28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 SAĞLIK 2 dakikada teşhis Ankara Özel Koru Hastanesi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Aydan Biri, “Işıkla Tarama Teknolojisi” ile birkaç dakikada rahim ağzı kanserini erken evrede tespit edebildiklerini söyledi. EDITÖR: FATMA KOŞAR TASARIM: YALÇIN ERZAN Migrende doktor önemli İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Derya Uludüz, uzman olmayan kişiler tarafından yapılan girişimsel yöntemlerin migren tedavisinde hastayı felç edebileceği uyarısını yaptı. Pazar 5 NİSAN 2015 Kapakçık tamiri mi, yapay kapakçık mı? Doç. Dr. Cengiz Köksal, kalp kapakçığı onarılan hastaların yapay kapakçık takılan hastalara göre daha konforlu yaşadığını söyledi. Çocukken geçirilen ateşli iltihabi bir hastalık, ileride kalp kapakçığı sorunu olarak karşımıza çıkabilir. Son derece ciddi konu olan kalp kapakçığı probleminin tedavisi ise ya kapakçığın onarımı ya da yapay kapak takılarak değişimi ile mümkün. Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahi Eğitim Görevlisi Doç. Dr. Cengiz Köksal, kalp kapakçığı onarılan hastaların, yapay kalp kapağı takılan hastalara göre daha konforlu yaşadığını söylüyor ve ekliyor: “Yapay kalp kapağı takılan bir hasta ömür boyu kan sulandırıcı kullanmak ve 15 günde bir kan değerlerini ölçtürSİBEL mek için hastaneye gelBAHÇETEPE mek zorunda kalıyor. Oysa kapağı tamir edilen bir hasta, tedavisinin ardından kontroller dışında bir daha hastaneye gelmiyor, ilaç kullanmıyor. Hastalar, mutlaka doktorlarına kapağım tamir edilir mi diye sorsunlar.” Türkiye’de kalp kapakçığı sorunu yaşayan çok sayıda hasta bulunuyor. Köksal, “Bu hastalık, aslında küçükken geçirilen basit boğaz enfeksiyonuna bağlı bir problemdir, enfeksiyon kalp kapakçıklarına yerleşerek iz bırakabilir” diyor. Kalp kapakçığı sorununun ikinci nedeninin ise kadınların yüzde 23’ünde görülen doğumsal kapaklardaki çökükler olduğunu ifade eden Köksal, bunun da sıklıkla çarpıntı olarak ortaya çıktığını anlatıyor. Köksal, bu grupta Belirtilere dikkat 5 yıldan bu yana Koşuyolu Kalp Hastanesi’nde ekibi ile birlikte başarılı kalp kapakçığı ameliyatlarına imza atan Köksal, kalp kapakçığı probleminin iki net belirtisi olduğunu söylüyor. Çarpıntı ve nefes darlığı şikâyetleri. Paraşüt gibidir Kapak tamirinin çok özel bir iş olduğunu vurguyan Doç. Köksal, bu ameliyatları bir paraşütün onarımına benzetiyor ve ekliyor: “Mitral kapak paraşüt gibidir. Üzerinde bir bez, altında bir sürü ipler gibi düşünün. Bir ipi kopmuştur, oraya bir ip ekliyoruz, yama yapıyoruz. KEMİK ERİMESİ DURDURULABİLİR Kemik kalitesi ve yoğunluğunun azalması ile kemiklerin kırılgan hale gelmesine neden olan osteoporozu (kemik erimesi), doğru beslenme ile durdurmak ya da önlemek mümkün. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Çağatay Öztürk bunun için yapılacakları sıraladı: l Yüksek oranda kalsiyum ve magnezyum içeren kayısı tüketmek, l Vücuttaki D vitaminini aktif hale getirmek için en az 15 dakika güneş ışığından faydalanmak, l Her gün D vitamini kaynağı yumurta sarısı tüketmek, l Çay, kahve gibi kafein içeren içeceklerden uzak durmak, l A, E ve C vitaminleri bakımından zengin olan ve bol miktarda kalsiyum içeren brokoli, marul gibi yeşil sebzeler tüketmek, l Kalsiyum ve D vitamini deposu süt içmek, l Haftada iki gün kalsiyum bakımından zengin olan istiridye, karides gibi deniz ürünlerini tüketmek, l Üzüm çekirdeği özütü tüketmek, l Sigara ve alkolden uzak durmak. Yapılması zor Köksal, kalp kapakçığı onarım ameliyatlarının ülkemizde çok yapılmadığını belirterek, “Ülkemizde yüzde 10’larda olan bu oran yurtdışında yüzde 7080’lerde. Yeterli beyin gücü ve teknolojimiz var. Doktorlar odaklanmalı” diyor. ki hastaların yılda bir veya iki kez doktor kontrolünden geçmesinin önemli olduğunu da anımsatıyor. Geçirilen kalp krizi gibi durumlarda da kalp kapakçığı sorununun ortaya çıkabileceğine dikkat çeken Köksal, şöyle devam ediyor: “Türkiye’de kalp kapakçığı problemlerinde sıklıkla yapılan kapağı metal bir yapay kapak ile değiştirmektir. Hastanın ömür boyu kan sulandırıcı kullanması gerekiyor. Oysa eğer hastanın kapağını tamir edebilirsek bu onlara verilen en güzel hediye oluyor.” Sağlık raporu için yüksek bedele tepki Bazı meslek kollarında, işe girerken istenen tam teşekküllü devlet hastanesi sağlık raporunu almaya giden yurttaşlar 200 ile 300 lira arasında değişen ücretler ödemek zorunda kalıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) bu raporları ödeme listesi kapsamına almaması tepkilere neden oluyor. İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Samet Mengüç, bu raporun ücretsiz olması gerektiğini belirtirken; Hasta Hakları Aktivistleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Demir ise “Çalışmayan ve henüz işe girmemiş, birinin geliri yok demektir. Parası olmayan birinin bu raporu, para ile alması kabul edilebilir bir şey değildir” diyor. Zayıflamak isterken sağlığınızdan olmayın Tüp mide ameliyatları kısa vadede başarı sağlasa da 5. yıldan itibaren tekrar kilo alımı başlıyor. Bu nedenle başka seçenekler öneriliyor SİBEL BAHÇETEPE STRESE KARŞI ÖNLEM ALIN 200 lira alınıyor Tam teşekküllü sağlık raporu almak için konuştuğumuz hastanelerden Dr. Lütfü Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi rapor için 290 lira alındığını belirtiyor. Arnavutköy ve Sait Çiftçi Devlet Hastanesi ile Okmeydanı, Şişli ve Bağcılar Eğitim Araştırma Hastanesi ise bu rapor için 200 lira alındığını söylüyor. Hasta Hakları Aktivistleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Demir, tam teşükküllü sağlık raporlarından ücret alınmasının yasalara ve Anayasaya aykırı olduğunu belirterek “Henüz bir geliri olmayan, çalışmayan, birinden, bu ücreti istemek kabul edilebilir değil” diyor. Ciddi kilo problemi olan ve uzun süre diyet yapmalarına karşın kilo veremeyen morbid obezite (aşırı kilolu) hastaları çareyi cerrahi yöntemlerde arıyor. Bu yöntemler içinde en popüler olanı ise tüp mide ameliyatı. Ancak Metabolik Cerrahi Vakfı Başkanı Doç. Dr. Alper Çelik, tüp mide ameliyatlarının doğru endikasyonlarla yapılmadığını ve özellikle şeker hastalığı nedeniyle tüp mide ameliyatı olan hastaların dörtte birinin takip eden 810 yıllık sürede ilave cerrahi müdahalelere ihtiyaç duyacağını savundu. Tüp mide ameliyatları ile ilgili Doç. Dr. Alper Çelik ile bir araya geldik. İşte Çelik’e göre dikkat edilmesi gereken püf noktaları ve bilinmesi gerekenler: 4 Tüp mide ameliyatlarında midenin çıkarılan kısmı, bir iştah uyarıcı madde salgılıyor. Ama bu iştah hormonu bizim iştah ile alakalı tüm davranışlarımızın yüzde 1015’lik düşük bir kısmından sorumlu. 4 Ameliyat olunca kısa vadede fazla kiloların yüzde 70’i veriliyor ama 5. yıldan sonra verilen kiloların yüzde 2025 kadarı geri alınıyor. 4 Diyabet kontrolü de yüzde 4550 oranında sağla nabiliyor. İlerleyen yıllarda bu hastalar eğer mideleri genişlemişse ya yeniden tüp mide ameliyatı olmak zorunda kalıyorlar ya da birçok cerrahın tercih ettiği ince barsakların bir kısmının devre dışı bırakılması anlamına gelen ince barsak bypass ameliyatları yapılıyor. 4 Bu seçenekte ömür boyu vitamin, mineral, demir ve kalsiyum kullanmak zorunda kalınıyor. 4 İnsanları vitamin bağımlısı yapmayacak metabolik cerrahi ameliyatları var, onları uygulamaya çalışmalıyız. Bu ameliyatlarından biri ince barsağı devre dışı bırakmadan giriş ve çıkı şını değiştirmek. Bir diğeri ise mideden iki tane çıkış vermek. 4 Açlık hissini bastıran hormonlarımızın yüzde 90’ı ince barsağımızın son kısmında. İnce barsağın son kısmı ile ilk kısmının yerini değiştirdiğimiz zaman erken tokluk hissi oluşuyor, insülin aktivitesi artıyor, kan şekerleri düşüyor. 4 4045 kilo fazlası olan hastalarda yalnızca tüp mide ameliyatı başarı oranı uzun vadede yüzde 50’nin altında. Stresli bir yaşam, sindirim sistemimizi etkiyor, şişkinliğe, yutarken zorlanmaya, hazımsızlığa, karın ağrısına, ishal ya da kabızlığa, hatta kusmaya kadar birçok midebağırsak sorununa yol açabiliyor. Gastroenteroloji uzmanı Prof. Dr. Levent Demirtürk, aşırı stresli kişilerin midebağırsak sorunları yaşamaması için düzenli beslenmenin önemine dikkat çekerek dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıraladı: l Kafeinli içeceklerden uzak durulmalıdır. Aşırı alkol tüketiminden kaçınılmalıdır. l Düzenli ve üç öğün beslenmelidir. Fast food beslenmeden kaçınılmalıdır. l Rahat, huzurlu, hijyenik ortamda gıdalar iyi çiğneyerek yavaş yenmelidir. l Rafine şeker tüketiminden kaçınılmalıdır. l Gerekirse diyetisyenden bu hususta destek alınmalıdır. l Üç öğün yemeli ve masadan tok kalkılmamalıdır. l Sabah aç karnına bir bardak ılık su içilmelidir. l Yatmadan 3 saat önceden itibaren atıştırma yapılmamalıdır. l Karbonhidratlı gıdalar kısıtlı tüketilmelidir. Spor yapılmalıdır. VEREM ALARMI Türk Toraks Derneği’nin 18’inci yıllık kongresinde İstanbul Tıp Fakültesi’den Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan, İstanbul başta olmak üzere büyük kentlerde Suriyeli göçmenler nedeniyle verem hastalığında artış olduğunu belirterek, “İstanbul’da son 30 yılda ilk defa veremli hasta sayısı attı” dedi. Türkiye’de göçmenlerin eski Sovyet cumhuriyetleri ve Afrika ağırlıklı iken son yıllarda Suriyelilerin birinci sırayı aldığını belirten Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan, şöyle konuştu: “Son 30 yılda ilk defa İstanbul’da veremli hasta sayısı arttı. Halbuki son 30 yılda sayı olarak her geçen yıl azalıyordu. Göçmenlerin Türkiye’ye gelmesi bir politikadır, bunu insani nedenlerle destekliyoruz ama burada sosyo ekonomik ve sağlık açısından özel önlemler alınması gerekir. Eğer bunları alamazsak bu insanlar hem kendileri hem de o insanlarla temasta bulunan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları aynı şekilde risk altına giriyor.” l İSTANBUL/DHA Ücretsiz olmalı İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Samet Mengüç ise bu raporların tamamen ücretsiz olması gerektiğinin altını çizerek, şunları söylüyor: “Bu devletin sağlık politikalarına bakış açısının bir göstergesidir. Sosyal devlet anlayışında bunlar ücretsiz ve devlet güvencesi ile yapılmalıdır.” Akciğer damarlarındaki pıhtılar (emboli) ölümcül olabiliyor. İlaçla tedavi edilemeyen pıhtıların bir kısmı ameliyatla tedavi ediliyor. Akciğer damarlarındaki pıhtı nedeniyle oluşan “akciğer tansiyonu (kronik tromboembolik pulmoner hipertansiyonKTEPH),” pulmoner hipertansiyonun ameliyat edilebilen tek türü. Türkiye’nin bütün illerinden bu hastalığın tedavisi için AKCİĞERDE PIHTI ÖLÜMCÜL OLABİLİR Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gelen yüzlerce hasta, burada ameliyat olarak sağlığına kavuşuyor. Prof. Bedrettin Yıldızeli, 4 yılda yaptıkları 250’ye yakın endarterektomi operasyonu ile Türkiye’nin dünyadaki beş KTEPH merkezi haline geldiklerini belirterek “Hastalık, nefes darlığı, göğüs ağrısı, ödem gibi semptomları nedeniyle KOAH, astım gibi akciğer ve kalp hastalıkları ile karıştırılabiliyor. Bu da hastalara geç ya da yanlış tanı konmasına neden olabiliyor. Doğru teşhis ve tedavi ile hasta sağlığına kavuşabilir” dedi. Ameliyat dışındaki tedavilerin kan sulandırıcılar ve akciğer tansiyonunu düşüren ilaçlar olduğunu anımsatan Yıldızeli “Ne yazık ki kalıcı bir çözüm sağlamaz” dedi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle