18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Salı 28 Nisan 2015 El Beşir’e yüzde 94.5’cik oy ‘Atbaşı’ Berdimuhammed Türkmenlerin gururu ve milli hayvanları Ahal Teke atlarını tanıtmak için düzenlediği at festivalinde Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamed’a meclis kararıyla ‘Halk Atşinası’ (At Yetiştiricisi) unvanı verildi. UCM’nin Darfur’da insanlığa karşı suç işlemekten hakkında tutuklama kararı çıkardığı Sudan lideri Ömer el Beşir yine başkan seçildi. 1989 darbesinden beri başta olan 71 yaşındaki El Beşir’in oyların yüzde 94.5’ini aldığı açıklandı. Nisan başındaki seçimlere katılım çok düşük kalmıştı. EDİTÖR: CEYDA KARAN TASARIM: BETÜL BERİŞE 17 [email protected] İSPANYA Yolsuzluğa karşı çıplak kampanya! ‘KKTC yavrudur ille yavru kalacak!’ Akıncı’nın ‘Yavru vatan değil, kardeşiz’ sözlerine Erdoğan kızdı: ‘Ağzından çıkanı kulağın duysun’. Akıncı yanıtsız bırakmadı: Hep yavru mu kalalım! KTC’de solun adayı Mustafa Akıncı yüzde 60’la cumhurbaşkanı TÜREY seçilirken, ilk KÖSE günden “anavatanyavru vatan” krizi çıktı. Akıncı’nın vizyonunu “yavru vatan değil, kardeş vatan” sözleriyle izahına kızan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Ağzından çıkanı kulağın duysun” deyince Akıncı’dan “Halkım düşüncelerime onay verdi. Hep yavru mu kalalım?” yanıtı aldı. Citizenfour n etkilendiğim sahne şu oldu: Amerikan telefon şirketi AT&T müşterilerinin, ABD hükümetine karşı kişisel telefon bilgilerine hukuksuz şekilde el konulmuş olmasından dolayı açtıkları bir dava var… Bireylerin açtığı davada hükümeti savunmak, adalet bakanlığının bir görevlisine düşüyor. Hükümet görevlisi, meselenin yüksek güvenlik konusu olduğunu, mahkemede görüşülemeyeceğini, konunun parlamentoda ele alınması gerektiğini belirtiyor. Mahkeme başkanının buna verdiği yanıtı hiç unutmayacağım: “Ne demek istiyorsunuz? Bize ayak altından çekilmememizi mi öneriyorsunuz?” diyor yargıç ve ardından ekliyor: “Yargının işi ne olacak o zaman?” E Bölgesel ve yerel seçimler için gelecek ay sandığa gidecek olan İspanya’da, iktidarın yolsuzluklarına dikkat çekmek isteyen Sosyalist aday “şeffaflık” için soyundu. Cantabria bölgesi adayı Luis Alberto Nicolas, kampanya posterlerinde mahrem yerlerini örten kırmızı gülle poz verirken eliyle yolsuz siyasileri işaret etti. Nicolas bugüne dek İspanya’da seçim kampanyaları için soyunan üçüncü siyasi olsa da, Sosyalist Parti’nin münasip bulmaması üzerine posterler kaldırıldı. K çok farklı tablolar çıkar. Sayın cumhurbaşkanının ağzından çıkanı kulağının duyması gerekir” dedi. Türkiye’nin Kıbrıs’ta bedel ödediğini ve uluslararası alanda kavgasını verdiğini söyleyen Erdoğan, “Acaba sayın Akıncı tek başına bu kavgayı verebilir mi? Türkiye’nin KKTC’ye bakışı yavru vatandır, bir ananın yavrusuna bakışı nasılsa öyle bakmaya devam edecektir” diye ekledi. Akıncı ise ‘Türkiye’siz...’ IRAK Bebekler IŞİD’e malzeme oluyor Soğuk mesaj IŞİD Irak ve Suriye’de işgal ettiği bölgelerde doğan bebeklere doğum sertifikası veriyor. Örgütün erkek çocukları kullandığı propaganda fotoğraflarının sonuncusunda, yeni doğan bir bebek yanında doğum belgesi, el bombası ve silahla görüldü. Fotoğrafı bir militanın çektiğini söyleyen Rakkalı aktivist Ebu Vard El Rakkavi, Twitter’dan paylaştığı kareye “Bu çocuk sadece bize değil size de risk olacak” notunu düştü. Geçen yıl 7 yaşındaki bir oğlanın bir askerin kesik kafasnı tutan fotoğrafları yayınlanmıştı. Erdoğan, seçilmesiyle adada mayısta yeniden başlayacak çözüm müzakereleri için umutları yükselten Akıncı ile ilk günden polemiğe girdi. Teamüller uyarınca Akıncıyı arayıp kutlamaması dikkat çeken Erdoğan önce “Kıbrıs sorununa ne pahasına olursa olsun çözüm bulunması gibi bir yaklaşımın benimsenmesi mümkün değildir” ikazı içeren soğuk bir ‘tebrik mesajı’ gönderdi. Ardından Kuveyt’e hareketi öncesi Akıncı’yı hedef aldı. Erdoğan, KKTC liderinin “yavru vatan değil kardeş” söylemi için, “Bu ifadeler bir sıcaklığın gereğidir. Burada 2 kardeş ülkeyiz dediğiniz zaman ortaya canlı yayında bu sözler sorulunca “Neden rahatsız olunuyor kardeş ilişkisinden? Bu yavrunun büyümesini istemiyor mu Türkiye? Biz hep yavru mu kalalım? Ayakta durmasını beceremeyelim mi? Artık yetişkin olmayalım mı? Ben ne söylüyorsam arkasındayım” yanıtını verdi. Akıncı Türkiye’yi dışlayan söylemi olmadığını anımsatıp ekledi: “Bu topraklar artık Rum toplumuyla baş etme, kimliğini kanıtlama adına, yavruluktan bebeklikten kur tulup ayakları üzerinde durmak zorundadır. Burada bir devlet var. Bu devleti Türkiye de tanıyor. 2 eşit ilişki küçüklükle büyüklükle ölçülmez.” Yayın sürerken “Ankara’ya olası ziyareti” sorulunca Akıncı, Erdoğan’ın hatta olduğu notunu aktarıp, “Cumhurbaşkanı ile konuşacağım şimdi, ona duygularımı ileteceğim. Gereksiz hassasiyetlere gerek yok” demekle yetindi. Mustafa Akıncı, Lefkoşa Adliyesinde mazbatasını aldı. Erdoğan ile polemiğe ilişkin bir soruyu yanıtlayan Akıncı “Telefonla da tebrik etmek istedi. Sayın Erdoğan ‘ana hiçbir zaman analığını bırakmak istemez’ dedi. Ben de ‘çocuklar büyümek ister’ dedim. Bunları gülerek, sohbet havasında konuştuk. Türkiye’ye ilk fırsatta ziyaretimizi gerçekleştireceğiz” dedi. 2011’de Erdoğan KKTC’de AKP karşıtı gösterilere öfkelendiğinde Akıncı “Askeri vesayetten rahatsız Kıbrıs Türkü AKP vesayetini de istemez” demişti. Bu arada Başbakan Davutoğlu, Mustafa Akıncı’yı tebrik ederek, Kıbrıs Türk halkına “her türlü katkı” vermeye devam edileceğini söyledi. Yayında telefon Dilini yumuşattı ‘Güçler dengesi’nin filmi Vizyonu çözüm ve kişilikli ilişki 4 Adada çözüm: Statüko devam etmemeli. Dört boyutlu bir siyaset vizyonumuz var. Güven artırıcı önlemlerle desteklenecek çözüm odaklı siyaset; toplumsal konulara duyarlılık; Türkiye ile karşılıklı saygıya dayalı kişilikli ilişki ve bağımsız ve tarafsız cumhurbaşkanlığı. 4 Türkiye: Kıbrıs Türk toplumunun kendine yeten, kendini yönetme becerisine sahip yapıya kavuşması, Türkiye’nin de çıkarına. Böyle bir Kıbrıs Türk toplumu, gelecekte federal ortaklığın eşit kanatlarından biri olarak daha sağlıklı yaşayacağı gibi, AB kurumlarında da yarışabilir. SURİYE Luay Hüseyin İspanya’ya kaçtı Suriye’nin “milli hassasiyeti zedelediği” iddiasıyla yurtdışı yasağı getirdiği muhalif lider Luay Hüseyin, yargılanmasına günler kala Kobani ve Türkiye üzerinden İspanya’ya kaçtı. Kasım’da tutuklanıp şubatta tutuksuz yargılanmak üzere bırakılan 55 yaşındaki Suriye Devletini İnşa Partisi lideri, AFP’ye “Hayatımın tehlikede olduğunu hissettim. Artık milise dönüşen rejimle uzlaşmak mümkün değil” dedi. Hüseyin Facebook hesabından muhalif Ulusal Koalisyon’un liderleriyle görüşmek üzere İstanbul’a geleceğini duyurdu. Citizenfour çok katmanlı bir film. Film değil de belgesel... Laura Poitras’ın yönettiği “Oscar”lı belgesel, hükümetteki “güçler ayrımını”, yurttaşla hükümet arasındaki “güçler dengesini” ve “devlet raconu”na feda edilen “hukuk devletinin” savaşını anlatıyor. Citizenfour, “terörle mücadele” adı altında zuhur eden “yüksek güvenlik raconu” ile, bu racona karşı dar kadro bir ekiple (iki gazeteci ve bir insan hakları avukatı) özgürlük mücadelesi veren Edward Snowden’ın öyküsünü perdeye taşıyor. Snowden’ı hatırlayacaksınız. Hani şu Rusya’ya sığınan eski Amerikalı istihbaratçı… İki yaz önce Orwell’in bilimfütüristik faşizm romanı “1984”e rahmet okutan ifşaatlarda bulunmuştu... ABD’nin her şeyi, herkesi gözetleyen bir “Büyük Birader”e dönüştüğünü söylemiş, internettelekulak üzerinden dünyayı izlediğini, büyük takibi gerçekleştirmek için devletin istihbarat kurumları dışında yüzlerce özel şirketi de emrinde hizmete soktuğunu belirtmişti. ABD’nin yerküreyi kapsayan bu korkunç ağına girmeyen dünya lideri olmadığını ilave etmiş, tüm önemli ekonomik finans işlemleri, teknolojik gelişmeler, ticari görüşmeler, siyasi pazarlıkların bu ağla izlendiğini ortaya koymuş, sıradan yurttaşların da bu büyük gözaltı dışında kalmadığını anlatmıştı. Ve bu bunaltıcı “BBG” dünyasında yaşamayı kabul etmediği için açığa çıkmaya ve istihbarat evreninde elde ettiği bilgileri kamuoyuyla paylaşmaya karar verdiğini bildirmişti. Citizenfour’un keyfine varabilmek için, skandalın tüm bu arka planını bilmek gerekiyor. Film, izleyicinin tümüyle bu önbilgiye sahip olduğu varsayımı üzerine inşa edilmiş. Yanı sıra bilgisayar dünyasına ilişkin teknik konuşmalar içeriyor. Bu nedenle, bizde yeni gösterime giren Citizenfour izlenmesi kolay bir film değil. ‘Yurttaş’ın korkuyla sınavı Kıbrıslı Türk gençler Akıncı’nın zaferiyle coştu. Camikülliye mantığının sonu KTC’de “solun solundan, partisiz” bir adayın cumhurbaşkanı seçilmesi yeni dönemin işareti olarak yorumlanırken, diğer partilerin de sarsılması adada farklı bir siyasi şekillenmeyi getirebilir. Derviş Eroğlu’nun mağlubiyetiyle Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) başını çektiği merkez sağda liderlik kavgası başlaması bekleniyor. Türk tarafının müzakerecisi olan “partisiz” aday Kudret Özersay ilk tur seçimde yüzde 21’den fazla oy almayı başarmıştı. Özersay’ın parti kurarak daha kilit konuma gelebileceği yorumları yapılıyor. Yine 2013 seçimlerinde yüzde 38 oy alan hükümetin büyük ortağı CTP’nin adayı Sibel Siber’ın başarısızlığı nedeniyle de solun temsilcisi CTP’de iç hesaplaşma beklentisi yaygın. Hatta bu süreçte erken POLONYA K Rus motorculara geçit vermiyor seçim gündeme gelebilir. ODTÜ öğretim üyelerinden siyaset bilimci Doç. Dr. Galip Yalman, Mustafa Akıncı’nın cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmasında adanın önde gelen iki siyasi hareketi UBP ile CTP’nin “iktidar yorgunu” olmaları ve verdiği “Toplumun değişime ihtiyacı var” mesajlarının et kili olduğu değerlendirmesini yaptı. AKP’nin özellikle “özelleştirmeler, cami ve külliye inşaatları” gibi uygulamalarının KKTC toplumunda Türkiye’ye karşı yarattığı tepkilere de dikkat çeken Yalman, Akıncı’nın Türkiye ile ilişkileri “karşılıklı saygıya dayalı” yürütme vurgusunun önemli olduğunu belirtti. Yine de Yalman, “siyasi eşitlik temelinde iki kesimli, iki toplumlu federal yapı hedefinin” retorik dışında Rum tarafında benimsendiğini gösteren bir kanıt olmadığına dikkat çekip, “Kıbrıs’ta çözüm konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik içinde bulunmaktan öte bir tahmin yapmak gerçekçi gözükmemektedir” dedi. Nazi Almanya’sına karşı zaferin 70. yıldönümünde Kızıl Ordu’nun rotasından Berlin’e gitmek isteyen Rus motorsiklet kulübü Polonya gümrüğüne takıldı. Rusya lideri Vladimir Putin’e bağlılığı ve milliyetçiliğiyle namlı Gece Kurtları’nın 10 üyesi, Beyaz Rusya’nın Brest kentinden Polonya’daki Terespol’e geçerken sınırda durduruldu. Varşova grubu “provokasyonla” suçluyor. Motorcular ise tek amaçlarının kurbanları anmak olduğunu söylüyor. UBPCTP sorunu Anastasiadis: Ortak vatan için umut Rum yönetimi, KKTC’de cumhurbaşkanlığı seçimini 1980’lerde Lefkoşa’nın Türk kesiminin belediye başkanı iken ‘barış ve çözüm şampiyonu’ olarak nam salmış Mustafa Akıncı’nın kazanmasından memnun. Akıncı’yı arayıp tebrik eden Rum Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis, “Sonunda bu ülkenin yeniden birleşmesi için umutlarımız yükseldi. Ortak anavatanımızın AB ilkeleri çerçevesinde işbirliği, barış ve şeffaflıkla yönetilmesi için umut dolu bir gelişme” deyip ekledi: “Ellerimizi uzattık.. Bunun bir yanıtı olacağına inanıyorum.” Rum basını da coşkulu başlıklarla çıktı. Filelefteros, “Akıncı ile bu sayfa çevrildi”, Politis “İkinci Bahar”, komünist Haravghi “Kıbrıslı Türkler umut yüklü bir zeytin dalı uzattı” başlıklarını kullandı. Rum hükümet sözcüsü Nikos Hristodulos tarafların yakında temas kuracağını söylerken, BM özel temsilcisi Espen Barth Eide 48 Mayıs’ta hazırlıklar için adaya gidiyor. Avrupa Komisyonu da sonuçlardan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, görüşmelerin bir an önce başlaması umudunu dile getirdi. Buna rağmen… 21. yüzyılın teknolojik faşizmini anlamak ve kavramak istiyorsanız, bu filmi mutlaka görmelisiniz. “Sinema ve gazetecilik arası bir çalışma” olarak tanımlanan Poitras’ın yapıtında, korku imparatorluğuna karşı verilecek ilk mücadelenin korkulardan sıyrılmak olduğunu öğreniyoruz. Serüvenine ilk kez yakından tanık olduğumuz Snowden kendisini sindirmek isteyen güçlere karşı kameralar önünde meydan okuyor: “Hodri meydan. İşte buradayım!” diyor: “Beni yıldıramazsınız. Beni çarmıha gerseniz de korkmayacağım. Korkuyla yaşamayı reddediyorum!” Mesele bize sunulmakta olan şablonu tersyüz etmekte diyor özetle Snowden: “Biz korkacağımıza, hükümet bizden korksun!” Citizenfour’un ana mesajı bu. Filmde Snowden’ın kripto adı olan “Citizenfour/Yurttaşdört” kimilerine göre Amerikan Anayasası’nın 4. maddesine gönderme yapıyor; kimilerine göre de okunuşu üzerinden “yurttaş için” anlamına geliyor. Öyle ya da böyle tiranlığa karşı yurttaş olmanın “cesaret”ten geçtiğini hatırlatıyor Citizenfour. Sırf bunun için görmeye değer. Iraklı Şiiler ‘Güneyin Kürdistanı’ olmak istiyor Irak’ta IŞİD’le savaş sürerken güneydeki Şiilerden özerklik talepleri yükseliyor. Rudaw’a konuşan Irak meclisi üyesi Muhammed Osman, “Bağdat’tan resmi talepte bulunan Basra ve Wasit illeri, kendi hükümeti ve parlementosu olan Kürdistan Bölgesi ile benzer haklar istiyor” dedi. Wasit’in en büyük kenti Kut’a yaptıkları ziyareti aktaran Osman, Irak anayasasının her bölgeye özerklik talebi hakkı verdiğini hatırlattı. Petrol zengini olmasına rağmen yetersiz altyapı ve işsizlikle boğuşan Basra’da ayrı bir bayrak dahi hazırlanmış durumda. AB’den memnuniyet C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle