11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 4 Temmuz 2015 haber EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK 4 BMM Başkanlığı’nı, daha ilk demecinde Tayyip çizgisi izleyeceğini ilan etmiş olan AKP’li İsmet Yılmaz’ın, MHP desteğiyle kazanması, iktidar ve yandaş medyasında “blok çöktü” olarak yorumlandı. Neydi sözü edilen “blok?” Blok ile kastedilen, 7 Haziran seçimlerinde, yüzde 60 oranında oy almış olan partilerdi. Kimileri bu oluşumun demokrasinin önünü tıkayan etkenleri ortadan kaldırmasını umuyordu. Beklenti gerçekçi miydi? Toplumsal gereksinimler açısından düşünülürse “evet.” Tek adamın devletin üç erki üzerinde sultasını yıkmak, gerekliliğini kimsenin yadsımadığı yeni çağdaş bir anayasa yapmak, güçler ayrılığı ilkesini yaşama geçirirken, yargı bağımsızlığını sağlamak, demokrasi ve sürdürülebilir bir kalkınmayı sağlayacak ekonomik yapı açısından artık ertelenemez bir zorunluluk haline gelmişti. Bu durumda olması gereken, yüzde 60’lık blokun parlamentodaki yansımasının, ihtiyaçlara yanıt getir T Blok var mıydı? mek üzere birleşip kolları sıvamasıydı. HHH Ama olması gerekenin yaşama geçmesi için bir koşul daha gerekliydi. O da, seçim öncesinde “hayır”da birleşmiş olan partilerin de bu yeniden yapılanmayı zorunlu öncelik olarak görmekte de birleşmiş olmalarıydı. 7 Haziran öncesi dolup taşan miting meydanlarında, söz konusu yüzde 60’ın böyle bir demokrasi asgari müştereğinin kesişme noktası olan herhangi bir “evet”te birleştiklerini gösteren belirtiye rastladık mı? Bırakın ortak asgari “evet”i, “muhalefet” diye adlandırdığımız, partilerin öncelikli “hayır”ları bile farklıydı. Kılıçdaroğlu’nun öncelikli “hayır”ı Tayyip, Bahçeli’nin öncelikli “hayır”ı ise HDP idi. Türkiye partisi olma savındaki HDP her ne kadar kimi sol ve demokratik söylemleri zaman zaman kullansa, istemlerini dile getirirken ılımlı davransa bile önceliği etnik haklardı. Onun için etnik yaklaşımla Türkiye’nin demokrasi sorununun tümü çözülebilirdi. Etnik sorunun varlığının, demokratik çerçeve içinde dile getirilmesine bile tahammülü olmayan MHP’nin ise demokrasi ile temel hak ve özgürlükler umurunda değildi ki, bu konularda kılını kıpırdatsın! HHH Demokratik sorunlar, temel hak ve özgürlükler, kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı gibi konular, bir tek, kimlik bunalımını hâlâ aşamamış, gerekli örgütlenme modelini bir türlü yaşama geçirememiş, şaşkın CHP’nin umurundaydı. O da kimi “yöneticilerin”, “canım bu konularda fazla da ısrarcı olmayalım, ekonomik taleplere odaklanalım!” itirazlarıyla karşılaşıyordu. Ve CHP, AKP ile birlikte, 7 Haziran’ın oy kaybına uğrayan iki partisinden biri oldu. Bu kaybın kimlik bunalımından mı, şaşkınlıktan mı, örgütlenme modelinin eksikliğinden mi doğduğu ayrı konudur. Burada üzerinde durmak istediğim 7 Haziran yarışına girenlerin içinde, demokrasi asgari müştereğinde birleşebilmiş veya birleşebilecek bir blokun olmadığıdır. Blok, içinde debelendiğimiz “mediokrasi” çukurunu demokrasi sananların gözlemleriyle çeliştiğini bir türlü göremedikleri özlemlerinin ürünüydü. Yoksa blok falan yoktu. Evet, blok yoktu ki, çöksün! AKP koalisyonda i en az taviz vereceğ k partiyi tercih edece KP, muhalefet blokuyla hareket etmeyerek Meclis Başkanlığı’nı kolayca alması sonucunu doğuran MHP’yi bu kez de koalisyon masasında kırmızı çizgilerinden esnetmek için çalışmalarını hızlandırdı. AKP’nin MHP ile ilgili çalışan komisyonunda, ERDEM 1999’da RahGÜL şan Ecevit’in MHP’ye yönelik, “Eli kanlı katillerle hükümet kurmayı içimize sindiremeyiz” açıklamasına karşın DSP ile kurulan komisyon süreci gündeme geldi. AKP’de Genel Başkan Ahmet Davutoğlu’na gelecek hafta verilmesi beklenen hükümet kurma görevinin öncesinde olası koalisyon seçenekleri üzerindeki çalışmalar yoğunlaştı. AKP’de MHP ve CHP ile koalisyon koşullarını araştıran iki komisyonda da hazırlıklar sürüyor. Her iki komisyonda da AKP’nin Meclis Başkanlığı’nı muhalefe A AKP eski defterleri açtı Büyük koalisyon da masada AKP’nin CHP’yi çalışan komisyonu ise bu partiyle koalisyonun parti tabanlarında olmasa da “etkili güçler” arasında büyük bir desteğe sahip olduğu tespiti üzerinden hareket ediyor. İş dünyasının, Avrupa’nın, uluslararası güçlerin AKPCHP büyük koalisyonunu kolaylaştırmak için hazırlık içinde olduğu görüşü öne çıkıyor. te rağmen kolayca aldığı gibi koalisyonda da eldeki iktidar olanaklarını mümkün olduğunca az paylaşma yaklaşımı öne çıkmış durumda. Edinilen bilgiye göre AKP’nin MHP komisyonunda MHP lideri Devlet Bahçeli’nin kırmızı çizgilerinin katılığından hareketle ilginç bir koalisyon örneği gündeme getirildi. AKP’de, 1999 seçimleri sonrasında Bahçeli’nin önce zamanın Fazilet Partisi için “Onlar dinlensinler” açıklaması yaptığını, bunun üzerine DSPMHPANAP koalisyonunun seçenek olarak ortaya çıktığı belirtilerek şu değerlendirme yapıldı: “Tam bu aşamada DSP li Tribünde başka masada başka deri Bülent Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit, MHP ve ülkücüler için o meşhur ‘Eli kanlı katillerle koalisyon kurmayı içimize sindiremeyiz’ açıklamasını yaptı. Rahşan Ecevit’in açıklaması yenilir yutulur gibi değildi. ‘Çocukları, gençleri örgütlediler, baskı altına aldılar, hatta silahlandırdılar. Yıllarca sayısız can yaktılar, canlar aldılar.’ demişti. Bahçeli özür istediği halde Ecevit özür dilemedi ve koalisyon da kuruldu. Bahçeli, koalisyon için bu açıklamaları içine sindirebildi.” AKP’de, Bahçeli’nin şimdi de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın pozisyonu ve 1725 Aralık için kırmızı çizgilerinde katı bir tutum içinde olması nedeniyle erken seçimi tercih eder bir görün tüde algılanmasının gerçekçi olmadığına dikkat çekiliyor. Bahçeli’nin koalisyon konusunda izleyeceği tutuma ilişkin olarak, “Kırmızı diye ilan edilen çizgiler ve sert açıklamalar daha çok parti tabanını rahatlatmayı amaçlıyor. Ancak koalisyon için masaya oturulduğunda gerçekler konuşulur. Davutoğlu’nun ilk ziyaretinde olmasa da ilerleyen aşamalarında MHP seçim yerine ülke gerçekleri çerçevesinde kırmızı çizgilerini esnetecektir. MHP ile kırmızı çizgilerin esneyip bir koalisyon kurulması gündeme gelirse şaşırmamak gerekir” tahminleri dile getiriliyor. AKP’de MHP ile koalisyona zarar verecek en ciddi konunun Bahçeli’nin Erdoğan’a yönelik suçlamaları olacağında birleşiliyor. Bahçeli’nin Erdoğan’a yönelik geçen hafta kullandığı “edepsiz” ifadesinin iki parti arasındaki koalisyonu zorlaştırdığı, ancak bu tür ifadeleri kullanmaktan vazgeçmesinin ilişkileri yeniden sıcaklaştıracağı da vurgulanıyor. l ANKARA ‘3 dönem’ kuralı için 3 ayrı görüş rken seçime gidilmesi durumunda AKP’de 3 dönem kuralının ne olacağı tartışılıyor. Yeni milletvekilleri, 3 dönem kuralının devam etmesini istiyor, hatta bazı milletvekilleri bu kuralın daha da katılaştırılmasını istiyor. Olası bir erken seçimde 3 döneme takılacağı için aday olamayacak 25 milletvekili bulunuyor. Bu milletvekilleri, bu dönemin 3 dönem kuralı dışında tutulmasını istiyor. 7 Haziran’da seçime giremeyen 3 dönemlik milletvekilleri ise erken seçimde aday olma haklarının doğduğunu belirtiyor. Partide, olası bir erken seçim öncesinde yapılacak kongrede söz konusu kuralla ilgili bir değişikliğe gidilebileceği belirtiliyor. Partide 3 dönemlik milletvekillerinin ağırlıklı olduğu bir grup bu kuralın kaldırılması gerektiğini dile getiriyor. Bu konuda ise son kararı Başbakan Davutoğlu verecek. l EMİNE KAPLAN/ANKARA E Davutoğlu, MHP ve CHP’yi işaret etti aşbakan Ahmet Davutoğlu, koalisyon görüşmelerine gelecek hafta başlayacaklarını açıklarken, “HDP ile koalisyonu şu aşamada makul görmüyoruz” dedi. Memleketi Konya’da yerel bir televizyon kanalında konuşan “3 partiyi de ziyaret edeceğiz. Ama görünen o ki ya MHP ya CHP yönünde tercih, da ‘HDP ile koalisyonu makul görmüyoruz’ B ha doğrusu bir atmosfer oluşuyor. HDP ile koalisyonu şu aşamada makul görmüyoruz. Onlar da tavırlarını o kadar net, katı şekilde koydular ki bir koalisyon tablosu içinde olacaklarını sanmıyorum” diye konuştu. Davutoğlu Yılmaz Anayasa için kolları sıvadı eclis Başkanı İsmet Yılmaz, yeni dönemde, dört partinin genel başkanından da “yeni anayasa” için çalışma başlatılması talebinde bulunacağını söyledi. TRT Haber’de katıldığı bir canlı yayında, seçmenin her partiye “elini taşın altına koyması” mesajını verdiğini belirten Yılmaz, Türkiye’nin yeni anayasaya ihtiyacı olduğunu vurguladı. Yılmaz, “Vatandaşın temel hak ve hürriyetlerini sağlama alacak yeni anayasa yapmak lazım. Bu doğrultuda çalışma başlatılmasını dört partinin genel başkanından talep edeceğim” diye konuştu. l ANKARA Cumhuriyet M Erdoğan: Kimse millete gitmekten çekinmesin C umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Azınlık hükümetinin ihtiyaç olan çözümleri üretemeyeceği kanaatindeyim. Eğer parlamento çözemiyorsa çözecek olan milletimizin ta kendisidir. Kimse millete gitmekten çekinmesin” diye konuştu. Yeşilay iftarına katılan Erdoğan “Gündemimizdeki kritik meselelerde asgari bir anlayış birliği sağlayamamış partilerin kuracağı hükümetin de ihtiyacımız olan çözümleri üretemeyeceği kanaatindeyim” dedi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle