16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 21 Haziran 2015 haber EDİTÖR: EMİNE ÖZCAN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 6 İki seçenek ve koalisyonu hangi koşul belirleyecek? ki seçenek kaldı: AKPMHP ve AKPCHP... Her ikisi de mümkün, ama en olası koalisyon hangisi? Veya yanıt, hiçbiri, Meclis’in feshi ve yeni seçim mi? 45 gün var. Bu süre içinde bir hükümet kurulabilirse, hangi koşullarda ve hangi kriterlere göre ve kimlerle kurulacak? Bu soruya yanıt verebilirsek, daha doğru bir kestirimde bulunabilir miyiz? Olabilir, deneyelim. İ Suriye ve ‘Kürt koridoru’ rı açılıyor ve ilerliyorlar. IŞİD “hapsedilince”, savaş meydanının galibi ve pay sahibi kim olur?! Ankara bu duruma karşıysa, tek yapacağı, Esad yönetiminin ülkeye egemen olmasına destek vermekti. Irak ve Suriye (diğerleri sonra) mezheplere ve etnisitelere dayalı devlet yapılarına dönüşecek yeni bir haritanın ilk kurbanları durumunda. Türkiye’nin Güneydoğusu bu çerçevede, Ankara için “öncelikli güvenlik sorunu” olarak gözüküyor. çözüm sürecini ölmeyecek şekilde ayakta tutabilirler. Yok, çözüm süreci hâlâ temel politikadır görüşü AKP’ye egemen olursa, rota, CHP ile koalisyona ve/veya seçimlerin yenilenmesine kırılır. Öyle görülüyor ki, seçimde başlıca etken olacak çözüm süreci/Kürt politikası: “Milliyetçi oylar” üzerinde kavga. Kürt meselesi sertleştikçe, milliyetçilikler büyüyecek. CHP’nin bile buna kurban gitme olasılığı var. Bak işte direniyor Fırtına ize’nin Çamlıhemşin ilçesindeki Yukarı Kavrun Yaylası’nda, Yeşil Yol olarak adlandırılan otoban projesine karşı eylem yapıldı. Fırtına İnisiyatifi adı altında bir araya gelen yöre halkı ile çevrecilerin katıldığı eylemde, Samsun’dan Artvin’e, 8 ilden geçerek, buradaki yaylaları birleştirmesi planlanan projeye tepki gösterildi. İş makinelerinin bekletildiği yaylada buluşanlar, ellerinde “Yol yeşil Fırtına Vadisi İnisiyatifi, Yeşil Yol’a karşı eylem yaptı. Açıklamanın ardından tulum çalıp horon oynandı. R ken geri dönün”, “Bak işte Fırtına, direniyor Yeşil Yol’a”, “Kaçkarlardan elini çek” yazılı pankartlar taşıdı. Basın açıklamasında, “Sahilden dikey yollarla gerekli ulaşım yollarına halihazırda sahip olan yaylaların, sahile paralel bağlantı yollarıyla birbirine bağlamayı hedefleyen proje, ihtiyaç değil, bir dayatmadır. Allanıp pullanarak sunulan proje, Karadeniz Sahil Yolu ile başlayan, vadilerine can veren derelerindeki suların aile şirketlerine satılması ile devam eden, talan projelerinden bir başkasıdır” denildi. Projeye karşı, yürütmenin durdurulması talebiyle dava açıldı. Davanın avukatı Yakup Okumuşoğlu, “Yetkililer hakkında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefetten suç duyurusunda bulunacağız. Çünkü faaliyeti yürütenler alenen suç işliyor” dedi. l ASLI ULUŞAHİN / ÇAMLIHEMŞİN Belediye otobüsü devrildi: 3 ölü Yaralanan 26 yolcudan 9’unun durumu ağır Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ait EGO otobüsü Gölbaşı’nda virajı alamayarak yaklaşık 50 metre yüksekliğindeki şarampole uçtu, kazada 3 kişinin yaşamını yitirdiği, 26 kişinin yaralandığı öğrenildi. Kazanın ardından olay yerine çok sayıda ambulans, helikopter ambulans ve itfaiye ekibi sevk edildi. Yaralı olarak bölgedeki hastaneye kaldırılanlardan 9 kişinin de sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu belirtilirken, ağır yaralananlardan birinin de otobüsün şöförü, 45 yaşındaki Metin Tez olduğu öğrenildi. l ANKARA / Cumhuriyet Türkiye’nin içinde bulunduğu iki güncel ve önemli sorun var. İlki, Suriye’nin parçalanmasının hızlanması ve Suriye komşuluğunun yerini Suriye Kürdistanı komşuluğunun alması. ABD IŞİD’i bombalıyor, PYD/PKK silahlı güçleri ilerliyor. Çok sözü edilen bir “Kürt koridoru” kısmen gerçekleşti. Akdeniz’e açılan topraklarda yaşayan Arap vb. nüfusun şu veya bu şekilde Kürtlerin denetimine alınması/girmesi/ verilmesi durumunda, bu koridor denizle, Akdeniz’le buluşacak. Güneydoğu Anadolu ile Suriye tarafının kucaklaşmasının önünde “bir fiziksel sınır” kalacak. Ruh, inanç, kültür ve etnik birliğin karşısında bir tel örgü ne kadar dayanır?! Ankara’nın eteği tutuşmuş durumda. O Ankara ki, Suriye’de 3 yıldır iç savaşı körükleyerek güçsüz bir “merkezi yönetim”in (Esad iktidarı) oluşması kafasızlığını gösterdi. Suriye’ye egemen olabileceği ve “Kürt ilerleyişini engelleyebileceği” gibi bir hayalle, dünyanın büyük nefretini kazanmış IŞİD desteklendi. Oysa ABD ve Batı, IŞİD’i her durumda kapana kıstırmaya kararlı. Kürtler bu konuda ön cephedeler, yolla Çözüm süreci Ekonomi ve CHP RTE, denetlediği Kürt oylarının önemli ölçüde HDP’ye kaçtığını gördüğü için seçim öncesi “masayı devirdi”. Yeniden nasıl kurar, belli değil. Yazmıştım: “AKP, eh, Kürt seçmenler de benden gittiğine göre, MHP ile koalisyonun bu açıdan bir sakıncası kalmadı” diyebilir. Yukarıda betimlediğim Suriye’deki gelişmeler Türkiye’nin önlem alması gereken bir numaralı sorunu olarak algılanıyorsa RTE/AKP tarafından, MHP ile koalisyon kurar. MHP, CHP’den kaçıyor, “başbakanlık rüşveti”ni bile reddediyor, çünkü tek amacı var: Çözüm sürecini koalisyonla AKP’ye bitirtmek. Bahçeli, “Türkiye’nin başındaki büyük tehlike” gerekçesiyle, öne sürdüğü bazı şart ve isteklerinden geri çekilerek, hükümet olmaya hazır. Bu, “üniter birliği” korumayı en önemli sorun olarak gören ordunun da görüşüdür. Öncelikle bir güvenlik koalisyonu. MHP yine de AKP’yi sıkıştıracaktır. AKP’de çözüm sürecinin sürmesini isteyen önde gelen politikacılar var. Giden Kürt oylarını geri alamazlar, ama desteğini hâlâ aldıkları Kürt seçmenler artık AKP’de kalıcıdır, derlerse, İkinci önemli konu ise ekonomi. Eğer koalisyon anlayışında ekonomi ön plana çıkarsa, kartlar yeniden karılabilir. CHP ile koalisyon olanağının, ekonomiye rahat nefes aldıracak ve Kürt meselesinin de yumuşak geçiştirilebileceği ana düşünce olarak egemen olursa, AKPCHP koalisyonu dayatılır. Her durumda RTE’nin o buyrukçu, dediğim dedik döneminin sonuna geldik. Hukuk ve daha pek çok şeyin rayına oturma olasılığı yükselir. Yine de, siyasetin sertleşeceği bir döneme giriyoruz. Kerem Çalışkan’ın “Alman Cihadı ve Ermeni Sürgünü” kitabını öneririm... Tartışmalarda eksik halka. Kerem’in, 1915 olaylarının hep dile getirilen ve üzerinde fazla durulmayan bir yönünü, Almanların tehcir politikalarını inceleyen ve gündeme getiren kitabını unutmayalım. Bu tehcirde, o sırada Osmanlı üzerinde etki sahibi olan ve Doğu’ya açılma, İngilizlerin Hindistan egemenliğine doğru karadan yönelme politikası izleyen Almanların rolünü görüyoruz. Remzi Kitabevi. 189 sayfa. Bir kitap C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle