13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 16 Temmuz 2015 dizi EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY 14 Lütfen atla uçağa GEL... Günlerden beri seni düşünüyorum, isyan içindeyim. Diyeceksin ki ulan ne oluyorsun? Bilmiyorum arkadaş, kafam sonuna kadar bozuktu. Ama lütfen ciddi olarak dinle beni, hastalık lafına tahammülüm yok. Sağlığı gittikçe bozulan Orhan Kemal için adeta dil döken Fikret Otyam’a yanıt veren yazar Kemal, pasaport almanın zorluklarından bahsettiği sırada, Atatürk ve İnönü’nün gerçekten büyük devrimciler olduğunu anlatırken, “Her şeye rağmen bu gayeye ulaşmışlar. Ulaşmışlar ama bugün ne halde bu canım devrim!” diyor. Orhan efendi ağa, İyi dinle.. Kulağının arkasına atma, iyi dinle ve çok önemli.... 1 Pasaport işin ne oldu? Ha deyince oradaki pasaportu alabilir misin? 2 Uzak bir yere seni şöyle iki üç aylığına bir dinlenme evine, yahut bir sanatoryuma, yahutnam cennet misali bir yere sevketmek istesem ne dersin? Birikmiş paranın olduğu bir yere.. Gidiş geliş uçakla. Oradaki her türlü masrafın davet sahibine, herşeyin.. Ayrıca birikmiş paralar cebellezi... İstersen bu süre 1 ay da olabilir, fakat gitmişken iyi bir muayene, şöyle uzvu nazikinin dibine kadar? 3 Burayı düşünme. AST’tan alırız ev parasız kalmaz. Her şeyden önce senin sıhhatin, sağlığın, rahatın. ....... gerisinin içine, Sermet’ine Murtaza’sına.. Orada yeni anlaşmalar yeni roman vermeler ve de peşinen paralarını almalar falan.. 4 Eğer var isen hemen varım de, zira bu işin ihmali yok, iyi düşün ve lütfen lütfen, bin kere lütfen kesin yani NAMUSLU bir karar ver ve de ZIVITMA.. BANA DERHAL CEVAP VER, yahut lütfen atla uçağa GEL.. Konuşmak lazım... Günlerden beri seni düşünüyorum, isyan içindeyim. Diyeceksin ki ulan ne oluyorsun? Bilmiyorum arkadaş, kafam sonuna kadar bozuktu. Bir arkadaşla konuşurken lafı sana getirdim, ilk hastalık mektubun geldiği günlerde.. Bir de yazı yazmıştım, görmüş belki de kızmışındır, kız ulan kız, patla çatla.. Ama lütfen ciddi olarak dinle beni, hastalık lafına tahammülüm yok.. İyi dinle ihmal etme, n’olur bir günlüğüne gel ki şöyle bu işi enine boyuna konuşalım, mektup işi uzar, çünkü yapılması gereken şeyler var, mektupla olmaz da.. Derken işi hallettim... İyi de ettim, anladın mı lan? ACELE GEL. GEL GEL ARKADAŞ. YAHUTNAM ACELE MÜSBET MENFİ CEVAP VER FAKAT CEVABIN EVET OLACAKSA BİR KERE KONUŞMAMIZ LAZIM KARŞILIKLI HERŞEYDEN ÖNCE SIHHATİN EYVALLAH ACELE HABER. Otyam, Ankara 18 Aralık 1968 Fikret Otyam, Ahmed Arif ve Orhan Kemal bir dostlarıyla. ‘Köprüyü geçinceye kadar gâvura dayı diyemem’ Sevgili Fikret, UÇAK/EKSPRES’le gelen mektubunu aldım. Çok acele cevap istiyorsun. Önce tel çekmeyi düşündüm, sonra vazgeçtim. Çünkü tel, çokluk mektuplardan sonra, hem de epeyce sonra geliyor. Evet, herhangi bir Avrupa şehrinin cennet dekoru içinde tedavi olup yurda sapasağlam dönmek güzel şey şüphesiz.Ama ne yapalım? Olmuyor, herkese verdikleri pasaportu bana vermiyorlar vesselam. Verirlerse “hayır” diyecek değilim şüphesiz. Bu meseleyi daha etraflı konuşmak için bayram ertesi oraya geleceğim, kaşındın. Hazırol, geliyorum! (Hareketimi ya tellerim, ya da gene mektuplarım. Karşılamağa kıta çıkarırsın..) Cumhuriyet’te çıkan yazıyı gördüm. Bir bakıma iyi olmuş, bir bakıma iyi değil. Çünkü AST’la aramda olan, benim bireysel meselemdir. Cumhuriyet okurlarını pek, hatta belki de hiç ilgilendirmez. Kaldı ki Bülent Akkurt’a gayet içten bir mektup yazmış, “şayet AST’ın masrafları, anlaşmaya rağmen ödeme yapmaya müsait değilse vazgeçeyim bitsin gitsin!” demiştim. Cevap vermedi. “Baban haklı” demiş Kemâli’ye. Gerçekten serzeniş falan değildi. Olabilir. Zaten iki yıldır, başka hiçbir yerden almadığım topluca parayı ordan almıştım. Yazdığım ve çokluk karşılığını olsun alamadığım film senaryolarına bakarak AST’ın ödemesi ekstra ekstra, üç yıldız. Neyse.. Bak, yurt dışında tedaviye gerçekten varım. Hem, varsa birikmiş paralar, para çıkmazsa öteberi alır insan. Birader kimler gitmedi benden başka! Böyle hareket etmekten maksatları ne anlıyamıyorum. Bırak ki bu davranış CHP devrinde böyleydi, 27 Mayısçılar devrinde böyle oldu; pardon DP devrini unuttum; koalisyonlar devrinde hakeza, AP devrinde aynı nakarat. Yurdumdan, memleketimden, mahallemden, hele evimden ayrılmak, inanmazsın dehşetli zor benim için. Bu bakımdan, pasaport vermemekle beni ne başkalarına özendiriyorlar, ne de aman gitsem diye yırtınıyorum. Tam tersi. Kahırla lütuf oluyor. Sonra iyi de yankı yapmıyor. Kemal Tahir’e bile verip de bana es geçmek kıylü kaal’i mucip oluyor. İnsan konuşmağa kalksa çok şeyler söylenebilir ama, adaaam sen de diyorum. Hiç ama hiçbir şey karşısında vazgeçemezliğim yok. Ne şöhret, ne para, ne adıma reklam, ne kitaplarımın dünya dillerine çevrilmesi, ne de kadın bahsinde. Yaşlanınca insan, genç kadınlara düşkün olur, kaprislerine boyun eğermiş. Bende böyle şey arama. Yüz vermedi mi, yahut boşverir göründü mü, “Hastir” i çekerim. Bu bakımdan huyumu seveyim. İnandığım şeylerde içtenimdir, o kadar. Köprüyü geçinceye kadar gâvura dayı diyemem. Ya gerçekten dayıdır, köprüyü geçmesem de geçsem de aynı. Hele Rıza Nur’un sözde yasaklanmış rezaletnamelerini ikrahla okuduktan sonra ...... (Ulan bunadım galiba... Bunu da nereden çıkardım?....) Madem çıkardım, bir nebze bir şeyler yazayım: İki bin sayfalık rezaletnameyi okuyup bitirdikten sonra Mustafa Kemal ve İsmet’in gerçekten büyük çapta insanlar, devrimciler oldukları kanısına vardım. Babam da her ikisinin aleyhinde idi ama, bir gün ağzından Rıza Nur’a benzer lakırdıların çıktığını hatırlamam. Günün birinde diktatör olacak diye, bir de benim anladığıma göre şahsi kapris yüzünden ayrı baş çekmişti. Ahlak bahsinde hayır.. Bana öyle geliyor ki, bu kadarını Rıza Nur da yazmış olamaz. Orijinalinden kopya edenlerin ilaveleri olabilir. Şimdi daha iyi anlıyorum, bu adamlar ne b.., ne ciğeri iki para etmez insanlarla çalışmak zorunda kalmışlar. Ata ve İnönü detaylarla değil, asıl büyük meseleyle uğraşmışlar: Türkiye Cumhuriyeti’nin modern Türk Devletinin, laisizmin kuruluşunu gaye edinmişler. Her şeye rağmen bu gayeye ulaşmışlar. Ulaşmışlar ama bugün ne halde bu canım devrim!. Bu ayrı bir konu. Yoksa düne, Mustafa Kemal ve İsmet’e dil uzatılamaz kanısındayım.. O devrimin hayattaki en güçlü sahibi İnönü ise, gene aynı dava’nın “sil yeni baştan” kabilinden sahibi. Bir değil bin Rıza Nur halt etmiş. Şimdi bunları İnönü’ye yağ çekmek için mi yazıyorum? Yoo. Adam iktidarda değil, beni ise gayet iyi tanırsın. Söz konusu etmeğe bile lüzum yok. Neyse ağa, bunları geldiğim zaman daha etraflı konuşuruz. Bayramertesi, Salı olmazsa Çarşamba sanıyorum, oradayım. Evcek, bürocak bayramınızı, yılbaşınızı kutlar, gözlerinizden öperim. Orhan Kemal, 1920 Aralık 1968 – BİTTİ – (Orhan Kemal mektuplarını kullanmamıza izin verdiği için İş Bankası Kültür Yayınları’na teşekkür ederiz.) T.C. SAMSUN 2. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2015/3814 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: TAPU KAYDI: Samsun İli, İlkadım İlçesi, Kalkancı Mah, 2397 Ada, 11 Parselde kain, ana taşınmaz üzerinde bulunan, 51/1000 asra paylı, A Blok, 7. Kat, 16 Nolu Bağımsız Bölüm, mesken nitelikli taşınmazın tam hissesi. ÖZELLİKLERİ: Konu parsel çevresi meskun olup, konut amaçlı yapılarla çevrilidir. Belediyenin tüm altyapı hizmetlerinden faydalanır durumdadır. Hafif meyilli bir arsa yapısına sahip olup, ulaşım asfalt yollarla sağlanmaktadır. Taşınmazın her türlü ulaşım kolaylığı mevcuttur. Konu bağımsız bölümün bulunduğu parsel taşınmaz Dikilitaş Sokak üzerinde yer almaktadır. Çevresinde yapılaşma halen devam etmekte olup konut ve site amaçlı olarak yapılaşma mevcuttur. Belediyenin tüm alt yapı hizmetlerinden faydalanır durumdadır. Tüm bu özellikleri taşınmazın değerinin olumlu yönde etkilemektedir. Mesken, 3 oda 1 salon mutfak banyo ve WC’den müteşekkil olduğu, oda yer döşemelerinin laminat parke, ıslak hacimler seramik, kapı doğramaları panel, pencere doğramaları PVC, dış kapısı çelik olduğu tespit edilmiştir. Bağımsız Bölümün içi dışı sıvalı ve boyalı durumdadır. Isıtma sistemi doğalgaz kombidir. Asansör bulunmaktadır. Projesinde 330 m2 kat tabiiye alanı bulunan taşınmazın brüt inşaat alanın 165 m2 alanında olduğu tespit edilmiştir. Taşınmazın satışında tüm taraflar, 5582 Sayılı Yasanın 35. maddesi ile 3065 saylı KDV Kanunun 17. maddesinin 4. fıkrasına eklenen (ş) bendi uyarınca KDV’den MUAFTIR. İMAR DURUMU: Taşınmazın bulunduğu parsel, İlkadım Belediyesi 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planında Ayrık Nizam 4 (Dört) kat konut kullanım alanına isabet etmekledir. Ancak; bilirkişi raporuna göre satışa konu meskenin bulunduğu parsel üzerinde 10 katlı yapı bulunduğu ve ruhsat alınmış olduğu tespit edilmiştir. Kıymeti: 135.000,00 TL Yüzölçümü: 165 m2 Arsa Payı: 51/4000 1. Satış Günü: 01/09/2015 günü 09:3009:35 arası 2. Satış Günü: 08/10/2015 günü 09:3009:35 arası Satış Yeri: Kılıçdede Mah. Muhittin Özkefeli Bulv. No: 5 (Yeni Adliye Binası İçindeki Vakıfbank Şubesi Önü) İlkadım/SAMSUN Satış Şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 ’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20 ’si oranında pey akçesinin, Vakıfbank Çiftlik Şubesindeki TR40 0001 5001 5800 7290 5020 53 iban nolu Müdürlüğümüz hesabına yatırmaları, nakit vermeleri veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 115612) üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, tapu harcının yarısı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. Artırmaya vekâletnameyle iştirak edeceklerin, kanunda hilafı yazılı haller dışında vekâletname aslı veya noter tarafından onaylı suretiyle iştirakleri kabul edilecektir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2015/3814 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. İş bu metin satış ilanı tebliğ edilemeyen ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 11/07/2015 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle