17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 12 Eylül 2015 TASARIM: ZARİFE SELÇUK ‘1 Kasım, 1912’deki sopalı seçim gibi’ HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Cumhuriyet’e konuştu DP İmralı Heyeti üyeuzaklaştırılması amaçlanıyor. si ve Ankara MilletvekiGelmesi planlanan kadrolar “Onli Sırrı Süreyya Önder, lar diğer arkadaşların sözleriydi” AKP içinde Binali Yıldırım’ın diyecekler. Binali Yıldırım ve ekipartinin başına geçmesine yöbini getirme girişiminde Dolmanelik yürütülen çalışmaları “Sabahçe mutabakatının siyasal zeMAHMUT LICALI ray Dolmabahçe mutabakatının minini silmek amaçlanıyordu. bütün aktörlerini tasfiye ederek 24 saatte çözülür yoluna devam edecektir” diye değerlendirdi. HDP’li Önder’in, HDP he Süreç nasıl işleyecek? yetinin Cizre’ye gidebilmesi için yürütüMüdahale yetkisini valilerden alıp aslen temaslara ilişkin sorularımıza verkerlere vermek fiilen sıkıyönetim ilanı. diği yanıtlar şöyle: Şu anda bu mesele askeri bir zeminde AKP içindeki tartışmaları nasıl de yürütülüyor. AKP siyaseti gelecek kayğerlendiriyorsunuz? gılarını bir kenara bırakıp, siyasetin geSaray, Dolmabahçe mutabakatıreğini yapma cesaretini gösterirnın bütün aktörlerini tasfiye edelerse 24 saat içerisinde bu çarek yoluna devam etmeyi amaçlıyor. tışmalı süreç yerini kamuoyuDavutoğlu’nun yetersiz olduğu bizim na açık, Meclis’in denetimiona attığımız bir iftira değil. Kendi med ne tabi ve şeffaf yasal bir müyalarında Davutoğlu’na etmedikleri hazakere sürecine bırakır. Bukareti bırakmadılar. Bunun sebebi, na kim itiraz edebilir? Bu yasal Davutoğlu’nun üçüncü havalimanı başve insani seçenek devreye alınta olmak üzere iktidara yakın medya sa mazsa iki yıl içinde Türkiye siyasetinin hiplerine randevu vermeyi reddetmesiy bütün aktörleri halk tarafından tasfiye di. Bu o kadar vahim bir hal almıştı ki edilir. Siyasete yepyeni bir jenerasyon Cumhurbaşkanı kalktı, yanında Başbadamgasını vurmaya başlar. Ama olan askan olmadan gitti, üçüncü havalimanı ker, polis, gerilla fark etmez yoksul şantiyesinde desteğini belli etmek halk çocuklarına ve bu ülkenin orzorunda kaldı. İktidara en yatak geleceğine olur. kın kalemler Davutoğlu’na ağı Cizre konusunda hükümetza alınmayacak değerlendirmele hiç temas yaşanmadı mı? ler yaptı. Önemli bir Başbakan Yar Akdoğan da dahil mi? dımcısına ulaşıldı. O da BaşbaO da dahil. Muhtemelen AKP kan ile görüştü. Başbakan keniçerisinde bir daha süreçle ilgidi istikbal endişesiyle li bir yer bulamayacaktır. Dolo kadar meşgul mabahçe mutabakatına ki yalnızca sıcak bakan isimler pariki bakanın ti içinde tasfiye edileCizre’ye gitcek. Buna Davutoğlu’nu mesine izin da katmak istediler. verilebilece Neden? ğini söyleÇünkü bizimle südi. Bu da; reç yürüten ve belli bir bakan sözler ile mutabakatile milletlar oluşturan siyaÖnder vekillesi sorumluluk sahibi ri arasınherkesin bu alandan da ne fark haber 5 Hem silah hem de ölüm simsarıdır! Mevsimleri çoğaltan, denizlere açılan, güneşin battığı yere giden, umudu arayan, özgürlükten yana olan, barış isteyen “çocuklarımız ölmesin” diyen, hayata tutunmaya çalışan herkese düşmandır şahin, şahinler. İnsana da düşman H olduğu gibi yüzlerce saçma soruyu akla getiriyor. Öcalan devletle görüşüyor mu? Öcalan son görüşmemizde bize, “Bu andan sonra yanıma izleme heyetiyle gelmeyen benimle ancak bağlayıcılığı olmayan bir hatır görüşmesi yapabilir. Barış ve müzakere görüşmesi yapamaz” demişti. Devlet heyetiyle görüşmeler oluyordur. Ama bir niteliği yok. Bu ortamda 1 Kasım’da yapılacak erken seçim nasıl olur? Bu kan revan içinde buna cevap vermeyi zül addederim. Ama önümüzde bir gösterge var. AKP’nin puanı yükseliyor olsaydı, Davutoğlu’nu tasfiye gibi bir gündem olmazdı. Şu kepazeliğe bakar mısınız? Ülkede Meclis çoğunluğu anlamında 3. siyasal partinin hiçbir temsilcisi tartışma programlarında kendisine yer bulamıyor ve kendisinin olmadığı yerde kendisi hakkında saatlerce konuşuluyor. Madem biz gidemiyoruz, ekrana çıkanlara bir önerim var: Siyaset tarihine sopalı seçim olarak giren 1912 seçimini incelesinler. Bugün yaşadığımız; 1911 yılında yapılan seçim sonuçlarını beğenmeyen İttihat ve Terakki’nin 1912’de bunu sopalı bir şekilde tekrarlamasının aynısıdır. Bu, tarihin 100 yıllık bir periyotla tekrarından ibarettir. İçişleri Bakanı iki bakanın Cizre’ye girmesini engelliyor... AB Konseyi Başkanı Donald Tusk Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile ayrı ayrı basın toplantısı yaptı. Ülkede görüşemediği bir tek kişi vardı: AB Bakanı. Niye? O anda AB normlarını berhava eden uygulamaları yerinde görmek amacıyla Cizre’den içeri girmesinin engellenmesiyle meşguldü. Bu, bu ülkedeki kepazeliğin en kristalize olmuş fotoğrafıydı. AB Konsey Başkanı gelecek ve AB Bakanı’yla görüşmeden gidecek... Öcalan’la görüşme Davutoğlu’nun tasfiyesi ahinleşme; canavarlaşma, kardeşi kardeşle çatıştırma, yakıp yıkma... 7 Haziran seçimleri ve alınan sonuç... Meclis başkanlık seçimi ve ortak hükümet kurma süreci... AKP’nin sandıktan beklediği sonuç çıkmayınca, yani tek başına iktidar olamayınca uçup giden “başkan baba” hayalleri... Derken Suruç katliamı, bir gün sonra iki genç polisimizin eli kanlı terör örgütü PKK tarafından Ceylanpınar’da kalleşçe öldürülmesi... PKK önce “Biz öldürdük” açıklaması yaptı, ardından ise “Hayır, biz öldürmedik” dedi... Bu kanlı olay bana kalırsa unutulup gitti, cinayetin üzerindeki giz perdesi kalkmadı... Canavarlaşma ve şahinleşme süreci dur durak bilmeden, hız kesmeden acımasızca sürüyor... Dağlıca, ardından Iğdır’da yaşananlar, şehit cenazeleri, gözyaşı döken analar, babalar, kardeşler, eşler ve çocuklar... Türk anaları, babaları da yaslı, acılı, hüzünlü; Kürt anaları ve babaları da... Hürriyet gazetesine bir değil iki kez saldırı... Gediz Ovası’nda tarlada domates toplayan Kürt tarım işçilerinin yattıkları çadırların yakılması... Doğu’ya giden otobüslerin taşlanması, içindeki yolcuların diri diri yakılmak istenmesi... Pek çok kentte Kürt esnafın işyerlerine, HDP binalarına yönelik saldırılar... Şahinlerin, çakalların istediği oldu ve şiddet tırmanışa geçti... Önümüzde zorlu bir süreç var! Gün, barışa giden yolu temizleyip, sevgi ve kardeşlik duygularını geliştirme günüdür her şeye karşın... HHH Aydın Engin’in birkaç gün önce değindiği gibi “şahin”, siyasal terminolojide savaştan başka çözüm istemeyen, salt “silaha tapanlara” denir... Bunlar çakallarla birlikte kanla beslendiğinden, can alır, düşman gördüğünü öldürür... Ciğerini, yüreğini söker yer kimi zaman! Ruhlarında insan sevgisi, aşk, sevda türküleri yoktur... Irkçıdır, vicdanları katran karasıdır. Lanet olsun umutlarımızı çalanlara... Ş dır, aşka da! Yürekleri manda gönündendir! Aşağılık bir yaratıktır hepsi dünyanın dört bir yanında... Kimi kara gömlek giyer zifiri karanlıkta... Aydınlıkta dolaşmazlar, karanlığı seçerler, ansızın saldırırlar. Aşımızı, ekmeğimizi, emeğimizi çalan onlardır... Suyumuzu, dağlarımızı, ovalarımızı delik deşik eden onlardır... Eylül güneşinde tarlada çalışan emekçi Türk ve Kürt kadınlarına saldıran onlardır; Kırşehir’de olay çıkaran yine onlardır. Sanırlar ki vatan onların, parsel parsel satıp huzura erecekler ve kahraman olarak çevrenizde dolaşacaklar... HHH Bu saatten sonra öyle kumpasları kimse yemiyor ey şahin ve çakallar! Yurdumun insanı Türk olsun, Kürt olsun, Laz olsun, Arnavut, Boşnak olsun bu oyuna gelmeyecek. Şiddet sarmalı, linç kültürü; hem terör odaklarının işine yarar hem kan gölünden beslenen çakalların. Dini, etnik kimliği, inancı kendi çıkarları için kullananlar, yoksul evlerin çocuklarını birbirleriyle çatıştıranlar... O şahinler, çakallar! Soygun, vurgun düzenini savunanlar, sömürü düzeninin halkasını oluşturanlar... Çamur atıp izinin kalmasını isteyenler, gözdağı verenler, canına ve malına kastedenler, korku yayanlar... Ne yaparsanız yapın halkın sağduyusu, özlemini duyduğunuz iç savaşı çıkaramayacak, Türkiye’yi Suriye gibi bir ülke yapamayacaklardır. HHH Cizre’de gündüz sokağa çıkamıyor insanlar... Ölülerini toprağa veremiyor... Ekmek, su, ilaç ve bebek maması sıkıntısı çekiyor... Tamam teröre lanet olsun ama sivil halkın günahı ne? Suyun köpüğü bize gülmeyi öğretemedi... Coşup taşamadık bir ırmak gibi... Anılarım hep beyazlar giydiriyor bana... Lanet olsun umutlarımızı çalanlara! 1 mesi olanağı ortaya çıktı. Ancak 908 yılında 2. Meşruiyet’in İttihat ve Terakki, Meclis’in fesilan edilmesinin ardından Arahini sağladı. Bunun üzerine Şulık 1911 yılında İstanbul’da yabat 1912 tarihinde yapılan sepılan ara seçimi, muhalif olan çimlerde yaşanan şiddet olayları Hürriyet ve İtilaf Fırkası kazanve halkın üzerinde kurulan basdı. Ara seçimi Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın kazanmasıyla İttihat Mehmet Sait Paşa kı nedeniyle siyasi tarihe 1912 seçimleri “sopalı seçim” olave Terakki’nin desteklediği Mehrak geçti. 1912 sopalı seçimlerinde 270 met Sait Paşa kabinesinin devrilerek, Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın destekledi milletvekilinden 264’ünü İttihat ve Terakki Fıkrası’nın adayları kazandı. ği Kâmil Paşa’nın sadrazamlığa getiril 1912 yılında ne olmuştu? ‘Göstericilerin ardında sarayın içoğlanları var’ MHP Genel Sekreteri Büyükataman’dan ülkücü tabana ‘sağduyu’ çağrısı: Örgütlerden ilan edilmeyen hiçbir gösteriye katılmayın. HP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, terör olaylarının toplumda provoke edilmeye çalışıldığını belirterek, milliyetçiülkücü tabana “sağduyu” çağrısında bulundu. Tepkilerin provokasyona dönüşmesi amacıyla “ülkücülere benzeyen ancak ülkücü olmayanların ön plana çıkarılmaya çalışıldığını” vurgulayan Büyükataman, şiddete başvuranların arkasında “Sarayın içoğlanları” olduğunu söyledi. M İsmet Büyükataman Büyükataman şöyle dedi: “Bir işyerine, eve veyahut otobüse saldıranlar ardından sembolümüz olan bozkurt işaretini yapmaktadır. Bu öğretilmiş zavallı kuklalar ve bunların kuklacıları iyi bilmelidir ki her bozkurt işareti yapan ülkücümilliyetçi hareketin mensubu değildir. Genel merkezimizden yahut ililçe başkanlıklarından ilan edilmeyen hiçbir gösteri ve yürüyüşe itibar edilmemelidir.” l ANKARA ‘Erdoğan’a hakaret’ten Seçim için 75 milyon pusula basılacak çocuğa 11 ay hapis onya’da 23 Aralık’ta bir grup genç Menemen şehidi Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ı andı. Etkinlikte basın açıklamasını Meram Endüstri Meslek Lisesi 11. sınıf öğrencisi 16 yaşındaki M.EA. yaptı. Hakkında “Cumhurbaşkanı’na hakaret” iddiasıyla soruşturma başlatılan M.E.A okuduğu liseye giden polisler tarafından gözaltına alındı ve tutuklandı. İtiraz ve kamuoyundan gelen tepkiler üzerine M.E.A birkaç gün sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Hakkında dava açılan M.E.A’ya mahkeme 11 ay 20 gün hapis 3 yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına karar verdi. l BARIŞ YAMAN KONYA K Kasım’da yapılacak Genel Seçimler için, 75 milyon 288 bin 955 birleşik oy pusulası basılacak. YSK kararına göre, bu oy pusulalarından 70 milyon 101 bin 155 adedi Balıkesir dışındaki 80 ilde kullanılacak. Yurtdışı temsilcilikleri için 3 milyon 100 bin, gümrüklerde kullanılmak üzere 787 bin 800, Balıkesir İli Seçim Çevresi için ise 1 milyon 300 bin adet birleşik oy pusulası basılacak. Balıkesir’de kullanılacak oy pusulalarının basım işi Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Basımevince, diğer birleşik oy pusulaları ise Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü’nce karşılanacak. Pusulaların basımına 1 Ekim’de başlanacak. l ANKARA / Cumhuriyet 1 C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle