23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 14 Mayıs 2015 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY ekonomi 9 Piyasalarda yaşanan oynaklıklar bankacılık sektörünü olumsuz etkiliyor. Moody’s’e göre TL’de son aylardaki kayıp bankaların aktif kalitesini bozabilir Daha Önceleri malle takibe düşenlerin sayıRaporda ayrıca risk ağırlıkiradaki aşırı değer kay de bozulmaya ve risk ağırlıkdek Seviye 1 sermaye oranınNerelerdeydiniz? (2) lı varlıklarda artış nedeniyle bı sonrası 2001 krizinda yaklaşık 15 baz puan düşülı varlıklarda artışa işaret ede sını artıracak” denildi. TL yıl başından bu yana do bankaların sermayesi üzerinden sonra yeniden yaşe neden oluyor. rek bankalar üzerinde baskı pılandırılan ve sağlamlığı ile her fırsatta övünülen Türkiye bankacılık sektörü için de tehlike çanları çalmaya başladı. İngiliz Barclays’in önceki gün yaptığı uyarının ardından kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s de bir raporla bankaların dolardaki artıştan olumsuz etkilendiğine dikkat çekti. Moody’s, TL’nin son aylardaki değer kaybının aktif kalitesin Lira bankaları vuracak L yaratabileceğini belirtti. Ödenemeyen artışta Moody’s tarafından yayımlanan raporda, “TL’nin değer kaybı Türk bankalarının aktif kalitesini etkileyecek. Bankacılık sistemi genelinde kredilerin yaklaşık yüzde 30’u döviz cinsi. Yani TL’deki değer kaybı bu kredilerin geri ödeme tutarlarını ve büyük ihti lar karşısında yaklaşık yüzde 13 değer yitirerek gelişmekte olan ülkeler arasında en kötü performansı gösteren para birimlerinden biri oldu. Raporda TL’deki değer kaybı nedeniyle 2014 sonunda yüzde 2.8 olan sektör genelinde takibe düşen kredi oranının bu yıl yüzde 3.5 ile 4 aralığına yükselmesinin beklendiği belirtildi. de baskı oluşacağı ifade edilerek, “Döviz cinsi kredilerin denk TL risk ağırlığının artış kaydederek, büyük bölümü TL cinsi olan çekirdek Seviye 1 (Tier 1) sermayeye oranı yükselecek” denildi. Moody’s hesaplamalarına göre TL’nin dolar karşısında yüzde 5 değer kaybı çekir Sermaye düşecek Bankanın cinsine göre bu etki 5 ile 25 baz puan arasında değişebiliyor. Raporda son olarak bu gelişmeler nedeniyle bankaların gelecek 1218 ay içinde yurtdışı borçlanma maliyetlerinin artabileceği, ancak büyük bankaların oluşabilecek baskıları göğüsleyecek likiditeye sahip olduğu belirtildi. l Ekonomi Servisi düşüş kalıcı olmayacak olar/TL dün 2.63’ün altına inerek son bir ayın en düşük seviyesini gördü. Analistler seçim öncesi pozisyon alımlarının yavaş yavaş başlamış olabileceğini belirtirken, TL’de yılbaşından beri neredeyse her gün gelişmekte olan ülke para birimlerine göre yaşanan negatif ayrışma ise son iki gündür tersine döndü. Seçim sonrasına ilişkin DOLARDAKİ risklerin tam olarak ortadan kalkmadığına da dikkat çeken analistler piyasanın şimdilik kısa vadeli gerçekleşmeleri fiyatlamayı tercih ettiğini belirttiler. Almanya, İspanya ve İtalya tahvillerindeki gerileme de Avro’yu dolara karşı güçlendirdi. Bu gelişmeler yurt içi piyasalardaki hareketlerle birleşince dolar kurunda düşüş gözlemlendi. D AB üyeliğine inanç azalıyor İKV’nin araştırmasına göre, Türkiye’nin AB’ye gireceğine inananların oranı yüzde 30. ktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) tarafından Realta Araştırma Şirketi’ne yaptırılan araştırmaya göre, Türkiye’de kamuoyu Avrupa Birliği (AB) üyeliğini desteklemekle birlikte, araştırmaya katılanların önemli bir kısmı Türkiye’nin AB’ye üye olacağına inanmıyor. Türkiye’de AB üyeliğine destek yüzde 61.8 iken, Türkiye’nin AB üyesi olacağına inananların oranı sadece yüzde 30. İKV’nin konuyla ilgili açıklamasında, “Her 10 kişiden 6’sı Türkiye’nin AB üyeliğini desteklemekte, ancak Asgari ücretlinin temmuz ayında alacağı 51 lira zammın 24 lirası vergiye gidecek. Memurların da yılın ilk dört ayında zaten eriyen yüzde 3’lük zammı vergi olarak devlete geri verecek. İ her 10 kişiden sadece 3’ü Türkiye’nin AB’ye üye olacağına inanmaktadır” denildi. Katılımcıların yüzde 65.2’si Türkiye’nin ekonomik olarak AB’ye ihtiyacı olduğunu ifade ederken, bu oranın en yüksek olduğu coğrafi bölge yüzde 78.3 ile Güneydoğu Anadolu bölgesi oldu. Araştırma 45 Nisan 2015 tarihlerinde, 18 ilde TÜİK örneklem verileri dikkate alınarak, Türkiye genelinde 18 yaş ve üstü seçmen nüfusunu temsil eden, yüzde 45.6’sı kadın olmak üzere 2 bin 489 katılımcıyla gerçekleştirildi. Vergi artacak maaş düşecek aliye Bakanlığı’nın, gelir vergisi dilimlerinde yaptığı sınırlı artış, milyonlarca asgari ücretli ve memurun maaşını düşürecek. Temmuz ayında yüzde 3 zam alacak memurlar, bunu vergi olarak devlete geri verecek. Asgari ücretlilerin de temmuzda alacağı 51 liralık zammın 24 lirası aralıkta ver Asgari ücretli ve memura yapılacak sınırlı zamma karşı vergi dilimleri yükseleceği için maaşlarda düşüş yaşanacak M gi olarak kesilecek. KamuSen’in yaptığı araştırmaya göre, vergi dilimi yükselen öğretmen, doktor, hemşire ve diğer memurların maaşlarında 3 ila 145 lira arasında değişen düşüş olacak. Temmuz ayında asgari ücret net 949 liradan 1000 lira 55 kuruşa çıkacak. Brüt asgari ücret ise 1201 liradan 1273 liraya yükselecek. 5.5 milyon asgari ücretli, aralık ayına gelindiğinde yüzde 15’lik vergi diliminden çıkarak, yüzde 20’lik vergi dilimine geçecek. Türkİş’in yaptığı tespite göre, böylece temmuz ayında maaşına 51 lira zam alan asgari ücretli, aralık ayı maaşında 24 lira kayıp yaşayacak ve maaşı 976.46 TL’ye inecek. Sanayi ciro endeksi bir önceki aya göre yüzde 3.5 yükseldi. 10 Yılda 10 grev ertelendi oğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve EğitimSen’in düzenlediği 7. Emek Haftası etkinliklerinin ikinci günü dün Boğaziçi Üniversitesi Kuzey Kampüsü’nde gerçekleşti. Bu yıl “Sermaye Gölgesinde Hayatlar” başlığı altında düzenlenen Emek Haftası kapsamında kampüs merkezinde kurulan çadırda grev yasakları, sermaye cinayetleri konuşuldu. Soma maden faciasının yıldönümü dolayısıyla, yaşamını yitirenlerin isimlerinin yer aldığı pankart asılarak ve katılımcılar tarafından yapılan saygı duruşuyla ölenler anıldı. Öte yandan çadırın önüne kurulan stantta “Soma’yı unutmadık, unutmayacağız” yazılı siyah tişörtler Somalı ailelere yardım amaçlı satışa sunuldu. Sanayide ciro arttı evsim ve takvim etkisinden arındırılmış toplam sanayi ciro endeksi, martta bir önceki aya göre yüzde 3.4 artış gösterdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, sanayinin alt sektörleri incelendiğinde; martta şubat ayına kıyasla madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi yüzde 5.6, imalat sanayi sektörü endeksi de yüzde 3.3 yükseldi. Bir önceki aya göre en yüksek artış yüzde 7.4 ile enerjide gerçekleşti. B M 106 bin araç trafikte rafiğe kayıtlı araç sayısı mart ayı sonu itibarıyla 19 milyon 114 bin 304 adede ulaştı. Araçların yüzde 52.5’ini otomobil, yüzde 16.3’ünü kamyonet, yüzde 14.9’unu motosiklet, yüzde 8.6’sını traktör, yüzde 4.1’ini kamyon, yüzde 2.3’ünü minibüs, yüzde 1.1’ini otobüs, İmalat sanayi alt sektörleri arasında ise şubat ayına kıyasla en yüksek artış yüzde 22 ile makine ve ekipmanların kurulumu ve onarımında oldu. Bu sektörü yüzde 17.6 ile tütün ürünleri imalatı ve yüzde 17.2 ile diğer imalatlar takip etti. Ocakmart dönemini kapsayan birinci çeyrekte, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış toplam sanayi ciro endeksi bir önceki çeyreğe göre yüzde 0.5 artış kaydetti. l Ekonomi Servisi Genç işsizliğine ürkiye İş Kurumu (İŞKUR) ile Küresel İşbaşında Eğitim Ağı’nın (GAN) Türkiye ayağı olan “GAN TÜRKİYE adına Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), genç istihdamının artırılması ve işverenin ihtiyacına uygun işgücü yetiştirilmesi amacıyla “iş başında eğitim” için güç birliği yapacak. İŞKUR Genel Müdürü Nusret Yazıcı ile GAN TÜRKİYE adına TİSK Başkanı Yağız Eyüboğlu, “İşbaşı Eğitim Programı Protokolü”ne dün imza attı. Protokol ile öncelikle genç işsizlere nitelik kazandırılması ve iş sağlanması amaçlanıyor. Buna göre, işbaşında eği çözüm için güç birliği T tim düzenleyerek işsizlerden en az yüzde 20’sini işe alan işverenlerin sigorta primleri imalat sektöründe 42 ay boyunca, diğer sektörlerde 30 ay boyunca İşsizlik Sigortası Fonu’ndan ödenecek. 30 Haziran 2015 tarihine kadar işbaşı eğitim programı için başvuran şirketlere ekstra 6 ay prim teşviki sağlanacak. İşbaşında eğitim görerek istihdam edilme şansı doğan işsizler de eğitim süresi boyunca asgari ücret alacaklar. Eyüboğlu açıklamasında “Türkiye’de Ocak 2015 dönemi itibariyle genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 20. Geçen yıl aynı dönemde bu oran yüzde 17.7 idi” dedi. l Ekonomi Servisi lhan Selçuk, Sevgili İlhan Ağabey’in sorgusunu savcı Zekeriya Öz yapmıştı. Üç gün iki gece süren sandalyede gözaltı süreci içinde geçirdiği kalp krizi atlandığından sonraki uzun özenli tedaviler sağlıklı yaşama dönebilmesine yeterli olamamış, yaşamına mal olmuştu. Mahkemenin serbest bırakması sabahı bulunca bizim bencilliğimiz yüzünden evine gidememiş, gazetede odasında buluşmuştuk. Bana en ilginç gelen gözlemlerinden biri de Savcı Öz’e ilişkin gözlemleri; hakhukuk içinde gerçekleri arama sorumluluğundan uzakta, inandığı davaya, yazılmış senaryolara sadık, önyargılı, baş koymuş görev aşkı(!) olmuştu. Selçuk, kimliğine yaraşır bir incelik içinde sorgusunun tamamlanması noktasında, yıllar sonrasında geçmişi ile yüzleştiğinde neler hissedeceğini, yakınları, çocuklarına kendini nasıl savunabileceğini sorgulamıştı... Sorgusunda yöneltilen suçlamalar, zorlamalar kadar, geleceğe yönelik bakışı, inancı ile de, yüzleştiği kimliğin hukukçu olmaktan uzak militanca taraflılığının şaşkınlığını yaşıyordu... Yine de Erdoğan liderliğiCemaat, İktidar ortaklıklarının bozulması, Cemaat’ten gelen 17 Aralık operasyonları sonrası yolların ayrılması, bir diğerini yok etmeden var olamama noktasına geldikleri bugünlerde yaşananlardan, vicdanlı bir insan, aydınlanma bilgesi, hukukçu kimliği ile sevinemeyeceğinden, dahası yeni İktidarları hukuk darbesine karşı duruş yazılarının en işlevsellerini döşeneceğinden adım kadar eminim... Ergenekon gözaltıları, haksızhukuksuz yargılamalarının, düzmece kanıtlarla yaratılmış senaryoların.. hakhukuk ihlalerinde noktası virgülü ile benzeri günümüz haksızlıkhukuksuzluklarına geç kalmadan tepki vermenin gereğini yerine getirirdi... Zekeriya Öz’e özel yetkili savcı olarak 2009’da Başbakan Erdoğan’ın eski zırhlı Mercedes’inin tahsis edilmiş olmasını, kendilerine yönelik haksızhukuksuz, vicdansız suçlamaları, yaşatılanları ölçü almaksızın Öz ve diğer savcılar ile yargıca, yine günümüz İktidarlarının elindeki HSYK’den gelen meslekten ihraç kararına karşı dururdu... Öz’ün “mesleğin şeref ve onurunu bozdukları” gerekçeli meslekten ihraç kararı karşısındaki isyanına; “Savunmamız dahi alınmadı. Yazıklar olsun bağımlı HSYK’ye...” eleştirisinin yanında dururdu... HHH Görüldüğü üzere insan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzeni savunuculuğu, insan gibi insan olmak, insanca sorumluluklarının gereğini yapmak zor zanaat. Gecikmiş şov çıkışlarla, sonradan en ağır eleştirilerle kahramanca, haktan, hukuktan yana duruşlar kahramanlık değil. Gününde, elindeki gücün, olanakların, örgütlülüklerin, görev ve sorumluluklarının gereğini yapmak gerek. Öyle ağır bedeller ödemekten, kahramanlıklardan falan söz etmeye de gerek yok.. yapabileceklerini yapabilmek, sorumluluklarından kaçmamak, insan olmak için çabalamak, en azından kirli çıkarlar adına suç ortaklığı yapmak yeterli... Hiç değilse İktidarlarının bugün için yakalanmış, kurumların ele geçirildiği güçleriyle, bugünkü kendileri için en büyük tehdit gördükleri eski ortakları, paralel dedikleri yapıyla hesaplaşmalarında kullanılan haksızlık, hukuksuzluklara bugün karşı durmak, yeni hukuk suçlarının işlenmesini engellemeye çalışmak, hukukçuların görev önceliği... Paralel yapının o günler için ortak siyasi çıkarları adına tehdit olarak algıladıkları tüm kişi ve kurumlar, farklı değerleri savunanlarla birlikte, öncelikli Cumhuriyet, Atatürk devrimlerini, laikliği, çağdaş Türkiye’yi savunanları, TSK’nin kilit kadrolarının, besbelli iç ve dış çıkar odaklı tasfiye edilmeleri projelerinde yaşatılmış haksızlık ve hukuksuzluklarla hesaplaşmak başka... İktidarlarının ılımlı siyasal İslamcı kimliği ile Ortadoğu, İslam dünyası içinde biçilmiş rolleri adına yapılmış ortak operasyonların haksızlıkhukuksuzluklarının ortalığa saçılması sonrası.. suçu “paralel” düşmanlarına atmak çok başka... Noktası, virgülü ile benzer senaryolarla, hakhukukun ayaklar altına alınması, insan hakları suçlarının işlenmesine onay verircesine seyirci kalmak çok çok başka... İ Toyota ve Nissan 6.5 milyon aracı çağırıyor Toyota ve Nissan hava yastığı problemleri nedeniyle dünya genelinde 6.5 milyon aracı geri çağırma kararı aldı. Hava yastığı kazalarına bağlı olarak son dönemde 5 kişinin ölümü üzerine otomobillerin geri çağırıldığı bildiriliyor. 20042008 yılları arasında üretilen 5 milyon aracı geri çağıran Nissan’dan yapılan açıklamaya göre karar Türkiye’yi de etkileyecek. Toyota’nın açıklamasında ise Mart 2003 ile Kasım 2007 arasında üretilen toplam 1.5 milyon 35 farklı modelde aracın geri çağırıldığı duyuruldu. İki firmanın da hava yastıklarının Takata isimli firma tarafından üretildiği öğrenildi. T yüzde 0.2’sini ise özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Martta 106 bin 425 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Bu araçların içinde otomobil yüzde 57.2 ile ilk sırada yer aldı. Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 65.3 arttı. l Ekonomi Servisi Grev yasakları “Emek sürecinde istisna hali: Grev yasakları” oturumunda konuşan Birleşik Metal İş avukatı Ahmet Ergin, 12 Eylül’den sonra grev hakkının kullanılamaz hale geldiğini belirterek “1012 yılda 10 grev ertelendi” dedi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle