14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 11 Aralık 2016 6 ‘Faaliyet başlıyor’ dedi dizi EDİTÖR: SERKAN OZAN Akar’ın odasına gitti 15Temmuz günü Genelkurmay Karargâhı’nda hummalı bir hazırlık vardı. Darbeciler son toplantılarını yapıyordu. Bu sırada MİT Müsteşarlığı’na giden bir binbaşı ihbarda bulunuyordu: MİT’e baskın yapılarak Hakan Fidan ya da üst düzey birilerine suikast yapılacak. M İİT bilgiyi Genelkurmay’a iletiyor, lginç biçimde bu emirden haberi Genelkurmay Başkanı, İkinci Başkanı olmayan bazı komutanlar iki ayrı düğüne ve Kara Kuvvetleri Komutanı, daha ya da evlerine gidiyordu. MİT Müsteşarı sonra MİT Müsteşarı’nın da katılacağı Fidan Genelkurmay’dan ayrıldıktan sonra toplantıda bir dizi önlem alıyordu: Tüm Tümgeneral Mehmet Dişli, “Faaliyet askeri uçuşlar yasaklanacak. Zırhlı araçlar başlıyor, gece 03.00’ten şimdiye alındı” birliklerinden çıkmayacak. diyerek Akar’ın odasına yöneliyordu. Darbecilerden karşı hamle İhbarcı asker MİT’e gidiyor l 15 TEMMUZ SAAT 19.26 / GENELKURMAY Genelkurmay’ın emirleri doğrultusunda uçuşların durdurulması işlemleri tamamlandı. Karargâhın uçuşların durdurulması ve havadaki görevli uçakların indirilmesine ilişkin talima tı Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi’ne l 15 TEMMUZ ÖĞLEDEN SONRA / GENELKURMAY Orgeneral Akar’ın yaveri Levent Türkkan, bir gün önce darbe ya iletilip bu direktif, Eskişehir’deki Hava Harekât Merkezi tarafından tüm birliklere tebliğ edildi. Saat 19.56’da, alınan kararların tüm birliklere ulaştığından emin olunmak için direktif ve emirler teyyiden bir kez pılacağını kendisine söyleyen Albay Orhan Yıkılkan’la birlikte, kendisi gibi Ce MİT Müsteşarı Hakan Fi daha gönderildi. Genelkurmay Karargâhı’nda komu maat mensubu olduğunu söylediği Tüm dan, kendilerine yapılan tanların MİT yöneticileriyle toplanması general Mehmet Dişli’nin odasında top ihbarın ardından 15 Tem nın nedenini anlayan darbeciler de kar lantıdaydılar. Türkan savcılık ifadelerin muz günü Genelkurmay’a şı hamleye girişmişlerdi. İlk önce kendi de şöyle anlatmıştı: “Odada sadece üçümüz vardık. Girer girmez darbeye ilişkin mevzuyu konuşmaya başladık. Tümgeneral Mehmet Dişli darbe teşebbüsü başladığında önce Hulusi Akar Paşa’nın odasına kendisinin tek başına gireceğini, ona darbeyi tebliğ edeceğini, onun kabul etmesi halinde darbe faaliyetinin başına geçirileceğini gitti ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’la bir araya geldi. Fidan’ın Genelkurmay’a yaptığı ziyaret nedeniyle darbeciler erken harekete geçti. Akar ve Fidan’ın o gün MİT ve Genelkurmay’da yaşa lerine direneceğini düşündükleri askerleri Karargâh’tan uzaklaştırmak istediler. Bunlardan birisi Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın koruma ekibinden Astsubay Mahir Eser’di. Polis ve savcılıkta verdiği ifadelerde neler yaşandığını Eser şöyle anlatıyordu: “Komutanının makam odasının önünde nöbet tutarken 20.00 sıralarında telsizden çı bize söyledi. Bunu söylerken bize ‘Genel nanlar hakkında TBMM’de kış hazırlığı için anons yapıldı. Koruma kurmay Başkanı’na Kenan Evren olacak oluşturulan komisyo araçları ve Akar’ın makam arabası gel mısın, olmayacak mısın diye soracağım’ na bilgi vermemiş olma di. Ama kısa süre sonra emir astsubaylı şeklinde beyanda bulundu. Ayrıca Genelkurmay Başkanı’na darbeyi tebliğ ederken kendisini sevdiğimizi, saydığımızı, kabul etmesi halinde darbenin başı sı, darbe girişimine ilişkin pek çok sorunun yanıtsız kalmasına neden oldu. ğından bütün koruma araçlarının garaja çekilmesi talimatı geldi. Araçlar geri çekildi. Yanıma gelen Keşif Unsur Tim Komutanı İsa Başçavuş, ‘Artık çıkış olma na geçireceklerini söyleyeceğini bize bil yacakmış’ diyerek nöbeti devraldı. Ben, diridi. Elinde bir not kâğıdı vardı. Oraya koridorda yürürken Genelkurmay 2’nci Genelkurmay Başkanı’na söylediklerini tek tek yazmıştı. Söylediğine göre Hulusi Akar darbe faaliyetinin başına geçmeyi kabul ederse Genelkurmay 2’nci Başkanı Orgeneral Akın Öztürk olacaktı.” l 15 TEMMUZ SAAT 14.45 / ANKARA YENİMAHALLE l 15 TEMMUZ SAAT 16.03 / ANKARA YENİMAHALLE MİT’te Binbaşı H.A. ile mülakat sürerken, bu meçhul ihbarcının kim olduğu da araştırılmış, daha önceden devamlı bilgi alınan bir kaynak ol cı H.A. kendisi dışında bu operasyonda görevlendirildiklerini bildiği iki subayın daha ismini bildirmişti. Sonunda, ihbarın içeriğinden emin olunduktan mayan H.A’nın, evliliğinin Cemaat iliş sonra edinilen bilgiler Müsteşar Hakan kileriyle olduğu öğrenilmişti. İhbar Fidan’a aktarıldı. Başkanı’nın bulunduğu karşı koridorda Özel Kuvvetler’de bilgisayar işlerine bakan Talha Astsubayın sivil olarak Akar’ın emir astsubaylığının makamına doğru geldiğini gördüm. Şaşırdım. Çünkü normalde bir astsubayın o koridorda bulunması imkânsızdır. Emir astsubayları, Talha Astsubayı samimi bir şekilde karşıladıktan sonra birlikte makamla Genelkurmay’da hazırlıkların sürdüğü saatlerde, Kara Havacılık Okulu’nda binbaşı rütbesiyle görev yapan H.A. isimli meçhul bir subay da Ankara Yenimahalle’deki MİT merkezine gelip kendini tanıttıktan sonra önemli bir konuda ihbarda bulunacağını söylüyordu. Kısa süreli bir bekleyişten sonra Binbaşı H.A. karşısına çıkarıldığı yetkililere bildiklerini anlattı. Ancak ihbar, bugüne l 15 TEMMUZ SAAT 17.04 / İSTANBUL BAĞCILAR Meclis’in darbe girişimini araştırmak için kurduğu komisyona ifade verenlerden birisi kalkışma sırasında darbecilere direnirken vurulan Albay Davut Ala’ydı. Albay Ala, ifadesinde ilginç bir detayı anlattı. Albay Ala, darbe günü cep telefonuna “151617 Temmuz günleri Ayasofya, Taksim, Sultanah rına geçti. Kuşkulandım ve biraz oyalandım. Sonra Koruma Müdürü izinli olduğu için onun yerine bakan Başçavuş Muharrem Uzun’un yanına gidip ona sordum. ‘Ben de bilmiyorum’ yanıtını verdi.” Emirlerden haberleri yok dek bilinenlerin aksine darbe olacağına met, Marmaray, metro ve vapur seferle dair değildi. Binbaşı, MİT’e baskın yapılarak Hakan Fidan ya da üst düzey birilerine suikast yapılacağını söylemişti. ri. Sancaktepe, Fatih, Kartal eylem ikazı” içeren bir mesajın geldiğini söyledi. Bu mesajın kuşkulu olduğunu belirten Ala, “Neredeyse İstanbul’un her yeri ey Davut Ala darbe komisyonuna bilgi verdi. olur. Üç gün boyunca İstanbul’un her ye l 15 TEMMUZ SAAT 20.31 / GENELKURMAY lem ikazı haline dönmüş. Normalde ey rinde eylem ikazı. Bir hazırlık süreci ollem ikazı gelir ama belirli bir bölge için duğu buradan belli” dedi. MİT Müsteşarı Hakan Fidan Genelkurmay Karargâhı’ndan ayrıl l 15 TEMMUZ SAAT 17.00 / GENELKURMAY dı. Emir teyidi için üçüncü kez talimatlar tüm birliklere gönderildi. Ancak, her Ali Yazıcı l 15 TEMMUZ SAAT 15.30 / ANKARA ÇANKAYA Cumhurbaşkanı’nın Marmaris’te hangi otelde kaldığı bilgisini darbe Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın ifadesine göre Genelkurmay 2’nci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler MİT’ten iletilen bilgiyi aktardı. Orgeneral Akar, MİT’ten iletilen bilgiye ciddiye alarak Yaşar Güler ve Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak ile alınacak tedbirlerle ilgili toplantı yapmaya başladı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan da Genelkurmay’a gelerek Orgeneral Akar’la toplantıya girdi. l 15 TEMMUZ SAAT 18.30 / GENELKURMAY Hakan Fidan’ın da katıldığı toplantıda alınacak önlemler belir de çözüp, idari ve adli tedbirleri ivedi bir şekilde alması talimatını ver türlü hava ve kara hareketliliğinin yasaklandığına yönelik emirler birliklere duyurulmasına rağmen, ilginç biçimde bu talimatlardan haberdar olmayan bazı kuvvet ve ordu komutanları İstanbul ve Ankara’daki iki ayrı düğüne ya da evlerine gidiyorlardı. Yarbay Levent Türkkan’ın ifadesine göre Hakan Fidan çıktıktan sonra operasyon başlamış, ÖKK’den ci Fırat Alakuş’a iletecek kişi Erdoğan’ın lenmişti. Tüm Türkiye hava sahasın diğini de söyledi. “Değerlendirmele tam teçhizatlı 20 asker Başyaveri Ali Yazıcı’ydı. Kalkışmanın en da bulunan askeri helikopter ve uçak rimizde ve gelen bilginin daha bü Karargâh’a girmişti. Bu önemli aşamasına dair son planlamayı lara uçuş yasağı getirilirken, hava yük bir planın parçası olabileceği sırada Tümgeneral Meh yapmak için Fırat Alakuş ve Emir Güven, da bulunanlara da üsse dönme em ni mütalaa ettik” diyen Akar, alı met Dişli, “Faaliyet baş 15 Temmuz’da saat 15.30’da Cumhurbaş ri verilmesi kararlaştırıldı. 2’nci Baş nan tedbirlerle yetinmeyerek, An lıyor, gece 03.00’ten şim kanlığı Muhafız Alayı’na giderek Ali Ya kan Yaşar Güler’in söz konusu emri kara Garnizon Komutanı Korgene diye alındı” dedikten son zıcı ile buluştu. Yazıcı’nın masasında ba Hava Kuvvetleri Komutanlığı Harekât ral Metin Gürak’ı da telefon ra Hulusi Akar’ın odasına zı turistik tesislerin işaretlendiği, üzerin Merkezi’ne iletmesiyle tüm askeri ha la arayarak görevlendir yöneldi. de Marmaris yazan uydu görüntüleri ve va araçlarının uçuşlarının durdurul di. Buna göre Gürak, Eti planlar bulunuyordu. Güven’in ifadesine ması emri tüm üslere ulaştırıldı. Akar mesgut Zırhlı Birlikler göre Yazıcı, “Cumhurbaşkanı’nın yanı ifadesinde, olası hareketliliğe yönelik Tümeni’ne gidecek, YARIN: na gider, yerini öğrenirim. Benden şüphe tedbirler kapsamında Kara Kuvvetle lenmezler” demişti. Bir sıkıntı olması du ri Komutanı (KKK) Salih Zeki Çolak’a, rumunda ise Yazıcı elindeki boş zarfı gös Merkez Komutanlığı’ndan ve Ad tererek, “Genelkurmay’dan gelen Paralel li Müşavirlik’ten personeller alıp Ka Yapı’ya ilişkin önemli bilgiler içeren bir ra Havacılık Okulu’na gitmesini, ola zarfı getirdiğini” söyleyecekti. yı tereddüde yer bırakmayacak şekil hiçbir tank ve zırhlı aracın hiçbir sebeple birlik dışına çıkmasına müsaade edilmemesi yönünde tedbirler alacaktı. AKP’li Şaban Dişli’nin kardeşi Tümgeneral Mehmet Dişli, darbe girişiminin kilit isimlerinden biri. KOMUTANIM BU İŞ BİTTİ, HERKES YOLA ÇIKTI Bölünmeyi artıracak bir Başkanlık Sistemi Öyle gözüküyor ki, Cumhurbaşkanı isteğini elde ediyor. Bugün fiili olarak sürdürdüğü anayasa dışı durumunu anayasa kılıfına sokacak. Şüphesiz referandumda halkın onay vermesi koşuluyla.. Her şeyin üzerinde kesin ve tam Reis’in veya Başkan’ın egemenliği olan bir anayasa taslağı hazırladılar. Hukukun, yargının ve yönetim sistemlerinin gelişkin evrensel düzeyinin dışında önerilen bir sistem var karşımızda. Var olan anayasaya bir Başkanlık montajı yapılıyor. Anayasa bütünlüğü konusunda ne gibi aksaklıklar var, ne gibi sorunlar ve uyumsuzluklar ortaya çıkacak bilmiyoruz. Anayasa hukukçuları bu açıdan şüphesiz eleştirilerini yapacaklar. Yargı denetimi altında Başkanı dengeleyecek unsurlardan biri bağımsız tarafsız yargı sistemi olabilirdi. Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun yarısını Cumhurbaşkanı yarısını da Meclis (ağırlık olarak Başkanın çoğunluk partisi) seçiyor. Adalet Bakanı (Başkanın adamı) kurula başkanlık edecek. Kontrol altında tutmaya devam. Yani bugünkü haliyle yargının tepesi neredeyse tümü Başkanın tekelinde! Yargıya kendi aralarından üye seçme hakkı verilmiyor. Eskiden yüksek yargı kendi kendini seçerdi ve eleştirilirdi, şimdi ise yargı kendini ilgilendiren bir alanda tamamen saf dışı bırakıldı ve siyasetin egemenliğine terkedildi. 180 derece öbür tarafa savruldu. En azından yargıya üçte bir seçme hakkı verilebilirdi. Yargı, en azından bugün için, yasamaya da hâkim olan (öyle ki tüm milletvekileri taslağı görmeden imzayı çaktılar!) Başkanın yasal anayasal faaliyetlerini denetleyebilecek bir organ durumunda değil. RTE, 2019 seçimlerinde Cumhurbaşkanı seçilirse, en azından 8 yıl yargı açısından çok rahat. Yasama denetimi altında Başkanı denetleyebilecek olan en önemli kurum şüphesiz ki yasama organı. Yasama bu haliyle bu görevini yerine getirebilecek durumda değil. Çünkü Siyasi Partiler Yasası, Seçim Sistemi buna uygun düzenlenmiyor. Başkan, partili olacağı için de, bugüne kadar olduğu gibi tek tek tüm milletvekillerini, üstelik eskisinden de daha güçlü bir şekilde atayabilecek. Eskisinden de, diyorum, çünkü eskisinde bir Başbakanlık vardı ve hiç değilse onun da milletvekili tercihleri dikkate alınırdı. Şimdi ise tümünü Başkan atayacak. Başkanın atayacağı milletvekilini de halk seçecek. Yani seçilmişi veya atanmışı seçecek. AKP’de bir önseçim falan da olmadığı için, seçilecek milletvekilinin halka karşı bir seçilme sorumluluğundan bahsetmek zaten mümkün olmuyor. Milletvekili doğrudan doğruya merkezin, Ankara’nın adamı oluyor. Bölünmeyi artırır Böylece milletvekilinin Meclis’te bağımsız, seçmenine hesap verebilir konumu da söz konusu olmuyor. Siyasi partiler ve seçim sistemi, Başkanlığı kuvvetlendirecek ve yasamanın denetleme faaliyetini kısıtlayacak bir mevzuata sahip. Başkanlık sistemi, tüm bu açılardan da kendiliğinden hukuksal ve fiiliyatta resmen otoriter sistem olarak beliriyor. RTE’nin bugüne kadarki uygulamaları, ülkeyi, en azından zor koşullarda birleştirici nitelikten çok çok uzak olduğunu gösterdi. Bir siyasi nefret ki, sorma gitsin. Basın özgürlüğünün, anayasal hak ve özgürlüklerin kullanılamadığı bir sözde “parlamenter sistem”den, anayasal ve yasal tüm yetkileri elinde toplayan bir Başkanlık rejimine geçtiğimizde, tüm bu özgürlüklerin yerinde yeller estiğini görmek, bugüne kadarki siyasi çizginin normal sonucu olması beklenir. Türkiye zor dönemlerden geçiyor. Dışişleri’nde yeni A takımı DUYGU GÜVENÇ Dışişleri Bakanlığı’nın yeni A takımı da belli oldu. Müsteşarlığa Ümit Yalçın’ın atanmasının ardından personelden sorumlu Müsteşar Yardımcılığı’na Büyükelçi Cihad Erginay, zorlu Ortadoğu coğrafyasının başına ise Sedat Önal getirildi. Türkiye’nin AB ile geleceğinde kritik önem taşıyan dönemde Avrupa ile ilişkilerden sorumlu Müsteşar Yardımcılığı’nı Mehmet Kemal Bozay üstlenirken ekonomik işlerin başına ise Murat Ateş getirildi. Siyasi İşler’den sorumlu Müsteşar Yardımcılığı’na ise Pretoria Büyükelçisi Kaan Esener oturdu. Müsteşar yardımcılarından sadece Ahmet Muhtar Gün koltuğunu korudu. Henüz vekâleten koltuklarına oturan yeni 5 Müsteşar Yardımcısı’nın ardından 15 Temmuz kalkışması nedeniyle Dışişleri’nde aylardır ertelenen iç kararnamenin de çıkması bekleniyor. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle