13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 2 Temmuz 2015 haber TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Adalet aranıyor! ırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski bölgesinde 28 Aralık 2011’de 19’u çocuk 34 kişinin bombalanarak katledilmesiyle ilgili MİT’in suç duyurusu üzerine, Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu hakkında dava açıldı. Ancak yargı, aynı titizliği olayın kendisi ile ilgili olarak gösteremedi. Adalet 3.5 yılda Roboski’ye uğramadı. Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu ve Gülyazı köylerinin bulunduğu Roboski bölgesinde 28 Aralık 2011 gecesi kaçaktan dönen 19’u çocuk 34 kişi savaş uçakları tarafından bombalanarak öldürüldü. Grubun arasında PKK’lilerin olduğu, PKK yöneticilerinden Bahoz Erdal’ın bölgede bulunduğu gibi iddialarla katliam meşrulaştırılmaya çalışıldı. Dönemin AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in “Operasyon kazası” sözleri büyük tepki çekti. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmaya kısa süre sonra Özel Yetkili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı el koydu. Başsavcılığın ilk işi ise “gizlilik” kararı olmak oldu. Bir yıl boyunca soruşturmada hiçbir ilerleme olmazken savcılık MİT ve Genelkurmay Başkanlığı başta olmak üzere birçok kurumdan belge ve bilgi istedi. Bu süre içerisinde savcılık katliama ilişkin İnsansız Hava Araçları’ndan (İHA) çekilen görüntüleri de izledi. 6 Roboski ile ilgili MİT’in şikâyeti üzerine gazeteci Baransu hakkında dava açıldı. Ancak asıl olayla ilgili soruşturmada ilerleme yok Ş Komisyonu, katliamın araştırılması için bir Alt Komisyon kurma kararı aldı. Komisyon birçok belge istedi, MAHMUT birçok görüntü izORAL ledi ancak hazırladığı raporla failleri gizledi. CHP, MHP ve BDP rapora muhalefet şerhi düştü. Yeni dönemin ipuçları: Güçlenen etnik yapı politikası ürkiye’de etnik temelli politika güç kazanacak. AKP’nin Kürt seçmenlerini büyük ölçüde kaybetmesiyle, TürkKürt politik ayrımının güçlendiği söylenebilir. HDP, AKP’yi pek çok GüneydoğuDoğu ilinde silip süpürdü. Kürt etnik bölgesi daha güçlü bir siyasal karakter kazandı. Şüphesiz AKP’den Kürt oyu kaymasında, RTE’nin, anayasa ve demokrasiyi askıya alan tek adam yönetimi, ayrıca Kürt meselesine karşı seçim öncesi tavrı da etkili oldu. Burada HDP’nin Kürt aşiret ve etkili kişi ve çevreleri ile seçmenleri üzerinde yoğunlaşan politikasının başarısını da görmek gerek. AKP’nin bugüne kadar Kürt bölgesindeki “ekonomik yardım/destek” politikalarıyla, iktidarda bulunma avantajıyla, Kürt seçmeninin yarısını kendi safında tutabiliyordu. AKP içinde bölgeden güçlü bir Kürt politikacı milletvekili grubunun varlığı da seçmeni AKP’de tutan bir etkendi. Bu seçimde ortaya çıktı ki, Kürt kültürel ve ulusçu kimliği, ekonomik vaatleri aştı, eskitti. T AKP’den kan parası Dönemin Başbakanı Recep Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, Roboski’de katledilenlerin ailelerine 123’en bin lire para verilmesini kararlaştırdı. Erdoğan uzun süre bu parayı verdiklerini iddia edip, banka hesaplarına geçtiğini savunsa da aileler bu parayı almadı. Uzun süre Diyarbakır’daki sivil savcılar tarafından yürütülen soruşturma, Adalet Bakanlığı’nın “yetkiniz yok” yazısı üzerine 17 Ekim 2013’te askeri savcılığa gönderildi. Böylece sivil yargıdan askeri yargıya havale edilen soruşturma, Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından yürütülmeye başlandı. Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı ile 2014 yılının ilk günlerinde olayla ilgili takipsizlik kararı vererek dosyayı kapattı. Bunun üzerine aileler avukatları aracılığıyla Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yaptı. Ailelerin avukatı Nuşirevan Elçi, “Dosya örtbas edildi. Bu hukuksuz bir karardı. Bireysel başvuru yolu ile Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk. Temennimiz bir an önce talebimizin kabul edilerek, soruşturmanın tekrar başlatılması ve yargı aşamasına geçilmesidir” dedi. Komisyon kuruldu BDP Grup Başkan Vekili Hasip Kaplan, katliamın tüm boyutlarıyla incelenmesi ve sorumluların tespiti için Meclis’e Araştırma Önergesi verdi. Kaplan’ın bu önergesi akabinde 9 Ocak’ta Meclis İnsan Hakları oboski bölgesinde geçen pazartesi günü askeri sevkiyatı protesto eden köylülere askerler sert müdahale etmiş, bazı köylüler asker tarafından darp edilirken, yaşları 11 ile 14 arasında değişen 4 çocuk gözaltına alınmıştı. Gaz bombasının yarı sıra köyün içinde rastgele ateş açan as Şiddetin kanıtı R Encü’nün (yanda beyaz gömlekli) askerler tarafından tartaklandığı anın fotoğrafı tepki gördü. kerler Bedran Encü’nün yaralanmasına neden olmuştu. Jandarmada tutulan ve ek gözaltı süresi alınan 4 çocuk dün savcılığa sevk edildi. Yaşananlarla ilgili yeni görüntüler de ortaya çıktı. Katliamda oğlunu yitiren Zeki Encü’nün askerler tarafından tartaklandığı anın fotoğrafları büyük tepki çekti. Tank bölüğü kritik noktada T SK, sınırdaki önlemlerini artıkıyor. Önceki gün Gaziantep 5. Zırhlı Tugay’dan Kilis’in Elbeyli ilçesine gönderilen tank bölüğü, Suriye tarafında IŞİD’in kontrolü altında bulunan köyün tam karşısına konuşlandı. 13 tanktan oluşan bölüğün konuşlandığı Elbeyli ilçesinin Suriye tarafı, Türkiye’nin olası büyük göç dalgası endişesini tetikleyen yer olarak biliniyor. Bu bölge aynı zamanda sınırda IŞİD’in elinde bulunan uç noktalardan biri. İlçenin karşısı ile Efrin arasıdaki bölge dağıldığı savunulan ÖSO’nun kontrolünde bulunuyor. Türkiye, halen ÖSO bünyesindeki Suriye İslam Cephesi kontrolünde bulunan tek kapı olan Öncüpınar’ın IŞİD’in eline geçmesini istemiyor. l ANKARA / SERTAÇ EŞ HDP’nin bu güçlü sıçrayışında etkili olan, AKP’den kaçan Kürt oylarıdır. Türk seçmen oyları marjinaldir. Bu durum HDP’yi aslında daha güçlü bir “Kürt Partisi” haline getirdi. Yüzde 13 oyla barajı aşması ile HDP “Türkiyeleşti” mi? Şüphesiz ki HDP bir Türkiye partisidir. MHP’nin HDP’yi yok sayması ile bu yeni siyasi olgu ortadan kalkmış olmuyor. Bu olsa olsa bir devekuşu politikasıdır. ‘Türkiyeleşti’ mi, daha çok Kürt partisi mi? Ankara’nın kaygıları gereksiz PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, Ankara’nın 4 yıldır yanlış yönlendirildiğini söyleyerek “Önemli olan bu yersiz kaygılardan kurtulmak” diye konuştu DUYGU GÜVENÇ Türkiyeleşme ile kastedilen, HDP’nin sepetinde ağırlıklı veya salt Kürt meselesinin olup olmamasıdır. Şimdiye kadar HDP’lilerin dile getirdiği hâlâ ana konudur Kürt kimliği, Kürt istekleri. Türkiye’nin büyük sorunları vardır. Ekonomide, hak ve özgürlüklerde, demokraside, yargıda. HDP “Kürt meselesi çözülürse, bunlar da çözülür” gibi bir düşü satmaya çalışıyor. Bu onları salt Kürt kimliğine odaklı Kürt partisi kılar, kendini ka HDP ‘Sol’un yeni muhalefet lideri mi? bul ettiremez. Özellikle HDP destekçisi Türk medyatörleri, HDP’yi “Türkiye’de solun, muhalefetin yeni lideri” olarak yükseltmeye çalışıyorlar. Şüphesiz HDP’nin sol söylemleri var. Ama Kürt kimliğine odaklı bir parti kimliği, onu Kürt ulusçusu parti yapar. Sol söylemine gelince, Demirtaş’ın seçim meydanlarında İslamidini söylemleri yabana atılır değildi. Ne amaçla olursa olsun. Prof. Dr. Yılmaz Esmer’in şu bilimsel saptamasını paylaşıyorum: “HDP yüzde 13 aldı ve tüm analizler bunun yüzde 10 ya da 11’inin Kürtlerden geldiğini gösteriyor. Sağsol, dindar/laik ayrımının yanında Türk siyasi tablosuna yeni bir boyut kazandırdı bu durum: Etnik kimlik. Eğer dedikleri gibi bir Türkiye partisi olurlarsa o zaman ideolojisine bakmamız gerekecek; laik mi değil mi; sosyal demokrat mı, ekonomik reformları destekliyor mu? Ben şu anda siyasi yelpazede nereye koyabileceğimizi bilmiyorum. Çok yeni bir boyut.” (Radikal, Barçın Yinanç’la söyleşi) HDP’ye akan AKP oylarının geri dönüşü söz konusu değil. AKP’deki diğer Kürt oyları da HDP’ye akar mı? Bu tartışmalıdır, bence çoğu akmaz. Bütün bu süreçte, PKK’nin Türkiye siyaseti üzerindeki “silahlı vesayet” dayatmasının sona erip ermeyeceği, genel politikaları etkileyici olacaktır. Bu yeni siyasi durum/yapı bir süre böyle konsolide olur. Daha ilerideki aşamalarda Kürt meselesi şöyle yeni bir ayrımla karşılaşır, yeni saflar belirlenir: Türkiye ile birlikte yaşamak isteyenler/yaşamak istemeyenler... Demokrasiinsan hakları / muhafazakârİslamcılık yanlıları... HHH MHP’nin Meclis Başkanlığı’nı AKP’ye teslim etmesi, MHP’nin lafta muhalefetinin tipik örneğidir. Pratik lafın, düşüncenin özüdür. AKPMHP koalisyonu ile hükümet kuramadan erken seçime gitme olasılıkları çarpışıyor. HHH Kas Hastalıkları Derneği: İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bu derneği Bakırköy’deki yerinden sokağa atmak için yeniden harekete geçti. Sayın Topbaş, bu yakışık değil.. Lütfen engel olun... el Abyad’ın, YPG kontrolüne geçmesinin ardından Türkiye, sınırdaki görevlilerle dahi temas kurmaktan kaçınırken, PYD Eşbaşkanı Salih Müslim çağrı yaptı: “Bizi denemek istiyorlarsa oturalım, konuşalım. Baksınlar alınan kararı uygular mıyız uygulamaz mıyız? Evet PKK ile ilişkimiz var ama PKK’nın dışındaki tüm Kürt örgütleriyle de ilişkimiz var.” İşte Salih Müslim’in mesajları: Tel Abyad’a geri dönüşleri oradakiler ayarlıyor. Orada YPG var, bilmiyorum. PYD bir siyasi parti, detaylara karışmıyor. Karar YPG’nindir. Herkes geri dönebilir ama DAİŞ’çilere yardım etmiş olanlar haricinde. Ancak DAİŞ’çiler ve DAİŞ’e yardım eden hatta kana bulaşmış olanlar var. Onlar ilerde mahkemeler kurulduğunda onlar da döne T T Salih Müslim PYD: Bağımsız bir devlet kurmayacağız ürkiye’nin Suriye sınırında tampon bölge oluşturması ile ilgili tartışmalar devam ederken, Suriye’nin kuzeyinde Rojava bölgesinde yönetimi elinde bulunduran PYD, bağımsız bir devlet kurma niyetlerinin olmadığını belirtti. PYD, ABD ve Fransa’dan, Türkiye’nin Rojava ve Suriye’nin belli bir bölümüne yönelik muhtemel müdahalesine izin verilmemesini istedi. tulmak. Sanırım bazıları yanlış yönlendiriyor. Onlar, “ABD Kürtlere şöyle yapıyor, böyle yapıyor” diyorlar. Biz kendi başımıza özgürüz. Amerikalılarla ilişkilerimiz sadece DAEŞ’e karşı. Yani onlar bizim yönetim şeklimize, kimlerle diyalog kuracağımıza müdahale etmiyorlar. Bu ortak sadece DAEŞ’e karşıdır. Oradaki Türkmenleri, Kürtleri, Arapları gerçekten korumak is tiyorlarsa, onlar (Türkiye) da bir diyalog içinde olabilir. PYD siyasi bir partidir. YPG siyasi parti değildir. YPG’yi, PKK ile ilişkiliideolojik diye beğenmeyebilirler. Halkın hepsi aynı ideolojide değil. O zaman Türkiye de oradaki halk yönetimiyle temas kursun. Şimdi Kobani’deki kanton yönetimi PKK’li. Hepsi PYD’li mi? Değildir.” Dalan ifadeye gelmedi İzmir’de 7 IŞİD’li gözaltında İ rgenekon ana davasında kararla birlikte dosyası ayrılan ve hakkında yakalama kararı bulunan emekli Tümgeneral Bedrettin Mustafa Bakıcı, Dalan 4 yıl sonra hakim karşısına çıktı. Bakıcı suçlamaları kabul etmedi. İSTEK Vakfı Başkanı Bedrettin Dalan’ın da arasında bulunduğu 4 sanık ise duruşmaya gelmedi. Dalan, bir önceki oturuma da bel fıtığı ameliyatı olduğu için katılamamıştı. Mahkeme heyeti, Dalan’ın ifadesinin alınması için duruşmayı erteledi. l İSTANBUL/Cumhuriyet E ‘4 senedir yanlışlar’ Ankara’nın 4 senedir yanlış olduğunu anlamadınız mı? Bizim hiçbir zaman ne Esed’le bir ilişkimiz oldu, ne de olur. Bunlar bizi karalamak için söylenen laflardı, bahaneydi. Hepsi apaçık ortada. Davutoğlu’nun Haseke’de PYD’nin Esad rejimi ile buluştuğu iddiası saçmalık. Bu kadar da olmaz. Örgütle bu kadar çatıştık, bu kadar şehidimiz oldu. Hala da bu saçmalıklar. bilir. Tel Abyad’da nasıl bir yönetim olacağını biz söyleyecek durumda değiliz. Siviller yerleşince kendileri oturup karar verirler. Bir meclisleri olur, bir belediyesi olur, artık ne varsa. Kendileri düzenlerler. ‘Yanlış yönlendirme’ Biz Türkiye ile temas kurmak için bekliyoruz. Şimdilik önemli olan bu yersiz kaygılardan kur zmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, dün sabah IŞİD’e yönelik operasyon düzenlendi,. Kobani’de IŞİD saflarında savaşıp Türkiye’ye döndükleri belirlenen 7 şüpheli evlerinde gözaltına alındı. Şüphelilerin evlerinde iki tabanca ile 5 av tüfeği ve IŞİD bayrağı ele geçirildi. Şüphelilerin, yaklaşık 3 ay önce Suriye’den İzmir’e döndükleri öne sürüldü. l İZMİR/DHA C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle