28 Aralık 2024 Cumartesi English
İzmir Ekonomi Üniversitesi

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 DUNYA EDİTÖR: GÜLRİZ ERGÖZ Türkiye sınırında IŞİD ile ÖSO arasında kanlı çatışma Ankara’nın Suriye’de planladığı tampon bölgenin kilit noktası Mare’yi IŞİD kan gölüne çevirdi. Sputnik’e konuşan Şam Cephesi komutanı Zekeriya Karslı, önceki gece Mare’ye ağır silahlarla girip bomba yüklü iki araç patlatan IŞİD’le çatışmalarda kendilerinin 40 ölü, IŞİD’in 45 ölü verdiğini söyledi. Koalisyon uçakları IŞİD’i 3 kez vurdu. Dün Suriye’de düzenlenen koalisyonun hava saldırılarına Türkiye’nin de katıldığı açıklandı. Pazar 6 Eylül 2015 TASARIM: BETÜL BERİŞE Fin Başbakanı evini açıyor Finlandiya Başbakanı Juha Sipilä, başkent Helskinki’nin 500 km kuzeyindeki çok kullanmadığı evini Suriyeli sığınmacılara açacağını söyledi. Bu hareketin herkes için ilham verici olmasını umduğunu belirten Sipila, bölgedeki kilise ve sivil toplum örgütlerine de sığınmacılara kalacak yer sağlamaları için çağrıda bulundu. AB ülkeleri arasında en az sığınmacı kabul eden Finlandiya’nın Merkez Partisi’nin lideri Sipila, bu yıl aşırı sağcı, yabancı düşmanı Finliler Partisi ile koalisyon kurmuştu. nilgun@cumhuriyet.com.tr nilgun@ Aylan’ın mesajı Macar hükümetinin zulmüne karşı yürüyen sığınmacılara yardım ekipleri ve gönüllüler battaniye, gıda, su veriyor. Geldof 4 aile ağırlayacak İrlandalı ünlü müzisyen Bob Geldof, Britanya’daki iki evine 4 Suriyeli aile almak istediğini duyurdu. Sığınmacı krizinin “mide bulandırıcı bir rezalet” olduğunu belirten Geldof “Olan bitenlere ve bizi ne hale getirdiğine dayanamıyorum” dedi. Hayat arkadaşı Jeanne Geldof, Kent’teki evlerine üç, Londra’daki dairelerine de bir aileyi almaya hazır olduklarını, bu aileleri zor zamanları atlatana dek barındırabileceklerini söyledi. Aylan’ın fotoğraflarına “derin bir utançla” baktığını belirtip “Bu kim olduğumuz ve ne olmak istediğimize dair korkunç bir ihanet” dedi. Kapıyı çalan insanlık odrum’da cansız bedeni kıyıya vuran 3 yaşındaki Aylan’ın görüntülerinin yarattığı infial, sığınmacı trajedisinde yeni bir sayfa açtı. Macaristan’da garlarda bekletilmek, kamplara doldurulmaktan kaçan sığınmacıların önceki gün Avusturya’ya doğru yürüyüşe geçmesi üzerine, Almanya ve Avusturya giriş izni verdi. Daha önce “Avusturya’ya götürüyorum” diye trenlere bindirdiği sığınmacıları kamplara atmış olan Macaristan hükümeti, ilk etapta 100 otobüs çıkarıp sığınmacıları Avusturya sınırına taşıdı. Avusturya İçişleri Bakanlığı cuma gecesinden cumartesi akşamına dek 6500 kişinin giriş yaptığını açıkladı. Bu yıl çoğu Suriyeli 800 bin sığınmacı kabul etmeye hazırlanan Almanya, 24 saatte 10 bin kişinin girmesini beklediğini duyurdu. Avusturya Başbakan Werner Faymann, Macar mevkidaşı Viktor Orban’la görüşmesi sonrası, Alman mevkidaşı Angela Merkel’le Macaristan’da kendilerini siyasi zindanda bulan Suriyeli sığınmacılara giriş izni vermeyi kararlaştırdıklarını açıkladı. Ardından Macar Emniyet Müdürü dünkü uygulamanın tek seferlik olduğunu, başka otobüs tahsis etmeyeceklerini belirtti. Macar hükümeti sığınmacı akınının Almanya’nın çağrısıyla arttığını söyleyip “Liderler sözlerine dikkat etsin” dedi. Avusturya Emniyet Müdürü en büyük sorunun Macaristan’ın sığınmacıları almak için gönderilen otobüsleri içeri almaması olduğundan yakındı. Macaristan’ın Bicske kentinde 50 yaşında bir Afgan demiryolu üzerinde ölü bulundu. Avusturya trenlerinin iptal edildiği garda bekletilen ve polis tarafından kampa götürmek için peşine düşülen gruptan olan Afgan’ın, polisten kaçarken öldüğü söyleniyor. Macaristan’dan yürüyüşe geçen sığınmacılar, Avusturya ve Almanya’ya giriş yaptı. Ama Macaristan yeni engelleme çıkardı ürkiye yangın yeri. Üstüne “Devlette ülkücülere iş, aş, ekmek kapısı açtım!”, “MHP’yi iktidar yaptım” sözleriyle gündem olan Türkeş tipi siyasetçilerle uğraşmaktan dünyayla gereği kadar ilgilenemiyoruz… Avrupa oysa ki yakın tarihinin en büyük “göç krizini” yaşıyor. Suriye’deki savaştan kaçan onbinlerce insan; her engeli aşarak, kâh yüzerek, kâh tabana kuvvet yürüyerek Avrupa’ya varmaya çalışıyor. Ne örülen ortaçağ kentleri misali duvarlar, ne dikenli teller, ne sahillerden mültecileri uzaklaştırmak için görevlendirilen özel güçler bu “umut yolculuğunu” engelleyebiliyor. Ellerinde “özgürlük”, “refah” ve “uygarlık” simgesi belledikleri AB bayraklarıyla, sıcak, soğuk, yağmur, güneş demeden yürüyen insanlar, benzerine ancak çeyrek yüzyıl önce Berlin Duvarı’nın yıkılması döneminde rastladığımız bir insan seli oluşturuyor. T Jeopolitik deprem B O zaman olduğu gibi çünkü tam… bir büyük jeopolitik deprem yaşanıyor. O yıllarda Doğu Bloku çözülmüş, Avrupa haritaları değişmiş; tarih yeniden yazılmıştı… Bugün de… Sınırımızın yanıbaşındaki “Suriye” ve “Irak” tarihe karışıyor. Birkaç ay önce de yazdım. (“Suriye ve Irak tarih olurken” Sağnak, 24 Mayıs). Gözümüzün önünde iki ülke de tarih oldu. Artık sadece dinler, mezhepler ve etnik kümelerden ibaret olan bu ülkeler “ulus devlet” olmaktan çıktılar. Ve ortaya muazzam bir boşluk çıktı. Her imkânsızlığı ve yanlarında Aylan gibi yavrularıyla ölümü bile göze alarak yola çıkan bu insanlar işte bugün bu “boşluk”tan kaçıyor. “Boşluğu” zira, büyük güçlerle, bölge ülkelerinin taraf olduğu acımasız vekâlet savaşları ve dehşet saçan IŞİD terörü dolduruyor. İnsanlar nihayetinde “Başkalarının savaşında ya da IŞİD elinde harcanmaktansa ‘umut yolculuğuna’ hayatımı koyarım!” diye düşünüyor. Bazıları bu jeopolitik depremi açıkça artık Türkiye’yi de içeren bir şekilde, “Doğu krizi” olarak tanımlıyor. İtalya’nın etkili Ortadoğu yorumcularından olan Alberto Negri “Aylan’ın dünyası ve görmek istemediğimiz savaş” adını verdiği yazısında önceki gün “Türkiye, Irak ve Suriye arasındaki ‘Doğu krizi’ hilalinde neler oluyor?” diye soruyor ve sorunun arkasını şöyle tamamlıyordu: “Söz konusu olan… Ortadoğu’dan Kuzey Afrika’ya, Sahel’e dek uzanan ve NATO’nun birebir kapısında cereyan eden, on yıllardan bu yana yaşanan en büyük çatışmadır!” (Il Sole 24 Ore, 4 Eylül 2015) Diyeceğim o ki… Kendisini anne kucağına bırakır gibi onca korumasızlığıyla denize bırakan Aylan’ın yürek yakan hazin fotoğrafına bakarken; geride toplu yazgılarımızı içeren büyük “Doğu sorunu” karesini gözden kaçırmayın. Sorun bu denli geniş, büyük ve köklü olduğu için; Avrupa’ya yürüyen kalabalıklar da bunca büyük. Budapeşte’de bir tren garında El Cezire’ye konuşan 13 yaşındaki Kenan’ın dediği gibi tıpkı; “Savaş Suriye’de bitirilmediği sürece bu dev akımı durdurmanın imkânı yok.” Kobani’ye tabutta dönen Aylan’ın ardından kamuoyunda sıcak olan duyarlıklar adına şimdi bazı sembolik jestler yapılıyor. AB’de “göç sorununu” masaya yatıran zincirleme (sonuçsuz!) toplantılar düzenleniyor. İngiltere Başbakanı Cameron ülkesine birkaç bin mülteci daha almayı vaat ediyor. Fin Başbakanı Juha Sipila daha ileri gidiyor ve doğrudan “evini” mültecilere açmayı vaat ediyor. Barselona gibi ilerici kentlerde “yurttaşların mültecilere evlerini açmaları için” yepyeni kampanyalar yürütülüyor. Ancak bunların tümü palyatif yaklaşımlar. “Doğu sorunu”, diplomatik ve siyasi çözüme ulaştırılmadığı sürece hepsi yalnızca birer “iyi niyet jesti” olmaya mahkum. Postmodern ‘Doğu sorunu’ Futbol devleri seferber oldu Dünyaca ünlü Avrupa’nın futbol devleri sığınmacılar için seferber oldu. İspanya’da Real Madrid, sığınmacılara yardım amacıyla 1.1 milyon dolar bağışlayacağını açıkladı. Kulüp bazı tesislerini sığınmacıların konaklaması için açacak ve gençlere sportif destek de sağlayacak. Almanya’da Bayern Münih, İskoçya’da Celtic benzeri inisiyatif açıklamıştı. Portekiz’de de Porto, Şampiyonlar Ligi’ndeki maçlarda her bilet gelirinden 1 Avro’nun sığınmacılara aktarılmasını teklif etti. Bir kerelik otobüs Avusturya polisi, Macaristan sınırında karşıladığı sığınmacılardan özellikle kadın ve çocukların trenlere binmesine yardımcı oldu. Almanya’nın Bavyera eyaletinin Münih kentine varan sığınmacıların yüzünde ilk kez mutluluk ifadesi belirdi. “Hoşgeldiniz” anonslarıyla karşılayan Alman yardım ekipleri, çocuklara çeşitli oyuncaklar hediye etti. Aylan’a dair ırkçı mesaja gözaltı Almanya’da Facebook’ta “Berlin wehrt sich Berlin kendini savunuyor” isimli sayfa açıp Aylan’ın fotoğrafını “Biz üzülmüyoruz, aksine seviniyoruz! Bir sığınmacı daha azaldı: Deniz çok sayıda sığınmacıyı yuttu” mesajıyla paylaşan kullanıcı, gözaltına alındı. BerlinHellersdorf’ta yaşayan 26 yaşındaki kişi hakkında soruşturma da başlatıldı. Sayfaya giren binlerce kişi paylaşıma tepki gösterirken, Facebook’tan paylaşımı kaldırması talep edildi. Yolun açık olsun, elveda dostum acaristan’da yip el salladı, fotoğraf çekti. Otobüs sessizleşti. Bazısı yeM Avusturya’ya varmak Yoldan geçen bazı futbol tare uzandı. Her yer torba, şiiçin önceki gün yola düşenkımı taraftarları onlara orta şe, yastık doluydu. Havada ler, vatandaşların ve yardım çalışanlarının verdiği battaniyelere sarıldı. 23 yaşındaki Suriyeli Usame “En sonunda bir şey olduğu için çok mutluyuz. Bundan sonraki durak Avusturya. Çocuklar çok yorgun. Macaristan çok kötü, bir yere gitmemiz lazım” diyordu. Macar hükümetinin gönderdiği otobüslere binenler gülümseparmaklarını gösterip “Defolun çingeneler” diye bağırdı. Halepli üniversite öğrencisi Yaman “Macarların çoğu iyi insanlar. Bazısı bize çok yardımcı oldu. Ben onları önemsiyorum ve iyi hatırlayacağım, diğerlerini kafama takmıyorum” dedi. Ve kendisine bol şans dileyen bir Macar’a pencereden “Elveda dostum” diye bağırdı. Raylarda ölüm uzun zamandır yıkanmamış bedenlerin keskin kokusu vardı. Günlerce garda buz gibi yerde üstü açık yattıktan sonra ilk kez rahat uyku çektiğini söyledi 65 yaşındaki Human. Macar hükümetinin gönderdiği ilk otobüslerin gerçekten Avusturya’ya geçtiği haberi gelince, yürüyenler de ikna olup otobüslere binmeye başladı. Sığınmacı almayan Körfez’e öfke büyüyor vrupa Türkiye üzerinden akan sığınmacı seline çare olacak politika belirleyemeyerek eleştirilerin hedefi olurken, tek bir Suriyeliye kucak açmayan Körfez’in Sünni krallıkları göz ardı ediliyor. Bodrum’da cansız bedeni kıyıya vuran 3 yaşındaki Aylan’ın fotoğrafları altına sosyal paylaşım sitelerinde şunları yazanlar oldu: “Aşağıdaki ülkelerin kabul ettiği Suriyeli göçmen sayıları: Suudi Arabistan0, Kuveyt0, Katar0, Birleşik Arap Emirlikleri0, Bahreyn0.” İnsan Hakları İzleme Irak’ta hükümet protestolarında örgütü Başkanı Kenneth Roth Merkel’in övülmesi dikkat çekiyor. da Twitter’dan “Suudi Arabis A tan ve diğer Körfez ülkeleri kaç Suriyeli göçmeni kabul etti dersiniz? Sıfır” diye çıkıştı. Washington Post’un Ishaan Tharoor imzalı makalesinde, eleştirilerin zengin Arap ülkelerini teğet geçtiğine dikkat çekilip şöyle denildi: “Esad’a karşı savaşan İslamcı gruplara silah ve maddi destek sağlayarak Suriye krizine müdahil olan ve dünyanın en yüksek ordu bütçesi ile yaşam standartlarına sahip Arap krallıklarının sıfır sığınmacı rakamı şaşırtıcı.” Bu ülkelerin sığınmacıların kabulünü zorunlu kılan BM’nin Mültecilerin Hu kuki Statüsüne İlişkin Cenevre Sözleşmesi’ne taraf olmadığı hatırlatıldı. Rey el Youm gazetesi baş yazarı Abdulbari Atvan da “Körfez ülkeleri Suriye halkını desteklediklerini, onların diktatörün elinden kurtarılmasını savunduklarını iddia ettikleri ve muhalifleri silahlandırmak için milyarlarca dolar harcadıkları halde şimdiye kadar tek bir sığınmacı bile kabul etmeyip sınırlarını onlara kapattılar” dedi. Saygın gazeteci Yusuf Karadavi, Selman Avde, Muhammed Silaha para bol Arifi ve Adnan Arur gibi müftülerin Suriye savaşını tahrik ederken sığınmacıları umursamadıklarını belirtti. Alman Başbakanı Angela Merkel’in her yıl 50 bin sığınmacı alıp bugüne dek tek birini geri göndermedikleri açıklamasına işaret eden Atvan, Arap müftülerinin İslami kanallara çıkıp Almanya’ya sığınan Suriyelilerin Hıristiyanlığa dönmesinden endişe ettiklerini söylemesini eleştirdi. Cepleri para dolu Araplar Suriyeli kızları cariye almak için mülteci kamplarında dolaşırken, devletlerinin de cinayetlere katıldığını vurguladı. Yemen’den Suudi koalisyonuna ağır darbe Yemen’e marttan beri hava saldırısı düzenleyen Suudi Arabistan öncülüğündeki Sünni Arap koalisyonu ağır darbe aldı. Yemen ordusu ve halk komitelerinin cuma günü Yemen’in doğusundaki Ma’rib kentindeki Safir askeri üssüne Toşka balistik füzeleriyle düzenlediği saldırıda 16 Suudi, 45 Birleşik Arap Emirliği (BAE) askeri öldü. BAE 3 gün ulusal yas ilan etti. Lübnan Hizbullahı’nın El Menar kanalı üsten 103 cesedin çıkarıldığını ve çoğu ağır 70 yaralı olduğunu iddia etti. Füzelerin mühimmat deposuna isabetiyle Suudi koalisyonuna ait onlarca zırhlı araç ve 3 Apaçi helikopteri de imha edildi. Yemen’de Şii Husilere ait Mesire TV, füze saldırısından sonra Suudi koalisyonu üyelerinin birbirlerini ihanetle suçlamaya başladığını öne sürdü. C M Y B
İzmir Ekonomi Üniversitesi
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle