14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 11 Aralık 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Dayanışmaya haber 11 TOMA’lı engel Basın örgütü temsilcilerine, Silivri Cezaevi önünde açıklama yapma izni verilmedi 10Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde, tutuklu 146 gazeteciyle dayanışma amacıyla bir araya ge len basın örgütü temsilcilerine, Si livri Cezaevi önünde açıklama yap ma izni verilmedi. “Gazetecilik Suç Değildir’ demek için yola çıkan grup, İstanbul Valiliği’nin yasa ğı nedeniyle, jandarma tarafından, Silivri Cezaevi kavşağında durdu ruldu. Pankart açan grubu engelle mek üzere, TOMA ve yeni jandar ma ekibi de geldi. Jandarma, pla kalarını not ettiği araçların çekil mesini istedi. Ya sağa tepki gösteren gazeteciler, Silivri merkezine döndü. Uluslararası Ba sın Enstitüsü Der ZEHRA neği (IPI), Uluslara ÖZDİLEK rası PEN, PEN Tür kiye Merkezi, Tür kiye Gazeteciler Cemiyeti, Türki ye Gazeteciler Sendikası, DİSK Ba sın İş, Çağdaş Gazeteciler Derneği, HaberSen, Türkiye Yazarlar Sendi kası, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Türkiye üyeleri ile tutuklu yazar ve yöneticilerimizin aileleri, Silivri Cezaevi yakınlarında dur duruldu. Jandarma, ‘valilik ve kay makamlık kararı var’ diyerek, oto büslerin ilerlemesine izin verme di. Otobanda konuşan TGC Başka nı Turgay Olcayto, dayanışma ey lemine izin verilmemesinin üzücü olduğunu dile getirerek, “Bizim is tediğimiz tutuklu gazetecilerin bir an önce çıkmasıdır. Onlar sadece gazetecilik yaptı” dedi. Acı ve kara günler Gazetemiz İmtiyaz sahibi Orhan Erinç, dışarıdaki Cumhuriyet çalışanları ve içerideki Cumhuriyet çalışanlarının aileleri adına söz aldı. Gazeteciliğin suç olmadığını, ifade özgürlüğünün en önemli insan haklarından biri olduğunu vurgulamak için geldiğini söyleyen Erinç, “Yasaklar burda da bizleri buldu. Türkiye’nin ileri demokrasiyle yönetildiğinin iddia edildiği bir süreçte, bu olay, hem demokrasi tarihimiz hem basın tarihimiz açısından çok önemli bir anı olarak kalacak. Basının acı ve Silivri Cezaevi’ne gidişine izin verilmeyen gazetecilik örgütleri, yol kena rında ve Silivri’nin merkezinde açıklama yaptı. (Fotoğraflar: VEDAT ARIK) kara günleri bir hayli fazla. Ben Muhalefete ceza... 50 yıl kadar önce Niyazi Ahmet Banoğlu’nun ‘Türk Basınının Acı Günleri’ diye bir kitabını da oku IPI İletişim Direktörü Steven Ellis, 10 Aralık’ın dünyadaki herkesin onurlu bir şekilde yaşanması muştum. O kitaba yeni ekler yap na adanmış bir gün olduğunu be mak konusunda Türkiye’yi yöne lirterek, “Muhalefetin bir ceza öğe tenler gerekli katkıları sağlamak sine dönüştürülmesi hem Türkiye la meşguller. Buradan, Cumhuri hem de demokrasi için önemli bir yet ailesinden tutuklu olan hem sorun” dedi. de diğer tutuklu meslektaşlarımıza sevgilerimizi, selamlarımızı sunuyoruz” dedi. Özgür değiliz PEN Türkiye Merkezi Başkanı, yazarımız Zeynep Oral, ifade özgürlüğünün olmadığı bir yerde yaşam hakkının da olmadığını vurgulayarak “Bıraktık demokrasiyi artık yaşam hakkı istiyoruz. İfade özgürlüğü olmadan yaşam hakkı olamaz. Ne ile suçlandığı belli olmayan bir gazeteci bile hapisdeyse hiç ama hiçbirimiz özgür değiliz” diye konuştu. Demokrasi yaralı Uluslararası PEN Temsilcisi Wolfgang Martin Roth, Türkiye’ye ilk ziyaretini 45 yıl önce arkeoloji öğrencisiyken yaptığını, halkı Müslüman olan bir ülkenin Atatürk sayesinde demokrasiye yakın bir ülke olmasından dolayı gurur duyduğunu belirtti. Roth, “Türkiye demokrasisinin çok büyük bir yara almış olduğu bugünlerde tekrar buraya gelmiş olmak içimi acıtıyor. Bu güzelim ülkenin polis devleti olmasını istemiyorum” diye konuştu. Sadece gazetecilik Oğlum için ayaktayım Yol kenarındaki açıklama jandarma müdahalesiyle sona erdi. Basın örgütü temsilcileri ve tutuklu yakınları da Silivri Meydanı’nda toplandı. Burada konuşan Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi, gazetemiz avukatı Bülent Utku’nun annesi Sebat Utku da oğluyla gurur duyduğunu DİSK Basın İş Sendikası Başkanı Faruk Eren, Silivri Cezaevi önünde açıklama yapamadıklarını dile getirerek, “Bu karanlıktan kurtulacağız” diye konuştu. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, “Bugün en demokratik hakkımızı kullanarak içerdeki arkadaşlarımıza mesaj vermeye gelmiştik. Açıklamaya izin verilmedi” dedi. Çağdaş Gaze belirterek, “Oğlum için ayakta du teciler Derneği İstanbul Temsilcisi ruyorum. Adalet yerini bulacak. Uğur Güç, uzun süredir demokra Oğlumu ve arkadaşlarını çok sevi siyle bağdaşmayan durumların ya yorum” dedi. şandığına dikkat çekti. Gazetelere destek konseri Hüsnü Arkan, MetinKemal Kahraman, Bajar, Niyazi Koyuncu ve Baba Zula’dan Murat Ertel, 12 Aralık Pazartesi günü, Evrensel, Cumhuriyet, Birgün, kapatılan Özgür Gündem gazeteleriyle dayanışmak için Moda Sahnesi’nde konser verecek. Evrensel gazetesinden yapılan açıklamada, “12 Aralık Pazartesi günü herkesi özgür basınla dayanışma için Moda Sahnesi’ne davet ediyoruz” denildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Benim adım Cumhuriyet Gazetemize yapılan operasyonun üzerinden 42, yazar, çizer ve yöneticilerimizin tutuklanmasının 37. gününde, gazetemize gelen destekler devam ediyor. CHP Keçiören İlçe Başkan Yardımcısı Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Mustafa Sarıgül ile birlikte gelen CHP Keçiören Esertepe Mahallesi Temsilcileri gazetemizde haber müdürümüz Ayşe Sayın’la görüştü. Destek ve dayanışma dileklerini ileten CHP’liler, tutuklu yazar, çizer ve yöneticilerimizin isminin yer aldığı pankartları taşıyan ziyaretçilerimiz, “Benim adım Cumhuriyet” diyerek yanımızda olduklarını söyledi. Silivri’den Silivri’ye mesaj var Açıklamanın ardından, tutuklu yazar ve yöneticilerimizin, CHP milletvekili Zeynep Altıok aracılığıyla gönderdiği mesajlar okundu. Altıok, “Arkadaşlarımız tamamı orda son derece dirayetli. Hepsinin kaygıları kendileri için değil Türkiye için. Özellikle Murat Sabuncu selamlaşmanın hemen arkasından gazetecilik yaparak Türkiye değerlendirmemi sordu. Diğer arkadaşlar da benzer sorular yöneltti. Orada tutuklu olmalarına rağmen gazetecilik görevlerini sürdürüyorlar. Hayat onlar için onurlu mücadele içinde devam ediyor” dedi. Yazar ve yöneticilerimizin mesajları şöyle: Murat Sabuncu: 10 Aralık İnsan Hakları Günü dünyada bu kadar büyük acılar varken Halep’te insanlar katledilirken...Ülkemde, Gazeteciler, yazarlar, Kürt siyasetçiler cezaevindeyken, analar hâlâ ağlıyorken, Cumartesi Anneleri’nden Asiye Karakoç evladının katilini bulamadan bu dünyadan göçmüşken, kendim için bir şey istemeye, söylemeye utanırım... Ama bugün özgürlüğümün çalınmasının 41. günü. Ne yüksek duvarları cezaevinin... Ne kelepçeli gezmelerim, ille de memleketim... Akın Atalay: Sevgili insan hakları savunucusu Voltaire’in dediği gibi “hükümetler hatalıyken haklı olmak tehlikelidir”. Bizler Cumhuriyet gazetesi ailesi de bu dönemde tehlikeli ve riskli bir görevi yerine getiriyoruz. Gerçeğe sadakat ve gerçekleri halka aktarmak. Bunun bir bedeli var ve bu bedeli şerefle ödüyoruz. Hepinize dayanışmanız için teşekkürler. Bülent Utku: Halkların, haklıların, özgürlük, eşitlik, adalet mücadelesi tarihin hiçbir döneminde bütün çabalara rağmen engellenememiştir. Türkiye’mizde de eninde sonunda bu mücadele meyvelerini verecektir. Selam olsun bu mücadeleye katkısı olanlara. Kadri Gürsel: En temel insan hakkı olan özgürlüğü, ifade ettiği düşünceleriyle suç isnat edilerek elinden alınmış bir gazeteci olarak tüm özgürlükçü demokratların, yurtseverlerin cumhuriyet okurlarının ve dünyanın çeşitli köşelerinde insanlık değerleri için mücadele edenlerin “insan hakları” gününü kutluyorum. İnsanlık sonunda galip gelecektir. Yazarı ve yayın danışmanı olduğum Cumhuriyet gazetesine karşı düzenlenen orantısız ve hukuksuz operasyonun tutuklularından biri olmasaydım, IPI Yönetim Kurulu üyesi olarak bugün Silivri Cezaevi önünde düzenlediğiniz etkinlikte Cumhuriyet tutuklularının ve tüm tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması talebini sizlerle beraber haykıracaktım. Bunu şimdi “içeriden” yapıyorum. Tüm tutuklu gazeteciler serbest bırakılsın. Güray Öz: Tutuklu bir gazeteci olarak insan hakları gününü kutluyorum. Musa Kart: Türkiye’de ve dünyada sergilenen dayanışma fotoğraflarından çok etkilendim. Bu fotoğraflara giren tüm dostları sevgiyle kucaklıyorum. Mustafa Kemal Güngör: Özgürlük, eşitlik ve adalet için özgür günlerde mücadeleye devam edeceğiz. Hukuk adına karanlık günlerden geçiyoruz. Milletvekillerinin, belediye başkanlarının tutuklu olduğu, belediyelere kayyımların atandığı günler. Milli irade diyenlerin milli iradeye saygısını da görmüş oluyoruz. Sulh ceza hâkimlerinin hali de ortada. Tutuklama fırınlarına dönüştü Türkiye. Biz yargı bağımsızlı için hep dikkat çekiyorduk. Geldiğimiz noktada Avrupa Birliği HSYK gözlem statüsünü askıya almış. Eğitim notumuz, özgürlük ve adalet notumuz kırık. Utanç verici bir tabloyla karşı karşıyayız. Turhan Günay: Başta Eren Aysan ve Kemal Kocatürk olmak üzere sanatçıları hedefleyerek, konunun uzmanlarını yok ederek nereye varılacağını düşünemiyorum. Tüm baskı gören sanatçı, gazeteci, yazar ve yayıncıların yanındayız. Tutmayan siyasi hesaplar CHP grup başkanvekili Özgür Özel, dün iktidar partisinin MHP’yle birlik sa oylamasında hepimiz gördük. Kapalı oylama olmasına rağmen iktidar partisinin ‘parti komise te önümüzdeki Meclis’e getirme ri’ konumundaki vekilleri, kabin yi planladığı başkanlık oylamasıy lerin önüne dizilip kendi vekilleri la ilgili “275’in üzerine çıkamaz ni açık oy kullanmaya ya da elle lar” demiş. Bu ifadeyi okuyunca rindeki pulları göstererek kullan ben de, “Bu filmi daha önce gör dıkları oyu göstermeye zorladı. müştük” dedim. Birçoğu, güle oynaya yaptı. Ama Çok değil daha geçen yaz arada kararsız olan veya ikna ol TBMM’de dokunulmazlıkların mamış vekiller de vardı ki, onlar kaldırılması oylamasından önce da istemeyerek de olsa bu bas görüştüğüm tüm CHP yöneticile kıya boyun eğip tıpış tıpış evet ri, aynı iddialı ifadeleri kullanıyor oyu verdi. lardı. O gün Meclis’teydim ve at CHP o dönem yaygara yapma mosferi çok iyi hatırlıyorum. CHP yarak büyük hata yaptı; ama olan çok rahattı. Anamuhalefet lideri oldu. Bugün Selahattin Demir Kemal Kılıçdaroğlu, HDP’li ve taş bu yanlış hesap yüzünden killeri hapse atmak amaçlı olduğu cezaevinde. her halinden belli olan anayasa O dönem İçtüzük’ün ‘kapa değişiklik teklifine karşıydı. Hatta lı oy’ maddesini çiğnemek paha çıkıp “Bu anayasaya aykırıdır” sına bu kadar pervasız davranan dedi. Ancak hâlâ anlayamadığım bir partinin, Cumhurbaşkanı Tay bir nedenle çok tuhaf bir taktik yip Erdoğan’ın geleceğiyle ilgili izledi. Önce karşı çıktı; yakın çev bu kadar hayati bir oylamada ve resine teklifin asla geçmeyeceği killeri rahat bırakacağına inanıyor ni ve AKP’de 30 fire olacağını fı musunuz? sıldadı; çoğunluğu tasarıya kar Bana sorarsanız CHP, şı olan CHP grubunu ‘Hayır’ oyu AKP’deki ‘muhalif’ seslerin psi için serbest bıraktı ve arkasına kolojisini doğru analiz etmiyor. yaslanıp beklemeye başladı. Kuşkusuz ki iktidar partisinde gi Sonrası malum. Evdeki hesap dişattan rahatsız olan, vicdanı çarşıya uymadı. Aynı 2015 yazın kanayan, Türkiye’nin bir karanlı daki koalisyon pazarlıklarında ol ğa sürüklendiğini düşünen millet duğu gibi, CHP’nin AKP içinden vekilleri var. Sayıları az ama var. aldığı istihbarat tamamen yan Gel gör ki bu vekiller isyanlarda lış çıktı. AKP kendi vekilleri üze değiller. Çaresiz ve ezikler. Özel rinde muazzam bir baskı uygula sohbetlerde “Ah keşke şu olma dı; fire vermedi ve CHP son daki sa”, “Ah keşke Tayyip Bey Kürt kada istemediği bir tasarıya evet meselesinde bu kadar sert git oyu kullanarak hem kendi vekil mese” diye ağlıyorlar. Ancak bu leri hem de tarih önünde zor du ağlamayla eşzamanlı olarak sü rumda kaldı. rekli pısırıklıklarını kendi kendile Korkarım CHP şimdi aynı hata rine rasyonalize eden argüman yı tekrar etmek üzere. CHP’liler, lar üretiyorlar. “Evet vekilleri hap AKP ve MHP blokunun başkanlık se atmak yanlış ama Demirtaş da oylamasında fire vereceğini dü daha cesur olmalıydı PKK’ye kar şünüyor. şı” ya da “Bu başkanlık teklifi Türkiye’nin içinde olduğu oto berbat ama aslında mevcut du riter siyaset döneminde ne vekil rumun resmileşmesi” gibisin lerin ne de kurumların hür iradesi den. Ya da mazeretlerin en büyü olmadığını unutmuş gibiler. ğü olan “Referandumdan sonra Umarım yanılıyorumdur; CHP işler düzelir, yeniden bir yumuşa yönetimi haklı çıkar; ben bu kö ma sağlanır” tezini tekrarlıyorlar. şeden özür dilemek zorunda ka Anlayacağınız trajik bir haldeler. lırım. Ancak Özgür Özel’in “Fire CHP’ye tavsiyem, siyasi rotası verecekler” tezi, iki nedenden zor nı AKP’lilerin olmayan isyanı üze gözüküyor. rinde kurmaması. Birincisi AKP’nin sandıklar ve Oylama sahiden kapalı yapılsa, kendi vekilleri üzerinde nasıl bir belki bir şans var. Ama şu haliyle baskı uyguladığını, son anaya fire, ‘Mucize olur.’ BOĞAZİÇİ’NDE BASINA BASKI KONUŞULACAKTI İçişleri Bakanlığı’ndan panele engelleme CANAN COŞKUN Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenecek “Medya ve İktidar” panelinin İçişleri Bakanlığı’nca engellendiği iddia edildi. Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Kulübü bugün gazetemiz yazarları Can Dündar ve Aydın Engin ile pek çok gazetecinin konuşmacı olduğu “Medya ve İktidar Konferansı” etkinliği düzenleyecekti. Ancak kulübün sosyal medya hesabı üzerinden yapılan açıklamada önce Skype aracılığıyla konuşacak olan Can Dündar’ın isminin baskı sonucu çıkarıldığı, etkin liğin diğer konuşmacılarla yapılacağı belirtildi. Ardından da etkinliğin iptal edildiği açıklandı. Kulübün iddialarına göre, etkinlikten önce Atatürkçü Düşünce Kulübü “Üniversitemizde Terör Destekçilerini İstemiyoruz” başlıklı bir kampanya başlattı. MHP’li bir milletvekili de üniversite yönetimini arayarak etkinliğin iptali ile ilgili baskı uyguladı. Öte yandan İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkililerinin etkinliğin iptal edilmemesi durumunda işlem başlatılacağını söylediği, iptal girişimine İçişleri Bakanlığı’nın da dahil olduğu iddia edildi. l İSTANBUL KILIÇDAROĞLU’NDAN ELEŞTİRİLERE YANIT ‘Özgürlük kapısını açmak zorundayım’ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçda ni andım. Eğer demokrasiyi savunuyorsam, insan roğlu, gazetemize yöne haklarını savunuyorsam, lik “şafak baskını” nede benim gibi düşünmeyen niyle programını yarıda insana özgürlük kapıları kestiği için ertelenen İz nı açmak zorundayım. Aç mir’deki açılışları dün mazsam ben CHP’li ola gerçekleştirdi. İzmir Bü mam, demokrat olamam. yükşehir Belediyesi’nin Bunun farkında olmayıp Buca’da yaşama geçirdiği sosyal yaşam kampu Kemal Kılıçdaroğlu kısır eleştiriler yöneltenleri biz ayıplarız. Bu boy sunun açılışında konuşan CHP li numuzun borcudur. Bunu yaptığı deri, Adana mitinginde “gazeteci mız zaman asıl düşünsel katkıyı leri” alkışlatmasına yönelik eleşti vermiş oluruz” dedi. rileri İzmir’den yanıtladı. Eleştiri Darbe girişimine giden ortamı leri “kısır” olarak nitelendiren Kı AKP iktidarının hazırladığını kay lıçdaroğlu, “Bir ülkede gazeteciler deden Kılıçdaroğlu, “Önümüzde hapisteyse o gazetenin bütün oku ki dönemde göreceksiniz CHP üze yucuları hapistedir. Düşünceleri rinde çok daha ağır baskılar kura mizi yansıtmasa bile herkesin dü caklar. Bu ülkenin çıkarı için her şüncesini özgürce ifade edebildiği bedeli ödemeye hazırız ama her bir Türkiye isteriz. Adana’daki mi hesabı da soracağız” dedi. tingde bazı gazetecilerimizin ismi l İZMİR / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle