28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 25 Mayıs 2015 haber EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: ZARİFE SELÇUK 4 Adaletsiz toplumda hukukçu olmak... Erdoğan’ın gölgesinde AKP’nin İzmir mitinginde meydanda dev bir Recep Tayyip Erdoğan pankartı asılıydı HAKAN DİRİK Kürsüde konuşan Davutoğlu’ydu, ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “manevi şahsiyeti”nin alandaki ağırlığı daha fazlaydı. (Fotoğraf: AA) aha önce İzmir’i sandıkta fethetme gayretleri hezimetle sonuçlanan AKP, dün kenti denizden ve havadan kuşatmaya çalıştı. 13 Mayıs 2007’de, Kordonboyu’nda oluşan insan seline denizden eşlik eden tekneleri her mitingte taklit etmeye çalışan AKP’liler, yine kiraladıkları tekneleri körfezde dolaştırdı. Denizin yanı sıra havayı da kullanmaya çalışan AKP’lilerin hevesi yarım kaldı. Üzerinde Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun fotoğrafının bulunduğu dev balonun, miting alanının üzerinde dolaştırılması planlanıyordu. Ancak “dilek ağacı heykeli”ne bağlı balon, rüzgârla birlikte sağa sola savruldu. Davutoğlu’nun balonu, daha havalanamadan patladı. Gündoğdu’daki mitingin ilan edilen saatinde ortalıkta pek kimse yoktu. İlçelerden ve Manisa’dan getirilenlerle D alan doldurulmaya çalışıldı. Bazı öğrenci servislerinin de hafta içindeki yolcularıyla birlikte miting alanına getirildiği iddia edildi. Getirilenlerin mönüsünde tavuklu pilav, dondurma ve su vardı. AKP mitingi için çevik kuvvet polisi de ithal edildi. “AK troller” de “retweetleriyle” Gündoğdu’daydı. Mitinge gelen AKP’lilerden “özçekim” yaparak sosyal medyadan konum bildirmeleri istendi. Geçen mitingte, “taşıma kalabalığa”, “İzmir’e hoş geldiniz” diye seslenen Binali Yıldırım, Davutoğlu alana gelene kadar kürsüyü doldururken, bu kez benzer bir gaf yapmadı. Onun yerini Davutoğlu aldı, Gündoğdu Meydanı’ndaki miting için “Konak Meydanı’ndan sesleniyoruz” dedi. İzmir’i de “Adnan Menderes’in memleketi” yaptı. Kürsüde konuşan Davutoğlu’ydu, ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “manevi şahsiyeti”nin alandaki ağırlığı daha fazlaydı. Kimi AKP’liler, “tarafsız Cumhurbaşkanı”na sevgi ifadelerinin yazılı olduğu alın bandı taktı. Zaten Davutoğlu, Erdoğan’ın partinin başında olduğu dönemki kalabalığı toplayamadı. Yine de kitle, Erdoğan’ın İzmir’deki stat toplantısından fazlaydı. İzmir ve öncesinde Manisa’da konuşan Davutoğlu, “yaşam biçimi” endişelerine karşı “28 Şubat’ta insanların yaşam biçimlerine karışıldı” savını ileri sürdü. Muhalefet partilerini de o dönemde sessiz kalmakla suçladı. AKP’nin ülkeye “Osmanlı aşısı” yaptığını dile getiren Davutoğlu, Grup Yorum’un eski solisti Hilmi Yarayıcı’nın CHP’nin Hatay adayı olmasına ilişkin “DHKPC’nin sözcülüğünü yapan kişi CHP’nin Hatay adayı. Hatay’ı Suriye’nin parçası gösteren haritaların önünde konser veriyor” suçlamasını getirdi. DHKPC, Gülen Cemaati ve Kandil’in CHP, MHP ve Kandil’in paraleli olduğunu ileri sürerek, altılı çetenin eski Türkiye’yi geri getirmeye çalıştığını savundu. l İZMİR Davutoğlu, Kocaoğlu’nun makamına oturdu İzmir’e başbakanlık ofisi Davutoğlu, Merkez Bankası İzmir Şubesi’nin bulunduğu binada hazırlanan Başbakanlık Ofisi ile Konak Tünellerinin açılışını yaptı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “yeni komşusunu”, kendisini ziyaretinde kapıda karşıladı ve uğurladı. ‘Kendi Savaş Uçaklarımızı Yapıyoruz’un yerini “Elektrikli Otomobil Yapıyoruz” afişi aldı. ırnak’ta, Cumhuriyet Meydanı’na AKP tarafından seçim propagandası için asılan, “Kendi Savaş Uçaklarımızı Yapıyoruz” afişi, 2011 yılında sınıra düzenlenen hava saldırısında 34 yakınını kaybeden Uludereli ailelerin tepkisine yol açtı. Cumhuriyet Meydanı’nda dün toplanan aileler, basın açıklamasıya bu afişe tepki gösterdi. Açıklamada “Bize adalet yerine yerli yapımı savaş uçaklarını layık gördüler” dedi. AKP, önceki gün akşam tepki çeken afişi, “Elektrikli otomobil yapıyoruz” afişiyle değiştirdi. l ŞIRNAK/DHA BAŞBAKAN YARDIMCISI AKDOĞAN Tepki çeken afiş kaldırıldı Ş El Masri El Youm gazetesi Bilal Erdoğan’ın vatandaşlıktan çıkarılması için dava açıldığını yazdı üslüman Kardeşler lideri Muhammed Mursi’nin Mısır’ın Cumhurbaşkanı olduğu dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’a, pek çok Türk yetkiliye ve Hamas üyelerine Mısır vatandaşlıkları verdiği iddia edildi. Mısır’ın el Masri el Youm gazetesinin haberine göre, bu vatandaşlıkları düşürmek üzere dava açıldığı, İdare Mahkemesi’nde görülen davanın da 11 Ekim’e ertelendiği kaydedildi. Bu tarihe kadar bilirkişinin raporu beklenecek. Mısırlı kaynaklara göre Bilal Erdoğan Mursi dö Mursi, Bilal Erdoğan’a Mısır vatandaşlığı vermiş M neminde, Bilal Erdoğan ile Türk yetkililer ve Hamas üyelerine vatandaşlık, devrilmeden iki ay kadar önce Nisan 2013’te verildi. El Masri el Youm gazeesi ise haberinde Bilal Erdoğan’a vatandaşlığın ne zaman verildiğini belirtmezken, 715 no’lu dava dosyasına atıf yaptı ve pasaportun verildiği adresin El Ahram Caddesi Yeni Mısır olduğu bilgisine yer verdi. Mısır vatandaşlığının vergi avantajları, hassas bölgelerde arsa alabilme, kolay iş lisansı alma gibi kolaylıklar sağladığı belirtiliyor. İddianamede, haketmeyenlere pasaport veren Mursi’nin ulusal güvenliğe zarar verdiği de yer aldı. l Dış Haberler Servisi ‘Gürcistan’a bu pasaportla kaçtı’ Al Masri el Youm’un haberinde bomba bir iddia da yer aldı. Buna göre, Bilal Erdoğan’ın Türkiye’deki 17 Aralık yolsuzluk soruşturmaları sırasında Mursi yönetimi tarafından verilmiş pasaportlarla Gürcistan’a kaçtığı öne sürüldü. Haberde, Bilal Erdoğan’ın yanı sıra bir çok Türk yetkili ve Müslüman Kardeşler’in Filistin kolu Hamas’ın pek çok üyesine Mursi döneminde verilmiş vatandaşlıkların iptali için davayı Samir Sabri isimli avukatın açtığı belirtildi. aşbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, HDP’nin AKP’yi devirme projesinde kendisini kullandırttığını ifade ederek, “HDP, Kürt meselesini doğuran vesayetçi zihniyete kendini kullandırtan bir parti durumunda. Bu, kendi altını oyan bir durumdur HDP için” dedi. Akdoğan, Kanal 7’nin sorularını yanıtladı. AKP’nin olmadığı ortamda Çözüm Süreci’nin nasıl olacağını soran Akdoğan, “Ulusalcı CHP, her şeyi reddeden MHP bu işi yapar mı?” dedi. lANKARA/ Cumhuriyet KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ ‘HDP kendi altını oyuyor’ B ‘Diyanete leke sürdürtmeyiz’ umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanına haksızca saldırıldığını öne sürerek “Biz bu makama leke sürdürtmeyeceğiz” dedi. Erdoğan, Şanlıurfa Topçu Meydanı’nda düzenlenen Şanlıurfa Şehir Hastanesinin temel atma ve toplu açılış töreninde konuştu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun iktidara gelmesi halinde Türkiye’ye sığınan Suriyelileri Esad’a teslim edeceğini iddia eden Erdoğan, “Bunların tarihinde Boraltan Köprüsü’nde kendi kardeşlerini zalim Stalin rejimine teslim etmek vardı. Geçmişte bunu İnönü ile yaptılar, şimdi kendisi hazırlanıyor. Bu insanlar katil Esed’e verilecek, ondan sonra bizim kardeşlerimiz orada katledilecek” diye konuştu. Erdoğan, Seçimlerde rehavet var dediğimde Kılıçdaroğlu, ‘Cumhurbaşkanı konuşur Erdoğan Şanlıurfa’da yine Kuran’la kürsüye çıktı AKP lideri gibi muhalefeti eleştirdi C Cumhuriyet de ittifaktaymış alkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, AKP’ye karşı güçlü bir cephe olduğunu söyledi. Yılmaz, “CHP, MHP, HDP ve diğerleri adeta bir cephe oluşturmuşlar ve hep birlikte paralel yapıların da desteğiyle Cumhuriyet gazetesi başta olmak üzere, birçok yayın organının desteğiyle AK Parti’yi zayıflatmaya çalışıyorlar” dedi. AKP Sözcüsü Beşir Atalay da Saadet Partisi’ni AKP karşıtı cephede olduğunu iddia ederek “Erbakan Hoca’nın hatıralarına ihanet ediyorlar. Küçük kafalı bunlar” dedi. lDİYARBAKIRANKARA /Cumhuriyet ken meydanları boş görüyor ondan öyle dedi’ diyor. Kılıçdaroğlu benim muhatabım değil ama Şanlıurfa’nın meydanı ortada. Meydan böyle kalabalık görmüş mü?” dedi. Erdoğan, HDP’ye de yüklenerek, “‘Bizim Kabemiz Taksim’ diyor. Ne diyor, ‘zorunlu din dersi kalksın’ diyor. Ne diyor, ‘Diyanet İşleri Başkan lığını kaldıracağız’ diyor. Ben Diyanet İşleri Başkanlığımızın bastırmış olduğu Kürtçe mealli Kuranı Kerim’i gösteriyorum, beyefendi bundan rahatsız oluyor” ifadelerini kullandı. “İşte ülkeyi bunlar böldü. Kürt dediler, Arap dediler” Ülkeyi böldüler K Driftli karşılama Milli rallici Burcu Çetinkaya, 2015 Türkiye Ralli Şampiyonası’nda yarıştığı otomobili ve şov otomobiliyle Erdoğan’ı Şanlıurfa GAP Havalimanı apronunda drift yaparak karşıladı. Çetinkaya, burada şampiyonanın bayan pilotlar klasmanı pilot birinciliği kupasını Erdoğan’a hediye etti etti. diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Meydana çıkıyorlar, ‘biz bölücü değiliz’. Bölücünün ta kendisisin. Bu nasıl siyasettir? Siyaset, terör örgütünün silahlarının gölgesinden çıkamamak mıdır? Siyaset, 68 Ekim olaylarında insanları sokağa döküp, 50 kişinin ölümüne yol açmak mıdır? Siyaset, savcımızı şehit etmiş örgütle kol kola girmek midir? Ermeni lobileriyle iş birliği içinde olmak mıdır? Siyaset ülkeye ihanet tescillenmiş olan Pensilvanya’daki paralel örgüte teslim olmak mıdır?” Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanına haksızca saldırıldığını öne sürerek, “Şimdi Bahçeli çıkmış diyor ki ‘Diyanet İşleri Başkanı bunu iade etmeli.’ Sana mı soracağım? İslam’ı temsil eden bu yüce makama yaptıkları saldırıya bakın. Biz bu makama leke sürdürtmeyeceğiz” dedi. l ŞANLIURFA / Cumhuriyet Sana mı soracağız lhan Cihaner’i dinliyorum. Gerçek bir hukuk insanı olduğu hemen anlaşılıyor. Sakin, olgun, ölçülü konuşuyor. Etkili, kendini dinleten, düşündüğünü açık anlatan bir konuşmacı. SilivriÇanta’da Cumhuriyet Evleri’ndeyiz. KoopC’nin düzenlediği bir toplantı. Mahallemiz birbirini bilen, anlayan dostlarımızdan oluşuyor. Onlarla birlikte ‘Türkiye’nin Önündeki Dönemeç’ konusunu paylaşıyoruz. Konuğumuz İlhan Cihaner. CHP milletvekili, bu seçimde de aday. Bölgede önseçimle birinci sırada. Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı iken hukukun çiğnendiği bu toplumda başına gelmeyen kalmadı. Cemaat soruşturması yaptığı için makamından alındı, tutuklandı. Gazetede arkadaşımız İlhan Taşcı’nın ‘Cüppeli Adalet’ kitabı da bu olayı anlatıyor. Toplantı sonunda İlhan Cihaner bu kitabı imzalıyor. “Ama bu kitabı ben yazmadım ki!” itirazını “bu kitap sizi anlatıyor” diye yanıtlıyoruz. Toplantı moderatörü KoopC II. Başkanı Kemalettin Çelenk sorular soruyor, İlhan Cihaner yanıtlıyor. Dinlerken düşünüyorum: “Ne zor, adaletsiz toplumda hukukçu olmak!” Sağmalcılar Cezaevi’nde yatışımız aklıma geliyor. Biz Barışçılar orada yatarken Alp Selek de TİP davasından bizimle yatıyordu. Çeşitli kaçakçılık olaylarından yatanlar da aynı koğuştaydı. Alp Selek, bazılarının durumuyla ilgilenir, kimilerine bir dilekçe yazar, tahliyelerini sağlardı. Bir ara iki kaçakçının aralarındaki konuşma kulağıma çalınmıştı. Birisi “Bu koğuşta bir avukat varmış. Bir dilekçe yazıyormuş, tahliye oluyormuşsun” diyordu. Öbürü de: “Evet, var. Alp abi. Hakikat. Dilekçeyi yazıyor, ilk celse tahliye.” İlk konuşan, “Hadi be” dedi, “kendine de bir dilekçe versin de çıksın o zaman”. Öbürü “Aptal olma, o siyasi yatıyor” dedi. “Tamam”, dedi konuşan, “o zaman başka”. Koğuşun kaçakçıları ‘siyasi yatanlar’ın hukukun dışında yattığını bilirler, onlara farklı bir saygı gösterirlerdi. Hukuk, adalete hizmet etmediği zaman zalimin elinde bir zulüm aracı olmuştur. Tarihin her döneminde, coğrafyanın her köşesinde yaşanan bu olmuştur. Uzun yıllar cemaatin savcıları, yargıçları bu ülkenin suçsuz insanlarına hapishane acılarını yaşattı. Bunları da AKP’nin açık desteği ile yaptı. Sonra araları bozulunca şimdi çok kişi, polis, savcı, yargıç bu kez AKP eliyle cemaatçi suçlamasıyla aynı işleme uğruyor. İkisinde de adalet yok, hukuk siyasal amaçların aleti oluyor. Peki, bu ülkede ‘hukuk fakülteleri’ yok mu? Oralarda ne okutuluyor? Hukuku öğretenler ne öğretiyor? HHH Merak ediyorum. Üniversitelerin hukuk fakültelerinde ne okutuluyor? Hukuk fakültelerinde ülkede olup bitenler konusunda bir şey söylenmiyor mu? Öğrenciler ne olup bittiğini merak etmiyorlar mı? Yarın işbaşına geçince, savcı, yargıç, vukat olunca ne yapacaklarını sormuyorlar mı? Öğretim üyeleri, asistanlar, doçentler, profesörler ülkedeki duruma ilişkin bir şey söylemiyorlar mı? Hukuk eğitimi, yasa öğretmek, yasa maddesi ezberlemek mi? Adalete hizmet etmiyorsa hukuk neye yarıyor? Uygulanmayan, uygulanamayan hukuk kimin emrine girmiş? AKP iktidarı, yargının bütün kurumlarını kendi yandaşı yaparak yargıdan kurtulmayı amaçlıyorsa, bunu gerçekleştirmek için her şeyi göze alıyorsa hukuk eğitimi ne işe yarıyor? HHH Ya toplum? Her şeyi gören, bilen ama görmezden gelen, bilmezden gelen toplum. Seçim anketlerinde ‘kararsızlar’ varmış. ‘Kararlılar’ nasıl karar veriyor da ‘kararsızlar’ neden kararsız. Şu, ‘adalet’in başına gelenler bile AKP’ye oy vermemek için yeterlidir. HHH AKP’ye oy vermek, bu adaletsizliğin ortağı olmaktır. AKP’ye oy vermek, bu zulmün sürmesini istemektir. AKP’ye oy vermek, zulme oy vermektir. Bunu bilip de bilmezden gelmek, görüp de görmezden gelmek artık bu suçun, bu suçların ortağı olmaktır. İlhan Cihaner’i dinlerken düşündüklerim bunlardı. Ama zulüm bir gün biter, zalimi kendi zulmünde boğar. İ DÜZELTME VE ÖZÜR Gazetemizin 23 Mayıs günü yayımlanan sayısında 12. sayfada yer alan “Alevilerin evleri yine işaretlendi” başlıklı haberde Adıyaman ili, yanlışlıkla Amasya olarak bütün haberde yer almıştır. Haberde konu olan il Adıyaman’dır. Haberi yapan muhabirimizden ve okuyucularımızdan özür dileriz. Muhatabım değil Fotoğraf: AA C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle