14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 11 Aralık 2016 12 haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Girişimci Bizim uyanık çocuklar rüşvetle bağladıkları Ganalı yöneticilerin de yardımıyla Gana’da gerçeğinin yanından bile geçmeyen bir binada sahte ABD Büyükelçiliği açıp on yıl süre ile işletmişler. polislerin sahte karakolu1YB9Iİ5LR0LHA’LİRİKDÂAYNE M Güteşebbis bir millet olduğumuzu bir kez daha kanıtladık yedi düvele. Teknolojik yatırımımız yok belki ama sermaye gerektirmeyen ka eçen haftanın en çok konuşulan ve hayret edilen bu haberini okuyunca 1950’li yılların ortasında Küçükpazar’da sahte karakol kurarak zançlı yatırım alanları yaratmakta da üstümüze yok. Gana’da ABD Büyü yıllarca çalıştıran ve bölgenin haracını toplayan üç kafadar polisin hikâyesi kelçiliği açıp 10 yıl çalıştırmış yurdum insanı. Sahte elçilik kurmanın kazançlı düştü aklımıza. Yıllarca Sirkeci Emniyet Müdürlüğü, Hal ve Köprüler bir yatırım olduğunu görünce bir de Hollanda elçiliği açılmış aynı yerde. Karakolu’nun burnunun dibinde karakol kurup işleten bir milletin çocukla ABD, farkına varıncaya kadar on yıl darphane gibi çalışmış elçilik. rıyız sonuçta. Yaban ellerde sahte elçilik kurmanın lafı mı olur? Doların 3500 sınırını aşması, AB ile kriz, başkanlık sistemi tartışmaları, Adana’da Süleyman şey bildikleri yoktur. Bu arada kış da yaklaştığından kömür dağıtım işinin bittiğini de bilmektedir. Oysa Küçükpa cılara ait yurtta yanan yavrularımızın zar Karakolu’na henüz kömür mömür haberleriyle davul gibi gerilmiştik ki, gelmemiştir. Bir gün kendine iş edinir, Gana’dan gelen bir haberle hep birlikte “herkesin karakoluna kömür geldi de makaraları koyuverip biraz olsun gev bizimkine niye gelmiyor” diye merakla şedik. Neydi o haber? Bizim uyanık ço nıp Emniyet Müdürlüğü’nün kömür da cuklar rüşvetle bağladıkları Ganalı yö ğıtım bölümünde eski arkadaşlarının neticilerin de yardımıyla Gana’da sah yanına gider. te ABD Büyükelçiliği açıp on yıl süre ile Yahu arkadaş, herkesin karakolu işletmişler. ABD’ye gitmek isteyenlere na kömür verdiniz de bizim karakola para karşılığı sahte vize veren uyanık niye vermiyorsunuz? lar, müşteri sıkıntısı çekmemek için To Sizin karakol neresi? go ve Fildişi Sahilleri gibi ülkelerde de Küçükpazar Karakolu... elçiliğin tanıtım broşürlerini dağıtmış Ne yanda bu karakol? lar. Varsın ülkemizde patent başvuru Unkapanı’nda... sayısı az gelişmiş ülkelerin altına düş Cık, biz öyle bir karakol bilmiyoruz. sün, varsın PISA sırala Hemşehrim nasıl olur, binası var, masında en sondan ikinci memurları var, ben orada görev yapı olalım, teknoloji ürünleri yorum. ihracatında annemizin li Karakol listeleri çıkarılır ama böy ginde yer alalım ne gam? le bir karakolun izine rastlanmaz. Yine MİYASE İLKNUR Kimsenin aklına gelmeyen ve fazla sermaye de de eski arkadaşlarının elini boş göndermez kömür verirler. Kömürün geldiği gerektirmeyen kârlı alan gün karakolun kurucusu üç memur da lara yatırım yapan bizden başka kaç ta izinden dönmüş, ekmek tekneleri kara ne ülke var? Bir iki Balkan ülkesi, bel kolda göreve başlamışlardır. ki İtalya dışında kimse elimize su döke Ne var ne yok arkadaşlar? mez bu alanda. İyi ne olsun. Küçükpazar’ın hikâyesi Biz yokken ne yaptınız? Kömür aldık. Gana’da sahte ABD elçiliği açan yur Ne kömürü? dum insanının marifetlerini okuyun Üç kafadar, karakolun elektrik, su ve ca aklıma Küçükpazar Karakolu’nun kömür giderlerini kendi cebinden kar hikâyesi geliverdi. Yıllar önce şu an şıladığı için kafalarında bir şimşek ça da müteveffa olan Cumhuriyet Pazar kar. Üçü de şaşkın, sararmış bir yüz Dergi’de Lütfü Dağtaş’ın kaleminden le, birbirlerine bakakalırlar. Ama yapa bu öyküyü okuduğumuzda gülme kri cakları bir şey de yoktur. Kömürü ge zine tutulmuştuk. Bu hikâyeyi yeniden ri de gönderemezler. Olanı biteni gözle anımsatmak istedik. yen ve kömür temin eden işgüzar me Anadolu’da “sıçandan doğan kendir kemirir” lafı bir kez daha doğru çıktı. 1950’li yıllarda Sirkeci Emniyet Amirliği’nde görevli üç polis memuru emekli mur, ertesi gün yanına bir arkadaşı olurlar. Emekli olurlar ama geçim kaygısına da düşerler. Yaşları da henüz nı da alıp Sirkeci Emniyet Amiri’ne gi Sahte karakol kurmuş ve yıllarca işlet genç olduğundan bir iş yapma konusunda kafa yorarlar. Şu işi yapalım, yok miş bir milletiz vesselam. Onların ço bu işi yapalım derler ama bir baltaya sap olamazlar. Derken içlerinden biri der. Olup biteni amire anlatırlar. Emniyet Amiri, yanına iki polis memurunu cukları da işi bir adım ileri götürüp dışarıya açılır ve Afrika’da ABD büyükelçiliği açar. Biz gelelim Küçükpazar Karakolu’nun kuruluş öyküsüne... İzmirli meslektaşımız Lütfü Dağ bir düşünce artar ortaya. Der ki “Karakol kuralım!” Daha önceden Sirkeci Emniyet Amirliği’nde görev yaptıklarından ve çevrede tanındıklarından Küçükpazar bölgesini seçerler. Tabelacıya gidip “Küçükpazar Karakolu” yazan tabelayı yaptırır, binaya asarlar. Sahte olarak kurulan Küçükpazar Karakolu yasal hale büründükten sonra yıllarca hizmet verdi. da alıp İstanbul Emniyet Müdürü’nün huzuruna çıkar. Olayı anlatır. Zamanın Emniyet Müdürü gün görmüş uyanık bir adamdır. Su bastı, sel oldu gibisinden bir yazı yazdırıp Ankara Emni taş, sahte karakol kurma öyküsünü yet Genel Müdürlüğü’nden Küçükpa “Kanun Mustafa” lakaplı bir komiser olursa diye... Küçükpazar Karakolu’nun dır. Vukuat işlerini de tabii... Uygun bir zar Karakolu’nun demirbaş dökümü den dinlemiş. Kanun Mustafa’ya da kuruluşu ikisinin tam arasında bir za fırsat kollayıp yeni göreve gelen Sirke nü ister. Kısa bir süre sonra Genel Mü 1980 yılında komiserlik kursu için gel mana denk geliyor. 1950’li yıllarda Sir ci Emniyet Amiri’ne de bir kutu çikola dürlükten “böyle bir karakolumuz yok diği İstanbul’da artık sahtelikten çı keci Emniyet Amirliği’nde görevli üç tayla “Hoşgeldin”e bile giden üç kafa tur” yanıtı gelir. Emniyet Müdürü ilde kıp yasal karakol haline gelen Küçük polis memuru emekli olurlar. Emekli dar, memur azlığından yakınıp takvi ki bütün şube müdürlerini çağırtır, ola pazar Karakolu’nda görev yapan ko olurlar ama geçim kaygısına da düşer ye memur talep ederler. Sirkeci Emni yı özetler ve hep birlikte Küçükpazar miser anlatmış. Daha doğrusu Kanun ler. Yaşları da henüz genç olduğundan yet Amiri de, “Bende memur çok, birka Karakolu’nun yolunu tutarlar. Karakol Mustafa’nın “Daracık bir üçgende ne bir iş yapma konusunda kafa yorarlar. çını sizde görevlendirelim” diyerek Kü daki tüm memurlar da haberdar edil den üç karakolun kurulmasına izin ve Şu işi yapalım, yok bu işi yapalım der çükpazar Karakolu’nun emrine üç po miştir. Emniyet Müdürü memurları şu rilmiş. Mevzuata aykırı değil mi?” soru ler ama bir baltaya sap olamazlar. Der lis memurunu verir. Böylece bir kara be müdürlerinin önünde sorguya çeker. suna yanıt verirken ortaya çıkmış. Yeni nesil bilmez belki, eskiden ken içlerinden biri bir düşünce artar or kolda olması gereken tüm düzenek ku taya. Der ki “Karakol kuralım!” rulmuş olur. Suçlular adliyeye götürül Sen kaç yıldır bu karakoldasın? Sen kaç yıldır görev yapıyorsun? Unkapanı’nda sebze hali vardı. Şimdi yerinde park olan Unkapanı Sebze Hali genişce bir alana yayılıyordu. Kabzımalı, hamalı, nakliyecisi derken binlerce insanın girip çıktığı bir yerde ne hırgür ne de hırsızlık, yankesicilik eksik olmaz malum. O nedenle bir Hal Karakolu kurulmuş. Bir de köprüler karakolu diye bilenen Unkapanı Karakolu var hemen ileride. Biraz ötede İMÇ’nin arkasında Küçükpazar denilen mahallede de bir karakol var, etti üç. Oysa mevzuata göre 100 metre içinde iki karakol olmaz. İşte Kanun Mustafa ziyaret ettiği Küçükpazar Karakolu’nda komisere bunu soruyor. O da keyfini çıkara çıkara başlıyor anlatmaya: Bizim şu anda içinde bulunduğumuz Amire çikolatayla ziyaret Ölçerler biçerler, şu içinde bulunduğumuz karakol binasını kiralarlar. Daha önceden Sirkeci Emniyet Amirliği’nde görev yaptıklarından ve çevrede tanındıklarından bu bölgeyi seçerler. Tabelacıya gidip “Küçükpazar Karakolu” yazan tabelayı yaptırır, binaya asarlar. Üç kafadar emekli; masaydı, sandalyeydi, daktiloydu, dosyaydı, kâğıttı, stampaydı, mühürdü bir karakolda bulunması gereken bütün iaşeyi alıp karakolu tefriş eder, Türkiye’nin, ne Türkiye’si herhalde dünyanın ilk özel karakolunu hizmete açarlar. Karakol hizmete açılınca da bölge esnafından haraçlarını toplamayı eksisi gibi mekte, evraklar gelmekte, evraklar gitmekte, yazışmalar dosyalanmakta, suçüstüler yapılmaktadır. Bildiğiniz karakol gibi yani. Kömür dağıtımı İşler o kadar aksamadan ve mevzuata uygun yürümektedir ki, izin programları bile oluşturulmakta ama karakolun kurucu üç memurdan ikisi izin ayrılırsa biri işler karışmasın diye muhakkak karakolda kalmaktadır. İki memurun yine yıllık izin kullandıkları bir gün, nöbetçi kalanın bir yakını vefat edince o da iki üç günlüğüne memleketine gitmek zorunda kalır. Aynı günlerde de Sirkeci Emniyet Amirliği’nden bir memur geçici görevle Küçükpazar Ayrıla ayrıla geriye karakolu kuran üç eski memur kalır. Siz geldiğinizde bu karakol var mıydı? Biraz kem kümden sonra karakol kurucusu üç memur da konuşmaya başlar. Valla müdürüm emekli olduktan sonra bir iş kuramadık aklımıza karakol kurmak geldi, biz de kurduk. Müdür, öyküyü dinledikten sonra tamam, der ve ekler: Bu olayı hiçbir zaman, hiçbir yerde anlatmayacaksınız. Derhal İstanbul’u terk edip, ailenizle birlikte izinizi kaybettireceksiniz. Şube müdürlerine de dönerek şu talimatı verir: bu Küçükpazar Karakolu’nun öyküsü sürdürürler. O sırada da Sirkeci Emni Karakolu’na gönderilir. Bu memur da Bu karakol bugünden itibaren ya 1950’lere dayanıyor. Bilebildiğim kada yet Amiri değiştiğinden bölgede Küçük ha önce İl Emniyet Müdürlüğü’nde ka sal hale gelecek. Ankara’ya bir ya rıyla 1954 ya da 55 yıllarına. Az ileri pazar Karakolu diye bir karakol var mı rakolların kömür dağıtım işini yaptığın zı yazın, su baskını, sel falan diye bir mizdeki Hal Karakolu o zaman varmış. yok mu bilmemektedir. dan hemen tüm karakolları ezbere bil şeyler uydurun. Unkapanı Karakolu, köprünün güven Bu arada normal bir karakol hangi diği için Küçükpazar Karakolu diye bir Sahte olarak kurulan Küçükpazar Ka liğini sağlamak için Unkapanı Köprüsü görevleri yapıyorsa sahte karakolda da karakolda görevlendirilince şaşırır. Ka rakolu yasal hale büründükten sonra yapılırken kurulmuş. Hani sabotaj falan aynı işler normal seyrinde yapılmakta rakoldaki diğer memurların da pek bir yıllarca hizmet verdi. Kazım Kurt Emel Korkmaz Şahap Korkmaz Ali İsmail’in ailesinden Eskişehir’e ziyaret CAN HACIOĞLU Gezi Direnişi’nde polis ve eli sopalı esnaf tarafından dövüldükten sonra beyin kanaması geçirerek yaşamını yitiren 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel ve babası Şahap Korkmaz, Eskişehir’de Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’u makamında ziyaret etti. Yargıtay’da görülen temyiz duruşmasının konuşulduğu ziyarette, Emel ve Şahap Korkmaz, olayın üstünden üç sene geçmesine rağmen acılarının dinmediğini, yüreklerinde yanan ateşin soğumadığını belirterek, Eskişehir halkının Ali İsmail’in kavgasını sürdürme noktasında en büyük dayanakları olduğunu söyledi. Korkmaz ailesinin acısını paylaştıklarını ifade eden Başkan Kurt ise Ali İsmail’in Eskişehir’in evladı olduğunu vurguladı. Ali İsmail Korkmaz Davası’nın bağımsız ve adil bir şekilde, haklı olandan yana sonuçlanması gerektiğini dile getiren Başkan Kurt, Korkmaz ailesinin yanında olduklarını, bundan sonra da her türlü desteğe hazır olduklarının altını çizdi. l ESKİŞEHİR C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle