28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 28 Nisan 2015 EDİTÖR: HAYRİ ARSLAN TASARIM: BARIŞ AKTAŞ haber 5 Kemal Kılıçdaroğlu’ndan “paralel yapı” ve “çözüm süreci” ile ilgili sert çıkış: 1725 Aralık’ı gölgelemek için paraleli büyük gösteriyorlar stanbul adliyesindeki kararlarla yargıdaki kaos tartışılırken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, paralel yapı konusunda AKP’ye sert çıktı. Kılıçdaroğlu, “1725 Aralık’ı gölgelemek isteyen iktidar, paralel yapıyı olduğundan büyük göstererek kendini aklamak istiyor. ‘Bizi aldattılar, kandırdılar’ diyorlarsa önce devlet içindeki bu yapı nedeniyle halktan özür dilesinler” dedi. Kılıçdaroğlu, çözüm sürecinin güvensizlik içinde olduğu uyarısında bulundu ve ERDEM görüşmelerin meşGÜL ru muhatap olarak HDP üzerinden sürmesi gerektiğini vurguladı. Bir grup gazetecinin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu şunları söyledi: Paralelin hesabını AKP verecek: Baştan beri söyledim. Devletin içinde paralel bir yapı olmaz. Devletin bir yapısı vardır, herkesin buna uygun hareket etmesi lazım. Devletin içinde bir yapı varsa kimler oluşturdu önce onların bir hesap vermesi lazım. Hesap verme konumunda olanlar ‘bizi aldattılar, kandırdılar’ diyorsa, o zaman geriye dönüp yaptıkları işlerden dolayı halktan özür dilemeleri, yaptıkları işi düzeltmeleri gerekiyor. Biz kanun teklifi verdik.( Derin yapıların ortaya çıkarılması için). O zaman yaptıklarında samimi değiller. 1725 Aralık için: 1725 Aralık yolsuzluk sürecini gölgelemek için yapıyı büyük göstererek kendilerini aklamak istiyorlar. Varsa paralel birşey hesabını sorarsın. Bunun için de önce bu yapı İ ya devlet içinde izin verenlere sorarsın. Cumhurbaşkanı güvensiz üçüncü ayak: (Ağrı benzeri olaylar)Seçime kadar yeni bir olay çıkmaması, seçimden sonra da bir olay çıkmaması en büyük arzumuz. Ama güvensizlik üzerine inşa edilen bir süreç var. İki önemli ayağı vardı güvensizliğin, iktidar ve Kandil. Şimdi bir üçüncü ayak çıktı, o da Cumhurbaşkanı. Dolayısıyla üç ana eksende ciddi sorunlar var. Görünen o. Ama hiçkimse bu süreci bozan taraf olarak kendisini göstermek istemiyor. Tarafların birbirine güvenmediği bir süreç var. Bu haliyle Türkiye’nin en kronik hale gelen sorunu çözülemez. CHP nerede duruyor: Çözüm sürecinin ana aktörü iktidardır. İktidarın bilgi vermediği bir süreçte ‘Sorunlar var’ biz nasıl çözümün bir parçası olacağız. Biz kendimiz sürecin nasıl ele alınması gerektiğini, sorunun nasıl çözülmesi gerektiğini gayet açık şekilde kamuoyuyla paylaştık. Paylaştığımız konuların tamamını kanun teklifi haline dönüştürüp parlamentoya kanun teklifi olarak verdik. Ne kadar samimi, tutarlı olduğumuzu açıkladık zaten. Ancak iktidarla İmralı arasındaki görüşmeler pazarlıklar nedir onları bilemiyoruz. HDP kiminle isterse görüşsün: (İmralı ile CHP görüşür mü sorusuna) HDP var zaten görüşecekseniz HDP ile görüşün. HDP kiminle istiyorsa görüşsün. Onlar görüşür kiminle görüşürlerse ama siz meşru bir makamla muhatap olacaksanız, o makam da HDP. Türk siyasal hayatının meşru aktörlerinden birisi. HDP barajı geçemezse: (Sokak karışır’ mı sorusuna) Hayır, sokağın karışması için bir gerekçesinin olması lazım. Yüzde 10 barajını aşamamasını gerekçe olarak gösterirse doğru değil. AKP’nin 330’u aşma ihtimali: Öyle bir ihtimal olduğunu sanmıyorum. HDP geçemezse bile 330’u aşma şansı yok. HDP’ye baraj eleştirisi: Çözüm sürecinde samimi olanların sürecin birinci ve hemen çözülmesi gereken maddesinin yüzde 10 barajı olduğunu söylemeleri gerekir. Eğer siz, Kürt siyasal hareketini parlamentoda görmek isterseniz, yüzde 10 barajını kaldırmanız gerekir. Bunu da bir ön koşul olarak masaya koyabilirlerdi. AKP dışındaki tüm partiler seçim barajının indirilmesini istiyor. O zaman bütün partilerin üzerinde mutabakat sağladığı bir konuyu neden HDP ‘getirin çözelim’ demiyor. Kaldı ki biz anayasa değişikliğine de ‘evet’ dedik, olmadı. Karayılan oyalama diyor: (Süreç seçim için oyalamaya mı dönüşüyor sorusu üzerine) Benim izlenimim ötesinde Murat Karayılan’ın(KCK Yürütme Kurulu Üyesi) Taraf gazetesine gönderdiği mektup var. O mektupta 3 kez biraraya gelindiğini, verilen tarihin seçim sonrası olduğunu hükümetin oyaladığını kendisi söylüyor. Suriyeliye ve Saray’a var da: (Kaynak nereden sorusu üzerine) Suriyelilere 5 milyon dolar verirken sana kaynak mı sorduk, kaçak saray yaparken kaynak mı sorduk. Emekliye gelince mi kaynak aklına geldi l ANKARA/Cumhuriyet Hayatımızı Dilim Dilim Çaldılar Bizim... arih “tarihi” günlerle birlikte, bir toplumun hayatını anlatır, dünyayı, ulusların geleceğini... Zamanın eşiğinde bir var oluşu! Tarih hiçbir zaman kör değildir, o ülkenin “talihi”ni yazmaz... Tarih kendi çocuklarının kanı üzerinde hayatın temelini hiç oluşturmaz; yaşamın ölümcüllüğünü, kanla sulanan toprakları, bir ağacın dallarındaki yaprakları anlatmaz tarih. Sakın ola ki tarihle kara talihi karıştırmayın, içinden çıkılmaz... Tüm tarih, tüm insanlık, tüm hayat kanla beslendiğinde acılar yumağı oluşur; ahtapota benzeyen emperyalizmin kolları, halkları birbirine kırdırır. HHH Tüm toprakların kanla sulandığı, daha da sulanacağı bir dönemden geçerken, birbirimizi yemekten gözlerimizin önünde olup bitenleri, Ortadoğu coğrafyasını göremiyoruz. Alın yazısına inanan bir toplum yarattık yeni baştan... Kin, nefret, intikam tohumları ektik; 100 yıl önceyi ve bugünü tarihsel, siyasal, sosyal, kültürel, ekonomik bir bakış açısıyla irdelemeyi bir kenara bırakıp, kendi düşüncelerimizi dayattık bizim gibi düşünmeyenlere. Hiçbir zaman şu kaçak göçmenlerin Akdeniz ve Ege Denizi’nde o köhne teknelerdeki kaçış öyküsünü anlatamadık, emperyalizmin yoksul halkları nasıl kırdırdığını anlatamadık. Emperyalist bir avuç devlet dünyaya egemen olurken, “kardeşim Mursi” Mısır’da 20 yıl hapis cezasına çarptırılıyordu ama kahramanımızın nedense sesi sedası hiç çıkmıyordu... Hey gidi “van münit” günleri hey! HHH Hayatımızı dilim dilim çaldılar bizim... Çocuklarımızı öldürdüler, kara toprağa gömdüler... Darbeleri yaşadık, işkenceleri, zindanları, sürgünleri... 2002’den sonra AKP kayığına binen, Türkiye’de demokrasi ve özgürlüklerin gelişeceğini sanan aydınları, gazetecileri, toptancı liberal T ‘Evet dedik olmadı’ Meşru makam HDP ‘AKP hesap verecek’ ‘Erdoğan Merkez Bankası Başkanı olsun’ D emokrasinin yerdarbe vuruyor. Eğer leşmesi ve kökgücün varsa ayrılırleşmesinin nedeni bazı sın Cumhurbaşkanlıkurumların kendi külğından gidip Merkez türlerinin olmasıdır. Bankası başkanı olurMİT de öyle. Biz bu kusun, yaparsın, yönetirrumları yok ettik. En sin orayı. AKP ilk kez tipik örneği Merkez devletle siyasal iktidaBankası’dır. rı aynı olarak düşünDoğrudan Merkez meye başladı. Allah akıl fiBankası’nın araçları Kılıçdaroğlu kir versin:(Cumhurbaşkanı na müdahale ettik. AKP’nin Erdoğan’ın Çanakkale reklam ‘herşeyi ben bilirim ben yapafilmi için) Ne diyeyim. Allah rım ve devletin bütün kurumakıl fikir versin başka ne söyları siyasal iktidara hizmet etleyeyim. melidir’ anlayışı demokrasiye ‘Seçimde kaybedecekler’ Balıkesir’de halka hitap eden Kılıçdaroğlu, ‘Halk kazanacak onlar kaybedecek’ dedi COŞKUN YAMAN HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “8 Haziran’da yeni bir tarih yazacağız. Türkiye’yi çağdaş dünyanın onurlu bir ülkesi haline getireceğiz. Bunu yapmak için yola çıktık, bunu mutlaka gerçekleştireceğiz. Hayatın her alanında halk kazanacak, onlar, malum zihniyet kaybedecek” dedi. Balıkesir Kuvayı Milliye Meydanı’nda yurtaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, tüm seçmenleri 7 Haziran’da sandığa giderken en az 3 kez düşünmeye çağırdı. 13 yıldır ülkeyi yöneten AKP döneminde 17 milyon kişinin yoksulluk sınırının altında, 8 milyon emeklinin de aylık bin liranın altındaki gelirle yaşamaya çalıştığını söyledi. Ülkede 6 milyon 200 bin işsiz olduğunu vurgulayarak, “Bunlar 13 yıldır bizim hangi sorunumuzu çözdüler? Şimdi Sandığa giderken bu tabloyu bütün vatandaşlarımızın aklında tutmalarını istiyorum” diye konuştu. Ülkede özgürlüğü elinden alınmış bir meyda, korkudan sesini çıkaramayan iş dünyası, “ben hakkımı arıyorum” diyenin karakola götürüldüğü bir düzen olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, bunu CHP iktidarının değiştireceği C Kılıçdaroğlu, konuşması bittikten sonra milletvekili adaylarını kürsüye çağırıp halka tanıttı. Fotoğraf: AA rı yükselmesi üzerine Kılıçdaroğni savundu. Kılıçdaroğlu, refahı tabana, bü lu, “O da olacak inşallah. Ancak abisi ve yandaşı duyarsa yüreğitün millete yayacaklarını belirne iner” yorumunu yaptı. terek, “Yıl 2002. Türkiye nüfuAsgari ücreti bin 500 lira yapasunun yüzde 1 Türkiye servetinin yüzde 39’una sahip. Yıl 2014. cakları, taşeron sistemini kaldıracakları, iş garantili eğitim sisteTürkiye nüfusunun yüzde 1’i, toplam servetin yüzde 54’e sahip. mini getirecekleri, hiç kimsenin yaşam tarzına, dini ve etnik kimBu gerçeği unutmayın. Rantlar, servet bir yerde toplanıyor, para liğine müdahale etmeyecekleri lar yandaşa gidiyor, acıyı sefaleti, vaatlerini sıralayan Kılıçdaroğlu, emeklilere de şöyle seslendi: vatandaş çekiyor” dedi. “11 milyon emekli kardeşim. ‘Yüreğine inmesin’ Senin hakkını Kılıçdaroğlu ka7 Haziran’da Türkiye’nin onur dar savunan ikinci bir siyasi parti yoktur. Çünkü emekliye bu lu yurtaşlarının ayağa kalkacağını söylemesinin ardından alan toplumun vefa borcu var. Emekli için ‘refahtan pay verilmez’ diye dan “Başbakan Kemal” sloganla yasa çıkardılar. Sizin ikinci adresiniz, yuvanız, eviniz CHP’dir. Emekli Kurban, Ramazan bayramında torunundan kaçıyor, kurban kesemiyor. ‘Birer maaş ikramiye vereceğiz’ dedik. Koro halinde itiraz ediyorlar, ‘kaynak nerede?’ diyorlar. 2 milyon Suriyeliye 5 milyar dolar verirken sana kaynak mı soruldu? Biz emekliye, taşeron işçisine, işsize çalışıyoruz. O nedenle 11 milyon oyunu bekliyorum emekli kardeşim, 1 tek fireyi bile kabul etmek istemiyorum. Sana bayramlarda onurunla gezebileceğin bir hayatı sağlayacağım ben.” Kılıçdaroğlu, Türkiye’de önemli bir eksiğin de temiz siyaset olduğuna dikkat çekerek, “İktidara geldiğimizde ilk 4 ayda ilk çıkaracağımız yasalardan biri Temiz Ahlak Yasası olacak. İlk 6 ayda da kesin hesap komisyonunu kuracağız. Başkanı da AKP’den olacak. Her kuruşun hesabını vereceğiz. 7 Haziran’da altı oka basacağınız her mühür, Yaşanacak bir Türkiye’ye merhaba demek olacak. Hiç merak etmeyin. Hayatın her alanında halk kazanacak, onlar kaybedecek, malum zihniyet kaybedecek” dedi. l BALIKESİR/Cumhuriyet tosuncukları tanıdık... Bunlar hem AKP kayığına hem de cemaat kayığına binmeyi çok sevdiler; beş yıl önce 2010’da kimileri “yetmez ama evet” deyip, kimileri de “inadına evet” diyerek sözde demokrasi ve özgürlüklerin temeline harç koydular... Tarihi talihle karıştırırken, Salih bile şaşırdı bu işe iki gözü görmediği halde! Kana doymamış bir kalleşlik kapıya dayanmıştı... Görmediler! Zaten görmeye niyetleri yoktu; bu topraklar hep kanla bulanacaktı, yine çocuklarımız ölecekti. 30 yılda binlerce çocuğumuz, insanımız, canımız ciğerimiz kara toprağa verilmiş, acılarımız alaca bir karanlığın içinde çığlık atmıştı. Tüm tarihi, tüm hayatı o zaman da göremedik, bugün de göremiyoruz bilmem farkında mısınız? Saygıyı, sevgiyi unutmuştuk; hayatı derin sularda yitirmiştik... Zamanın saat ayarını kurduk, kalleşlik pususu kuranların nasıl hukuku çiğnediğine, adaleti yok saydığına tanık olduk! Ruh zenginliğimizi çalanlar, kutulara dolarları yerleştirenler külçe altınlarda karşımıza çıkınca ne kadar çok şaşırdık! HHH 100 yıl önce bu topraklarda yaşamış Osmanlı Ermenilerinin torunları “ortak acı”nın yasını bile tutamıyor... O acıyı yaşamak isteyenlere karşı çıkanları gördükçe benim acım katmerleniyor... Tehcire uğratılmış insanlar; kadın, erkek, çoluk çocuk can kayıpları yaşamış kanla sulanan topraklarda... Yaraları sarmak, hayatı kucaklamak, tarihi talih saymak değildir ve hiçbir zaman olmayacaktır... Toplumsal bir algı oluşturarak kanlı tarihi talihe çeviremezsiniz, insanlık suçunun üzerini örtemezsiniz eğer vicdanınız varsa! 2015 yılında yaşananlara bakınca ister istemez soruyor insan: “Ey ahali, gerçekten laik demokratik bir hukuk devleti var mı Türkiye’de?” Devlet Bahçeli, uçak korkusunu yendi MHP lideri Devlet Bahçeli, Oberhausen kentinde, Avrupa Türk Konfederasyonu’nun düzenlediği etkinlikte yaklaşık 10 bin kişiye hitap etti. çak korkusu nedeniyle gezilerine karayoluyla giden MHP lideri Devlet Bahçeli, Almanya seyahatinde korkusunu yenerek uçağa bindi. Bahçeli’nin uçağın içinden çekilen görüntüleri MHP’nin Twitter hesabından “Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli, Avrupa Türklüğü ile kucaklaşmak, hasret gidermek için yola çıktı” diye paylaşıldı. Seyahatlerinde, daha çok karayolunu tercih eden Bahçeli, en son 2012 yılında Hollanda’da düzenlenen bir kurultaya katılmak için uçağa binmişti. Oberhausen kentinde, Avrupa Türk Konfederasyonu’nun düzenlediği etkinlikte yaklaşık 10 bin kişiye hitaben konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Bahçeli’ye milliyetçiliği öğreteceğiz” diyen Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu hedef aldı. Bahçeli, “Davutoğlu bize milliyetçilik öğretecekmiş. Kıyamet alameti bu olsa gerektir. Başbakan’ın milliyetçilik cahili, fukarası ve hasmı olduğunu bilmeyen kalmamıştır. Sayın Davutoğlu, tereciye Temiz siyaset sözü U ‘Maaşımı halka harcayacağım’ HP’nin Mersin 4. Sıra Milletvekili adayı, işadamı Mustafa Baysan, “Milletvekili maaşının ne kadar olduğunu merak bile etmedim. İnşallah milletvekili seçilirsem maaşımı almayacağım. Mersin’de bir irtibat ofisi kuracağım, maaşımı buraya aktaracağım ve Mersinlilerin başta eğitim olmak üzere çeşitli ihtiyaçları için kullanılmasını sağlayacağım” dedi. “Şimdi doğduğum topraklar için, Mersin için, ülkem için bir şeyler başarmak istiyorum” diyen Baysan, maaşını halkın ihtiyaçları için harcayacağını söyledi. Baysan, “İnşallah seçilir C sem farklı bir milletvekili olacağım. Seçildikten sonra ilk işim Mersin’de bir irtibat ofisi açmak olacak. Vatandaşlarımızın bir dertleri, bir sıkıntıları olduğunda Ankara’ya kadar gelmesine gerek kalmayacak. Mersin’deki ofisime gelen her vatandaşın sıkıntısını çözmeye çalışacağım. Bir işadamı olarak milletvekili maaşını hiç merak etmedim. Çünkü benim bu maaşa ihtiyacım yok. Ama ihtiyacı olanlara küçük de olsa bir katkım olsun diye milletvekilliği maaşımı Mersin’deki ofisime devredeceğim” diye konuştu ABİDİN YAĞMUR / MERSİN Tereciye tere satma MHP lideri Devlet Bahçeli, Almanya seyahatinde korkusunu yenerek uçağa bindi. DHA tere satma; sen önce git etrafına milliyet nedir onu öğret, adamlık nasıl olur onu göster, eğer biliyorsan ahlakın, şeref ve namuslu olmanın faziletlerini anlat. Senden bozkurt olmaz, senden olsa olsa fındık kurdu olur. Parlamenter sistemden güç ve meşruiyet alan Başbakan, başkanlık sistemini bizzat kaleme aldığını söyleyerek makamını inkar etmiş, zavallı duruma düşmüştür” dedi. CHP’li Baysan, seçilirsem farklı bir milletvekili olacağım dedi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle