14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 4 Aralık 2016 4 Bu kriz ‘Reis’i bitirir mi? Türk Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) perşembe günü Ankara’da gerçekleşen Yüksek İstişare Konseyi toplantısı doların alıp başını gittiği, Merkez Bankası döviz rezervlerinin hızla eridiği bir döneme rastladı. Kanımca bundan böyle “kriz tehlikesi”nden söz etmek doğru değil, çünkü kriz artık risk olmaktan çıkmış, içinde yaşanılan bir olgu haline gelmiştir. Bu koşullar içinde, hâlâ bazı umutlar beslemek, 50 katlı bir binadan aşağı düşen birinin “henüz 27. kattayım, daha gün doğmadan neler doğar” umuduna sarılması kadar abestir. Sürekli dış desteğe ihtiyaç duyan ekonomimizin dünyanın ve Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullarda daha uzun süre ayakta durması imkânsızdır. Türkiye açısından ortamın, toplantıdaki konuşmasında sıcak mesajlar veren Başbakan’ın iddia ettiği gibi, Trump’ın göreve fiilen başlayacağı 20 Ocak’tan sonra değişmesini beklemeyi haklı kılacak herhangi bir emare olduğu da söylenemez. Doların her yerde yükseldiği, değer kaybına uğrayan tek paranın Türk Lirası olmadığı da bir gerçek. Ancak TL’nin en fazla kayba uğrayan para birimi olduğunu da görmezden gelemeyiz. HHH Bu durumda, krizin bu boyutta olmasının sorumlusunun iktidar olduğu açıktır. İktidarın sorumluluğu, sağlıklı bir ekonomik işleyişin ihtiyaç duyduğu güven ve istikrar ortamını sağlayamamaktan kaynaklanıyor. Yargı bağımsızlığının bulunmadığı, mülkiyet hakkının tehlikede olduğu rejimler kapitalist sistemin talep ettiği istikrar ve güveni sağlayamazlar. Yargının bütünüyle yürütmenin başına bağlı olduğu günümüz Türkiyesi’nde kapitalist ekonominin ihtiyaç duyduğu güvenceler zaten yoktu. 15 Temmuz’dan itibaren, keyfiliğin yasal kılıfı olmaktan başka bir anlam taşımayan OHAL ile durum daha da vahimleşmiştir. Son olarak çıkarılan bir KHK ile şirketlere kayyım tayini ve TMSF’nin el koyması için yargı kararı zorunluluğu da kaldırılmış, durum müsaderenin yasaklandığı 1839 öncesi koşullarını çağrıştırır bir hal almıştır. Sermayenin tarih içinde, temel hak ve özgürlükler ile demokrasi savunuculuğunun şampiyonu olmadığı, zaman zaman faşizmin itici gücü rolünü üslendiği yadsınamaz. Ama, aynı sermayenin baskının, mülkiyet hakkını da tehdide başladığı ve keyfiliğin serbest piyasa koşullarını da engellediği ortamlardan kaçtığı da bir gerçektir. Azgelişmiş üçüncü dünya diktatörlükleri gibi “ılımlı İslam!”cı Reis rejimi de bu nitelikte olduğundan, TÜSİAD’ın tepkisini çekmesi doğaldır. Burada soru Reis rejiminin yapısının, TÜSİAD İstişare Konseyi Toplantısı’nda dile getirilen demokrasi taleplerini yerine getirmeye ne derece elverişli olduğudur. Yaşananlar, bu konuda iyimser olmaya mânidir. HHH Bu durumda iç ve dış sermayenin tepkilerinin artması, bırakın ihtiyaç duyulan dış kaynağın bulunmasını bir yana, kaçışların hızlanması ve krizin derinleşmesi en büyük olasılıktır. Peki, bu gelişmeler, Reis rejimini bitirir mi? Bu soruyu acul ve kesin bir “evet”le yanıtlamak büyük yanlış olur. Her şeyden önce, bu iktidar döneminde çok görülen kaynağı belli olmayan sermaye girişlerinin yine olup olmayacağı, olursa ne boyutta kalacağı bilinmeden bir öngörüde bulunmak yanlıştır. Ekonomik krizin, tek başına, kendiliğinden totaliter rejimi yıkacağını düşünmek, tarihin bize öğrettikleriyle çelişen, temelsiz bir iyimserliktir. Ekonomik krizin bizatihi kendisi, baskı rejiminin otomatik olarak ortadan kalkması değil, baskının daha da artması sonucunu doğurabilir. Hatta totaliter yapının başının devrilmesinden sonraki dönemde doğacak kaosun önceki dönemi aratması da olasılık dışı değildir. Kronikleşmiş totaliter rejimlerin aşılması yapısal düzenlemelerle mümkündür. Bu da ekonomik krizin kendiliğinden tek başına sağlayacağı bir gelişme olmadığına göre, krize bel bağlamanın bir umar olmadığı ortadadır. Dikkat çeken döviz Alanda Ülkücülerin ‘Ülkücüler başkanlığa hayır diyor’ yazılı döviz dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, “Aramızda Ülkücü kardeşlerimiz var. Onlar da ‘Başkanlığa karşıyız’ diyorlar. Elbette karşıyız, biz Cumhuriyeti, demokratik parlamenter rejimi, insan haklarını, düşünce özgürlüğünü savunuyoruz. Eğer Cumhuriyeti savunmazsak bu topraklar için kan döken şehitlerimize karşı görevimizi yapmamış oluruz. Benim, sizin, çocuklarımızın görevi Cumhuriyeti kuranlara minnet, saygı duymaktır” diye konuştu. haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Adana yazar ve yöneticilerimiz için ‘Burada’ dedi Mitinge yaklaşık 120 bin yurttaş katıldı. Atilla Taş, Güray Öz, Ali Bulaç, Turhan Gü nı zamanda Adana Meydanı’nda, yürekli celerini özgürce ifade edemiyor ama kim Kılıçdaroğlu’nun konuşması sık sık ‘Baş nay, Ahmet Altan, Mustafa Kemal Gün lerin bulunduğu meydanda. Cumhuriye se unutmasın; bu ülkede CHP olduğu sü bakan Kılıçdaroğlu, Faşizme karşı omuz gör, Murat Aksoy, Önder Çelik, Şahin Al te ve demokrasiye sahip çıkan meydanda. rece medya özgürlüğünü sonuna kadar omuza, Türkiye laiktir laik kalacak, Musta pay, Ahmet Turan Alkan, Bülent Utku, Mustafa Kemal’in meydanında onlar şimdi. savunacağız. Gazetecilerin özgürce yaz fa Kemal’in askerleriyiz’ sloganlarıyla ke Mehmet Altan’’ isimlerini söyledi. Her is Onlar hapiste ama sanmasın ki onlar yal masını sağlayacağız, hapiste tek bir ga sildi. Kılıçdaroğlu sırasıyla, ‘’Murat Sabun min ardından meydanı dolduran on binler nızlar. Biz onlarla beraberiz. Türkiye’yi bir zeteci kalmayıncaya kadar namusumuzla, cu, Aslı Erdoğan, Kadri Gürsel, Necmiye ‘Anayasaya tıpışAlpay,MusaKart,NazlıIlıcak,HakanKara, ce vatandaş ‘’Burada’’ diye hakırdı. Kılıçda yarı açık cezaevine döndürdüler. Kimse roğlu, ‘’Onlar şu an hapiste. Ama onlar ay sokaklarında özgürce gezemiyor, düşün onurumuzla, ahlakımızla, inancımızla mücadele edeceğiz’’ dedi. tıpış uyacaksın’ Kılıçdaroğlu Adana’da Erdoğan’a yüklendi. CHP lideri tutuklu gazetecilerin isimlerini okuyunca Adanalılar ‘Burada’ diye haykırdı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye’yi böldürmeyeceğiz Cumhuriyeti koruyaca ğız” mitinginde Cumhurbaşkanı Tay yip Erdoğan’a, “Şimdi Türkiye’de hu kukun üstünlüğü yok, üstünlerin hu kuku var. ‘Ben anayasa yı dinlemem’ diyor. Sen anayasaya uymazsan va tandaşlar niye hapiste? CHP iktidarında sen de İKLİM ÖNGEL tıpış tıpış o anayasaya uyacaksın, gereğini yerine getireceksin” dedi. Kı lıçdaroğlu, gazetemiz yazar çizer ve yö neticileriyle birlikte tutuklu gazetecile rin isimlerini sıraladı. Alanda bulunan on binlerce vatandaş hep bir ağızdan ‘burada’ diye bağırdı. CHP lideri Kılıçdaroğlu, Adana’da “Türkiye’yi böldürmeyeceğiz, Cumhu riyeti koruyacağız” mitingini gerçek leştirdi. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasın dan satırbaşları şöyle: Hiçbir çocuk namerde muhtaç ol mayacak: Şu soruyu kendimize sorma mız gerekir. Neden 14 yıldır iktidar da olanlar öğrencilerin yurt sorununu çözemedi? Demek ki bu ülkenin na muslu bir politikaya, halktan yana bir politikaya, kul hakkını yemeyen bir politikaya yani CHP’ye ihtiyacı var. Çocuğunu okula gönderen tüm anne lere sözüm var. Taşımalı eğitim siste mini kaldıracağız. Nerede bir öğrenci varsa öğretmen de orada olacak. Hiç bir çocuk namerde muhtaç olmaya cak, her çocuk devletin koruması al tında olacak. CHP iktidarında kimseyi ötekileş tirmeyeceğiz: Köy enstitülerini bili yorsunuz. Türkiye’nin her yerinde var dı. Bir tek yangın çıkmadı yurtların da, bir cinsel istismar olmadı yurtla rında. Çünkü orada görev yapanlar na muslarıyla görev yapıyorlardı. Tek aşk ları vardı, vatan, bayrak ve birlikte ol ma aşkı. Bu felsefeyle yola çıktılar. Bu mitingimizin adı “Türkiye hepimi Kılıçdaroğlu Adana’nın Aladağ ilçesinde 12 kişinin hayatını kaybettiği, 24 kişinin de yaralandığı yurda karanfil bıraktı, yaralı öğrencileri ziyaret etti. zin”. Eğer Türkiye hepimizinse ve bunun mücadelesini yapıyorsak, kimlik, inanç, yaşam tarzı üzerinden siyaseti kaldırmak zorundayız. Kimliği, inancı ne olursa olsun başımızın tacı yapacağız. Kimseyi CHP iktidarında ötekileştirmeyeceğiz, her vatandaşımımızı kucaklayacağız. Tıpış tıpış uyacaksın: Türkiye’de hukukun üstünlüğü yok, üstünlerin hukuku var, baskıcıların hukuku var. ‘’Ben anayasayı dinlemem, Anayasa Mahkemesi’ne saygı duymam’’ diyor. Diyorlar ki ‘’Mademki sen uymuyorsun, o zaman anayasayı sana uyduralım’’ Ne demek bu? Yüzde 92 ile kabul edilen bir anayasaya ‘’Ben uymam’’ diyor. Sen anayasaya uymazsan vatandaş niye hapiste, tutuklu. Onlara gelince yasa var, sana gelince yasa yok. CHP iktidarında sen de tıpış tıpış o anayasaya uyacaksın. Gazeteci siyasetçiyi eleştirebilmeli: Gazeteciler istedikleri gibi yazabilmeli, siyasetçileri eleştirebilmeli. Basın milletin gözü, kulağı ve sesidir. Bugün medyanın yüzde 90’ı hükümetin kontrolünde. Tek bir ağızdan konuşuyorlar. CHP iktidarında basın özgürlüğünü sağlayacağız. Bugün 146 gazeteci hapiste. Dünyada en çok gazetecisi hapiste olan ülke Türkiye. O nedenle hapiste gazetecisinin olmadığı bir Türkiye’yi hep birlikte savunacağız. Putin ayar verdi: Koskoca Türkiye’yi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu Türkiye’yi Ortadoğu’nun şamar oğlanına çevirdiler. Ağırıma giden bir şey, çıktı konuştu bu zat, ‘Esed’in hükümranlığına son vermek için biz oraya gittik.’ Yani Suriye’ye Esad’ın hükümranlığına son vermek için gidiyor. Milli Güvenlik Kurulu toplandı, karar aldılar, ‘Biz Suriye’ye terörü önlemek için gittik’ dedi. Yani yalanladı. Ama Putin dedi ki; ‘Olmaz sen çıkıp konuşacaksın, Mağdurları ziyaret etti Kılıçdaroğlu, Aladağ’da 11’i çocuk 12 kişinin yaşamını yitirdiği faciada çocuklarını kaybeden ailelere taziye ziyaretinde bulundu, öğrenci yurduna karanfil bıraktı. Kılıçdaroğlu, yurdun giriş kapısı önüne karanfil bıraktıktan sonra hükümete çağrı yaparak şöyle konuştu: ‘Hep kazalar olduktan sonra ders çıkarmaya çalışıyoruz. Akıllı insanlar, devleti akılla yönetenler, devleti birikimle ve siyasetle yönetenler önlemleri önceden alırlar ve bu tür kazalara yol açmamasını sağlarlar. Maalesef yeraltında çalışan maden işçileri öldükten sonra, yurtlar yandıktan sonra önlem alan ve bunu görev kabul eden bir siyaset anlayışından bu hükümet geliyor.” Kılıçdaroğlu, çocuklarını yitiren ailelerle bir süre görüştükten sonra, Aladağ Hükümet Konağı’nda Aladağ Kaymakamlığı’na vekâlet eden İmamoğlu Kaymakamı Kürşad Özdemir ve soruşturmayı yürüten Kozan Başsavcısı’yla gö rüştü. Kaymakam Özdemir’in, “Kapıların kapalı olduğu, kilitli olduğu yönünde elimizde bir delil yok” sözleri CHP heyetinin tepkisini çekti. Görüşmeye katılan milletvekilleri, yaralı kurtulan çocukların ifadelerine yansıyan bu bilginin üstünün kapattırılmaya çalışıldığı izlenimi aldıklarına dikkati çekti. sen çıkacaksın tükürdüğünü yalayacaksın, yoksa izin vermem’ dedi. Putin ayar çekti. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı’na, bir başka ülkenin devlet başkanı tarafından ayar verilirse bu benim ağırıma gidiyor. Benim Cumhurbaşkanım başkaları tarafından ayar verilen Cumhurbaşkanı olamaz. Kutulardaki dolarları bozdurdun mu?: Diyorlar ki ‘dolarları bozdurun, yastık altında.’ Yastık altında para mı bıraktın Allah aşkına, sen ayakkabı kutularındaki dolarları bozdurdun mu? Sen önce onları bir bozdur bakalım. Dolar sizde. Vatandaşın cebinde para yok. Böyle yaparsanız Türkiye’yi G20’den de çıkaracaklar. Uygar dünyanın bir parçası olmak istiyoruz, Ortadoğu’nun parçası olmak istemiyoruz. l ADANA Tanrıkulu’nun acı günü CHP İstanbul Milletvekili ve Parti Meclisi üyesi Sezgin Tanrıkulu’nun babası 79 yaşındaki emekli öğretmen Fehmi Tanrıkulu, önceki akşam Diyarbakır merkezdeki evinde geçirdiği beyin kanaması sonucu hayatını kaybetti. 1937’de Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde dünyaya gelen Fehmi Tanrıkulu, ilkokulu kendi köyü Ağaçlı’da bitirdikten sonra Dicle Köy Öğretmen Okulu’ndan 1955 yılında mezun oldu. Sırasıyla Şanlıurfa’nın Hil van, Diyarbakır’ın Kulp ve Lice ilçelerinde görev yapan Fehmi Tanrıkulu, 1967 yılından itiberen Diyarbakır merkezdeki çeşitli okullarda öğretmenlik yaptı. 12 Eylül darbesinden sonra emekli olan Fehmi Tanrıkulu, daha sonra çalışma hayatına muhasebeci olarak devam etti. Tanrıkulu’nun cenazesi bugün kılınacak cenaze namazının ardından, Kulp’un Ağaçlı Köyü’nde toprağa verilecek. l DİYARBAKIR /DHA Aladağ faciasında 3 şüpheli serbest Adana’nın Aladağ ilçesinde Süleymancılar cemaatine ait yurtta 11 çocuk ve 1 eğitmenin yaşamını yitirdiği , 24 kişinin yaralandığı yangın faciasıyla ilgili soruşturmada gözaltına alınan 3 şüpheli serbest bırakıldı. Gözaltında bulunan 8 zanlının işlemlerinin devam ettiği belirtildi. Olayla ilgili 14 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 3’ü daha önce adli kontrol kararıyla serbest bırakılmıştı. ‘Muhalefet denetleYİCİDİR’ MHP Genel Merkezi tarafından görevden uzaklaştırılan eski MHP Bursa İl Başkanı Yüksel Yılmaz tarafından, Bursa’da düzenlenen “Demokrasi Hayatımız ve Darbeler” konulu panele, Genel Başkan adayı olduğu MHP’den ihraç edilen Meral Akşener konuşmacı olarak katıldı.Konuşmasında demokrasinin olmazsa olmazının muhalefet olduğunu belirten Akşener, “Muhalefet eksiği söyler, iktidar hizmet yapar. Mu halefet bu hizmetlerin doğru yapılıp yapılmadığını denetler. Bu psikiyatrik iktidar dönemlerinde neler olur. Savaş bileşeni hayatımıza girer. Bugün olduğu gibi. Şimdi bakıyoruz muhalefete, zaten iktidar partisinin CHP seçmeniyle işi yok. Geriye MHP kalıyor. Ben size neden bu kadar iyi anlaştıklarını söyleyeceğim. Psikiyatrik demokrasi modeli anlayışı bizim partimizde de söz konusudur da ondan” diye konuştu. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle