27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 31 Mayıs 2015 haber EDİTÖR: CANER ÖZTÜRK 4 emokrasi halkın kendisi için en doğru, en iyi olanı, kendi çıkarına en fazla yanıt vereni seçme yetisine sahip olduğu varsayımına dayanır. Bu varsayımın gerçekleşmesinin aracı, özgür seçimlerdir. Seçimlerin özgür olabilmesi, insanların özgür iradeleriyle neyin daha doğru olduğuna karar verebilmesi, ancak neyin olup bittiğinden haberdar olmasına bağlıdır. Bu unsur gerçekleşmezse, demokrasinin onsuz olmazı seçim de anlamsızlaşır. Halkın ne olup bittiğini öğrenmesinin yolu ise basın özgürlüğünden geçer. Basın özgürlüğü, demokrasinin ana öğesinin, seçimin temelidir. Basın özgürlüğü basın mensubunun değil, halkın bizzat kendisinin özgürlüğüdür. Basın mensubu gazeteci, onu halk adına vekâleten kullanır. Basın mensubuna verilen vekâlet bir yükümlülüğü içerir: Ne olup bittiğini öğrenmek ve olan biteni açıkça özgürlüğün asıl sahibine bildirmek. Yolsuzluk, usulsüzlük yapan siyasetçi, bu eylemlerini açığa çıkaran gazeteciyi ihanetle suçlar. Haksızdır. HHH Asıl ihanet gazetecinin haber verme yükümlülüğünü savsaklaması, kimi haberleri vermekten imtina etmesidir. Bir gazeteci, devlet görevlilerinin, gıda malzemesi adı altında, yabancı bir terör örgütüne, silah ve cephane yardımı yaptığını haber alırsa, bunu haber yapması değil, asıl yapmaması halinde ihanet suçunu işlemiş demektir. Gazeteci, yurtseverlik görevini ancak ve ancak öğrendiği gerçeği, gözü kulağı konumunda olduğu halkına en iyi şekilde bildirmesi halinde yerine getirmiş olmaktadır. Onun bu görevi yerine getirme konusunda tercih hakkı yoktur. Başka bir deyişle, gazeteci bir habere ulaştıktan sonra, artık onun sahibi değildir. Haberin sahibi, onun esas ulaştırılması gereken olan halktır. Haber, gazetecinin en kısa sürede hiç savsaklamadan esas sahibine iletmesi gereken bir emanettir. Haberin halka ulaşmasını engellemek ise halkın iradesini ifsat etmeye yönelik bir davranıştır. Eğer bir ülkede, resmi görevlilerin yabancı bir terör örgütüne, gıda malzemesi adı altında silah yardımı yaptığı gerçeğini halka anlatan bir haberin ulaşımı engelleniyorsa, orada bir suç işleniyor demektir. Zaten kendisi suç olan suça ortaklık durumu, suçun kendisi kadar ağırdır. Böyle bir durum ortaya çıktığı zaman, olayı haberleştiren ve kamuoyuna ileten gazeteci değil, onun bu görevini, dolayısıyla halkın haber alma özgürlüğünü engelleyenler suç işliyorlar demektir. Bu durum, hem halkın haber alma özgürlüğünü ihlal, hem de aynı zamanda teröre destek verme suçuna ortaklık fiilini oluşturmaktadır. HHH Cumhuriyet’in terör örgütüne silah yardımı haberi, bu çerçeve içinde ele alınıp incelenmelidir, Aynı şekilde, bu habere ulaşımın engellenmesi de aynı çerçeve içinde değerlendirilmelidir. Basın özgürlüğü seçim D Erdoğan’ın helikopteri tehlike atlattı Kutlama görünümlü miting Erdoğan ve Davutoğlu İstanbul’un fetih kutlamalarını AKP propagandasına dönüştürdü SİBEL BAHÇETEPE Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ve onlara eşlik edenleri taşıyan helikopterin pilotu, Yenikapı’da ki piste inişi sırasında yerden havalanan metrelerce uzunluğundaki kumaş ve savrulan ses sisteminin parçalarını görünce inmek ten vazgeçip yeniden havalandı. Bu sırada helikopterin inişini bekleyenlerin de heyecanlandığı, el işaretleriyle helikopterin pilo tunu uyarmaya çalıştıkları görüldü. Pilot daha sonra ikinci kez piste yaklaştı ve normal bir iniş yaptı. (Fotoğraflar: DHA) İstanbul’un fethinin 562. yılı nedeniyle “Yeniden Diriliş, Yeniden Yükseliş” sloganıyla Yenikapı dolgu alanında gerçekleştirdiği fetih şöleni, adeta miting havasında yapıldı. Törende konuşan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendisi hakkında çıkan eleştirel yazılar nedeniyle Amerikan New York Times gazetesini “paçavra” olarak nitelendirerek, “Bugün bizim için yazdıklarının benzerlerini 1896’da Sultan Abdülhamid için yazıyordu. Ne diyordu, ‘çekilmez adam.’ Despot, mutlak monark diyordu. Bu gazete o gün Osmanlı Devleti’ine kustuğu kini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ve onu temsil eden şahsıma hakaret ediyor” dedi. Her yıl 29 Mayıs’ta düzenlenen İstanbul’un fethi kutlama etkinlikleri, bu yıl 7 Haziran seçimleri öncesi 30 Mayıs Cumartesi gününe alındı. “AKP’nin ve Saray’ın 7 Haziran seçimleri öncesinde propagandası olacak” yorumlarına da neden olan fetih programı nedeniyle saat 13.00’ten itibaren birçok yol trafiğe kapatıldı. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ve İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise mitingden önce, gece yarısı Yenikapı Meydanı’na gelerek hazırlıkları yerinde inceledi. Davutoğlu mitingde yaptığı konuşmada “Fethedilmez denilen gönülleri fethetmeye var mısınız? Bu aziz bayrağı dünyada her yerde Fotoğraf: VEDAT ARIK Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan’la halkı selamladı. Oy isteme taktiği: Allah bizle SİNAN TARTANOĞLU Gece yarısı teftiş dalgalandırmaya var mısınız?” diye kalabalığa seslendi. 7 Haziran seçimlerinin de bir yol ayrımı olduğunu dile getiren Davutoğlu, “Yeni Türkiye’yi kurarken küresel merkez olarak İstanbul’u da yeniden inşa ediyoruz. Yeni seçime giderken İstanbul’a söz veriyoruz. Tarih’te olduğu gibi İstanbul dünyanın merkez şehri olacak” dedi. Fetih 1994’tür Davutoğlu’nun ardından sahneye çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, Refah Partisi’nden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçil diği 1994 yerel seçimlerini anımsatarak, “Fetih 1994’tür. Fetih Türkiye’yi yeniden ayağa kaldırmaktır. 12 yıldan beri bu ülkenin makus talihini” diye konuştu. Kendisi hakkında çıkan eleştirel yazılar nedeniyle Amerikan New York Times gazetesini “paçavra” olarak nitelendirerek, “Amerika’da New York Times diye bir paçavra var. Geçtiğimiz günlerde bir yazı yayımladı. Neymiş, Türkiye’nin üstünde kara bulutlar varmış. Ülkemizde, şu anda her türlü fitnenin başını çeken iki yayın organı üzerinden bizi eleştirmeye kalkmışlar. Bugün bizim için yazdıklarının benzerlerini 1896’da Sultan Abdülhamid için yazıyordu” diye konuştu. HDP’ye destek veren aydınlara da çatan Erdoğan “Bunlar aydın değil karanlık. Bayrağımıza karşı bayrak açanların yanında olanlara ben aydın diyemem” ifadesini kullandı. Gülen’e eleştirilerini de sürdüren Erdoğan, Gülen’e seslenerek, “Bu 1999’da nereye kaçtı? Pensilvanyaya, sen nasıl hocasın ya, Mekke’ye, Medine’ye gitseydin ya. İmamlar da kaçıyor. İnlerine gireceğiz, bu da bir fetih, bu fethin olması lazım” şeklinde konuştu. l İstanbul Başbakan Ahmet Davutoğlu Ankara’da, CHP seçmenine “Emperyalizme karşı başını her zaman dik tutmuş CHP’li kardeşlerim İsrail ile iş tutan Kılıçdaroğlu’na nasıl oy vereceksiniz” sözleri ile seslendi. Davutoğlu’nun seçmenden “Yalnız olmadığımızı biliyoruz. Millet bizimle, Allah bizimle, tarih bizimle” sözleri ile oy istemesi dikkat çekti. Davutoğlu, 72. mitingini Başkent’te düzenledi. Miting için Etlik’te geniş güvenlik önlemleri alındı. Polis helikopteri uçuruldu. Davutoğlu şu mesajları verdi: “Hakkari’ye gittik Muğla’ya da Rize’ye de gittik. Türkiye partisi olmak demek, 81 vilayete de gidebilmek demektir... 2019’a kadar yapacaklarımızı söyleyeyim. Dünyanının en büyük havalimanını inşa ediyoruz. Engellemek için Gezi olaylarını çıkardılar. 3. Köprüyü yapıyoruz. Denizin altında 3 katlı tüneli yapıyoruz. Ankara’yı ekonominin merkez şehri yapıyoruz.” Bir mektup Milli Eğitim’in acınası durumunu anlatan “Paydos” yazımla ilgili bir öğretmen okurumdan mektup aldım, paylaşıyorum: “Yazılarınızı beğenerek okuyorum. Bugünkü yazınızda eğitimin düştüğü duruma ve biz öğretmenlere yer vermişsiniz. Yazınıza hak veriyorum. Ama karamsar değilim. Ben 18 yıldır öğretmenlik yapmaktayım. Bunun 17 yılı ilkokulda, son bir yılı da imam hatipte geçmekte. Mesleğimizde maalesef yazınızda yer verdiğiniz tür çirkinliklere rastlıyoruz. Ancak herkes böyle değil. Bulunduğumuz kurum ve şartlar ne olursa olsun Atatürk’ün izinden genç kuşakları aydınlatmaya devam edeceğiz. Bunu hiçbir baskı durduramayacaktır. Bunun için ant içtik. İnanın biz gibilerin sayısı, yazınızda bahsettiğiniz tür kişilerden daha fazla. Biz asla ‘paydos’ demiyoruz ...” Bu mektup, bu karanlık ortamda bir demet ışık gibi değil mi? OrduAKP el ele genel seçime İZLENİM Murat Sabuncu Karadan denizden taşıdılar Yenikapı dolgu alanında girişlerin 120 noktadan yapıldığı belirtilen Fetih şöleni için yurttaşlar, denizden teknelerle, vapurlarla ve karadan İETT araçlarıyla ücretsiz olarak alana taşındı. Alanda İsmailağa Cemaati “Dik dur eğilme İsmailağa cemaati seninle” pankartı açtı. Ardından da toplu namaz kıldılar. Gösterinin izlenebilmesi için 9 dev ekran ve Türkiye’de şu ana kadar yapılmış en büyük sahne olduğu belirtilen bin 800 metrekarelik sahne kuruldu. 562. yıla özel oluşturulan 562 kişilik mehteran takımı konser verdi. KılıçdaroğluBahçeli ve Gülen fotoğraflarının bulunduğu dövizde “Grup Hüsran” yazdığı görüldü. Afrika kökenli yurttaşların katılımı da dikkat çekti. günlerdir birlikte fotoğraflarıyla, aynı pankartlarda “Yeniden diriliş yeniden yükseliş” sloganıyla Yenikapı’ya çağırdıkları tabanlarıyla buluştu. Adı “Fetih kutlaması” idi ama herkes biliyor bekliyordu ki bu bir AKP “propagandası” olacaktı. Oldu, hem de en âlâsından. Miting alanına giderken AKP teşkilatlarının şehir dışından, İstanbul il teşkilatının şehrin tüm ilçelerinden taşıdığı partililerin yarattığı büyük kalabalığı gördüm. Sıra sıra dizilmiş belediye otobüsleri Aksaray’a giden trafiği Kasımpaşa’dan tıkamıştı. Mecburen Beyazıt yönüne giden sapakta inip alana kadar yürüdüm. Yolda, AKP bileklikleri, bayrakları, Recep Tayyip Erdoğan kaşkolleri, rozetleri gibi Seçimlere 1 hafta kala, AKP’nin kurucususahibi Tayyip Erdoğan ile partinin emanetçisi Ahmet Davutoğlu, Erdoğan ile Davutoğlu’nun “birlikteyiz” mesajı verdiği ‘Fetih kutlaması’nda Türk Yıldızları’nın gösteri yapması şaşkınlık yarattı. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) bilimum parti aksesuarı satanların arasından geçtim. En yaratıcı seyyar satıcıyı, “selfie çubuğu 15 lira” diye bağıranı seçtim. (Evet etrafı yoğundu.) Yolda gördüğüm ve beraber en çok fotoğraf çektirilen pankartta ise şöyle yazıyordu: “Sen Fatih ol Ulubatlı olmaya hazırım cumhurbaşkanım.” Üst araması yapılan (120 tane olduğu söyleniyor) kapılardan geçerek alana vardım. Girişte ve yol boyu “kumanya ve su” dağıtımı yapılmaktaydı. Ancak kimileri hazırlıklı gelmişti. Çimenlere örtü serip evinden getirdiğini yiyen de vardı. Ben alana geldiğimde sahnede Mehteran Bölüğü çalıyordu. Bu sene mehteranın her yılın aksine bir farkı vardı. Erdoğan’ın isteğiyle TSK “478 kişilik bir fetih birliği” oluşturmuştu. Ve alana yollamıştı. Alana ilk Cumhurbaşkanı geldi. “Evladı Fatihan Recep Tayyip Erdoğan” diye anons edildi. Davutoğlu Ankara mitingindeydi, gecikti. İstiklal Marşı okunacağı anons edildi, mikrofondan “İstiklal Marşı haydi Ya Allah” sesinin gelmesiyle Mehter Takım’ı marşı çaldı. Daha sonra sahneye rütbeli bir asker çıktı. Silahlı Kuvvetler’in dünyaca ünlü hava gösteri ekibi Türk Yıldızları’nı anons etti. Yıldızlar gökte gösteri yaparken TSK’nin subayı alandakileri “coşturan” konuşmalar yapıyordu. Gerçekten de uçakların gösterisi etkileyiciydi. Ancak “ordu”nun böyle bir mitingde olması yadırgatıcıydı. Nitekim rütbeli subay sahneden indikten sonra aynı yere çıkan AKP lideri Davutoğlu alandakilere şunları söyledi: “Birileri bizim özgüvenimizi yıkmak istiyor. Hep bir araya gelerek 7 Haziran’da Türkiye’ye özgüven devrimini yaşatan, Türkiye’yi kudretli kılan kadrolara karşı bir tuzak kuruluyor. Bu tuzağı kuranlara ders verecek misiniz? Biz 12 yıl içinde milletimize özgüven aşıladık. Sağlıkta, ulaştırmada, savunma sanayiinde. Gelip yeni bir krizle, koalisyon rüyalarıyla, birtakım kumpaslarla bu özgüvenimizi yıkmak istiyorlar. Yurtdışındaki iş birlikçileri yeni fetihleri engellemek istiyor. Karşı duracak mıyız?..” Davutoğlu konuşurken alanın arkası boşalmaya başlamıştı. Otobüste buluşma saatini kaçırmamak, boş yer bulmak isteyenler hareketlenmişti. Davutoğlu’ndan sonra Meclis Başkanı Cemil Çiçek de konuştu. Ama herkes “esas adamı”, Erdoğan’ı bekliyordu. Çıktı, New York Times’a paçavra dedi. Cumhuriyet’i ve yayın yönetmeni Can Dündar’ı haberciliğinden dolayı tehdit etti, indi. AKP’siyle, ordusuyla bir miting de böyle bitti. Söyleyeyim, kalabalık eskiye nazaran az, kitle daha heyecansızdı. Bakalım sandığa nasıl yansıyacak? C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle