24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 24 Mayıs 2015 EDİTÖR: PINAR YILDIZ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ekonomi 11 Reforma ihtiyaç var TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça, Türkiye’nin seçim sonrası ciddi bir reforma ihtiyacı olduğunu söyledi ürk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Onatça, seçimlerin ardından Türkiye olarak, gelişmiş, yüksek gelir grubu ülkelerine katılmak için tüm siyasi, ekonomik ve sosyal yapıyı, ciddi bir reform sürecine tabi tutmak gerektiğini belirterek, “Öncelikle toplumsal uzlaşma, hukuk T Süleyman Onatça devleti ve demokratikleşme konusunda Kopenhag Kriterlerine bağlı siyasi reformlar hayata geçirilmelidir” dedi. Onatça, TÜRKONFED’in 11. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı sıfatıyla son kez konuştuğunu söyledi. Güven endeksinde son beş yılın en düşük oranının görüldüğünü söyleyen Onatça, “İş insanları eğer geleceğe güvenirse yatırım yapar. Güvenirse üretir, güvenirse inovasyon yapar, markalaşma çalışmalarına hız verir, güvenirse istihdamını artırır, güvenirse eline çantasını alıp diyar diyar dolaşır. O yüzden, Türkiye’nin güven ortamını iyileştirecek düzenlemelere, söylemlere ve uygulamalara ihtiyaç duyduğunu önemle hatırlatıyoruz” diye konuştu. Türkiye’nin bir başka yumuşak karnının ise bölgelerarası gelişmişlik farkı olduğunu aktaran Onatça, bölgesel gelişmişlik farklılığını azaltmayan, bir bölgesi ağlarken di ğer bölgesi gülen bir ülkede huzur bulabilmenin imkânı olmayacağını vurguladı. Onatça, Türkiye’nin zenginleşebilmesi için katma değeri yüksek üretim yapması, ihracatın kilogram bedelini yükseltmesi gerektiğinin altını çizdi. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes de ileri ekonominin ileri siyasi ve hukuki yapı ile bütün olduğunu dile getirdi. l Ekonomi Servisi Kenan Evren’in cenaze töreni enan Evren’in cenaze törenine katılım, söylenenler, yazılanlar beni şaşırtmadı. Beklentilere uygundu. Eğer Evren’in güçlü olduğu dönemde yanında olanlar, övgü düzenler; parklara, caddelere, okullara, sanayi sitelerine Evren ismini vermede yarışanlar, tablolarını satın alanlar, şerefine davet, ziyafet düzenleyenler cenaze törenine katılsalardı, o zaman şaşırırdım. Kişilik konusunda topluma haksızlık mı yapıyorum diye kendimi sorgulardım. Toplumun büyük bölümü tutarlı, kişilikli hatta düzgün davranış göstermiyor, ülkenin temel sorunu da buradan kaynaklanıyor. Kişi iktidarda iken, güçlü iken, çıkar dağıtabilirken, övgüde, tabasbusta, yaltaklanmada sınır tanımayanlar, kişi iktidar gücünü yitirdiğinde hemen sırt dönüp, eleştirmeye hatta gammazlamaya başlıyor. Bazı çevreler, kişiler, gruplar bugün sayın Cumhurbaşkanı’nı nasıl övüyor, göklere çıkarıyor, ismini tesislere, spor alanlarına, üniversiteye hatta canlı türlerine vermede yarışıyorlarsa, 1980’li yılların başlarında aynı belki daha fazlası Evren için yapıldı. Okullara, parklara, caddelere, kışlalara, sanayi sitelerine ismi verildi; şerefine toplantılar düzenlendi, Evren’le yakın ilişki kuracağı düşünülen kişiler medyada özel sektörde önemli orunlara, görevlere getirildi. Günümüzde, diktatörlük, vesayet anayasası olarak nitelendirilen 1982 Anayasası halkın yüzde 92 oyu ile kabul edildi, Kenan Evren halkoyu ile seçilen ilk cumhurbaşkanı oldu. Medyada yapılan anayasaya oy verme çağrıları henüz bellektedir. İbadete çağrı yapar gibi anayasaya evet oyu verme çağrıları yapıldı. Şimdi halkın onayına kulp, bahane bulmaya çalışılıyor. Baskı ile oy verildiği savunuluyor. Eğer toplum baskı ile göz korkutma ile oy veriyorsa, o zaman sağlıklı bir seçim sonucuna, ulusal iradenin oluşumuna nasıl inanacağız? Baskıyla oy devşirme geçerliyse aynı sav sayın Cumhurbaşkanı’nın yüzde 52 oyu için de ileri sürülebilir. Aslında baskıya boyun eğenlerde eksiklik aramak gerekir. Evren iktidardan düştükten sonra eleştirmek, atıp tutmak marifet, yüreklilik değildir. Yürekli olanlar, Evren iktidarda iken cezayı, dışlanmayı göze alarak eleştirenler, bedelini de ödediler. Bedeli ödenmemiş, ucuz kahramanlık, demokratlık taslamak, kişilik noksanlığının kanıtı, göstergesi oluyor. Tutarlılık, kişilik, vefa göstererek, kınanmayı da göze alarak cenaze törenine katılan sivilleri, politikacıları kınamak değil takdir etmek gerekir. Egemen güçle mücadele, kişiler iktidarda, güçlü iken özveri gösterilerek yapılmalıdır. Olaylar sonlandıktan sonra cesaret gösterisi ucuz kahramanlıktan ileri gitmiyor. Oy kaygısı ile Evren’i ölümünden sonra kınayıp, aşağılayarak merhum Özal ile merhum Menderes’ten övgü ile söz ederek miting meydanlarında oy devşirmeye kalkışmayı da etik bulmamak, eleştirmek gerekir. K Küresel ihracatta tehlike Küresel Ticaret Raporu’na göre, büyümenin durgunlaşması, fiyat baskıları ve fazla kapasite, küresel ticarette en olumlu senaryoda ılımlı bir seyri zorunlu kılıyor emer sıkma politikalarının küresel ticarette ciddi bir durgunluk yarattığı belirtildi. Alacak sigortası şirketi Euler Hermes, ‘Global Ticaret: Mutfakta Ne Pişiyor?’ başlıklı ekonomik görünüm raporunda Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 12 ülkenin ihracatı canlandırmaya yönelik stratejilerini değerlendirdi. Raporda ekonomik büyümenin durgun olmasının cansız seyreden fiyat baskıları ve fazOLCAY la kapasiŞ te ile birleşBÜYÜKTA mesiyle en iyi senaryoda global ticaretin ılımlı seyredeceğini belirtti. K En riskliler aporda bu yılı en riskli sektörleri de şöyle sıralandı: İnşaat, Metal, Tekstil, Ulaşım, Kâğıt, Ev gereçleri, Makine ve Ekipman, Elektronik, Perakende, Otomotiv, Bilgisayar ve Telekom, Araba bileşenleri, Aeronotik, BT hizmetleri, Kimya, Tıbbi ürünler, Tarımsal gıda. R Asya kazandı apora göre ihracat yarışının kazananları 2015’te 221 milyar dolarlık ek ihracat ile Asya’dan olacak. Kazananlar arasında Çin, ABD, Almanya, Japonya ve Güney Kore yer alacak. Emtia fiyatlarındaki düşüş nedeniyle Brezilya ve Şili ile rekabetçilik konusunda geride kalan Portekiz ve Macaristan ise ihracatını son sıralarda tamamlayacak. R Harcama azaldı Global ticaretteki yavaşlamanın uzamasının üç ana nedenini vurgulayan Euler Hermes Yönetim Kurulu Başkanı Wilfried Verstraete, “Kemer sıkma politikaları, kamu harcamalarının global ölçekte azalmasına neden oldu. İkinci neden ise global ithalat ve ihracat hacimlerinin azalması sonucu global büyümenin ve ticaretin yavaşlaması. Son neden de özel tüketim büyümesinin ılımlı seyretmesi. Tüm bunların sonucu olarak global GSYİH’nin arkasındaki itici güç artık global ticaret değil, bu kapsamda global ticaret artık yalnızca yol arkadaşı konumunda” dedi. Türkiye örnek oldu aporda, ihracatı canlandırmaya yönelik stratejileri örnek gösterilen ülkeler arasında Türkiye de yer aldı. Son 10 yılda Türkiye’nin ihracatının küresel ihracattan daha hızlı bir şekilde büyüdüğü, bu başarının nedenlerinden birinin, ülkenin başta Ortadoğu olmak üzere gelişme ihtimali yüksek olan pazarlara daha fazla yoğunlaşması olduğu R belirtildi. Raporda Türkiye’ye ilişkin saptamalar özetle şöyle: 4 Türkiye orta vadede Rusya’da pazar payını artırma potansiyeline de sahip. 2009’dan bu yana Türkiye’nin Rusya’ya yaptığı gıda ihracatında yıllık yüzde 10 seviyesinde artış oldu. Ancak, Rusya’ya yapılan ihracatın 2014’te yüzde 15 azalması ne deniyle bu trend şimdilik yavaşladı. 4 Gelecek dönemlerde et, narenciye ve süt ürünleri gibi ürünlerde Rusya’nın gıdayla ilgili düzenlemelerine uymaları durumunda Türk şirketleri için fırsatlar söz konusu. 4 Türkiye’nin daha yüksek riskli pazarlara yatırım yapma stratejisi, uzun vadede verimlilik getirebilecek bir strateji. Ödeme gecikti apor, aynı zamanda ödeme sürelerinin uzamasının da giderek büyüyen bir sorun olduğunu vurguluyor. Satıştan ödemeyi alana kadar geçen zaman, tüm dünyada artış gösteriyor. Bekleme sürecinde satıcılar müşterilerinin kreditörlüğünü yapmak durumunda kaldığından nakit akışlarında ekstra bir yük oluşuyor. R Euler Hermes, uluslararası ticaretin 2015’te yüzde 1.8, 2016’da da yüzde 4.5 olacağını öngörüyor. Rapora göre, negatif fiyat baskıları 560 milyar dolara ulaşarak 2015’te nominal ticaretin önündeki engellerden biri olacak. Bir “kısırdöngü” oluşması riski de giderek artıyor: deflasyona bağlı baskılar artıyor ve faaliyet kârları öyle düşüyor ki tüketici fiyatlarının çok düşük olması sonucunda şirketler kârlılıklarını korumakta zorlanıyor. Kârları düşüyor Halkbank KOBİ kredilerinde büyüdü KOBİ’lerin T sesi daha yüksek çıkacak Açılışa Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu katıldı. ürkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Milletlerarası Ticaret Odası’nın (ICC) katkılarıyla kurulan Dünya KOBİ Forumu Vakfı merkezi açıldı. Vakfın, 130’un üzerinde ülkede örgütlü, 10 bin oda ve 6.5 milyonu aşkın üyesiyle dünyanın en büyük iş örgütü olduğuna vurgu yapan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Dünya KOBİ Forumu Vakfı’nda ilk faaliyet olarak belirledikleri platformlarda KOBİ’lerin görüşlerini dile getireceklerini söyledi. Hisarcıkloğlu, “İkinci faaliyet alanımız da KOBİ’leri geliştirmeye yönelik politikaları destekleyerek bu konuda bilgi arayan ülkelere destek sağlamak. Üçüncü faaliyet alanımız ise gelişen bilgi işlem teknolojilerinin KOBİ’ler için kullanımına yardımcı olmak” dedi. l Ekonomi Servisi u yıl 77’nci yılını kutlayan Halkbank’ın 2015 ilk çeyrek kârı 584 milyon lira olarak gerçekleşti. Müşterilerinin ihtiyaçları doğrultusunda tüm segmentlerde yenilikçi ürünler sunduklarını ifade eden Halkbank Genel Müdürü Ali Fuat Taşkesenlioğlu, 2015 yılı ilk çeyrek itibarıyla toplam kredilerinin yüzde 40’ının KOBİ kredilerinden oluştuğunu belirterek “Türkiye’deki 3 milyon 141 bin KOBİ’nin 2 milyon 340 bini mikro işletme niteliğinde. 2002’den bu yana KOBİ kredilerinde 38 kat büyüme elde ederek pazar payımızı yüzde 20’ye çıkardık. Hedefimiz daha fazla KOBİ’yi de Halkbank hizmetleriyle tanıştırmak” dedi. l Ekonomi Servisi B C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle