Katalog

Pazar 28 Haziran 2015 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY Otomotiv işçisinin asıl direnişi şimdi başlıyor Otomotiv sektöründe mücadelenin en zorlu süreci tekrar işbaşı yapıldıktan sonra başladı. Eylem yaptığı için işten atılan 258 işçi direniş çadırı kurdu. ursa’daki otomotiv sektörlerinin direniş bayrağını çektiği günden bugüne 1 ay geçti. İşçilerin taleplerine ilişkin işverenler çeşitli sözler verdi, üretim devam etti. Bir ayın sonunda gelinen nokta ise Renault fabrikası dışında gerçekleşen, DAMLA Tofaş ve Ototrim, YUR Rolmek, Mako gibi fabrikalarda direniş gösteren 250’yi aşkın işçinin “Eylemleriniz nedeni ile iş akdiniz feshedilmiştir” mesajlarıyla işlerine son verilmesi oldu. Şimdi işten çıkarılanlar Bursa Kent Meydanı’nda kurdukları direniş çadırında Bursa halkının desteği ile haklarını almak istiyorlar. Fotoğraflar: VEDAT ARIK ekonomi 9 Çadırda mücadele Bursa Kent Meydanı’nda dün işten atılan işçiler direniş çadırı kurdu. “Tofaş mağdurlarıyız işimizi ve aşımızı istiyoruz” yazılı pankart çadıra asıldı, işçiler toplanmaya başladı. “Bursa uyuma işçine sahip çık” sloganı atan işçiler burada başlattıkları imza kampanyası ile destek istedi. Çadır önündeki basın açıklamasında sendikal tercihlerine müdahale edenler hakkında yargıya gideceklerini duyuran işçiler “Verdiğiniz sözlerde durmadığınız gibi, Ramazan’da aralarında 6 işitme engellinin de olduğu 82 arkadaşımızı işten attınız. Susacağımızı zannediyorsanız, susmayacağız” denildi. İşitme engelli işçiler de işaret dili ile açıklama yaptı. Tercümeye göre işçiler, “Bizi işten çıkarttılar. Suçunuz slogan atmak dediler. Adımı söyleyemiyorum. Soruyorum size nasıl slogan atarız” dedi. “Açlıktan ölmeyiz davadan dönmeyiz” sloganı atan işçiler hakları teslim edilene kadar mücadele edeceklerini duyurdu. Aranılan kurban: CHP ozuk ekonomik düzenin devamı, AKP iktidarının sürmesi, başarılı olamamış CHP liderinin kişisel konumunu koruyabilmesi için aranan kurban CHP... Öneri AKPCHP koalisyonu, ortak yönetimidir. Bir öneriyi, savı değerlendirirken doğru tanı koyabilmek için arkasında kimler var, kimler destekliyor, beklentileri neler, kimlere yarar sağlayacak, dayanılan gerekçeler neler gibi soruların yanıtını aramak gerekir. Öneriler, gerekçeler, bazı kişi ve çevrelerin tutumu değerlendirilirken Shakespeare’in “şeytan bir günah işleyeceği zaman işe bu günahı kutsallık zırhına bürümekle başlar” tümcesi anımsanmalıdır. Kuşkusuz, ülkeye hizmet, ülkenin yüksek çıkarlarını korumak, ülkeyi hükümetsiz bırakmamak, erken seçim belirsizliğinden, kaostan kaçınmak, normalleşme sürecini hızlandırmak gibi gerekçeler, yararlar ileriye sürülerek, işlenecek günah kutsallığa büründürülmeye başlanmıştır. HHH AKPCHP ortak yönetiminin alternatif olasılıkları, AKPMHP, AKPHDP koalisyonlarına kıyasla daha başarılı olacağı, ülkeyi belirsizliklerden kurtaracağı da söylemler arasındadır. Bu gerekçelere AKPMHP ortaklığının “çözüm sürecini” engelleyeceği hatta bir savaşa dahi yol açabileceği; AKPHDP ortaklığının ise aşırı tavizler, ödünler sonucu ülkeyi bölünmeye götüreceği savunulmaya başlanmıştır. AKPCHP ortak yönetiminin en azından bu tür riskler taşımayacağı da gerekçeler arasına eklenmiştir. İç ve dış sermaye çevrelerine güven vermek üzere, ekonomide DervişBabacan ortak yönetimi de önerilmiş, sağlayacağı yararlar abartılmaya başlanmıştır. AKPCHP ortaklığında AKP başatlığını, dominant konumunu sürdürürken, önceki deneyimlerinde olduğu gibi, başarısızlıkların faturası da yaygın, yaygaracı, etik değerlerden yoksun geniş medya ağı ile CHP’nin üzerine çıkarılacaktır. Ekonomide bırakın kısa süreyi, bir orta sürede bile canlanma, iyileşme olanağı yoktur. Gelecekte daha büyük sıkıntılarla karşılaşılacağı kesindir. Yaygara, şıltak hemen başlayacaktır. Ekonomide her şey iyiye gidiyordu, ekonomi büyüyordu ama CHP engelliyor... AKP’nin on üç yıllık ekonomik başarısızlığının yükü dahi CHP’nin üzerine yıkılacaktır. HHH Kamu yönetimi ile ilgili ilkeler, özellikle eğitime ilişkin düzenlemeler, koalisyon protokolünde yer alsa bile, uygulanamayacak, sümen altında tutulacak, Sayın RTE tarafından onaylanmadığından yürürlüğe de giremeyecektir. Ekonomik başarı kazanılamaması, eğitim başta olmak üzere kamu yönetimine ilişkin ilkelerin, sözlerin kâğıt üstünde kalması CHP içinde ayrışmayı hızlandıracak, gerçek CHP’lilerin tepkisini artıracaktır. AKPCHP ortak yönetimi önerisi altında yatan gizli bir amaç da Cumhuriyet’in son kalesi olan Cumhuriyet’ten de eski CHP’yi devreden çıkarmak, çökertmektir. AKPCHP ortak yönetimi daha çok yandaş kanallarda gündeme getiriliyor, erselik kanallarda, neoliberaller, kendilerini aydın olarak niteleyen çevreler, yetmez ama evetçiler, yaşamlarında belki de tek bir kez dahi CHP’ye oy vermemiş, kazip, türetilmiş ünlüler tarafından savunuluyor. Gündeme getirenler, savunanlar yeterince kuşku uyandırmıyor mu? Aymazlığı bırakalım. Seçimde başarısız olmuş CHP’nin koalisyon cazgırlığı yapmasını, sürekli tartışmaların odağında bulunmasını, hatta kovunsamaya, istiskale uğramasını anlamak da mümkün değil. Bazı çevrelerin ayartısına (iğvasına) kapılmamak gerekir. CHP’yi kişisel tutkulara, ayartılara kurban etmeyelim. B B Eylemleri nedeniyle iş akitleri feshedilen otomotiv işçilerinin Bursa Kent Meydanı’nda başlattığı direniş halkın desteğiyle büyüyor. yı işten çıkarılması da yer buldu, kaşık çatal eylemi günü çalışmamasına rağmen kaşık, çatal eylemine katıldığı gerekçe gösterilen de. Kalan işçiler ise iddialara göre Türk Metal Sendikası’na tekrar üye olmak için zorlanıyor. Tofaş’ın yan sanayi firmalarından Magnetti Marelli Mako Elektrik Sanayi’de 60 kişi işten çıkarıldı. Çıkarılan işçilerden biri de mekanik bölümünde çalışan Yasin Kaplan oldu. Tazminatı verilmeden kovulan ve hukuki mücadele başlatan Kaplan işten ayrılık sürecini şöyle anlattı: “Genel Müdürümüz 24 Mayıs günü bize yaptığı son konuşmada ayet okudu ve hepimizin kardeş olup işyerinin hepimizin olduğunu söyledi. ‘Benim sözüm senettir. Kimse atılmayacak’ dedi. Hem böyle bir söz hem de ıslak imzalı kâğıt verdi. Aradan 1 ay geçti ve geçen çarşamba insan kaynaklarından çağrıldım. ‘Eylemleriniz devam ediyor’ denildi. 18’inden sonra bir eylem yapmadık oysa. Ki yapabiliriz de bu doğal hakkımız. Ancak sendika temsilcileri ellerinde liste ile yönetime gidiyordu. İsimler sendikadan istifa edenler olarak seçildi ve iş hakkımızın feshedildiği sözel olarak ve cep telefonlarımıza atılan mesajla iletildi. Türk Metal her yerde örgütlü olduğu için bizim isimlerimizin bazı firmalara verildiğini, fişlendiğimize ilişkin duyum aldık.” Tofaş’ta işine son verilen işçilerden montaj işçisi İbrahim Gürkan ise “Örgütlenerek, slogan atma, eylem yapma gerekçeleriyle atıldık. Bizi attılar ve şu anda kalan arkadaşlara baskı uyguluyorlar” dedi. Engelli işçi ayıbı Renault sözcülerinden edinilen bilgiye göre tek uzlaşma bu fabrikada sağlandı. Tofaş’ta 82, Mako’da 60, Rolmek’te 60, Ototirm’de 56 işçinin işine geçen hafta son verildi. İşten çıkarılanların ortak özelliği ise Türk Metal Sendikası’ndan istifa eden ve eylemlerde sözcü olarak yer alan isimler olmasıydı. Ancak aralarında 8 senedir Tofaş işçisi olan engelli birey Yusuf Can gibi sağır ve dilsiz olan 6 kişinin slogan atmaktan dola Sözü senet değilmiş ‘Zaferle ayrılmıştık’ 100 milyon dolarlık Euroasia Turkcell’in Turkcell, Avrasya’da mobil telekom işletmeciliği yapan Euroasia Telecommunications Holding BV’de kalan paylarını 100 milyon dolara satın aldığını duyurdu. urkcell, yüzde 55.04’üne sahip olduğu Euroasia Telecommunications Holding BV’nin (Euroasia) kalan yüzde 44.96 paylarının tamamının satın alınması için SCM Holdings Limited (SCM) ile hisse satış sözleşmesi imzaladı. Turkcell’in, Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda yer alan açıklamasına göre, Turkcell, Euroasia’nın kalan paylarının tamamını 100 milyon dolara satın aldı. Yapılan açıklamada, Euroasia’nın, Ukrayna’da mobil telekom pazarında life:) markasıyla faaliyet gösteren Astelit’in yüzde 100’üne sahip olduğu anımsatılarak, satış işleminin, hisse satış sözleşmesinin imza tarihinden itibaren 30 takvim günü içinde tamamlanacağı bilgisine yer verildi. Sözleşmeye göre, satın alma bedelinin tamamının kapanış gününde ödeneceği belirtilen açıklamada, Astelit’in, SCM Grubu vasıtası ve garantörlüğü ile temin edilmiş olan kredilerinin kapatılması, SCM Grubu’nun taraf olduğu bütün garanti sözleşmelerinin sona erdirilmesi ve bu kapsamda SCM Grubu’nun ibra edilmesi gerektiği bildirildi. Açıklamada, Astelit’in, büyüyen Ukrayna telekomünikasyon pazarında operasyonlarının daha etkin yönetimi, yatırım kararlarının alınmasında daha esnek olunması ve uzun dönemde pazarda daha güçlü bir oyuncu olarak, T Turkcell Grubu’na olan katkısını artırmasının hedeflendiği kaydedildi. Açıklamada görüşlerine yer verilen Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, Turkcell olarak faaliyette oldukları ülkelerdeki konumlarını daha da güçlendirmek için organik ve inorganik büyüme opsiyonlarını değerlendireceklerini belirttiklerini anımsatarak, “Bu kapsamda ilk büyük adımı Ukrayna’da atıyoruz” ifadelerini kullandı. l Ekonomi Servisi İlk adım Ukrayna’da Ödeme takvimi Yeni AVM rant demek Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, alışveriş merkezlerinin (AVM) kurulduğu yerde iş sahibi olan ve büyümeye çalışan esnafı yok ettiğini iddia etti. Palandöken, yazılı açıklamasında, yeni AVM’lerin açılmasını “yeni rant projeleri” olarak niteledi. İstanbul’da 3 yıl içinde 31 yeni AVM açılacağı iddialarına ilişkin Palandöken, yeni yer, yüksek kiralar ve satış politikaları ile haksız rekabet ortamı oluşturmaya devam edileceğini savundu. Yabancı sermayenin, perakende piyasasına girmeye, rant elde etmeye ve yerli üretime zarar vermeye devam edeceğini öne süren Palandöken, “Buralar üretim merkezi ya da fabrika değiller. Bir diğer boyut ise şehrin görsel kirliliği haline geldiler. Yeşilin yerine AVM diktiler. Bir an önce Perakende Yasası’nın yönetmelikleri hazırlanarak piyasanın kuralları hayata geçirilmeli” değerlendirmesinde bulundu. l Ekonomi Servisi Kaan Terzioğlu C M Y B