyenin. Ama “benzetmeler topaldır” deyip “Stalin’in, Troçki’nin Türk benzerleri” meselesine takılmayacaksınız. Takılırsanız çünkü “topaldır” demek kurtarmaz, “böyle benzetmeler hepten kötürümdür” demek durumunda kalırsınız. HHH Takıldım ben de işte. Gül’den Troçki olur mu diye düşündüm uzun uzun. İşte, “benzetmeler topaldır” dersen olur. Neden olmasın ki, şekil şartları uygun; o zamanlar internet yoktu, şimdi fotoğraftan silme yerine internet sitesinden siliyorsun olup bitiyor. Evet ama şimdi zorlaştı biraz işler, sen siliyorsun da herkes silmiyor ki... Yine de söylemeden geçemeyeceğim; Troçki’den Abdullah Gül çıkarmak, kör topal benzetmek zor iş. Olsun, hikâye güzel. Hele Aydın’ın da vurguladığı gibi, “her devletin bir resmi tarihi öyle ya da böyle vardır” gerçeğine vurgu yapacaksanız öğretici olmaktan da ötedir. HHH Neyse, laf lafı açıyor, çağrışım denilen denetlenmesi zor insan hali, aklıma eski bir anı takıldı. Bir zamanlar Moskova’da Lenin’in anıtmezarını ziyaret kuyruğundayız, kuyruk uzun, tercüman arkadaşla sohbetteyiz, aklıma geldi, şu fotoğraflardan silinmiş Stalin meselesini soruverdim. Önce sustu, havaya baktı, kuyruğun uzunluğunu inceledi, “Antikomünizmin en iyisini komünistler yani bizler yaparız tavariş” dedi kesti sohbeti. Yine sözüm meclisten dışarı hep aklımdadır; ötekiler beceremez, mantıkları kaba sabadır, ilkeldir, lazımsa bizim güzeller güzeli tarihimizde yeterli malzeme de, belagatı, kalemi kuvvetli ustalar da hep olmuştur diye düşünürüm. Sonra sıra bize geldi girdik içeri. Lenin cam fanusun içinde öyle giyinmiş kuşanmış yatıyordu. Ha desen kalkıverecekmiş gibiydi. AYM tedbir talebini 10. KEZ REDDETTİ Anayasa Mahkemesi (AYM) Sur’da uygulanan sokağa çıkma yasağına ilişkin bölgede bulunan kişilerin yaşamlarının korunması, sağlık hizmetlerine erişimleri ve güvenli bir bölgeye alınmadıkları iddialarına ilişkin istenen iki tedbir talebinin reddine karar verdi. AYM bu karar ile birlikte sokağa çıkma yasağına ilişkin tedbir taleplerini onuncu kez reddetmiş oldu. Ahmet Pervane, kardeşi Mehmet Şah Pervane’nin evinin, operasyonların olduğu bir yerde bulunması nedeniyle henüz kontrol edilemediğini ifade etti. Tedbir kararı verilmesine yer olmadığına karar veren AYM, kamu makamlarının Pervane’nin bulunduğu yere ulaşarak sağlık hizmetlerine erişiminin sağlanması hükmetti. AYM’ye yapılan diğer başvuru ise yakınlarının bir binanın bodrum katında başka kişilerle birlikte mahsur kaldıklarını belirten Fikreye Tanrıkulu’nun başvurusu. Başvurucuların yakınlarının Diyarbakır Valiliği’nin yaptığı anons ve duyurular ile güvenli şekilde bölgeyi terk etmelerinin sağlandığını kaydeden AYM, tedbir talebinin reddine karar verdi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle