Katalog

Perşembe 16 Temmuz 2015 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 12 GÜL’E NİYET, ERDOĞAN’IN SARAYINA KISMET Daldan dala, nalına mıhına... oalisyon güreşlerinin birincisi bitti. Bu peşrevdi. Anlaşılan müzakere masasında AKP ile CHP tutuşacaklar. MHP de “Öyle elense çekilmez... Aaa şuna bak kurt kapanına alacağım derken göbeği güneş gördü... Yav bunlar güreş bilmiyor. Ben olsam tek paça değil çift paça dalardım...” diye vıdı vıdı edecek, bunun adı da muhalefet olacak... HDP ise içerden ve dışardan gelen çelmelere rağmen dik durup ilkelerini ve ille de barışı savunmak için canını dişine takacak. Kırkpınar güreşlerinin bir ağası var diye, birisi de kendini koalisyon güreşlerinin ağası sanıyor. Ne gibi bir koalisyona evet diyeceğini, nasıl olursa karşısına dikileceğini ilan etmekte. Bense karşısına dikildiğinde ne olacağını pek merak ediyorum. Yakında göreceğiz biliyorum. Ama epeydir mosmor olmuş bir surat görmedim, o yüzden sabırsızlanıyorum... HHH Başbakan Erdoğan’ın danışmanlığından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözcülüğüne terfi eden İbrahim Kalın, epey kalın açıklamalar yaptı. Beştepe Sultanı kendi söylerse dalga geçileceğini biliyor olsa gerek ki, sözcüsüne söyletti. Aktarıyorum: “...Tayyip Erdoğan düşmanlığı yapmak Türkiye ve bölgede barışa katkı yapmaz...” Cümle yanlış. Kimsenin, yani aklı başında, demokrasi kültürü gelişmiş kimsenin Erdoğan’a karşı düşmanlık yaptığı yok. Bu ilkellik olur. Ama galiba sözcü Kalın “düşmanlık” derken Tayyip Erdoğan’a siyasal, ideolojik ve kültürel olarak karşı olmayı, eleştiri oklarının ne kadar sert olursa olsun esirgenmemesini anlıyor. Ama o zaman mantık da yanlış. Recep Tayyip Erdoğan gibi bir siyasetçiye hemen her konuda şiddetle muhalefet etmek, onun değerlerini reddetmek, onun dayattığı değerlere uymamak Türkiye’de ve bölgede barışa katkı yapar. Hem de çok değerli bir katkı olur. HHH Anayasa Mahkemesi, önceki gün dershanelerin kapatılmasına yönelik yasayı iptal etti. Dün de valilerin okul müdürü atamasına olanak sağlayan yasayı... Millette bir sevinç, bir sevinç. Oysa olan eşeğini kaybedip bulunca sevinmekten ibaret. Herhangi bir demokraside ve hukuk devleti ilkelerinin geçerli olduğu bir ülkede zaten dershaneleri kapatan yasa da, valilere böyle abuk sabuk yetkiler veren yasalar da ya hiç çıkarılamaz, yanlışlıkla çıkarılırsa kısa sürede yüksek yargı duvarına çarpıp iptal edilir. Anayasa Mahkemesi’nin kararına karşı, olsa olsa “Niye bu kadar geç kaldın ey yüce mahkeme” diye sormak gerek. Niye bu kadar geç kaldığının cevabı ise besbelli değil mi? 7 Haziran sonrasında “AKP tepelerine karşı bir karar verirsem pişmiş tavuğun başına gelenler benim de başıma gelir” korkusu biraz (çoooook az) hafifledi de ondan. O korku tümüyle yıkılırsa neler olacağını varın siz hesaplayın... HHH Daldan dala dedim ya, son dal benim konduğum dal olacak. Düzenli Tırmık okuyanlar belki hatırlar, kısa süre önce “Bilal’e anlatır gibi” başlıklı bir Tırmık yayımladım. Cumhurbaşkanı’nın biricik evladı, okçubaşı Bilal Erdoğan, avukatı aracılığıyla savcıya başvurdu ve dilekçesinde “Bu gazeteci Bilal’e anlatır gibi diyerek benim haysiyet ve onurumu zedeledi, bana hakaret etti” dedi. Savcı da benim ifademe başvurdu. İfademi verdim. Bundan sonra ne olur bilemem. Ama siz siz olun, sakın ola ki içinde Bilal geçen cümleler kurmayın. Hele “Pencere açıldı Bilal oğlan / piştov patladı / Gidin bakın Bilal oğlan / Yine kimi hakladı” diyen o ünlü türküyü söylemeyin, dinlemeyin, hatta mırıldanmayın. Bakarsınız “Bu bana katil dedi” diyerek dava açılır, mahkeme kapılarında sürünürsünüz. Benden uyarması... K Milli Saraylar Akşam Dersi, , ro na Zo to Faus H. Zekai Paşa, Ay asofya Şadırvan ı, Kültür Bakanl ığı da Yelkenli hsin, Marmara’ Ta rlı kı ba ar iy D 11’inci Cumhurbaşkanı Gül döneminde satın alınmış eserleri de hatırı sayılır oranda içeren Cumhurbaşkanlığı Sanat Koleksiyonu’ndan örnekler, Erdoğan’ın ‘saray’ının duvarlarını süslemeye başladı umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün bir grup basın mensubuna kapılarını açtığı ‘Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na asılı eski ve yeni sanat eserleri, ilk kez görücüye çıktı. Eserlerin çoğunluğu, 11’nci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile eşi Hayrünnisa Gül’ün, Ömer Faruk Şerifoğlu danışmanlığında hazırlanan üç ciltlik “Cumhurbaşkanlığı Sanat Koleksiyonu” isimli yayında C da yer almıştı. Danışmanlığını Prof. Dr. Semra Germaner, Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman ve Erol Makzume ile Raffi Portakal’ın yaptığı yayında öne çıkan tablolar arasında, Yalçın Gökçebağ’ın ‘Ağaçlar’ (1980) isimli, 1980’de koleksiyona dahil edilen tuvali, Charles Louis Müller’in ‘Su Dolduran Kız’ (1938) isimli, Millî Saraylar koleksiyonundan gelme bir diğer yapıtı, Albert Mille’in 2012’de satın alınmış başka bir ‘Natürmort’ tuvalinin dışında, Diyarbakırlı Tahsin’in 2013’te Cumhurbaşkanlığı koleksiyonuna alınan ‘Marmara’da Yelkenli’ isimli tablosu bulunuyor. Basına yönelik turdan ajanslara yansıyan karelerde bunun dışında, Fausto Zonaro’nun 1941 tarihli, ‘Akşam Dersi’ ve Hüseyin Zekai Paşa’nın Hicrî 1320 (1904) yılında yaptığı ‘Ayasofya Şadırvanı’ adlı tablosu da dikkat çekiyor. Saraydan yan sıyan karelerde ayrıca, fotoğraf sanatçısı İzzet Keribar’ın çektiği Sultanahmet, Yeni Cami ve Ayasofya kareleri de öne çıkarken, bir diğer makam odasında da, Nazmi Çallı imzalı ‘Çal’da Büyük Resmî Geçit’ (1959) isimli yapıt görülebiliyor. Listede bunun dışında 2013’te saray koleksiyonuna giren, Eren Eyüboğlu imzalı, ‘Beyazıt’ ve ‘Peyzaj’ isimli iki eser daha bulunuyor. l Kültür Servisi Albert Mille, sa tın alınmış Geçici hükümetteki AKP, bol keseden harcıyor. Örtülü harcamaları da, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık harcamaları da arttı. Mayısta 109.1 milyon lira olan örtülü ödenek harcamaları haziranda 167.7 milyon liraya çıktı MUSTAFA ÇAKIR Örtülü keseden Y Güvenlik ve savunmaya yönelik mal, malzeme ve hizmet alımları da haziran ayında arttı. Mayıs ayında 264.8 milyon lira harcama yapılan güvenlik ve savunmaya yönelik mal, malzeme ve hizmet alımları haziranda 420.2 milyon liraya çıktı. Güvenlik ve savunma için ocakta 35 milyon, şubatta 52.1 milyon, martta 157.7 milyon, nisanda da 226.4 milyon lira harcama yapılmıştı. Haziranda 6 ay içerisindeki en yüksek harcama yapıldı. Genel bütçeli idarelerin bütçe giderlerinin kurumsal sınıflandırılması tablosuna göre, Cumhurbaşkanlığının da Başbakanlığın da harcamaları arttı. Mayıs ayında 19 milyon lira harcama yapan Cumhurbaşkanlığı, haziranda 54.6 milyon liralık harcama gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanlığı ocakta 10 milyon, şubatta 13.2 milyon, martta 17.7 milyon, nisanda 16.4 milyon liralık harcama yaptı. Başbakanlığın mayısta 191.2 milyon lira olan harcaması da haziranda katlanarak 331 milyon 85 bin liraya çıktı. Başbakanlığın ocak harcaması 120.2, şubat harcaması 340.4, mart ayı harcaması 155.6, nisan ayı harcaması 32 milyon liraydı. SARAYDA BASIN TURU DÜZENLEYEN ERDOĞAN CUMHURİYET’İ ÇAĞIRMADI eni hükümet kurulana kadar geçici hükümet olarak görevine devam eden AKP, bu arada bol keseden harcamaya devam ediyor. Mayısta 109.1 milyon lira olan örtülü ödenek harcamaları haziranda 167.7 milyon liraya çıktı. Güvenlik ve savunmaya yönelik mal, malzeme ve hizmet alımları da haziran ayında neredeyse ikiye katlanarak 420.2 milyon liraya yükseldi. Haziran ayında Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlığın harcamaları da arttı. Maliye Bakanlığı bütçe verileri harcamalardaki artışı ortaya koydu. Ocakta 109.8 milyon, şubatta 214 milyon, martta 144.3 milyon, nisanda 51.4 milyon lira harcama yapılan örtülü ödenekte 6 aylık harcama toplamı ise 796 milyon 613 bin lira oldu. Oysa geçen yıl haziran ayında örtülü ödenekten 14 milyon 16 bin lira harcama yapılmıştı. Geçen yılın 6 ayındaki toplam harcama tutarı da 439 milyon 52 bin liraydı. Örtülü ödenekte bu yılın 6 ayında yapılan toplam harcama ile geçen yılın 6 ayında yapılan toplam harcama karşılaştırıldığında ortaya çıkan artış da dikkat çekti. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı, Saray gezisini “Sempatik gösterme çabaları o yapının kaçak olduğu gerçeğini değiştirmiyor” sözleriyle eleştirdi. Klozet altın değil ama lavabo altın değerinde C Yargıya 1000 takım iddiası C HP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Cumhurbaşkanlığı tarafından bin adet yüksek yargı mensubuna piyasa değeri 2 ile 3 bin lira arasında değişen takım elbiseler diktirildiği, bedellerinin de örtülü ödenekten karşılandığını iddia etti. İddiayı TBMM gündemine de taşıyan Tanal, Adalet Bakanı Kenan İpek tarafından yanıtlanması istemiyle soru önergesi verdi. Tanal soru önergesinde “Bu takım elbiselerin piyasa bedelinin 2 bin ila 3 bin TL olduğu doğru mudur? Söz konusu takım elbiselerin anlaşılan özel bir firmanın Eskişehir’de bulunan fabrikasında dikildiği doğru mudur?” diye sordu. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Tanal’ın iddialarını yalanladı. Gazetecilerin sorusu üzerine Kalın, “Bu deli saçması iddiaların ortaya atılması ve bunun çocukca bir tutumla yapılması ne Meclisimize ne ülkemize yakışıyor. Bu Cumhurbaşkanlığı makamına yapılmış bir hakarettir. Bunu net bir dille reddediyoruz” dedi. l ANKARA Çanak lavabo: 2 bin 485. Batarya: Bin 216 TL+KDV umhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “kaçak saray”da basın turu düzenleyerek “halkla ilişkiler” faaliyeti yürütürken aralarında Cumhuriyet’in de olduğu muhalif basını tura davet etmedi. Cumhuriyet için Saray’ın fotoğraflarını inceleyen Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Altın klozet yok, diyorlar. Ama oradaki malzeme altın değerinde. O çanak lavabonun fiyatı 2 bin 485 lira, artı KDV” dedi. Candan, sarayının kütüphanesinde “huzur bulduğu”nu açıklayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı “Cumhurbaşkanı orada huzur buluyormuş! Türkiye bulmuyor. Sempatik gösterme çabaları o yapının kaçak olduğu gerçeğini değiştirmiyor” sözErdoğan’ın makamının da bulunduğu ana binadaki odalardan biri. leriyle eleştirdi. Candan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gaze‘O mimar telerde lavabonun olduğu bir fotoğraf var. Oradaki malzeOnur me Vitra’nın İstanbul seriKurulu’na si. Bu seri, en pahalı serisidir. 2015 birim fiyatlarına bakın. sevk edildi’ Bir çanak lavabonun fiyatı 2 Mimarlar Odası Anbin 485 artı KDV, bataryanın kara Şube Başkanı bin 216 lira artı KDV, diş fırTezcan Karakuş Cançalığı 516 lira altı KDV, sadan “Sit alanında bibunluk 293 lira artı KDV. Alna yapan kaçak satın klozet yok, deniyor ama ray mimarının Mialtın değerinde maliyetler olmarlar Odası Onur duğu açık. Kaçak yapıda her Kurulu’na sevk edilkuruş bu ülkenin vergilerindiğini” söyledi. den harcanıyor.” l ANKARA Tuvaletlerdeki çanak lavabo. Dalan: Kaçmadım, hicret ettim nu söyledi. Dalan, Ergenekon yargılaması sırasında MİT’in cemaat yapılanması ile ilgili sorulan soruya mahrgenekon soruşturması kapsakemeye gönderdiği yazıyla “Böyle bir mında ifade vermediği için hakörgüt yok” dediğini anımsattı. Dalan, kında yakalama kararı çıkarıldıktan 4 “4 yıl önce arkadaşlarım büyük oğluyıl sonra, kararın kaldırılmasıyla yurda dönen Bedrettin Dalan’a yurtdışı Duruşmaya Dalan (sağdan ikinci) ma ‘Bu hâkimleri malum hoca yönetiyor. Git baban adına af dile’ demişler. çıkış yasağı konuldu. Davanın firari ve avukatları katıldı. Oğlum randevu ve bilet aldığını sanığı Dalan, 4 yıl sonra ilk defa verdiği ifadede, Ergenekon dava dosyası ği” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müeb söyledi. Ona ‘Gidersen dönüş biletini nı ‘tuvalet kâğıdına’ benzetti. Kaçma bet hapis ve 22,5 yıla kadar hapsi is yırt at. Dönersen soyadını değiştir’ dedığını kaydeden Dalan, “Hz. Muham tenen eski İstanbul Büyükşehir Bele dim” ifadelerini kullandı. Dalan yurtdışındayken yanına bimed gibi ülkemi terketmek, hicret et diye Başkanı Bedrettin Dalan ile avurinin geldiğini ifade ederek, “‘Benim mek zorunda kaldım” dedi. katları katıldı. Dalan, İstanbul Büyükkızımı senin üniversitenin mütevelİstanbul 6. Ağır Ceza şehir Belediye Başkanlığı’ndan sonli heyetine al bir hafta sonra hakkınMahkemesi’nde dün görülen duruşra 11.5 yıl siyasi yargılamalara tabi maya “hükümeti ortadan kaldırmaya tutulduğunu, hiçbirinden eziyet duy daki bütün dosyalar kapansın’ dedi. Yapmadım” dedi. l İSTANBUL teşebbüs etmek” ve “örgüt yöneticili madığını ve geceleri rahat uyuduğuCANAN COŞKUN E C M Y B