28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Pazar 31 Mayıs 2015 EDİTÖR: MEHMET KESKİN ODTÜ’den Cumhuriyet yazarlarına ödül Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin 59. kuruluş yıldönümü “ODTÜ Günü Ödül Töreni”yle kutlandı. ODTÜ Senatosu gazetemiz yazarı Özgen Acar’ı, üstün hizmet ödülüne değer gördü. Bir diğer üstün hizmet ödülünü TASARIM: ÇAĞLA SEVİNDİK ise Murad Bayar aldı. Senato özel ödülüne Prof. Dr. İoanna Kuçuradi değer görülürken ODTÜ Takdir Ödülü ise yazarımız Elvin İlyasoğlu, Prof. Dr. Seza Özen ve ODTÜ Mezunlar Derneği Başkanı Himmet Şahin’e verildi. Siyaseti de kadını da çizgi ötesine taşıdı Türk karikatüründe 1950 kuşağının öncü imzalarından sayılan ‘muhabirkarikatürist’ Bedri Koraman’ı yitirdik. Sanatçı en çok Milliyet gazetesi için hazırladığı çalışmalarıyla tanınmıştı. nlü karikatürist Bedri Koraman, dün Bodrum Torba’daki evinde 87 yaşında hayatını kaybetti. Bir süredir sağlık sorunlarından dolayı hastanede tedavi gören usta karikatüristin önceki gün hastaneden evine dönmek istediği ve dün akşam saatlerinde evinde hayatını kaybettiği öğrenildi. Koraman’ın bugün ikindi namazının ardından Torba Mezarlığı’na defnedileceği belirtildi. Daha çok siyasi ve erotik karikatürleriyle bilinen Koraman, 1928’de Samsun’da doğdu. 1945’ten itibaren illüstrasyon ressamı ve karikatürcü olarak Babıali’ye adım atan Koraman ilk olarak 1947’de “Çocuk Âlemi” dergisinde karikatür çizmeye başladı. O dönemde “1 Buçuk”, “Tef”, “Taş”, “Karikatür” gibi mizah dergilerinde çizen Koraman “Deve” ve “Gölge” mizah dergilerini çıkardı. Milliyet gazetesine 1954’te adım atan Koraman, 1960’lı yıllarda Milliyet’te yayımlanan ve sinema filmi de yapılan “Cici Can”ı çizdi. 1970’li yıllarda Milliyet Gazetesi Başyazarı Abdi İpekçi’nin isteği üzerine yayının birinci sayfasında çizmeye başlayan Koraman, çizgileriyle o günün haberini tamamlayan karikatürler çizmeye başladı. 1978’de silahlı saldırıya uğrayan Koraman bu saldırıdan yara almadan kurtuldu. Karikatürcüler Derneği Genel Başkanlığı da yapan Koraman, Yassıada duruşmalarını izledi ve bunları karikatüre döktü. Muhabirkarikatürist figürünün ilk örneklerinden olan Koraman 1970’li yıllarda partilerin seçim gezilerini ve kurultaylarını izleyerek yine bunları karikatüre döktü. Koraman Milliyet’ten ayrıldıktan sonra Sabah gazetesinin Pazar ekinde “Çizgi Dünyası” başlığı altında karikatürler çizdi. Dünyada ve Türkiye’de birçok ödül alan Koraman, 1986’da Brezilya merkezli Internacional dos Jornalistas adlı basın kuruluşunun onur üyeliğine seçildi. l Kültür Servisi 23 MercedesKuran kardeşliğinde seçim ir hafta kaldı. Türkiye Cumhuriyeti’nde, benim ülkemde haftaya bugün seçim var. Nasıl bir ortamda, hangi duygu ve düşüncelerle seçime gidiyoruz? Bu sorunun yanıtı çok çok acı. İnsanı delirtecek, kahredecek kadar acı. Bu korkunç acının kaynağında bir adamın, “Ben, ben, illaki ben” tutkusu, doymayan iştahı, dinmeyen kini ve “ya istediğim olmazsa” korkusu var... Ve koskoca bir ülke bu korkuya mahkum edilmiş halde, şu seçim bir an önce olsa da kurtulsak diye bekliyoruz... En kısadan ve en açık seçik belirtmem gerekirse... Önem sırasına aldırış etmeden sıralıyorum: Devletin tüm olanaklarının iktidar partisinin emrine verildiği... Haber alma özgürlüğünün ortadan kaldırıldığı... Gerçeği açıklayanların “terörist” ya da “casus” ilan edildiği... Cumhurbaşkanı’nın “tarafsızım” dedikten sonra tüm muhalefet partilerine hakaret edip öfke kustuğu... Bir an sonra taraf değiştirip “elbet tarafım” deyip, kendisini “millet”, tüm muhalifleri “düşman” ilan ettiği... Başka hiçbir partiye ve parti başkanına tanınmayan saatler ve sürelerin televizyonlarda AKP lideri Erdoğan’a verildiği... Ve RTÜK’ün buna seyirci kaldığı... Başka hiçbir parti ve parti liderine ayrılmayan miting alanlarının ve belediye araçlarının iktidara verildiği... Meydanlarda Kuranıkerim sallayarak, dindarlık pazarlığına, kim kimden daha dindar yarışına girildiği... Yüksek Seçim Kurulu’nun görevini yerine B Ü USTANIN ARDINDAN... t MUSA KART: Ustamdı, ağabeyimdi, çok üzgünüm. Karikatür dünyamızın büyük çınarı devrildi. Onunla birlikte bütün karikatüristler eksildi bugün. Bedri Koraman’ı yaşarken basın dünyasının dışında tutanlar, sahte gözyaşlarını akıtabilirler artık. t HASLET SOYÖZ: Bir dönemin TV’siz ve daha renksiz bir Türkiye’sinin, renkli isimlerinden biriydi. O boşluğu çizgileriyle doldurdu. Bir kuşak onun hikâyeleriyle ve karikatürleriyle yetişti. t KÂMİL MASARACI: 1950 kuşağının en popüler çizerlerindendi. Hem politikacının kendisini hem de hayatın kendisini çizdi. Bununla da yetinmeyerek hayatın tadını çıkardı. Başka Bedri Koraman ne zaman gelir, bilinmez. t BEHİÇ AK: Türk karikatürü için çok üzücü bir kayıp. Bir kere çok yetenekli bir karikatürcüydü ve renkli karikatürün duayeniydi. Onun kadar güzel renkli karikatür yapan çok az insan yetişti. Hem politik, hem gündelik karikatürlerinde eğlendirici bir yan vardı. Bu anlamda çok geniş bir kitleye karikatürü sevdirmiş bir insandır. Onun o kadar yoğun çalışmayı anlamakta zorluk çekmişimdir. Çok emekyoğun çalışırdı. Türk karikatüründe benzersizdi. Çok üzücü bir kayıp. t CİHAT HAZARDAĞLI: 1985 yılında ‘Baba ben Bedri Koraman olacağım’ diye Ankara’dan yola çıktım. Kendisiyle aynı gazetede çalıştığım sürede, çalışmaları ve sanatını görünce, bana kendim olmayı öğretti. t CEM DİNLENMİŞ: Bugün izleri silinmiş bambaşka bir medya çağının şöhretlerindendi. Kendi neslinden pek az çizerin ismi, bugün onunki kadar net hatırlanır. t SELÇUK DEMİREL: Bir yıldız daha kaydı gitti... Gökyüzünde gözlerim. t LATİF DEMİRCİ: Bir dönem bitiyor gibi geliyor. Yaşar Kemal, Zeki Alasya... Onlardan biri de Bedri Abi. Hayatımda bildiğim ilk karikatürcü Altan Abi ve Bedri Koraman’dır. Politik karikatürde en çok bilinen kişi oydu. 3040, hatta 50’li yaşlarda olan insanların çıkış noktası Bedri’dir. Sadece mizahın başı sağ olsun demiyorum; sanatın başı sağ olsun diyorum. t ERCAN AKYOL: 50 kuşağı bizim ustalarımızdı. Benim hem ustam, hem de mesai arkadaşımdı. Türk karikatürünün son çınarı devrildi. Editoryal karikatürü iyi çizmişti. Karikatürleriyle psikolojik tahlilleri iyi yapardı. Karikatürü bize özendirmekle kalmadı halka da sevdirdi. t BAHADIR BA se aile boyuydu. RUTER: Çizgisi, deyim yerindey K bam da, dedem de üçüklüğümde ben de, annem ba hını. Kaleminden aynı hayranlıkla severdik miza iy i ka lpli, şefkatli ve se lezzet akardı. Ola vecen bir ğa zetmekle kalmaz nüstü bir portre üstadıydı. Ben , adeta yeniden ca kıvraklığına, renk n ve boyama ustalığ verirdi. Fırça ına hayrandım. t SEMİH PORO rikatürde çok etki Y: Bedri Koraman editoryal kana düşmanca du li bir imzaydı. Siyasal karşıtlarıyg muhalefet yapıla ular beslemeksizin, çizgiyle sert bi türü vardır. Buna leceğini örnekleyen çok karikasel saldırıya bile karşın, çizdiklerinden ötürü fizik m miş yıllarda, Mill aruz kalışı da hatırlardadır. Geç iyet’in gazete bo yutlarındaki “Pa zar” eklerine hazı dı. Geçen yaz Bo rladığı çizgiparodileri de harika drum’da güzel gü yHeyecanla, anıla ze rını yazmakta ol l söyleşmiştik. duğundan söz ed yordu. Tamamla iya bilse ne iyi olur. bildi mi, bilmiyorum. Yayımlana Eşine, yakınların a sabırlar dilerim . getirmediği... Anayasanın sürekli ihlal edildiği... Yargı kararlarının, bu arada Danıştay kararlarının yok sayıldığı. (Bakınız: Kaçak Saray Danıştay kararı) İktidarın suçlarını ve yalanlarını göz önüne serenlerin, hükümeti eleştirenlerin tehdit edildiği... Muhalif partilere saldırılar düzenlendiği... İşadamlarını, iş dünyasının önde gelenlerini bir araya toplayıp tümüne ayar verildiği... (Ayar vermek / eleştirmek / tehdit etmek... Seçim size kalmış!) Açılmış tesisleri yeniden ve yeniden açarak milletin aptal yerine konulduğu... Yalnız tesis, fabrika açılışlarında değil, her fırsatta, her konuşmada seçmenlerin ve seçmen olmayanların aptal yerine, geri zekâlı yerine konduğu... Söylenen her yalana inanmamızın beklendiği... Hırsızın değil, “Hırsız var” diyenin suçlandığı, cezalandırıldığı... Milletin yarısının, oyların çalınacağından kuşku duyduğu... Seçimde bir sahtekârlık yapılacağından, trafoya kedi gireceğinden, sandıkların kaybolup yakılacağından korkulduğu... Bir seçime gidiyoruz... Haydi hayırlısı. Siz buna demokratik seçim mi diyorsunuz? Yüzde 10 barajı bir yandan, bütün bu saydıklarım ve daha sayamadıklarım öte yandan... Bu seçim elbet demokratik falan değil. Buna olsa olsa “MercedesKuranıkerim kardeşliğinde seçim” denebilir... Ama yine de oy vermekle kalmayıp, oylarımıza sahip çıkacağız. Hatırlatayım: Oy ve Ötesi’nin hâlâ tüm Türkiye çapında, oyları korumak için gönüllülere ihtiyacı var. Yani size, hepimize... C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle