18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 31 Mayıs 2015 EDİTÖR: CANER ÖZTÜRK haber 5 ‘Kutlama vakit kaybı artık ışık çağındayız’ Sultan II. Abdülhamid Han’ın torunu Adile Nami Osmanoğlu Tars, düzenlenen fetih programına tepki gösterdi DAMLA YUR Doğa insanlardan öcünü alıyor! ezi Direnişi’nin ikinci yıldönümü bugün... O çocuklar hayatın akarsuyunda, ağaçların yapraklarında, hem doğa hem kent mücadelesinin simgesiydiler... Bu yazımı Gezi Direnişi’nde yitirdiğimiz çocuklarımıza, gençlerimize adıyorum. Onların anısına! Merhaba Ali İsmail, Ahmet Atakan, Ethem Sarısülük, Berkin Elvan, Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş ve ötekiler!.. Acılı anneler, babalar ve kardeşler!.. Merhaba hüzün!.. Biliyor musunuz doğa insanlardan öcünü almayı sürdürüyor... Dinleyin, sizin söyledikleriniz anlatacaklarım... Yıldız yağmuru sizlerin... HHH Haziran ayına bir adım kala iklim değişikliği kendini gösterdi... Ege, Akdeniz ve Marmara’da sağanak yağışlar, sel baskınları özellikle Tekirdağ yöresinde etkili oldu... İklim değişikliğini tam olarak yaşıyoruz... Sıcaklıklar bir bakıyoruz yükseliyor, ardından düşüyor, yağış modelleri kayıyor... Değişiklik hem sellere neden oluyor hem kuraklığa... Olumsuz etkiler, aşırı hava olaylarının daha sık ve etkili olması insanların doğaya karşı ne denli savunmasız olduğunu gösteriyor... Bu yüzden hem ekonomiler bozuluyor hem insan sağlığı. Hele hele Türkiye gibi bir coğrafyada, gündemde siyaset yani genel seçim varsa, iklim değişikliği kimseyi ilgilendirmiyor. Oysa ülkemizde sık sık vurguladığım gibi, su kaynaklarının giderek yok olması, orman yangınları, küresel ısınma, bunlara bağlı olarak ekolojik ısı düşmesi ve yükselmesi bizi riskli coğrafyaların içine sü G Sultan II. Abdülhamid Han’ın torunu A. Adile Nami Osmanoğlu Tars, Fetih kutlamalarını vakitsiz olarak değerlendirdi. Osmanlı kullanılırken, Osmanoğulları ailesinin unutulduğunu söyleyen, Nami Osmanoğlu, “Bu kutlamalara davet almıyoruz. Yok sayılıyoruz” dedi. Adana’da yaşayan Tars’la İstanbul’a gelişinde konuştuk. Bu gelişinizde İstanbul’da farklı bir ortamla karşılaştınız mı? Bir yanda seçim süreci, bir yanda fetih programı afişleri... İstanbul’a ara sıra geliyorum. Gezi Parkı eylemlerinde de gelmiştim. Çok şaşırdım karşılaştığım İstanbul’a. Seçimleri herkes heyecanla bekliyor, sokaklarda bayraklar vs. Ancak beni en çok şaşırtan havaalanından indiğim gibi karşılaştığım fetih programı afişi oldu. Ben anlayamadım bir seçim merkezi mi bu, benim büyük büyük dedelerimin fethettiği İstanbul’un kutlaması mı? Açıkçası ben insanların da çok anladığını düşünmüyorum bu arada kalmışlığı. Siz katılacak mısınız? Davet aldınız mı? Bizler zaten hiç katılmıyoruz. 3 seneden beri bu böyle. İlk seferinde bilmiyordum, ikinci seferinde tatlı tatlı mesaj gönderdim, ‘Neden Osmanoğlu ailesini çağırmıyorsunuz’ diye. O mesajdan sonra zaten büyük bir ihtimalle aforoz edildim. Ailenin bazı seçilmiş üyeleri garip bir şekilde çağrılıyordu. Hatta yurtdışında yaşayanlar davet edilmiş. Neye göre seçtiklerini bilmiyorum. Bugünden sonra Başbakanlık’tan ‘Aforoz edildim’ Tars, arkadaşımız Damla Yur’un sorularını yanıtladı. davet gelmeden hiçbir etkinlikle kanı oldu. Bunun sonucu benim rine gitmem. için önemliydi. Efkan Ala o za Sizin aslında bir sergi döneman müsteşardı. Erdoğan’ın da miniz olmuştu o sıra iyi iletişimi bu araştırmadan haberi vardı. niz vardı? Oraya gittiğim de Efkan Ala beAKP’yi ben aslında benimseni o kadar güzel karşıladı ki ben miştim. Benim babam Osman kendimi gerçekten sultan hissetNami Osmanoğlu’nun 2011’deki tim. Ancak araştırma bir buçuk cenazesini kaldırdıkları zaman yıl sonra verildi bana. Kızgınlıçok ilgilenmişlerdi. Erdoğan ve ğı dosyanın gelişiyle anladım. ‘Al ekibi cenazeye katıldılar, Çemve bitsin’ der şekilde iletilmişti. berlitaş’taki 2. Mahmut Türbesiİlişkilerimiz devam etmedi. Kimi ne defin ettiler. Hoşuma gitti bu aradıysam duvar buldum. ilgi. Ayrıca ben bir resim sergiYabancı gibiyim si açmak istiyordum. Kültür Ba Sanki aile ile iyi bir ilişki var kanlığı onay vermesine rağmen, gibi gösterilmiyor mu? sponsor bulamadım. Kadir TopEvet Osmanlı’ya sahiplenilmişbaş İstanbul Büyük Şehir Belelik gibi bir hava var. Aileye sadiyesi adına sponsorluk sağlahiplenilmiyor. Osmanoğlu ailesi dı. Kültür Bakanlığı da Yıldız mağdur ediliyor. Bin tane kutlaSarayı’nı tahsis etti. Desteklenma yapılıyor. Hiçbirine çağrılmıdim ben AKP’den. Ancak bunu yoruz. Tarihsel konular ve politiben talep etmiştim. Ama neden öyle olduğunu şimdi daha iyi an ka karıştırılıyor. Avrupa’da prolıyorum. Ben de o zaman Türkiye tokolde yer alıyorum. Burada arkalarda yer buluyoruz. Ben kengibi onlara inandım. Bir kere de dimi yabancı hissediyorum. Bioy verdim. Referanduma da evet ze sözde bir af getirildi. Bu af da dedim. Sergi sonrası Erdoğan ve kimleri kast ettiniz. Ne o gün ne kızı Sümeyye’yi evime davet etbugün bir ayrıcalık sağladınız. tim. Ancak dönüş alamadım. Bizi saman altında tutmaya çalı Ne oldu da aralar açıldı? şıyorlar. Son 2 senedir bir mesafe var. Fetih programını nasıl buluBen Başbakanlık’tan bir teftiş yorsunuz? araştırması istedim. OsmanoğZamansız buluyorum. lu davası değildi bu. Hasan Hüh2015’deyiz. Işık çağı artık. Bu seyin Paşa davasıydı. Hasan Hüseyin Paşa 33 sene Sultan 2. Ab geriye gidiş tarzını vakit kaybı görüyorum. dülhamid Han’ın denizcilik ba rüklüyor... İklim değişikliği, çölleşme tehdidi altındaki yarı kurak, yarı nemli bölgeler olan İç Anadolu, Güneydoğu, Ege ve Akdeniz yöresinde ormancılıkta ve su kaynaklarında olumsuz etkiye neden oluyor. HHH Ormanlık alanlarımızda ağaçların kuruması, zararlı böcek salgınları görmezden geliniyor... Çevrecilerin, doğa tutkunlarının çığlıklarını siyasal iktidar duymuyor, duysa bile hiç önemsemiyor... Asit yağmurlarına ilişkin bilim insanlarının açıklamalarına kimse kulak asmıyor... Dağlarımızı, ovalarımızı, akarsularımızı sattık, kiraladık çokuluslu şirketlere, maden avcılarına... Hava kirliliğinin giderek artması neden? Bunları hiç düşünmedik! Çünkü doğanın dengesi bozuldu! Başına buyrukluk yeni değil elbet... 21 yıl önce (199394 yıllarında) 2 milyon metreküp ağaç kesilmişti. Dağlarımızın delik deşik edildiği, ağaç katliamının ivme kazandığı, taşocağı işletmelerinin doğayı kirlettiği bir gerçek. 1970’li yıllardan başlayıp bugüne dek süren yağma, talan ağaçların kurumasına yol açtı; petrol, kömür, doğalgaz gibi fosil yakıtları tüketmemiz güzelim coğrafyamızı kirletti. Şimdi soruyorum: “Seçimlere yedi gün kala hangi siyasal parti çevre konusunda bir şeyler söyledi?” Söyleyenler ise “temiz çevre” demekle yetindi o kadar. Türkiye son yıllarda ne doğru dürüst bir kış yaşayabildi, ne ilkyaz, ne yaz, ne de güz... Mevsimler birbirine karıştı... Haziran ayına bir adım kaldı ama gündüz ve akşam ısı de ğişkenliği neredeyse altıyedi derece fark ediyor. Yazı mı yaşıyoruz, ilkyazı mı, güzü mü belli değil. HHH İstanbul iki mevsimi, lodos ve poyrazı yaşar, İzmir’in imbatı ve poyrazı yaşadığı gibi. Yaz ayında poyrazı yaşıyoruz İstanbul’da, önceki gün Ege kışları da nemli bir havayı yaşıyordu... Kimileri “iklimin kafası karışık” diyor. Ben ise karşı çıkıyorum bu sava. İklimin kafası karışık değil. Doğayı kirleten, iklimleri değiştirenler insanlar. Salt kendi çıkarları için... Bu yüzden doğa intikam alıyor bizden! Diyor ki: “Benim canıma okudunuz binlerce yıldır ve beni yok etmeye çalıştınız... Siz beni yok edemeyeceksiniz, ben sizi süründüreceğim böyle.” Bir yandan kuraklık tehlikesi öte yanda ısı değişikliği, ani yağmurlar, seller... Kuraklığın en büyük nedeni yağmur değil, karın yağmaması... Şöyle lapa lapa kar yağdığını gördünüz mü hiç İç Anadolu’da, Kaz Dağları’nda, Toroslar’da, Kaçkarlar’da... Gökdelenler kenti İstanbul’du eskiden, şimdilerde Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Eskişehir ve öteki kentler yarış ediyor... Patates tohumunu, bademi, kirazı, kavunu, karpuzu ithal eden Türkiye, iklim değişikliğinin farkında mı, diye düşünüyorum zaman zaman... HHH Aradan iki yıl geçmiş Gezi Direnişi’nin yiğit çocukları... Kiminiz öldü, kiminiz sakatlandı! Yaralı, şaşkın yapraklar içinde, yiten canların izinde yürüyorsunuz iki yıl sonra... Yıldız yağmuru sizlerin üzerine yağıyor, görüyor musunuz? Saray talimatıyla fişleme iddiası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık gibi önemli kurumlarda üst yönetimde görev alan personelin gizli bir soruşturmadan geçirildiği ileri sürüldü. Millet Gazetesi’ndeki habere göre, müsteşar, genel müdür, daire başkanı ve şube müdürleri tek tek araştırıldı. MİT ve Emniyet tarafından oluşturulan 15 kişilik özel ekibin araştırdığı personel sayısının ise 6 bini bulduğu belirtildi. Fişlemelerdeki kırmızı kod “Bu kişi hemen ihraç edilmeli”, Turuncu kod “Kritik görevlerde bulunamaz” anlamına gelirken, Yeşil kod ise “Sürekli takip edilmesi gerekiyor” anlamını taşıyor. “Renksizler” ise “güvenilir personel” sayılıyor. Aktay, Siirt Pervari’ye bağlı Beğendik beldesini ziyaret etti. ‘Eşcinsel adaylarla asimilasyon yapılıyor’ AKP’li Aktay, şaşırtan açıklamalar yaptı AKP Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, önceki gece Siirt’te katıldığı etkinlikte eşcinsellere hakaret etti. Pervari ilçesine bağlı Beğendik beldesini ziyaretinde konuşan Aktay, HDP’nin eşcinsel aday göstermesine sert çıkarak, “Kürtler Müslümandır ve Müslümanların listesinde 3 tane eşcinsel insan varsa, erkeklerle erkeklerin evliliğini savunan insan varsa ben sana sorarım ‘sen kimsin?’ Sen bizden değilsin biz böyle erkek erkeğe evliliği tanımıyoruz. Böyle bir şeyi kabul edecek bir Kürt de tanımıyorum. ‘Türk devleti Kürtleri asimile etti’ diyorlardı ama bundan daha büyük asimilasyon olamaz. Kürtün inancını ve dilini başka bir şeye dönüştürdün ve şimdi Kürtün cinsiyetini de mi değiştireceksiniz? Bir defa Kürt halkı Müslüman bir halktır. Müslüman halkın erkek erkeğe evliliği onaylaması mümkün değildir” diye konuştu. ‘Emekliler isterse iktidar oluruz’ CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, partisince Kocaeli’nin Gebze ilçesinde düzenlenen mitinge katıldı. Türkiye’de 11 milyon, Kocaeli’de ise 243 bin emekli bulunduğunu belirten İnce, “Emekliler isterse 300 milletvekili çıkarır iktidar oluruz” dedi. Türkiye’nin kaderinin emeklilerin elinde olduğunu ifade eden İnce, “Tüm emeklilere sesleniyorum. Siz o aldığınız üç kuruşluk maaşla, işsiz çocuğunuza, üniversiteli torununuza para veriyor bir de evinizi geçindirmeye çalışıyorsunuz. Biz sizi unutmadık” diye konuştu. GEBZE/ DHA Teber: Düzce’den iki milletvekili çıkaracağız CHP’li aday, sandıktan çıkacak sonuç için iddialı 7 Haziran seçimbaşkanımız Kemal lerine bir hafta kala Kılıçdaroğlu’nun CHP, Düzce’de bükatıldığı mitingde yük bir süprize haateşlendi. Ülkeyi ve zırlanıyor. CHP’nin Düzce’yi AKP’den 1. sıra milletvekikurtararak, yurttaşli adayı Zafer Teber, larımızın refah içinpartinin emekliler de yaşamasını sağve çiftçiler üzerinde Zafer Teber layacağız” dedi. Düzce’de birinci ki politikalarının büparti olma yolunda olduklayük ses getirdiğini belirterını ve AKP’nin günden gürek, 2 milletvekili çıkarane eridiğini vurgulayan Tecaklarını söyledi. Bugüne kadar 40 binber, “Seçime 1 hafta var ve den fazla Düzceli’nin elibiz bu oylarımızı artırmak ni sıktıklarını, 8 Haziiçin çalışmaya devam edeceran sabahı da baskıdan ğiz. 8 Haziran sabahı ülkeve korkudan kurtulmuş miz de Düzce de baskıdan, bir Türkiye’ye uyanacakkorkudan ve dehşetten kurlarını belirten Teber, “Butulmuş olarak uyanacak” dinun fitili önceki gün Genel ye konuştu. ALİ AÇAR C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle