12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 16 Temmuz 2015 haber EDİTÖR: HAYRİ ARSLAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 4 HDP de ‘adres CHP’ dedi ‘Vatana ihanet’ bu olmasın? çüncü köprü, üçüncü havaalanını durdurmaya kalkarlarsa karşılarında beni bulurlar. Koalisyon görüşmelerinin başladığı sırada bu sözleri söyleyen, Tayyip Erdoğan. “Durup dururken bu konuşma nereden icap etti?” diyenler için tercümesini verelim: Anayasal sınırlarıma çekileceğim diye hayal görmeyin! Ben buradayım bilin! Bu durumda kimse AKP ile koalisyona girer mi, sorusunu bir yana bırakıp gelelim, üçüncü köprü, üçüncü havaalanı konularına. Bu alanda karar verme yetkisi siyasi iktidarın, yani hükümetindir. Üçüncü köprüye de, üçüncü havaalanına da nasıl hükümet karar vermiş ise, yine hükümet vazgeçebilir. Bu konuda cumhurbaşkanının herhangi bir müdahale yetkisi yoktur. Cumhurbaşkanının yetkileri, anayasanın 101. maddesinde belirtilmiştir. Daha önce, TBMM tarafından nitelikli çoğunlukla seçilen cumhurbaşkanının halk tarafından doğrudan seçilmesiyle ilgili değişiklik, yetkileri konusundaki herhangi bir değişikliğe yol açmış değildir. HHH Anayasanın 101. maddesine göre, cumhurbaşkanının, üçüncü köprü, üçüncü havaalanı gibi konularda herhangi bir yetkisi yoktur. Hükümet bunların yapımını durdurabilir. Hele hele, üçüncü köprünün yapımına karşı bir yargı kararı da olduğu düşünülürse, yapılmamasında değil, yapılmasında anayasal bir sakınca olduğu görülür. Ama şimdi “Zaten Tayyip Bey yargı kararlarını tanımıyor, özellikle kendi sarayıyla ilgili yargı kararı karşısında, kimse yıkamaz; yapacağım, içine de girip oturaca Koalisyon turları kapsamında yaklaşık 2 saat süren AKPHDP görüşmesinde verilen mesajlar, Dolmabahçe’den sonra çözüm sürecinde yaşanan tıkanıklığın aşılması için ilk adım oldu Ü ğım yönünde irade beyan ettiğinden beri, Türkiye anayasada öngörülen hukuk devleti olmaktan çıkıp metazori rejimi olmuştur” diyebilirsiniz. Doğrudur. HHH Zaten çoğu gözlemciye göre, Tayyip Bey’in Cumhurbaşkanlığı makamına gidip oturmasının nedeni de hukuk denetiminin dışına çıkmak arzusudur. Çünkü bilindiği gibi, anayasanın 105. maddesine göre, cumhurbaşkanı sorumsuzdur ve resmen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi dahil, yargıya başvurulamaz. Cumhurbaşkanı yalnızca “vatana ihanet”ten dolayı, TBMM üye tam sayısının üçte birinin imzası ve üçte iksinin kararıyla suçlandırılabilir. İyi de, vatana ihanet çok muğlak bir kavram. Ne olduğu nasıl saptanacak? Burada, anayasayı zor kullanarak değiştirme fiili geliyor akla. Anayasanın 4. maddesi “Hiçbir kimse veya organ kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisini kullanamaz” diyor. Tayyip Bey, kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisini kullandığı takdirde, Türk Ceza Kanunu’nun 309. maddesinde belirtilen anayasayı ihlal suçunu işlemiş olmayacak mıdır? Böyle bir davranış aynı zamanda TCK’nin 312. maddesinde belirtilen “Hükümete karşı suç” fililini de oluşturmaz mı? Sakın anayasada sözü edilen vatana ihanet bu olmasın? Şimdi “Şu söylediklerin olacak şey mi?” diyenleri duyar gibi oluyorum. Ama belli mi olur? Buna rağmen belki yine de, herhangi bir koalisyon protokolüne, Tayyip Bey’in muhtemel tacizlerine karşı bir hüküm koymak yararlı olabilir. ‘Erdoğan azınlık hükümeti istiyor’ FIRAT KOZOK oalisyon turları kapsamında AKP’nin HDP’ye yaptığı dünkü ziyarette “HDP ile koalisyon seçeneği” ikinci planda kalırken, masanın ana konusu “çözüm süreci” oldu. Koalisyon seçeneklerine baştan beri uzak duran HDP, “AKPCHP koalisyonu”nu adres gösterip, kendilerinin de böyle bir koalisyonda “yapıcı muhalefet” görevi üstlenebilecekleri mesajını iletti. HDP’nin İmralı’ya gitme talebine hükümet somut bir tarih vermezken, olumsuz da yaklaşmadı. HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ziyaret öncesi PKK’ye silahsızlanma çağrısı yapması AKP heyetinde olumlu karşılandı. HDP, görüşmede Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın statüsü ve yolsuzluk dosyalarını da gündeme getirdi. MAHMUT AKP’nin koalisyon göLICALI rüşmeleri kapsamındaki dün gerçekleştirdiği HDP ziyareti, çözüm sürecinde yaşanan tıkanıklığın ardından tarafların yaklaşık 4 ay sonra gerçekleştirdiği ilk görüşme oldu. AKP ve HDP’de görüşmeye katılanların 28 Şubat 2015’te Dolmabahçe’deki ortak açıklamayı yapan isimler olması; ziyaretin “koalisyon turu” çerçevesinde olmasına karşın çözüm sürecini temel başlık haline getirdi. CHP ve MHP ziyaretlerine göre tam 1 saat 58 dakika sürerek en uzun ziyaret olan dünkü görüşmeye AKP heyetinde Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yanı sıra çözüm sürecinde aktif olarak görev yapan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve eski İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın yer alması dikkat çekerken, Tarım Bakanı Mehdi Eker, Adıyaman Milletvekili Adnan Boynukara ve Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesinli K Başbakan Davutoğlu, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile HDP Genel Merkezinde bir araya geldi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) oğlu da bulundu. HDP heyetinde ise eş başkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın yanı sıra İmralı heyeti üyeleri İdris Baluken, Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder ile HDP MYK üyesi Zeynep Karaman yer aldı. Edinilen bilgiye göre, HDP MYK toplantı salonundaki masanın etrafında gerçekleştirilen görüşmede ilk olarak koalisyon konusu ele alındı. AKP heyeti, 7 Haziran seçim sonuçlarını değerlendirerek, AKP’nin bundan sonra izleyeciği koalisyon çalışmaları hakkında bilgi verdi. HDP heyeti de 7 Haziran’dan sonra ortaya çıkan tabloda en çok oy alan iki parti olan AKP ve CHP’nin koalisyon kurmasının geniş tabanlı bir hükümetin oluşmasını sağlayacağını belirterek HDP’nin AKPCHP koalisyonunda katkı verici ve yapıcı bir tutum izleyeceği mesajını iletti. HDP heyeti AKP’ye adalet, de Olumlu mesajlar mokrasi ve barış olmak üzere üç temel başlıkta HDP’nin yeni dönemde yeni hükümetten beklentilerini içeren bir sunumda bulundu. Görüşmenin ardından AKP Genel Merkezi’nde açıklama yapan Davutoğlu, Demirtaş’ın açıkladığı 3 ilke etrafında çok geniş analizler yapıldığını barış, demokrasi, adalet ilkeleri etrafında kanaatlerini samimi şekilde kendilerine aktardıklarını söyledi. Davutoğlu, “HDP’nin AKP’ye bütün kapıları kapattığı” söyleminin son 1 ayda değiştiğine de dikkat çekti. Davutoğlu, “Barış esas ise meşru güçler dışında hiç kimse silahlı bir unsur olarak, barışı tehdit edici bir unsur olarak ülke topraklarında barınamaz. Dolayısıyla gelin HDP olarak silahlı gruplara karşı, her türlü şiddete karşı, silahlanmaya karşı bir tavır sergileyin” diye konuştu. HDP’nin 80 vekil ile TBMM’ye girmesinin Türkiye için bir şans olarak görülebileceğini kaydeden Davutoğlu, bunun doğru kullanılarak demokrasiyle şiddet arasına açık bir tavır konulması gerektiğini kaydetti. Demirtaş’ın önceki gün PKK’ye silah bırakma çağrısı yaptığı açıklamanın tekrarını izlediğini belirterek, “Bu ifade doğru, iyi bir ifadedir. Eğer bu talep gündeme getirilmemiş olsaydı bu ifade gelmezdi. Yani silahların bırakılması ifadesi. Bu soruyu daha çok sormalı” dedi. Davutoğlu, tüm siyasi partilerin bu konuda açık ve net tavır alması yönünde çağrı yaptı. Davutoğlu’nun açıklamasından sonra İmralı heyeti üyesi de olan Sırrı Süreyya Önder Genel Merkez’de açıklama yaptı. Önder, ilkesel olarak temasların gerektikçe sürmesi ve kesintiye uğramaması konusunda mutabakat sağlandığını söyledi. Türkiye’deki temel sorunların çözüm süreciyle doğrudan ilişkili olduğunu kaydeden Önder, yürütülecek hiçbir hükümet görüşmesinin süreçten ayrı ele alınamayacağını ifade etti. “CHPAKP koalisyonunu işaret ettiniz. Neden HDP, zaten Çözüm Süreci ile bir nevi müzakere yürüttüğü hükümetle doğrudan bir koalisyon ortağı olmuyor” sorusu üzerine Önder, en çok oy alan iki siyasal partinin, ülkenin birçok yapısal meselesine büyük bir anayasal çoğunluk zeminiyle cevap bulabileceğini söyledi. Önder, “Onun için öncelediğimiz budur. Bu bir gün bizim önümüze gelirse, bir koalisyon seçeneği olarak, bunu yetkili kurullarımızla paylaşıp o konuda yeni bir değerlendirme yaparız ama şu an bütün ülkenin hayrı için böyle geniş bir mutabakat zeminin elzem olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu. lANKARA/Cumhuriyet Önder: Değerlendiririz aşbakan Ahmet Davutoğlu’nun CHP, MHP ve HDP ile yaptığı ilk temasların ardından AKP’nin en umutlu ayrıldığı parti CHP oldu. “Temkinli iyimserliğin” hâkim olduğu CHP’ye göre “AKP’nin süreci MHP ile paralel görüşme yaparak götürememesi nedeniyle asıl pazarlık bayramdan sonra başlayacak.” Ancak partiye göre Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kafasında sürecin başından beri bir senaryo var. O da, “AKP’nin kurduğu bir azınlık hükümetiyle, anketlerin ona umut vaat etti B ği bir tarihte seçime gitmek.” Davutoğlu hafta başında CHP ile başlattığı koalisyon için zemin yoklama turlarını dün HDP ile yaptığı son temasla tamamladı. İlk turun ardından kulislerde şu değerlendirmeler öne çıktı: En güçlü mesajlar CHP’de verildi: CHP ile yapılan ilk görüşmenin ardından her iki taraftan da “Türkiye’nin önündeki sorunların çözümü için güçlü koalisyona ihtiyaç var” şeklinde mesajlar verildi. CHP, “Çözümsüzlüğün adresi biz olmayacağız” diyerek koalisyon pazarlıklarına açık kapı bıraktı. An cak MHP ve HDP, Davutoğlu’na “CHP ile deneyin” diyerek daha katı bir tutum sergiledi. Paralel görüşme yapamayacak: İlk temasların ardından CHP’de “Davutoğlu, CHP ve MHP ile paralel görüşmeler yaparak götüremeyecek” kanısı oluştu. CHP’ye göre bu durum kendi elini güçlendirecek ve “asıl pazarlıklar” bayramdan sonra başlayacak. Buna karşın CHP’de “Müzakerelere başlayalım, masadan kalkan taraf olmayalım” görüşü hâkim olsa da, AKP ile koalisyonu isteyen kurmayların oranı azınlıkta. Erdoğan anketlerin ‘umut verdiği’ takvimi bekliyor: Yine kulislere göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu’nu süreçte tutuk buluyor. Erdoğan’a göre, kurulacak her türlü hükümet mevcut durumdan daha kötü. O nedenle Erdoğan’ın kafasında sürecin başından bu yana yerini koruyan en önemli formül “AKP azınlık hükümeti.” CHP kulislerinde Erdoğan’ın MHP desteğiyle bir azınlık hükümetinden yana olduğu, arkasından da “anketlerin kendisine umut vaat ettiği bir tarihte” seçime gitmeyi planladığı yorumları yapılıyor. l ANKARA / Cumhuriyet CHP’li Kayan ve Biçer mal varlığını açıkladı umhuriyet’in “Şeffaf Meclis İçin Açıklayın” kampanyası kapsamında milletvekilleri mal varlığını açıklamaya devam ediyor. Cumhuriyet, Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin öncülüğünde, “16 sivil toplum kuruluşu”nun yürüttüğü “Açık Siyaset” kampanyası kapsamında milletvekilleri mal varlığını açıklamaya devam ediyor. Bu kapsamda CHP Kırklareli Milletvekili Türabi Kayan ile CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer. Kayan ve Biçer’in Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin sitesinde yayımladığı mal varlıkları dökümü şöyle: CHP Kırklareli Milletvekili Türabi Kayan: “2 adet yaylı kültivatör 10 bin lira değerinde (2012 model). 1 adet sabit kültivatör 5 bin lira de C TÜRABİ KAYAN TUR YILDIZ BİÇER ğerinde (2011 model), 4 adet pulluk 16 bin lira değerinde (2011 model), 2 adet mini kültivatör 8 bin lira değerinde (2013 model), 2 adet ağır tip tırmık 8 bin lira değerinde (2010 model), 1 adet otomatik kangal sulama 20 bin lira değerinde (2000 model), 1 adet büyük buğday mikser 10 bin lira değerinde (2011 model), 1 adet ayçiçek mikser 10 bin lira değerinde (2011 model), 1 adet ilaç makinesi 5 bin lira değerinde (2009 model), vadeli hesabında 596.493.30 li ra, Ziraat Bankası’na 137 bin lira borç, Renault marka 5 bin lira değerinde 1991 model bir araç, Volkswagen marka 62 bin lira değerinde 2012 model bir araç, Ford marka 1996 model bir tarım aracı, Tümosan marka 72 bin lira değerinde 2012 model tarım aracı ve Ford marka 1989 model bir tarım aracı. Ahmetbey, Umurca ve Eskibedir köyleri ile Küçükkarıştıran, Yeni Mahalle, Sarıcaali, Turgutbey, Pınarhisar’da farklı hisselerde ve değerlerde 103 adet tarla ve mesken.” CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer: “300 bin lira değerinde konut ve arazi, 20 bin lira değerinde arazi, 2 adet 3 bin 500 lira değerinde arazi, Nissan ve BMW marka otomobil.” l İSTANBUL/Cumhuriyet $GËQËJHOHFHæLQR\XQWDVDUËPFËODUËDUDVËQGDJ|UPHNLVWH\HQOHULQGLNNDWLQH AYM 5 başvuruyu reddetti nayasa Mahkemesi, Atilla Sertel, Oğuz Oyan, Hidayet Karaca, Fethullah Gülen ve sendikacı İzzettin Alpergin’in bireysel başvurularını kabul edilemez buldu. Kısaca kararlar ve gerekçeleri: KARACA: Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nun tutukluluğu. Kişi hürriyeti ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini öne sürdü. “Başvuru yolları tüketilmemiş” diye reddetti. SERTEL: Türkiye Gazeteci %ç/*ç'çç7$/2<817$6$5,0,/ç6$16352*5$0, (</h/7((åç7ç0(%$è/,<25 A START A NEW GAME @%ç/*ç 444 0 428 tanitim.bilgi.edu.tr | [email protected] ler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel, CHP milletvekilliği adaylığının reddedilmesi nedeniyle YSK’yi şikayet etti. Yetkisizlik nedeniyle kabul etmedi. OYAN: CHP milletvekili Oğuz Oyan, Erdoğan’ın 7 Haziran kampanyasını YSK’ye şikâyet etti, YSK kabul etmedi. Oyan da seçme ve seçilme hakkının ihlal edildiğini öne sürdü, “yetkisizlik” kararı çıktı. GÜLEN: Fetullah Gülen bir internet sitesinde yayımla nan röportajda nefret söylemi var diye savcılığa başvurdu. Ancak savcılık, kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Gülen de AYM’ye gitti. AYM, “başvuru yolları bitmedi” diye reddetti. ALPERGİN: TÜMBelSen Genel Sekreteri İzzettin Alpergin, 2012’de tutuklandı. 9 ay yattı. Tutukluluğun makul süreyi aştığını iddia etti. Mahkeme, bu başvuruyu da reddetti. lALİCAN ULUDAĞ/ANKARA C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle