Katalog

Pazar 5 NİSAN 2015 haber EDİTÖR: CANER ÖZTÜRK TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 6 ‘Oyunu’ boz ‘oy’una sahip çık Haziran genel seçimlerinde, oy hırsızlığını engellemek amacıyla oluşturuHİLAL lan Demokratik GüKÖSE venli Seçim Girişimi, Türkiye’nin geleceğinden endişe duyan herkese, sandık kurullarında görev alma çağrısı yapıyor. Siyasi partiler için sandık kurulu başvurusu için son gün 12 Nisan. Girişimin sözcüsü avukat Atilla Coşkun, “AKP bu seçimlerde, tek başına iktidar olma şansını kaybetti. Seçim sandıklarına sahip çıkmalıyız. İktidara da, ‘eğer demokratsanız barajı kaldırın’ çağrısı yapıyoruz. Barajı kaldırmıyorsanız, demokrat değilsiniz, yalan söylemeyin” dedi. Coşkun, girişim gönüllülerinin, siyasi partilere sandık başlarında çalışmak üzere destek sunmaya hazır olduklarını ifade etti. Seçim ik t a r k o m De çağrı n e d n i’ im Giriş 7 silip atmak merakında. Bataktan kurtulmanın tek yolu, bu seçimde etkin olmak. Elektronik hırsızlığın önüne geçmek için de çözümler üretmek gerekiyor. Biz neyiz? Bir sineğiz ama öküzü doğru yerinden ısırırsak canını yakarız.” Türk Diş Hekimleri Birliği eski Başkanı Celal Yıldırım: “Seçmenin tercih ettiği oyu, birileri sandıkta başka bir partiye yazıyor. Sandığa yönelik şaibeler var. Elektriklerin, bu seçimlerde de kesileceği yönündeki iddialar karşısında lütfen, insanlar, saat 5’te oylarını kulandıkları okullara gitsinler. Oyumuza sahip çıkalım.” Eyvah İran Bizi Alt Ediyor! ran’ın ABD ile, atom bombası yapımında kullanılan zenginleştirilmiş uranyumun atom santrallarında üretiminin sınırlandırılması ve denetimi konusunda vardıkları anlaşma Türkiye’de biraz panik yarattı: Eyvah İran’ın uluslararası tecridi sona erecek, paralar ve yatırımlar oraya akacak.. İran Ortadoğu’nun güçlü ülkesi olacak, biz ‘güç ligi’nde aşağı düşeceğiz! “İran güçleniyor” diye bir dış politika tasarlanabilir mi? Evet, genel kural olarak, bir ülkenin güçlenmesi veya önündeki engellerin kalkması, kendisini “rakip gören” ülkelerde depresif etki yaratıyor. Mesela İran’ın IrakSuriye ve Yemen’de etkileri, Ankara’da panik havası yaratıyor, Muktedir, İran’a karşı açık demeçler veriyor. Birisi kulağına fısıldamıştır: Beyefendi, beş gün sonra İran’ı ziyaret edeceksiniz, bu demeciniz diplomatik skandala yol açabilir.. Yaa öyle mi? Ama bu demeç onları hizaya getirir.. Demiş midir bilemem. Türkiye ile İran arasında gizli açık böyle bir bilek güreşirekabet var. Özellikle İslami farklılıklar, SünnilikŞiilik RTE döneminde dış politikada birinci derecede önem kazanınca, Ankara IŞİD özel ilişkileri gelişince, Suudi Arabistan aksın ucunda yer alınca, Sünnilik ile Şiilik arasında çeşitli iç savaşlarla vekâlet savaşları giderek yayılınca... HHH İran’ın uluslararası açılımı kötü mü? Hayır.. Nükleer denetim üzerine anlaşma sağlanmasıyla, özellikle Amerikan muhafazakârları neocon baş belalarının bu kez de İran’ı bombalama baskıları ve projeleri gündemden düşüyor. İran bu Clinton fırsatını iyi değerlendirdi. Akıllı adamlar. Önce Ahmedinejat’ı saf dışı bıraktı İran halkı. Onun tam bir açık düşmanlık üzerine kurulu akıldışıcihatçı çıkışları, Ortadoğu’yu bir de İran sorunu ile patlatabilirdi.. İran, akıllı adamları iktidara getirdi. Amerika’nın savaşçı poitikacıları, İsrail ile ortaklık halinde, İran’ın bombalanması için az bastırmadı. Anlaşmaya bile sevinmediler. Yanı başımızdan, bizi de içine alma potansiyeli olabilecek bir savaş olasılığının defedilmesi Türkiye için tartışmasız çok çok iyidir. Peki, ah şu rekabet?! İ Elektrik kesintisine karşı da önlem aldıklarını dile getiren Coşkun, “Her sandığı bir gönüllümüz mutlaka takip edecek. Sandık başında çalışmak isteyenler, 9 Nisan’a kadar, www.guvenlisecim.org adresinden bize ulaşabilir” diye konuştu. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Canan Güllü: “Torunlarıma, ‘trafoya kedi girdi, elektrik kesildi” masalını anlatmak istemiyorum. Başkanlık sistemine karşı, demokrasi için sandık başında olmak ve sandık güvenliğinin temini ve geleceğimiz için tüm kadınları, oylarına sahip çıkmaya çağı 9 Nisan çağrısı Demokratik Güvenli Seçim Girişimi üyeleri (soldan sağa) Atilla Coşkun, İnci Beşpınar, Necdet Okcan, Fisün Göncü, Celal Yıldırım, Eyüp Muhçu ve Canan Güllü (Fotoğraf: VEDAT ARIK) rıyorum. Seçimlerin ertesinde, nasıl bir Türkiye’ye uyanacağız? Birleşik Haziran Hareketi’nden İnci Beşpınar: “AKP’ye dur demenin yolunu bulmamız için bu seçim bir milat. Seçmenin, sandığa gitmeme lüksü bu seçimlerde kesinlikle yok. Bir oy neyi değiştirir dememeliyiz. Sandık kurullarında görev almalıyız. Haziran Hareketi, 150’yi aşkın meclisiyle, seçim için üzerine düşeni yapacak” ÇYDD Yönetim Kurulu Yedek üyesi Fisun Göncü: “Gönüllülerimiz, demokrasiye duydukları inançla bu kampanya için çalışacak. Demokrasinin temeli seçimin namusudur. Siyasi iktidar, sorgulayan düşünen değil biat eden çocuklar istiyor. Eğitim sistemi artık çocukların ruh sağlığını da bozuyor. Çocuklar, ‘cehennemde yanacaksın’ diye korkutuluyor, harcanıyor, feda ediliyor.” Selçuk Erez: “Türkiye, tarihinin en felaket durumunda, batakta. Batıran da AKP, vatandaşın bunu fark etmemesi için demokrasiyi Bir sineğiz ama.. Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu: “13 yıldır ülkede, kültür sanat düşmanı politikalar devrede. Kentleri yağma alanı olarak gören bir anlayış egemen. Antidemokratik ve otoriter anlayış, bütün kamu alanlarını gericileştiren politikaları, radikal bir şekilde yürürlüğe sokuyor. Sandıkların güvenliğinin sağlanması, seçim üzerindeki iktidar baskısının geriletilmesi önceliğimiz. Hilelere karşı, bütün muhaliflerin dayanışmasına ihtiyaç var.” DİSK Hukuk Dairesi’nden avukat Necdet Okcan: “Sahte oy kullanımına karşı anında müdahale gerekli. Sandık tutanağını fotoğraflayıp, belli merkezlere yollamak denetim için önemli. Sandık görevlisiyle nöbet değiştirecek yedek gönüllüler olmalı. Anlık boşluklarda hırsızlıklar olabiliyor. Elektrik kesintisine karşı ışıldak gibi ekipmanlar hazır edilmeli.” Muhalif dayanışması Niye güç birliği değil... İşbirliği değil.. Birbirimizin eksik yönlerini dayanışma ile tamamlama, güçlendirme politikası değil.. Aptal siyaset, bizim gibi ülkeler açısından, rekabet ile üstünlük sağlanabileceğini planlar. Aslında rekabetin her iki tarafı zayıflattığı düşünülmez. Rekabet oyun alanına sürülünce, emperyalist güçlerle ittifaklar devreye girer. Bu ilişki her zaman büyük gücün yararına çalışır. Sonuç, rekabetçilerin zayıflaması ile sonuçlanır. Güç politikası değil, işbirliği politikası olmalıdır, İran’la ilişkimiz. Rekabetçilikle elde etmeyi sandığınız hayali kazanımlar yerine, yoğun işbirliği ile büyük somut kazanımlar ve yükselişlerle ülkenizi zenginleştirirsiniz. Geçen yıl 8 günlük İran gezimizde halk içinde tek bir düşmanlık yaşamadık. Karşılaştığımız sadece dostluklardı. Dini bağnazlık Türkiye’den daha mı az orada?! Ama İran, dini bağnazlıklarını bize kıyasla çok hızlı aşabilecek bir potansiyele sahip. Bunun pratik yararlarını, hayat onlara dayatıyor. İran bunu görecektir, görmektedir. Türkiyeİran Ortadoğu’da adaleti sağlayabilir İzmir’de Pavey sürprizi CHP’de kontenjan kulisleri yoğunlaştı. Daha önce aday olmayacağını açıklayan Şafak Pavey’in adı İzmir için konuşulmaya başlandı HP’de yarın toplanacak Parti Meclisi (PM) öncesinde gözler MYK üyelerinin durumu ve kadın adaylara çevrilirken son dakika kulisleri yoğunlaştı. Önseçimde kadın aday çıkmayan İzmir’de kontenjan adayı olarak Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke’nin yanı sıra Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Şafak Pavey’in adı da konuşulmaya başlandı. İzmir örgütünden “Şafak Pavey İzmir’e yakışır” mesajları gelirken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olmayacağını açıklayan Pavey’i ikna edip aday gösterebileceği konuşmaları kulislerde yaygınlaştı. Kılıçdaroğlu kontenjan adaylarını belirlerken sıkıntılı günler yaşıyor. Milletvekilleri, örgüt yöneticileri kapısını aşındırıyor. İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu önceki gün Ankara’ya gelerek Kılıçdaroğlu ile görüştü. İzmir’de önseçimde Kocaoğlu’nun desteklediği adaylar önseçimde başarılı olamadı. C Kocaoğlu ve ekibinin Rıza Türmen, Kazım Umdular ve Emel Yıldırım’ın listeye girmesi için kulis yaptığı öğrenildi. İzmir’de önseçimde kadın adayların gerilerde kalması, kontejanlarda ilk sıralar dışında da kadın adayların şansını arttırdı. İki bölgede liste başları dışında en az birer kadının daha aday gösterilebileceği belirtiliyor. Selin Sayek Böke’nin İzmir’e kaydırılması bekleniyor. PM üyesi Elfin Tataroğlu ile Emel Yıldırım ve Nazik Işık’ın adları da geçiyor. Parti içindeki çeşitli ekipler farklı isimler için kulis yapıyor. Yenilikçi kanatta yer alanların Emel Yıldırım’a sıcak baktıklarını Kılıçdaroğlu’na ilettikleri öğrenildi. ger, Rahmi Aşkın Türeli, Aytun Çıray ve Mehmet Ali Susam da kontenjan adaylığı bekleyenler arasında yer alıyor. Bu nedenle, Kılıçdaroğlu’nun İzmir adaylarını belirlerken çok zorlanacağının altı çiziliyor. Kılıçdaroğlu’nun işi zor İzmir’de 6 kontenjan için kadınların yanı sıra gazeteci Tuncay Özkan ve Roman aday Özcan Purçu’nun adları geçiyor. İzmir milletvekillerinden Güldal Mumcu, Rıza Türmen, Erdal Aksün Yeni isimlere listelerde yer vermek isteyen Kılıçdaroğlu’nun parti yönetiminin tamamını TBMM’ye taşıması kolay görünmüyor. 14 MYK üyesi kontenjanlarda yer bekliyor, ek olarak birçok PM üyesi de kontenjanlar için başvuruda bulundu. İstanbul’da 14, Ankara ve İzmir’de 6’şar kontenjan kullanılacak. İstanbul 1. bölgede MYK üyelerinden Gürsel Tekin, Akif Hamzaçebi ve Mehmet Bekaroğlu; 2. bölgede genel başkan yardımcıları Sezgin Tanrıkulu ve Burhan Şenatalar; 3. bölgede ise Enis Berberoğlu’nun adı geçi MYK’nin tamamına garanti yer, sıkıntılı yor. Grup Başkanvekili Engin Altay da 3. bölgeden adaylık bekliyor. MYK üyelerinden Murat Özçelik, Haluk Koç, Sencer Ayata, Tekin Bingöl ve Seyhan Erdoğdu Ankara; Bülent Tezcan Aydın; Yakup Akkaya da Muğla’da kontenjan adaylığı bekleyenler arasında yer alıyor. l ANKARA / Cumhuriyet Rekabet değil güç birliği kazandırır Niye rekabet? Niye üstünlük taslamaları, kurma arzusu, politikası? İran ambargosunun kalkması Türkiye için de çok iyi olacaktır. Kaçak ticaret değil, resmi ticaret. Ambargoyu altın alım satımı ödeme aracı yoluyla aşmak, yeraltı farelerini geliştirmiş büyütmüştür. Bakanlar işin içine girmiş; rüşvetler, yolsuzluklar tepeleri sarmıştır. Mesela Kenya’dan 10 ton gelen altın, 9 ton olarak İran’a gönderilmiş, bir ton, kırıştırılmıştır. Bunalım politikası değil, dostluk ve işbirliği politikası. Siyasal rekabetçi politika, yeraltı politikaları, bel altı vurmaları, üçkâğıtçılığı gündeme getirir. Enerjiler boşa harcanır. Kötülükler yaratır. İşbirliğine dayalı şeffaf dostluk politikaları ise tamamen gerçek anlamda her iki taraf için kazankazan defterlerini açar. Acaba İran ile görüşmelerde hangisi egemen olacak dersiniz.. İran ve Türkiye, birlikte, Ortadoğu’da hak ve adaleti sağlayabilecek büyük bir potansiyele sahipler. Bu potansiyeli enerjiye dönüştürmeyi becerebilirlerse... Meclis’te seçim tatili Şafak Pavey TBMM, 24. Dönem yasama çalışmalarını tamamlayarak, 7 Haziran’da yapılacak Milletvekili Genel Seçimleri nedeniyle tatile girdi. İş yaşamıyla ilgili düzenlemeleri içeren İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı’nın TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek ya salaşmasının ardından 8 uluslararası anlaşmayı içeren tasarılar ayrı ayrı oylanarak yasalaştı. Danışma Kurulu’nun önerisi ile Meclis Genel Kurulu’nun yeniden toplanmaması 7 Nisan Salı gününden itibaren de tatile girmesine ilişkin öneri kabul edildi. l ANKARA / Cumhuriyet Mimarlar ‘Kaçak Saray’ı AİHM’ye götürüyor nayasa Mahkemesi’nin (AYM), Atatürk Orman Çitfliği arazisine yapılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili bireysel başvuruların reddine ilişkin kararı, Resmi Gazete’de yayımlandı. Mimarlar Odası Ankara Şube Avukatı Gökçe Bolat, iki hafta içinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceklerini açıkladı. A Türkeş mezarı başında anıldı MHP’nin kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş, ölümünün 18. yılında, anıtmezarında düzenlenen törenle anıldı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli mezara Türkeş’in doğum yeri olan Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesi Köşkerli köyünden getirilen toprağı serpti, su döktü ve kırmızıbeyaz karanfiller bıraktı. Törende konuşan Bahçeli, “Üzerimizde projelendirilen oyunlar dün işe yaramadı, bugün de yaramayacaktır” dedi. (Fotoğraf: AA) Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Atatürk Orman Çiftliği talanını il il anlatmak amacıyla “AOÇ ve Kaçak Saray Mücadelesi Turnede” etkinliği başlattı. İzmir Mimarlık Merkezi’nde düzenlenen panelde konuşan Avukat Gökçe Bolat, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararı kabul edilemez bulduklarını vurguladı. İZMİR / Cumhuriyet Mimarlar, ‘Kaçak Saray’la mücadelelerini İzmirlilere anlattı. C M Y B