23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 18 Nisan 2015 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TasaRım: ÇAĞLA SEVİNDİK haber 7 Gül’ü duyan 2 bakan çekildi Şimşek ve Bozkır, Financial Times’ın konferansına katılmaktan son anda vazgeçti u hafta Sayın Abdullah Gül’ün konuşması sayesinde namlı gazete Financial Times’ın konferansını duymayan kalmamıştır. Eski Cumhurbaşkanımız bir konuştu ve bizler o günden beri arkeolojik kazı yaparcasına içinden altın çıkarmaya çalışıyoruz; yeni parti kurmanın sinyallerini mi vermişmiş, temcit pilavı gibi bize zorla yedirilmeye çalışılan başkanlık sistemini eleştirerek Erdoğan’la aralarına giren (tekir değil) kara kediyi mi ifşa etmişmiş... Kanımca, konuşma tam da Gül’e yakışır bir şekilde mutedil ve mantıklıydı. Değindiği noktaların pek çoğunun altına imza atılır. Ama bilmediğimiz, görmediğimiz bir nokta var ki, işi o boyutuyla ele alınca, konuşma daha da manidarlaşıyor. B KONUK YAZAR PELİN BATU rini arayıp gelemeyeceklerini söylüyorlar. Sizce de bu çok anlamlı bir tesadüf değil mi? Konuştuğum bir FT yazarının bunu “elverişli bir mazeret” olarak nitelediğini de ekleyeyim. Bir milletvekilinin yorumu ise ilginç: “Şimşek ve Bozkır, önümüzdeki sezon Bakanlıklarını garanti etmek için Gül’den uzak durmuşlardır.” Sanki bir spor müsabakasının, pardon müsameresinin içinde hapsolduk! Siyasi zikzaklarını izlemek zorunda kalıyoruz. Son zamanlarda, Sayın Bülent Arınç’ın çıkışları olsun, aday gösterilmeyen vekillerin homurtuları olsun, AKP’nin çatırdama sesleri ve deprem gurultularından dolayı biz de Nostradamus kesildik; her kavgadan ve gerginlikten, yeni bir parti mi doğuyor sorusu, her beyanatın altında bir bit yeniği arayışına girişiyoruz. Bu sorular yükseldikçe, Arınç gibi tecrübeli isimler, “bizi kimse bölemez” mesajı verip Erbakan’ı nasıl ortada bırakıp parti kurduklarını “unutturmuş” oluyorlar. Benim kulislerden aldığım intiba ise, yeni bir parti kurulmasına dair değil. Ortak kanı, AKP 330’un altında kalırsa, Gül gibi küsülmüş kimi siyasi figürlerin elinin güçleneceği, böylelikle iadei itibar ile AKP’ye temiz kan gibi geri döndüklerinde, dönüşlerinin muhteşem olacağı. Ama burası Türkiye; her şey her an değişebilir. Bakalım bu kirli seçimlerde, daha ne oyunlar göreceğiz. Bir tiyatrocu olarak, devletlülerimizin sahne becerilerini, kıvraklıklarını, hızlı dönüş/manevra kabiliyetlerini alkışlıyorum. Orwell’i bilmem ama Haneke’nin gurur duyacağı kesin. Bravissimo. aKP’nin Kırdığı Çubuklar... Hızlı manevra yeteneği Konferanstan bir iki gün önce... Financial Times bu konferansı üçüncü kez yapıyor. İlk kez 2012’de düzenlendiğinde, Bakanlarımız ve milletvekillerimiz mutlu mesut teşrif ediyordu, zira burada hem FT prestiji söz konusu, hem de kendi icralarını dünyaya dillendirme vesilesi yakalamış oluyorlardı. Yıl 2015, Financial Times, “Ankara artık güvenilir görünmüyor”, “Komplo teorileri Türkiye demokrasisi için endişe verici” gibi yazılar yayımladığı günlerde konferans gelip çatıyor. FT, bu seneki açılış konuşmalarını yapmak için iki Bakanla anlaşmış. Bunlardan biri, geçtiğimiz sene de FT konferansına teşrif eden Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek, diğeri de Avrupa Birliği Bakanımız Volkan Bozkır. Söylememe gerek yok herhalde, FT gibi ciddi müesseseler, tertipledikleri etkinliklerin üzerine titrer, dakikası dakikasına hesaplar, bizdeki gibi kürsüyü ele geçirince susmak bilmeyen vaizlere tahammül etmez. O yüzden Sayın Şimşek ve Bozkır’ın konferanstan bir iki gün evvel gelemeyeceklerini belirtmelerine ne kadar şaşırdıklarını tahmin edebilirsiniz. Siyasi zikzaklar Peki neden gitmiyorlar? Bununla ilgili şüphelerim var. Resmi bahane, Başbakan Davutoğlu’nun seçim beyannamesini deklare ettiği gün Ankara’da olmaları gerektiği. Aslında son derece meşru bir neden. Gel gör ki, Sayın Davutoğlu, müneccimleriyle konuşup, yıldızlar bize seçim startını illa da yarın yapacaksınız diye diretmediklerine göre, Bakanlarımızın son dakika değişiklikleri anlamsızlaşıyor. Başbakan’ın Ankara Spor Salonu’ndaki Erdoğani şovu, çok önceden belirlenmiş, planlanmış, yeni marşlarla bezenmiş bir organizasyon. Şimdi gelelim işin özüne. Tesadüf bu ya, Bakanlarımız, kapanış konuşmasını Sayın Abdullah Gül’ün yapacağı kesinleştiği gün FT yetkilile Güvenlik kamerası görüntülerinde Prof. Barlan’ın Kuzguncuk’ta bir süre dolaştıktan sonra hızla denize atladığı görülüyor TARP podu çok yüksek kalitede görüntü alma özelliği sağlayan bir uygulama. eçen pazartesi günü evinden çıkan ve denizde cesedi bulunan Prof. Işıl Berat Barlan’ın ölümünün üzerindeki sır güvenlik kamerası kayıtlarıyla aralandı. Türkiye’nin sayılı alerji uzmanlarından Prof. Berat Barlan’ın ölümünün ne şekilde gerçekleştiği güvenlik kamerası kayıtlarından ortala çıktı. PProf. Barlan, sırtında çantasıyla yürüyerek deniz kıyısına iniyor, bir süre dolaştıktan sonra hızla gidip denize atlıyor. Marmara Üniversitesi Tıp Fa Profesörün sır ölümü intihar çıktı G kültesi Çocuk Allerjiİmmünoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Işıl Berat Barlan (57) geçen pazartesi akşamı saat 20.30 sıralarında, ilaç almak için otomobiliyle evinden ayrıldı. Bir süre nöbetçi eczane aradıktan sonra ken virajı alamayarak Kuzguncuk’ta bir binanın duvarına çarptı. Kazadan yara almadan kurtulan ve Barlan’ın cesedi ertesi sabah saat 06.30 sıralarında Üsküdar İskelesi karşısında denizin içinde bulundu. Barlan’ın cenazesi İstanbul’da toprağa verildi. General gözüyle süleyman Şah ava Kuvvetleri Komutanı Hava Orgeneral Akın Öztürk, 27 Mart 2015 tarihinde TARP podu yüklenmiş F16 ile Akıncı’dan kalkış yaparak hava fotoğraf görevini uçarak denetledi. Söz konusu keşif görev uçuşu kapsamında; bir gün öncesinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ile birlikte ziyaret ettiği Süleyman Şah Türbesi TARP podu ile başarıyla görüntülendi. Keşif görevi kapsamında; Kon Orgeneral Akın Öztürk ya, Kayseri, Adana, Gaziantep ve Urfa bölgelerin rüntüler, meydana belli de, 30110 kilometre me bir mesafeden yer istassafelerden keşif fotoğraf yonuna aktarıldı. Böyleları çekildi. TARP poduce uçak yere inmeden, nun sahip olduğu güven elde edilen görüntülerin li veri bağı (data link) kıymetlendirme işlemlekullanılarak çekilen görine başlandı. l DHA H Kamera görüntülerinde Prof. Barlan koşarak denize atlıyor. Şehit savcı eşinden Bakur’a suç duyurusu Cihan Uzun: Eşim Murat Uzun’un suikast emrini verenler belgeselde kahraman gibi gösteriliyor. için gösterimine izin verilmeyen “Kuzey/ Bakur” belgeseli hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi. Çayan Demirel ve Ertuğrul Mavioğlu’nun belgeselinde şehit eşi Murat Uzun’un suikast emrini veren ve arananlar listesinde bulunan PKK’nin bölge sorumlusu “Azad Cüngüş”ün de bulunduğunu belirten Cihan Uzun, unceli’nin Ovacık il çok büyük bir üzüntü ve çesinde 19 Eylül öfkeye kapıldığını söyle2012’de PKK’nin düzendi. Uzun, “Terör örgütüne lediği saldırıda şehit olan övgü ve masumiyet içinBaşsavcı Murat Uzun’un de gösteren, kıymetli eşiSamsun’da yaşayan hem me gercekleşen aşağılık şire eşi Cihan Uzun, Tür ve hain saldırının başrolkiye’deki PKK kamplarılerini kahraman gibi yannın anlatıldığı, 34. İstan sıtmaya çalışan bu yapıtı bul Film Festivali’nde “ka kınıyorum” dedi. l SAMyıt tescil belgesi” olmadığı SUN/ DHA 3 üniversiteli kaza kurbanı S amsun’un Terme İlçesinde Ordu yönüne giden üniversite öğrencisi Berkan Tufan (21) yönetimindeki otomobil, emniyet şeridinde park halinde bulunan TIR’a arkadan çarptı. Kazada, sürücü Tufan ile araçta bulunan üniversite öğrencileri Eren Aksoy (21), Burak Çalışkan (22) ve aynı yaştaki Alper Ballı ağır yaralandı. Kaza sırasında park halindeki TIR’ın içinde uyuyan şoför Samet Kazdal ise yara almadı. Olay yerine çağrılan ambulanslarla hastanaye kaldırılan yaralılardan Burak Çalışkan, Alper Ballı ve Eren Aksoy yaşamını yitirdi. Berkan Tufan’ın ise tedavisinin sürdüğü bildirildi. l SAMSUN / AA Alper (en sağda önde), Eren (sol altta önde). Yaralanan Berkan (solda arkada). i tarihinde paşa hazretleri (Osmanlı’da sivil paşalar da vardı) ramazanda hatırlı komşularını iftara davet etmiş. Ezan okununca oruçlar bozulmuş, akşam namazı eda edilip sofraya oturulmuş. Sofradan kalkılınca, davetlilerden birinin ihtiyaç gidermesi gerekmiş. O gelene kadar ötekiler salona kurulup uzun çubuklarla tütün tüttürmeye başlamışlar. Adam dönüp de kendisine ayrılan yere geçmek isterken bir tütün çubuğunu haklayıvermiş. Sendeleyip adım atarken bir başkasını daha kırıvermiş. Ondan kaçarken bir daha, bir daha. Ev sahibi adamı kurtarmak için “Efendi hazretleri şöyle buyrun” diye yer gösterecek olmuş. Adam yanıtlamış: “Paşa hazretleri, şurda bir çubuk kaldı. Onu da kırayım geliyorum.” HHH Bu küçük öyküyü, daha önce de AKP’yi tanımlamak için yazmıştım. Yaşananlar nedeniyle yeniden farz oldu diye düşündüm... HHH İlk gençlik yıllarımızda kendisini başkaları ile oranlanamayacak kadar büyük görenler için “kargadan başka kuş tanımaz” denirdi. Başımıza ne geliyorsa böylelerinden geliyor. Avrupa Parlamentosu’nun “Soykırımı tanıyın” önerisini dayatan kararında da sanırım bunun etkisi var. Diplomasinin, görüşlerini nazik bir biçemle söyleme geleneğini bir yana atıp, herkesi küçük görme ve hakaret etme hakkına sahip olduğuna inanırsan sonucu da böyle oluyor. Pazarlıkta esastır. Verdiğin her ödün, kazanılmış hak sayılır ve sürdürmek için yenileri istenir. Sözde soykırımda olduğu gibi terör pazarlığında da aynı yöntem geçerlidir. Yıllar önce TBMM’de bir uluslararası “Soykırım iddialarını çürütme” toplantısı yapılmıştı. Bir yabancı uzman, soykırım iddialarının asılsızlığını belgelerle kanıtlayan yabancı uzmanların yazılarından oluşan kitabın TBMM’nin depolarında durduğunu söylemişti. Sonra ne oldu bilemiyoruz. HHH Öteki çubuklardan kimileri Cumhuriyet’in perşembe günkü sayısının manşetindeydi. İşsizlik, TÜİK’in özenle hazırladığı araştırmaya göre yüzde 11.3’e yükselmiş. İş aramaktan vazgeçtiği gerekçesiyle işsizlik ordusunun tabelasından düşülenler bir yana, ocak ayında 454 bin kişi daha işsiz kalmış. HHH Başlangıçta eski başbakan yeni cumhurbaşkanının “faiz lobisi hainliği” iddiası ile fırlayan dolar, 2002’den bu yana 120 kuruş daha değer kazanarak 2.80’e doğru tırmanmaya başlamış. “Sıfırlama” ya da “ayakkabı kutuları” ile gündeme gelen dolarlar prim yaparken, halk daha da fakirleşmiş, dış borçlar da tavana vurmuş... HHH Bana sorarsanız son kırılan çubuk, dinsel algı ile ilgili. Namaz kılmak ve çalışmanın; hırsızlığı, haram ve kul hakkı yemeyi, rüşveti, yalan söylemeyi, dedikodu yapmayı sakıncasız (mubah) işlerden saydırmayı özendiren yaklaşımı. Ayrıca “çalıyorlar ama çalışıyorlar” diyen yetkililerin yanıtlaması gereken bir de soru var. Kimin için çalışıyorlar? HHH Daha kırılacak bir sürü çubuk var. Bakalım AKP’nin iktidar ömrü yetecek mi? F Toplu ulaşıma 24 merkez İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ulaşım sistemlerini birbirlerine entegre edecek toplam 24 aktarma istasyonu için projelendirme çalışmalarını başlattı. Avrupa Yakası’nda toplam inşaat büyüklüğü 600 bin metrekare olan 14, Anadolu Yakası’nda ise toplam inşaat alanı 400 bin metrekare olan 10 aktarma istasyonu yapılacak. l İSTANBUL / Cumhuriyet Paha biçilemeyen kampus bakanlığın armara Üniversitesi’nin tarihi Haydarpaşa Kampusu ile ilgili bir yıldan beri süren tartışmaya son nokta konuldu. Geçen çarşamba gün Resmi Gazete’de yayımlanan Torba Yasa’ya göre 1894 yılında 2. Abdülhamit tarafından yaptırılan kampus, Sağlık Bakanlığı’na bağlı yeni kurulan Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ne tahsis edildi. 4 Faciadan dönüldü T M 31 yıldır Hukuk Fakültesi’nin kullanımındaydı. bine yakın mezun hukukçunun üye olduğu Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mezunları Derneği (MÜHDER) Başkanı İhsan Baran, “TSBÜ için İstanbul’un başka bir yerinde arazi tahsis edilmemesi düşündürücü” dedi. Arazi ve yapılar için “Paha biçilemez” bir değerden söz eden İhsan Baran, yasal süreci ve gelişmeleri takip edeceklerini söyledi. Kocaeli Hereke’den aldığı mıcırı inşaata götürdükten sonra dönüşe geçen Azmi Karadeniz yönetimindeki kamyon seyir halindeyken D100 karayolunun Körfez ilçesi Şirinyalı geçişinde damperi açılarak üstgeçide takıldı. Araç sahibi Ramazan Küçük “Kamyondaki elektrik probleminden damperin açıldığını tahmin ediyoruz. Şans eseri köprüde yürüyen vatandaş yokmuş” dedi. l KOCAELİ/ DHA Uç fikirli Kaymakam İzmir Aliağa Stratejik Araştırmalar Derneği’nin düzenlediği etkinlikte Aliağa Kaymakamı Bayram Yılmaz, “Bu konuda uç fikirlerim var. Yasalarda istihdam, iş bulma, yerleşme hakları var. Ancak her hakkın, özgürlüğün olduğu gibi bu konuda da ben bir sınırın olması gerektiğini düşünüyorum. Ayrıldığı ve geldiği yerdeki yerel yönetimlerin iznine tabi olması gerektiğini düşünüyorum” dedi. l İZMİR /Cumhuriyet C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle