18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 24 Mayıs 2015 EDİTÖR: CANER ÖZTÜRK TASARIM: ZARİFE SELÇUK haber 5 sında bana... Haklıydı Mehmet Emin.... Bozulmamış doğasıyla, akvaryum berraklığındaki koyları ve bükleriyle... Havasıyla, suyuyla, bedemiyle, balığıyla, yıl boyu esen serin rüzgârıyla, endemik bitki örtüsüyle “rant sahiplerinin” iştahını kabartıyordu. Mehmet Emin Berber, o gece yıldızlı bir göğün altında otururken anlatmıştı bana: “Datça Yarımadası, şimdilerde imar planı aldatmacasıyla karşı karşıya...” Aynı oyun, aynı tezgâh Çeşme Yarımadası’nda da kurulmuştu... Eh, zaten çoktan elden gitmişti Bodrum Yarımadası... Datça, eşsiz bir iklimin, varsıl tarihi mirasıyla “Dünya Yaban Yaşamı Koruma Vakfı”nca dünyaya armağan olarak sunulan seçkin bir yörenin adıdır... Mehmet Emir Berber, yaşananları yana yakıla anlatırken devleti yönetenlere şöyle sesleniyor: “Datça’ya kıymayın beyler, başka Datça yok!” Ve ardından ekliyor: “Bölgede kapatılan arsa ve arazilerin arkasında büyük sermaye sahiplerinin bulunması, çevrenin tahrip edilme olasılığını güçlendiriyor. Buradaki yapılaşmanın arkeolojik ve doğal sit dokusuyla uyuşmayacağı da bir gerçek. Tümü doğal ve arkeolojik sit olarak belirlenen Datça Yarımadası’nın yapılaşmaya açılması, tarihe ve doğal yapıya darbe anlamına gelir...” HHH Zeytinciliğin, bademciliğin canına okudular, tarımın belini kırdılar, bunlar yetmemiş gibi patates tohumu ithal ettiler... Koyları, bükleri sattılar; limanları özelleştirdiler... Denize sırtını dönen bir millet, doğayı, bize miras kalan binlerce yıllık tarihin ve kültürün ne olduğunu bilmiyor; gelmiş geçmiş tüm siyasal iktidarlar aynı yolu izliyor... Satalım, yiyelim! Ellerinde binlerce dönüm arazi, arsa bulunduranlar varsılları bekliyor... Aracılar ortalıkta dolaşıyor... Kıymayın denizlerimize, kıymayın doğamıza... Datça’nın akvaryumu andıran denizinin mavisine bir bakın isterseniz... Palamutbükü’nde gecenin kızları olan yıldızlarla konuşun, dertleşin, birlikte şarkılar söyleyin... Datça’ya, Göcek’e, Karaburun’a kıymayın! Datça’ya kıymayın... Davutoğlu, önceki akşam 3 gol ve 1 asist ile oynadı. Propaganda için sahaya çıkan liderler gol atmakta zorlanmıyor berlikte ayrılıyor. Ve Cumhurpor, özellikle de futbaşkanı gibi, Başbakan gibi, bol dünyası, her ne kadar Süper Lig’deki şam Bakan gibi ‘önemli abiler’ mutlaka fileleri havalandırıyor. piyonluk düğümünü çözecek Sportif yönü, sadece ‘magazin’ GalatasarayBeşiktaş maçına boyutunda kalan bu maçların odaklansa da, 7 Haziran genel sonucu ne olursa olsun iki taseçimlerine hazırlanan Başraf da kazançlı çıkıyor son dübakan Ahmet Davutoğlu’nun, dük çaldığında. gösteri maçında attığı gol ve verdiği paslar gündeme otuKaybedeni yok ruverdi. Aralarında Tolunay Kafkas, Şota, KeYa, ‘kamuoyunda mal Serdar ve Bahattin azalan itibar’ını güçlenGüneş gibi bir dönemin diriyorlar, ya da ‘partiyıldızlarının forma giylerine yakın’ isimlerin diği ‘efsaneler takımı’ doldurduğu tribünlerkarşısında ‘politikacı’ den yükselen, ‘yaşa var ARİF ağırlıklı bir 11’le müca KIZILYALIN ol’ sloganlarıyla moral dele eden Başbakan’ın tazeliyorlar. Elbette, giekibi, biraz hatır, biraz dilen her ilde, ilçede tagönül ‘şikesi’ ile maçı 44 bitikılan atkılar, giyilen formalar, rirken, Davutoğlu’nun 3 gol ve ‘algı’ operasyonunun bir par1 asist (gol pası) ile oynaması, çası. Karşı taraf ise, çevresine, performans olarak “Erdoğan’ı ‘Güç bizim etrafımızda’ mesaaratmadı” diye yorumlandı. jı veriyor. Bu sinyal kimi zaİşin mizahi yönü bir taraman federasyonlarda yönetifa, futbol dünyası bu tip orgacilik olarak karşılık bulurken, nizasyonları seviyor. Özellikkimi zaman da, ‘ihalede kolayle de, ‘sandıkta’ kaybetmekten lık’ veya devlet kapısında tıkapek hoşlanmayan AKP’li politi nan ilişkilerin açılması olarak kacıların oynadıkları takımlar, dönüyor formayı giyip Başbaher nedense, bu tip, ‘gazozuna’ kan ya da Cumhurbaşkanı’yla maçlardan bile en kötü beratop koşturanlara. Siyasette hatır şikesi S Bi Erdoğan değil ski Başbakan ve Cumhurbaşkanlardan Turgut Özal, Süleyman Demirel, Kenan Evren, Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, futbolun sadece ‘seyircisi’ olurlarken, son 12 yılın Başbakanı ve şimdilerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeşil sahalara olan merakıyla biliniyor. Öğrencilik yıllarında İETT ve Camialtı takımlarında forma giyip, lakabı ‘İmam Beckenbauer’a çıkan Erdoğan’ın, Milli Görüş uğruna Fenerbahçe altyapısından gelen transfer teklifini geri çevirdiği de rivayetler arasında. Futboldaki klasını, İBB Başkanlığı sırasında halı sahalarda gösteren, son olarak da, geçen yıl Başakşehir Fatih Terim Stadı’nın açılışında, milli kaleci Volkan Babacan’a attı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeşil sahalara olan merakıyla biliniyor. E ğı 3 golle beğeni toplayan Erdoğan’ın bu yönü şimdilerde Ahmet Davutoğlu tarafından taklit ediliyor. Attı ama... Gerçi, Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı kadar futbolla içli dışlı değil, orta öğrenimi sırasında İstanbul Erkek Lisesi’nin tarihi bahçesindeki basket sahasında futbol oynamışlığı ve auta vurduğu topla, bekçi kulübesinin camını kırmışlığı var, ama Erdoğan gibi sahaların tozunu, toprağını yutmamış. Hatta, Trabzon Avni Aker Stadı’nda çıplak gözle Ahmet Davutoğlu’nu izleyen eski bir futbolcunun şu yorumu Başbakan ile Cumhurbaşkanı arasındaki farkı ortaya koyuyor: “Ahmet Başbakan da 3 gol attı ve 1 asist yaptı ama bi Erdoğan değil...” ıyılar yağmalandı, limanlar özelleştirildi... Marinalar yapıldı, yatlar bağlandı, şimdi sırada Göcek koylarına geldi. Öte yanda gemicikler, çocuklar, kasalar, kutucuklar, say say bitmeyen paracıklar allı yeşilli... Keyfiniz yeride değil mi beyler, paşalar, beyzadeler... Yağma, talan düzeni sürüyor! Bir ülke düşünün üç bir yanı mavi bir deniz... Denizleri kirleten biz, yok eden biz, canına okuyan yine biz... Balıkçılığı öldüren, deniz sevdamızı elimizden çalanlar hoplayıp zıplıyor, gününü gün ediyor ama o güzelim kıyalarımız, kumsallarımız elimizden gidiyor. Denizi sevmediğimiz nereden belli? Çünkü denize yüzümüzü değil sırtımızı dönüyoruz... O mavi derinliği, hayatı, aşkı göremiyoruz, denizciliği limanları özelleştirmek sanıyoruz. Balıkçılık, yatçılık, yelkencilik, su sporları... O da neymiş canım! Yüce devletimiz denizden, sudan korkar; güneşi sevmez, karanlık dehlizlerde dolaşmaya bayılır... Üç yanımız denizlerle kaplı ama su taşımacılığından dünyada kaçıncı sıradayız, komşumuz Yunanistan kaçıncı sırada? Bir dönem Denizcilik Bakanlığı’nın adını duymuştuk o kadar! Şimdilerde öyle bir bakanlık bile yok! Dedim ya devletimiz suyu sevmez, kiraya verir ya da HES kurar, koyları satar oturur... Üç yanı denizlerle çevrili bir ülkede herkes şu soruyu sorabilir mi: “Yahu bizde deniz kültürü niye yok?” HHH Can dostum, gazeteci arkadaşım Mehmet Emin Berber “Kara bulutlar salt Göcek’te, başka sahil yörelerinde değil, Datça üzerinde de dolaşıyor” demişti bir hafta önce seçim gezisi sıra K Başbakan Ahmet Davutoğlu seçim mitinglerine Karabük ve Sakarya’da devam etti. Emekli maaşlarına düzenleme sözü B şananları anımsatarak CHP’ye yüklendi. Kılıçdaroğlu’nun seçim geldiği için emeklileri hatırladığını ileri süren Davutoğlu, “Biz 12 yılda her vatandaşımızın maaşını en az 4 misli artırdık” diye konuştu. HDP’nin Mersin ve Adana’daki bürolarına yönelik saldırının ardından muhalefetin AKP’yi suçlamasına sert tepki gösteren Davutoğlu, “Hepsi DHKPC’yi savunuyor. Bugün HDP’nin Genel Başkan Yardımcısı, DHKPC’ye açıkça teşekkür etti. Biz bu vatanı bu teröristlere bırakır mıyız? Biz bu vatanı bunlarla işbirliği yapan bu eski Türkiye partilerine bırakır mıyız?” dedi. CHP’nin mega projesinin kendisininkitabından alındığını savunan Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’nun “Doğrusu kitabını okumadım” dediğini söyledi. Davutoğlu, “Ben kitap olmayan bir odada, hiç uyumadım. Kuranı Kerim başta kitap kokusu almayandan bereket olur mu?” dedi. CHP’nin 2 maaş ikramiye vaadini eleştiren Davutoğlu, emekliler için en iyi düzenlemeleri yapacaklarını söyledi aşbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı “mega projenin” kendilerine ait olduğunu savunarak, “Biz hayalleri gerçek kılar, tarihin kitabını yazarız. O çalıntı fikirlerle bir mega proje hazırladı. ‘Madem onun tezi uygulasaydı’ demiş. Farkında değil. Kış uykusunda” dedi. CHP’nin emeklilere 2 maaş ikramiye vaadini eleştiren Davutoğlu, seçim sonrası emekli maaşlarında düzenleme yapma sözü verdi. Karabük Kent Meydanı’nda düzenlenen mitingde konuşan Davutoğlu, İzmir’de yaşanan sel ve Şişli Belediyesi’nde ya ‘Kuran kokusu almayandan bereket olur mu’ Şimşek’ten arabaya var asgari ücretliye yok aliye Bakanı Mehmet Şimşek, muhalefetin devlet kurumlarındaki araçlara harcanan parayı eleştirmesiyle ilgili olarak harcanan paranın Türkiye’nin milli gelirinde ve bütçesinde “çerez parası” bile olmadığını savundu. Bakan Şimşek, “Bakın 2014 yılında Türkiye’deki bütün araçların satın alınması, kiralanması, bakımı, onarımı ve yakıtı 3 milyar 300 milyon liradır. Türkiye’nin bütçesi 473 M milyar liradır. Binde 7’den bahsediyoruz” dedi. Buna karşın Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun Genel Kurulu’nda konuşan Şimşek, CHP’nin asgari ücret vaadini ise eleştirdi. Şimşek, “Asgari ücret bundan 12 yıl önce 120 dolar iken bugün 400 dolar civarında. Yüzde 50 artırmak taahhüdüne iş dünyasından en ufak bir ses çıkmıyor. Demek ki memnunsunuz” dedi. l GAZİANTEP /DHA C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle