18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 12 Eylül 2015 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY tasarım: ÇAĞLA SEVİNDİK haber 7 Şehit ve PKK’li 50 metre arayla defnedildiler unceli’de polis karakoluna 5 Eylül’de yapılan saldırıda öldürülen PKK’li Rıdvan İpek, PKK’nin Siirt’in Pervari ilçesinde 19 Ağustos’ta bombalı saldırıda şehit olan 8 askerden olan kuzeni Recep Beycur’un mezarının 50 metre ötesine defnedildi. Beycur’un teyzesini oğlu olan PKK’li Rıdvan İpek ise 5 Eylül’de Tunceli Şehit Nahit Bulut Polis Merkezi’ne yönelik saldırıda öldürüldü. Saldırıda polis memuru T Murat Savaş Kale ve markete alışverişe giden 26 yaşındaki Ayten Günhan da yaşamını yitirdi. Malatya Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsi ve DNA testinin ardından PKK’li Rıdvan İpek’in cenazesi dün Erzurum’un Karaçoban ilçesi Kırımkaya köyü mezarlığında şehit kuzeni Recep Beycur’un 50 metre ilerisinde toprağa verildi. Güvenlik güçlerinin önlem aldığı cenaze törenine HDP Erzurum Milletvekili Seher Akçınar Bayar da ka Recep Beycur Rıdvan İpek tıldı.Teyze çocukları olan şehit Beycur ve PKK’li İpek’in birlikte büyüdükleri ve İstanbul’da bir süre birlikte çalıştıkları ifade edildi. Beycur’un cenazesinde “Gazeteciler yazın. Karde şi kardeşe kırdırıyor. Genç kardeşimi gönderdim, cesedini alıyorum. Sayın Cumhurbaşkanı bunu bilsin. Ben bunu bu yaşa getirene kadar ne çektim biliyor mu? Allah’tan hiç mi korkmuyor? Bu genci buraya yatırdı. Kardeşi kardeşe kırdırıyor. Kendi oğlu olsa böyle olur muydu?” diyen amcasının oğlu Ömer Bulur hakkında soruşturma açılmıştı. Şehit Beycur’un akrabası 59 yaşındaki Kazim İpek ise 2 hafta sonra “Cumhurbaş kanına alenen hakaret’” suçundan tutuklandı. Şehit kuzeninin cenazesinde Cumhurbaşkanı’na tepki gösterdiği için hakkında soruşturma açılan Ömer Bulur, PKK’li İpek’in cenazesinde “Ben kardeşi kardeşe kırdırmayın diye bağırmıştım. Haklı çıkmam için birilerinin daha ölmesi mi gerekiyordu? Artık bu kardeş kavgasına son verilsin” dedi. l Yurt Haberler Haklı mı çıkmalıydım? AKP’nin de 12 Eylül’ü Oldu... ugün 12 Eylül 1980 faşist darbesinin 35’inci yıldönümü. İzleri hâlâ silinmeyen, demokrasiye ve insan haklarına aykırı uygulamaların yıldönümünde, benzer yöntemleri uyguladığı belirtilen AKP’nin genel kurulu da bugün başlıyor. AKP’nin geçmişte karşı çıktığı kimi olayların yıldönümlerini algı operasyonu için kullandığı bir gerçek. Örneğin özellikle yargıyı tümüyle ele geçirme amacıyla düzenlediği anayasa değişikliğini, 12 Eylül paşalarının yargılanmasını engelleyen geçici 15’inci maddeyi kaldırmayı da ekleyerek çıkarmıştı. Anayasa değişikliğinin halkoylamasını da 12 Eylül 2010’da yaptırarak yarattığı ortamda gerçek amacını saklamayı başarmıştı. Çatışmasızlık sürecini (!) perçinlemeyi amaçlayan Dolmabahçe buluşmasını da Milli Güvenlik Kurulu’nun 28 Şubat 1997’de aldığı kararların yıldönümünde, 28 Şubat 2015’te düzenlemişti. Demokratikleşme girişimi olarak yansıtıyordu ama hem fos çıktı, hem de ters tepti. AKP seçmene yönelik algı operasyonlarını bu kez kendi üyelerine ve illerden gelen delegelere uygulamak istiyor. Ne cevherler yumurtlanacak izleyip öğreneceğiz... HHH 12 Eylül’ün 35’inci yıldönümünde etnik ayrımcılığın tırmandırılmasına yol açan uygulamalardan önemli birini anımsayalım. Evren yönetimi ve sıkıyönetim uygulamaları acımasızca sürdürülüyor. Ama ciddi bir korku da var. Bunun en açık örneği sıkıyönetim komutanlarının yaptığı açıklama: “Askeri noktalara elleriniz cebinizde olarak yaklaşmayınız.” Bu, silah kullanma için önemli mazeret yaratmanın yanında, saldırıdan korkmanın da dışavurumu. Şehir içi, şehirler arası işleyen otobüsler durduruluyor. Timin başındaki rütbeli otobüse biniyor ve olabildiğince kibar davranıp “Lütfen kimliklerinizi çıkarın” diyor. Kimliklere bakılıyor ve kimi gençlere, “Sen aşağıya in” deniyor. Öğreniyoruz ki “in” denilenler kimliklerinde nüfus kaydı ya da doğum yeri “Tunceli, Bingöl, Hakkâri, Diyarbakır, Muş ve komşu iller” yazılı olanlar. Denetleyen “Hayırlı yolculuklar” deyip iniyor, otobüs yola koyuluyor ve indirilen gençler orada kalıyor! Nelerle karşılaştıklarını, sorguda işkence görüp görmediklerini bilemiyoruz. Ama serbest bırakıldıklarında bilenmiş olarak çıktıklarından kuşku yok. Aynı yöntemi Demokrat Parti de 1959 sonrasında üniversite gençliği için uygulamış, karşıtlarını artırmayı başarmıştı. (!) Şimdi de sıra AKP’ye geldi. Milisleri aracılığıyla doğum yerine göre dövdürüyor, dükkânlarını yakıp yıktırıyor. Mantık ve akıl dışı faşistlik uygulamasının son örneği yürekleri dağlıyor. “Muşlu” diye yok edilmeye çalışılan ailenin oğlu, ertesi gün “şehit asker” olarak dönüyor. HHH Başbakan Davutoğlu, AKP kurucularına verdiği yemekte şöyle demiş: “7 Haziran seçimlerinin sonuçlarını hep beraber doğru değerlendirirsek ve önde gidenlerin açtıkları çığırın ayak izleri üzerinden doğru bir istikamete, geleceğe azim ve kararlılıkla yürürsek Allah’ın izniyle yeni zaferler önümüzdedir. Bu zaferlerden biri de 1 Kasım seçimlerinde inşallah hem Türkiye’de hem de dünyada yankılanacak.” Haydi hayırlısı... B Çorbacıda vurdular Hakan Şükür’ün bu tweet’ine Vali’den yanıt Eski milli futbolcu ve AKP eski milletvekili Hakan Şükür, Bursa Valisi Münir Karaloğlu’nun Şehit Yarbay İlker Çelikcan’ın Bursa’daki babasının evini ziyaret sırasında çekilen fotoğrafı 8 Eylül günü Twitter’daki hesabında paylaşarak “Şehit babasını tahmin ediyorsunuzdur. Pozu veren de Bursa Valisi. Acıyı bal eyleyen şehit babası, acıyı rant eyleyenle” yorumunu yaptı. Hakan Şükür’ün yorumuna Bursa Valisi Münir Karaloğlu Twitter üzerinden sert yanıt verdi: “Beni poz vermek, acıyı bal, acıyı rant eylemekle’ itham etmişsiniz. Kelimelerle suikast yapmış, terör estirmişsiniz. Bir babaya ‘oğlun şehit oldu’ demenin ne demek olduğunu bildiğinizi sanmıyorum. Anlayamazsınız. Acıyı bal eylemek, poz vermek, acıyı rant eylemek... Bunlar nedir siz çok iyi bilirsiniz” diye yazdı. l BURSA/Cumhuriyet Diyarbakır’da polisin hedef alındığı PKK saldırısında 1 sivil yaşamını yitirdi KK’liler Diyarbakır’ın merkez Yenişehir ilçesinde kentin ünlü çorbacılarından birinde polislerin çorba içtikleri sırada dün sabah saldırı düzenlendi. Çorbacının PKK’liler tarafından uzun namlulu silahlarla taranması sonucu 3 polis ile 3 sivil vatandaş yaralandı. Çorbacıda çalışan Şeyhmus Sanır (22) yaşamını yitirdi. Sanır’ın 1 ay önce askerden geldiği belirtildi. Vatandaşlar ambulansın geç geldiğini belirterek tepki gösterdi. Kooperatifler Mahallesi Şair Sırrı Hanım Sokak üzerinde bulunan kentin ünlü çorbacılarından birinde dün sabah saatlerinde polis ve vatandaşların bulunduğu sırada PKK’liler otomatik tüfeklerle ateş açtı. Diyarbakır Asayiş Şube Müdürlüğü’nde görevli polislerin bulunduğu sırada yapılan saldırıda 3 polis ile 3 vatandaş yaralandı. Yaralılar, ambulanslarla hastanelere götürülerek tedavi altına alınırken, kaçan PKK’lilerin yakalanması için geniş kapsamlı operasyon başlatıldı. Olay yerine çağrılan ambulanslar, yaralıları hastaneye kaldırdı. Çevre esnafı ile bazı vatandaşlar, ambulansların geç gelmesine tepki gösterdi. Saldırıda yaralanan ve çorbacıda çalışan 22 P 3 polis ve 3 yurttaş yaralı Taradılar... Şeyhmus Sanır Yaşamını yitiren Şeyhmus Sanır (22), polislere çorba servisi yapıyordu. (DHA) yaşındaki Şeyhmus Sanır, yapılan tüm müdahalelere rağmen kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Yeğeniydi... Lokanta sahibi Recep Ölmez, yaptığı açıklamada, Sanır’ın yeğeni olduğunu, bir ay önce askerden geldiğini ve lokantada garsonluk yaptığını söyledi. Recep Ölmez, “Polis memurları lokantada yemek yerken silahla tarandılar şeklinde bilgi geldi. Masaya servis yapan yeğenimin başına iki kurşun isabet etmiş” diyen Recep Ölmez, hastaneye kaldırılan Sanır’ın hayatını kaybettiğini öğrendiklerini belirtti. Saldırıda yaralanan 3 polis memurunun, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ndeki tedavisi sürerken, Emniyet Müdürü Adnan Taşdan, hastaneye gelerek polis memurlarını ziyaret etti. Diyarbakır Valiliği’nden yapılan açıklamada, “Lokantada bulunan Bağlar İlçe Emniyet Müdürlüğü önleyici ekiplerinde görevli polislere yö Eşkâli belirlendi nelik silahlı saldırı düzenlenmiştir. Saldırı esnasında 3 polis memuru ile lokantada bulunan 3 vatandaşımız yaralanmış, yaralılardan Ş.S. isimli vatandaşımız kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmiştir. Hastaneye kaldırılan yaralı polis memurlarının ve vatandaşlarımızın tedavileri ise devam etmektedir. Saldırıyı gerçekleştirerek olay yerinden kaçan terör örgütü mensuplarının eşkâli belirlenmiş, yakalanmasına yönelik kapsamlı çalışmalara başlanılmıştır” denildi. l DİYARBAKIR / DHA Dağlıca’da 3 noktaya saldırı Hakkâri’nin Yüksekova ilçesi Dağlıca bölgesinde PKK’lilerin pazar günü yola döşedikleri patlayıcılarla 16 askerin şehit olduğu, 6 askerin yaralandığı saldırının ardından PKK’liler Dağlıca’ya ikinci kez saldırı düzenledi. Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Dağlıca Hudut Tabur merkezine, Keri Tepe Hudut Bölgesine ve Pey Tepe Hudut Karakolu’na eşzamanlı havan, uçaksavar ve keskin nişancı silahları ile saldırıda bulunuldu. Dağlıca köyünde 1 vatandaş hafif yaralandı, saldırının geldiği tespit edilen bölgeye ateşle karşılık verilmesinin ardından PKK’liler kaçtı” denildi. l Yurt Haberler ‘Oğlum hepimizin şehidi’ Ağıtlar Kürtçe, dualar Arapça, teröre lanet ise Türkçeydi HAKAN DİRİK Vali yardımcısı: Hepimizi soruştursunlar Iğdır’da 8 Eylül’de 13 polis memurunun şehit olması, 1 polis memurunun da yaralanmasının ardından Vali Yardımcısı Mevlüt Özmen, kendisine ait Twitter hesabından “Daha 15 gün önce aynı yerde vurulduk! Kaçan teröristler o köylerde saklanırken işlem yapmayan/yaptırmayan hepimiz hakkında soruşturma açılsın. Bu yaratıkların dağlara kaçma şansları yok. Hepsi oradaki 35 müzahir köyde! Kudretli valilere, savcılara, komutan ve müdürlere ihtiyaç var!” yazılı tweet’ler attı. Tweetlerin “itiraf niteliğinde’ olduğunu savunan Iğdır Toplumsal İlerleme Derneği Başkanı Murat Akkuş, Cumhuriyet Savcılığı’na giderek suç duyurusunda bulundu. l IĞDIR/ DHA undan 13 yıl önce, AKP iktidarı devraldığında düştüler göç yollarına. Terör ve yoksulluktan kaçan Çakır ailesi, Muş’tan kalkıp İzmir’in yolunu tuttuğunda, henüz 8 yaşındaki oğullarının ileride “şehit” olacağını bilmiyordu. Oysa Cilvegözü Sınır Kapısı yakınında, komşu Suriye’den gelen kurşun, 21 yaşındaki oğulları Gökhan Çakır’ı onlardan koparacaktı. Aliağa’da dün Çakır’ın cenazesinde ağıtlar Kürtçe, dualar Arapça, teröre lanet sloganları Türkçeydi. Aile üyelerini Çakır’ın içinde olduğu tabuttan uzak tutmak kolay olmadı. Her şeye rağmen ayakta durmaya çalışan baba Faruk Çakır’ın “Oğlum, hepimizin şehidi. Benim duygum Türk ve Kürt kardeşliği. Oğlum son kurban olsun. Son olsun artık. Anneler ağlamasın. Bizim is B 60 ton patlayıcı ele geçirildi İZMİR Şehit Çakır’ın bir yakını, cenaze töreninde askerin gözyaşlarını böyle sildi. (DHA) Gökhan Çakır tediğimiz budur. DoğuluBatılı benim için fark etmiyor. Bu şehit son olsun” sözleri döküldü dudaklarından. Kardeşi Kudbettin Çakır’ın önceki gün söylediği “Dün Kürt’üz diye işyerimize saldırdılar, bugün oğlumuz şehit oldu” sözlerini “dü zeltme” gereği de hissetti. “Öyle bir şey yok. Kimse provokatörlük yapmasın. Aliağa’da kardeş gibi yaşıyoruz. Kimse kimsenin ekmeğine mani değil” dedi. Ailenin diğer fertleri de amcanın diğer illerde Kürtlerin işyerlerine yönelik saldı rıları kasttettiğini söyledi. Aile üyeleri, her fırsatta “biz barış istiyoruz” söylemini dile getirdi. Kardeşlikten bahsetti. Gökhan Çakır’ın tabutu ve Aliağa Şehitliği’ne doğru yola çıktı Merkez Camii’nden... l İZMİR Son görevinde kazada şehit oldu Eşi Semra Önder ve oğlu ayakta duramadı. (AA) an’ın Edremit ilri Namık Kemal Önçesinde önceki geder de olay yerine gitce 100 kişilik bir grup, ti. Van’ın şehirlerarası Cizre’de yaşananları ve bağlantı yolu olan İpek sivil ölümlerini protesto Yolu Caddesi’nde araetmek için mahalle yocından inip, yolun karlunu trafiğe kapatıp, slo N. K. Önder şısına geçmek isteyen gan atttı. Polis eylemciÖnder’e bu sırada otolere müdahale ederken, mobil çarptı. Ağır yaraEdremit İlçe Emniyet Amilanan Önder, kaldırıldığı has V tanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Bu arada, Önder’in Balıkesir’in Savaştepe ilçesine tayininin çıktığı öğrenildi. Van Jandarma Filo Komutanlığı’nda yapılan törenden sonra Önder’in cenazesi memleketi Tokat’a gönderildi. l VAN/Cumhuriyet itlis Tatvan’da PKK’ye ait olduğu belirtilen 60 ton patlayıcı malzeme ele geçirildi. Bitlis Valiliği’nden konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Tatvan İlçesi Tokaçlı Köyü civarında bulunan kırsal alanda 60 ton civarında güçlendirilmiş el yapımı patlayıcı maddenin zemine kazılan çukurlarda üzerleri örtülü kamufle edilmiş şekilde saklanıldığı, bu malzemelerin gerçekleştirilmesi muhtemel saldırılarda kullanılacağı yönünde elde edilen bilgiler ışığında, bahse konu patlayıcı maddeler ile diğer materyal Patlayıcı dağlık alanda lerin yerleri kısa imha edildi. süre içerisinde tespit edilmesine müteakip, hava destekli yapılan operasyonel çalışmada örgüte ait çok sayıda silah ve mühimmat ile beraber yaklaşık 60 ton civarındaki patlayıcı madde erzak ve mühimmat depoları imha edilmiştir” ifadelerini kullandı. B C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle