11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 4 Temmuz 2015 haber EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Yunanistan yarınki referanduma kilitlenmişken Savunma Bakan Yardımcısı Toskas, ‘Sıkıntımız ekonomik değil, politiktir. Bizi kobay yaptılar’ diyor unanistan Savunma Bakan Yardımcısı Emekli General Nikolaos Toskas, Türkiye’nin yardım önerisi için “Önce güvenin gelişmesi gerek” dedi. Syriza’nın Uluslararası İlişkiler Koordinatörü Panos Trigazis de Türkiye’ye borç verme yerine karşıDUYGU lıklı olarak silahlanGÜVENÇ mayı son verecek anlaşma çağrısı yaptı. Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Toskas şu mesajları verdi: Umudumuz o ki ‘Hayır’ kazanacak. İnsanların çoğu haysiyetleri için oy verecek. Güçlü bir hayır, bizim müzakere gücümüzü güçlendirecektir. Borcumuzun yüzde 30’u düşürülmezse 2050’ye kadar Yunanistan için gelişme hayal. Artık denek olmak istemiyoruz YARIN A ’D N A T S YUNANİ GÜNÜ M U D N A R REFE 14 ATİNA Y Devletler iflas etmez Bizi kobay yaptılar Sıkıntımız ekonomik değil, politiktir. Biz yaşam ve gelişme kavramlarıyla konuşuyoruz. Bizi kobay faresi yaptılar son beş yılda. Görünen o ki bu deneyi daha da genişletme isteğindeler. Artık denek olmak istemiyoruz. Sınırlı sayıda banka sadece emekli maaşlarını verdi. Kuyrukta bekleyenlerden kimi isyan etti, kimisi de baygınlık geçirdi. Dün akşam yapılan mitinglerde Atina’da evetçiler (20 bin kişi) stat önünde, hayırcılar (25 bin kişi) Syntagma Meydanı’nda toplandı. Geniş bir devlet yapılanması ve buna eşlik eden yolsuzluk rüşvet merkezleri oluşturuldu. Biz öncelikle bununla mücadele etmek istiyoruz. Büyük oligarşik kanallar ile buna bağlı merkezlerin keyfi davranışlarını gördük. Şu anda da karşımızda olan bu oligarşidir. “Evet” çıkması tabii ki bizim kaldıramayacağımız bir durum. O zaman biz tekrar halka sorarız. Türkiye’nin ‘yardımcı olmaya hazırız’ açıklamasını memnuniyetle karşılıyoruz ama bunların gerçek hayatta çok daha karmaşık olduğunu biz de biliyoruz. Maalesef gerçek şu ki iki ülke arasında karşılıklı güven konusunda sıkıntı var. Bir günde bunlar aşılacak birşey değil. Önce küçük küçük adımlarla başlayıp daha büyüğüne doğru güven ilişkisini geliştirmemiz lazım. Türkiye ekonomide iyi performans gösterdi. Bundan sonra da iyi bir performans göstereceğini sanıyorum. Türkiye’nin duruşunu da, niyetini de biliyoruz. Önerisini inceliyoruz. Ekonomideki karşılıklı ilişkiler siyasete de yansıyacaktır. Ancak bu kısa vadede değil, uzun vadede...” Troyka değil, Almanya Syriza’yı dışlamaya çalışıyor. Troyka’da Almanya egemenliği Syriza’yı devredışı bırakarak neoliberal politikaları uygulamak için elinden geleni yapıyor. Kıbrıs sorunun çözümü için gerekli şartların oluşmasını biz de istiyoruz. Ayrılma olmadan, bölünme olmadan, müdahale olmadan ve adada herhangi bir yabancı askeri güç olmadan. Adada yabancı askerler olduğu müddetçe çözüm olması mümkün değil. Oligarşiyle savaş Silahlanmayı bitirelim Trigazis: Yunanistan’a yardım etmek istiyorNOTLAR sanız borç vermek yerine bir jest yapın YRİZA’nın Uluslararası İlişkiler Koordinatör Başkanı Trigazis’in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle: Türkiye’nin bize yardım etme önerisini memnuniyetle karşılıyoruz. Türkler ve Yunanlıların sonsuza kadar düşman olduğuna inanmıyoruz. Eğer Yunanistan’a yardım etmek istiyorsanız, borç vermek yerine bir jest yapın. Bir askeri anlaşma yapalım ve silahlanma yarışını bitirelim. Bu Yunan halkı tarafından memnuniyetle karşılanır. Kıbrıs, TürkiyeYunanistan sorunu değil. Ama sağcılar, Kıbrıs’ı silahlanmanın nedeni olarak gösteriyor. Silahlanma yarışını bırakmak güven artırıcı önlemlerin önünü açar. Yunanistan, Türkiye’nin üyeliğine karşı değil. Almanya ve Fransız sağı İslamifobiyle karşı çıkıyor Türkiye’ye. Fransa, Almanya ve İngiltere’den daha çok Müslüman olmasını kabullenemiyor. AB’nin birliği için ‘hayır’ demeli. AB gerçek köklerine dönmeli. Türkiye, AB projesinden dışlanamaz. Yunanistan tarihinde son 50 yılda bu ikinci referandum. Referandum AB’nin geleneği. Eğer Önce güven lazım S ‘Hayır’cılar emin ama.. Yarışı bırakalım Türkiye ile hemen olmaz Panos Trigazis, sorularımızı Nâzım Hikmet fotoğrafı önünde yanıtladı. gerçek AB’lilerse bunu öğrenebilirler. Ama bunlar neoliberal Talibanlar. Biz sorunlarımızı onlar çözsün demiyoruz. Oligarşi sadece Türkiye’de, Rusya’da yok. Komünistler ne yazık ki yeni bir yol arıyor. Bu tıpkı tiyatrodaki Yunan Trajedisi gibi. Yolsuzluğu savunanlar şimdi intikam almaya çalışıyor. Bize ‘Sol bir parantezdi’ diyor. Pazar günü AB’nin, Avrupa Merkez Bankası’nın, IMF’in politikalarının devam edip etmeyeceğini göreceğiz. lATİNA Almanya dışlıyor Türkiye dışlanamaz Kıbrıs’ta çözüm AB’nin geleceği Neoliberal Talibanlar unanistan, 47 yıl aradan sonra ikinci defa referanduma giderken, Atina’nın renkleri solmamış. Duvarları, ‘evet’ ve ‘hayır’ için sloganlar kadar sanatın, özgünlüğün ve kültürün renkleri süslüyor. Metrolar pazar gününe kadar bedava. Eğer gençliğinden bu yana ‘Che’pras’ diye anılan, Batıya meydan okuyan Çipras’ın dediği olur ve ‘Hayır’cılar kazanırsa ülke AB’ye meydan okumanın onurunu yaşayacak. İşte bu psikoloji ‘evet’çilerin yüzüne hüsranla yansıyor. ‘Hayır’cılar ise oylarını büyük bir özgüvenle söylüyor. Yuhanna (67): ‘Hayır’ diyeceğim çünkü onlar Yunanistan’ı çürüttü. Ana (20): “Çok kutuplaştık bundan çok rahatsızım. Oy vermeye gitmeyeceğim. Kostas (45): “Bu belirsizlik ortamında ‘evet’ dersem nereye gideceğimizi biliyorum ama ‘hayır’ dersem nereye gideceğimizi bilmiyorum. Y 1 yıl sonra Yunanistan ilk kez referanduma gidiyor. En son 1974’te büyük bir çoğunlukla meşruti monarşiye hayır, parlamenter demokrasiye evet demişlerdi. Şimdi Yunanistan’da oylama öncesinde doğal olarak endişe egemen. Hayır diyeceğini kararlılıkla ifade edenler, bunu onurlarını korumak için yaptıklarını söyleseler de, iki seçeneğin de sonuçlarının zor olacağını kabul ediyorlar. Hayır diyerek onurlarını, bağımsızlıklarını koruyacaklarını, evet diyerek Alman hükümranlığına ve yerli oligarklara bütünüyle teslim olacaklarına inanıyorlar. “İkisi de ölmekse, onurumuzla ölelim” diyorlar. Evet oyunun gerekçesi ise sonucunun ne olduğunu biliyor olmak: Beş yıldır yürütülen kemer sıkma politikasının yarattığı iktisadi daralmanın, işsizliğin, büyük ücret kesintileri ve gelir kaybının uzun bir süre daha devam etmesi, belki derinleşmesi ama Avro’da ve AB’de kalmak. Evet oyunun en güçlü gerekçesi, bu son güvence. Bunun bedelinin aksi durumdan gene de daha dayanılır olduğu inancı evetçilerde hâkim. Hayır yandaşlarının arasında Avro’dan ve AB’den çıkmak isteyen geniş bir kesim var. Çipras’ın amacı Avro’dan çıkmak değil. Evet kazanır ve erken seçimlere gidilirse, SYRİZA’nın bölünme ihtimali güçlü. Çipras’ın yakın çevresi, AB merkez güçlerinin Yunanistan’ın Avro’dan çıkmasına her durumda engel olacağını düşünüyor. Aksi takdirde, bugüne kadar olmayan Avro’da çıkış prosedürü yaratılarak, ileride başka ülkelerin başları sıkıştığında ilk iş olarak Avro’yu terk etmesinin önünün alınamayacağı endişesi AB çevrelerinde gerçekten var. Çipras, galiba biraz da buna güvenerek referandum restini çekmiş. Masaya daha güçlü oturacağını düşünüyor. Bir de, başta Almanya olmak üzere, AB merkez güçlerinin aslında Çipras’ı hükümetten devirmeyi planladıkları iddiası var. Hatta SYRİZA çevrelerinde, Çipras’ın aniden referanduma gitmesinin bir nedeninin, AB güçlerinin Yeni Demokrasi ve To Potami partilerinin liderleriyle gizlice toplanıp, koalisyon hükümeti kurmaya hazırlanmalarını önerdiklerini öğrenmesi olduğu konuşuluyor. Referandum Çipras’a 4 maları reel olarak yüzde 20 azaldı. Ücretler, emekli maaşları da öyle. Çalışan nüfusun dörtte biri işsiz. Ayrıca ortak para birimi nedeniyle devalüasyonla kısa vadede rekabet gücü kazanması da mümkün değil Yunanistan’ın. İçeride fiyatların daha fazla ve daha hızlı düşmesinin, ekonominin en öldürücü fasit dairesini, depresyondeflasyon döngüsünü hızlandıracağı herkesin malumu. Krugman veya Stiglitz gibi radikal sol kanatta yer almayan iktisatçıların AB kurumları ve IMF’nin Yunanistan’la müzakerelerde takındıkları tavrı bağnazlık ya da canilik olarak nitelemeleri boşuna değil. Evet derseniz.. Evet oyu elde edip, Çipras’tan kurtulduktan sonra, AB güçleri evvelden reddettiklerinin bir kısmını sonra kabul ederler mi? Halkı evet oyu vermeye çağıranlar bazen açıkça, çoğu zaman örtülü biçimde bunu ima ediyor. Hatta bugüne kadar Kurumlar’ın masaya getirdiği önerilerin yoksulu daha yoksul yapmaya yaradığını kabul ederek söze başlıyorlar. Ardından evet denirse, AB’nin daha anlayışlı davranacağını ima ederek, durumun Emeklilerden biri sırada beklerken yere yığılınca, banka çalışanları kendisine böyle yardım etti. (Fotoğraf: AP) hızla düzeleceğini iddia ediyorlar. IMF ve AB güçlerinin referandum kararını takiben, borç silmeyi de telaffuz etmeye başlamaları, evet oyu vermeye yönelik açık bir destek. Ama başta Almanya olmak üzere, AB’nin Çipras hükümetini istifaya zorlama stratejisinin Yunanlıların bir kısmını daha fazla hayır oyu vermeye teşvik ettiği de bir gerçek. Referandum biraz da Çipras’a evet ya da hayır oylamasına dönmüş durumda. Sol sempatizanı bir üst düzey özel şirket yöneticisinin söyledikleri kafa karışıklığının boyutları kadar, Çipras’ın etkileme gücünü gösteriyor: “Hafta başında yüzde 90 evet, yüzde 10 hayır eğilimde idim. Çarşamba günü Çipras’ın konuşmasından sonra, eğilimim yüzde 100 hayır oldu. Çok şaşkınım!” Cuma günü akşamüzeri durum, “hayır“ın çoğunlukta olmaya devam ettiği ama evet oylarının artışının hızlandığı yönündeydi. Cuma akşamı iki karşıt kampın, akşam saatlerinde birbirinden birkaç yüz metre uzaklıkta Atina’da yaptıkları miting belki ibrenin ne yönde olduğunu daha iyi gösterecek. Çipras mitingdeki konuşmasıyla evetçileri veya kararsızları ikna etmeyi becerecek mi, göreceğiz. lATİNA Tedaviden ölüm Yunan ekonomisin beş yıldan beri uygulanan kemer sıkma politikaları sonunda geldiği nokta, 1929 büyük krizinden dört yıl sonra Amerikan ekonomisinin durumuna birçok temel makroekonomik gösterge açısından çok benziyor. Bu durumdan daha fazla kemer sıkarak çıkmayı önermek, Moliere’in ünlü tiyatro oyununda doktorların tavsiyesini hattırlatıyor: Hastalık arttıkça daha fazla hacamat yapmak. Sonunda hastanın hastalığı nedeniyle değil, tedavi yüzünden ölmesi! Sadece Yunanistan’da sol çevreler değil, Avrupa’da da birçok iktisatçı esas ağır suçun bu boyutta bir daralmaya neden olurken, bundan çıkmak için gerekli önlem ve girişimleri dikkate almayan Troyka güçleri olduğuna işaret ediyor. Son sekiz yılda Yunanistan’da kamu harca ‘Evet’çilerle ‘Hayır’cılar başa baş eferanduma bir gün kala, “Evet”çilerle “Hayır”cılar arasında çok az fark var. Yunanlıların çoğu ise Avro’da kalmak istiyor. Bloomberg’in anketine göre, Yunan halkının yüzde 43’ü kreditörlerin planına “Hayır” derken, “Evet” diyenlerin oranı ise yüzde 42.5. Araştırma kuruluşu ALCO’nun anketinde ise, “Evet” oyları yüzde 44.8, “Hayır” oyları yüzde 43.4 gözüküyor. Kararsızların oranı ise yüzde 11.8. Aynı ankete göre, Yunan halkının yüzde 74’ü Avro’da kalma yanlı R sıyken, Drahmi’ye dönüş isteyenlerin oranı yüzde 15. Hafta başında açıklanan bir ankette “Evet”çiler yüzde 47, “Hayır”cılar yüzde 43 çıkmıştı. Atina Ticaret Odası Başkanı Constantine Michalos bankalarda sadece 500 milyon Avro rezerv kaldığını bankaların açılması halinde kalan nakdin de 1 saatte tükeneceğini söyledi. Yeni bir anlaşma olmadan bankaların 20 Temmuz’a kadar açılmasını beklemediğini belirten Michalos, ülkenin ithalat yapamadığına ve hammadde ol madan üretim olamayacağına dikkat çekti. Bir hafta kapatılan bankaların ATM’lerinden günde 60 Avro çekilebiliyor. ATM kartı olmayan emeklilere haftalık 120 Avro veriliyor. ‘Şantaja boyun eğmeyin’ eferandum kampanyasının son gününde televizyonlardan halka hitap eden Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, referandumda Avro üyeliğinin oylanmayacağına dikkat çekerek, “Sizi ultimatomlara ve şantajlara hayır demeye çağırıyorum” dedi. Çipras, IMF’nin önceki gün yaptığı ülkesinin borçlarının yapılandırılması gerektiği, bir kısmının da silinebileceği yolundaki açıklamasına değinerek, IMF’nin kendilerinin tezlerini doğruladığını söyledi. Borçlarının yüzde 30’unun silinmesini, geri kalanı için de 20 R Atina temerrüde düştü Avrupa Mali İstikrar Fonu (EFSF) dün Yunanistan’ın resmen temerrüde düştüğünü açıkladı, ancak bunun sonuçlarının hemen görülmeyeceğini duyurdu. EFSF, Yunanistan’dan hemen borç ödemesi istemeyeceklerini bildirdi. l Ekonomi Servisi Çipras yıl süre verilmesini isteyen Çipras, halka seslenerek “Kreditörlerin daha fazla kemer sıkma taleplerini reddedin” diye konuştu. Yunanistan Maliye Bakanı Yanis Varoufakis de, kreditörlerle anlaşmaya “çok yakın” olduklarını, öyle ya da böyle bir uzlaşma sağlanacağını savundu. Varoufakis, mali politika ve reformlar konusunda pek anlaşmazlık kalmadığını, sadece borç yapılandırması konusunun kaldığını da belirtti. Avro Bölgesi Başkanı Jeroen Dijsselbloem ise Varoufakis’in sözlerinin “tamamen yanlış” olduğunu söyledi. l Ekonomi Servisi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle