Katalog

Cumartesi 18 Nisan 2015 haber EDİTÖR: CANER ÖZTÜRK TASARIM: BETÜL BERİŞE 4 Akla, lüks ‘KaçAk Saray’ geldi Muğlaklığın Dayanılmaz Cazibesi Arınç’ın israfla ilgili açıklamaları 1150 küsur odalı Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı akla getirdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, lükse kaçıldığı için eleştirilen Saray için yapılan harcamaları “İtibardan tasarruf olmaz” diyerek savunmuştu. KP’nin beyannamesinde Kürt sorununun çözümü konusunda yapılacaklarla ilgili kimi ipuçları da var. Örneğin yeni yapılacak anayasada “herhangi bir etnik ya da dini kimliğe referans olmayacağı” vurgulanmakta ve şunlar söylenmekte: “Yeni anayasa milletimizin kültürel ve toplumsal çeşitliliğini tanıyan ve herhangi bir etnik veya dini kimliğe referans yapmayan bir vatandaşlık tanımını esas alacaktır. Yeni anayasa toplumun herhangi bir kesiminin dışlanmasına yol açacak değer yargıları ve siyasi tercihleri barındırmayacaktır.” Bu ifadeler, Kürt sorununun çözümü açısından oluşturulacak yeni anayasada Türk sözcüğünün kullanılmayacağı olasılığını güçlendiriyor. Belli ki, önümüzdeki günlerde bu konu fazlaca tartışılacaktır. Hemen belirtmek gerekir ki, bu çözüme itiraz edenler, Türk sözcüğünün bir etnik aidiyeti ifade etmediğini, bir üst kimlik olduğunu söylemektedirler. İleri sürülen savlar, kuramsal açıdan ne kadar geçerli olursa olsun, tartışma, tarafları bir yere vardırmadığından, önemini yitirmiş görünmektedir. Kuşkusuz, anayasada Türk sözcüğüne atıftan vazgeçilmesinin, Cumhuriyetin kurucu felsefesiyle ne kadar bağdaşacağı tartışma götürür. Ama kabul etmek gerekir ki, ülkemizde kamuoyu bu konuda kimi çözümleri kabul yolunda mesafe almıştır. HHH Ülkemizde artık Kürt kimliği tartışılmamakta ve yadsınmamaktadır. Anayasada kimi sözcüklerin kullanılmaması, güç de olsa aşılabilecek bir sorundur. Kürt kimliği artık gerekli saygıyı görmekte ve bu konudaki istemler anlayışla karşılanmaktadır. Artık bu noktalar mesele olmaktan çıkmıştır. Şimdi sorun Kürt kimliğine gösterilen saygının, kendi varlığının bilincine varmış olan Kürtleri tatmine yetip yetmeyeceğidir. Demokratik açıdan bütün etnisitelere saygı, hepsinin eşitliği gibi hususlara uyma konusunda geniş bir mutabakatın çözümün temelini oluşturması, ancak bütün tarafların bunları çözüm için yeterli saymaları halinde mümkündür. Ama sanırım bugün artık son nokta aşılmış, Kürt halkı, salt bundan doğan kolektif haklar talep etme aşamasına gelmiş bulunmaktadır. Çözüm süreci ve müzakere edilecek on madde derken, çok çeşitli kesimlerin zihninde biçimlenen çözümler birbirlerinden çok farklı birbirlerine çok uzak konumdadırlar. Demokratik özerklik sözü, geniş kesimlerde Kürt kimliğine gösterilecek saygı, bütün etnisitelere eşitlik, Kürtçe öğrenme özgürlüğü, Kürtçe yayın ve propaganda özgürlüğü olarak şekillenmekte, ama daha ileri gitmemektedir. HHH Oysa, Kürtler adına konuştuğunu ileri sürenlerin, Kandil’in, İmralı’nın, HDP’nin, demokratik özerklik derken kastettiği model bundan çok değişiktir. Çatışmama halinden de devlet ile PKK’nin anladıkları çok farklı şeylerdir. Biri bundan militanın silaha başvurmaktan vazgeçmesini murat ederken, öbürü de bölgede egemenliğin üç erkinin sessizce el değiştirmesi ve yeni statünün legalleşmesini anlamakta ve zaman zaman da bunu dayatmaktadır. Bu durumda şu soru çıkıyor ortaya: Nasıl oluyor da, bu kadar farklı noktalarda olanlar, aynı hedefe yönelmiş görünebiliyorlar? Sorunun yanıtı sanırım, muğlaklığın dayanılmaz cazibesinde yatıyor. Her iki taraf da görüşlerini o kadar muğlak ifadelerle dile getiriyorlar ki konunun özünde görüş ayrılığı oluşturabilecek olan hususlar kamuoyunun gözünden kaçıyor. Bu yolla avunup avutmak bir yere kadar gider, sonunda kaçınılmaz sınıra toslayıp durur. Kürt sorununda o noktaya tam olarak varmadıysak da çok yaklaşmış bulunuyoruz. A Arınç: İsraf karnemiz kırık LEVENT GENCELLİ Başbakan Yardımcısı, ‘İsrafın önü alınsa vergi de alınmazdı’ diyerek partisini eleştirdi ursa’da partisinin verdiği yemekte konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “İsrafın önünü alsak sizden vergi almamıza gerek kalmaz. 13 yıllık iktidarımızın her tarafı altın yazılarla, başarıyla doludur; ama israf konusunda karnemiz kırıktır. Habe B riniz olsun. ‘Allah israf edenleri sevmez’ diyor. Yemek duaları Türkçe olsa da bir kısmımız bundan ders alacağız. İnşallah hocalarımız duyar. Arapçanın ardından Türkçe birkaç kelime dua eder, ne söylediğini anlarız” ifadelerini kullandı. Bursa’da çeşitli temaslarda bulunan Arınç gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Arınç, “Abdullah Gül’ün siyasi bir ha reket başlatacağı, kendisinin de Gül ile birlikte hareket edeceği iddialarıyla ilgili sorular üzerine şöyle konuştu: “AK Parti bizim her şeyimiz. Benim aktif siyasetten çekilmem, Sayın Cumhurbaşkanı’nın aktif siyasetten çekilmesi, Allah saklasın ki hiç kimsenin de aklına gelmemiştir bazı cingözler hariç. ‘Bunlar ayrılır, başka parti ku rarlar’. Biz İdris Naim Şahin değiliz. Biz partimizi kurduk. Allah ömür verdikçe onun başarısı için çalışacağız. Eleştirmemiz gerekirse de AK Parti’yi eleştireceğiz. İçimiz kan ağlasa bile AK Parti için varız. Yalnız, bu soruyu sık sık sorup sabrımızı da taşırmasınlar. Biz, Hazreti Eyüp aleyhisselam gibi sabırlı insanlar da değiliz” dedi. Emniyette dev tasfiye AKP hükümetinin ‘paralel yapı’ operasyonları devam ediyor. Emniyet Genel Müdürlüğü, 1776 emniyet müdürü ile 10 amirin ‘kadrosuzluk’ gerekçesiyle emekliliğine karar verdi. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal anıldı 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, dün ölümünün 22. yılında kabri başında düzenlenen çeşitli törenlerle anıldı. Topkapı’daki Anıtmezar’da düzenlenen törene Özal’ın eşi Semra Özal, çocukları Ahmet ve Efe Özal, gelini Sinem Özal, torunu Serra Özal, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, İstanbul Valisi Vasip Şahin, CHP Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu da katıldı. Başbakan Ahmet Davutoğlu da cuma namazının ardından 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın kabrinin bulunduğu Topkapı’daki Anıtmezar’a geldi. Bu sırada Anıtmezar’a gelerek çiçek bırakan Fener Rum Patriği Bartholomeos ile karşılaşan Davutoğlu, bir süre sohbet etti. l İSTANBUL/Cumhuriyet 1725 Aralık yolsuzluk soruşturmalarının ardından başlatılan “parelel yapı” operasyonlarında 500 polis gözaltına alınmış, 92’si tutuklanmış, 20 bin polisin görev yeri değiştirilmişti. Bunlarla yetinilmeyerek çoğunluğu cemaate yakın ve yolsuzluk dosyalarında çalışan isimler emekli edildi. mniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu, iç güvenlik paketi kapsamında bin 776 emniyet müdürü, 10 emniyet amiri olmak üzere bin 786 kişiyi “kadrosuzluk” gerekçesiyle emekliye sevk etti. Emekli edilen polis şeflerinin önemli bölümünü, cemaate yakın isimlerin oluşturduğu öğrenildi. 1725 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrası emniyette birçok polis şefini açığa alan hükümet, ileride yaşayabileceği tehlikelere karşı iç güvenlik paketini çıkardı. Paketle, emniyette özellikle birinci sınıf emniyet müdürü kadrosunda daralmaya gidildi. Paket, kadrosuzluk nedeniyle emniyet müdürlerinin emekliye sevk edilmesini öngörüyordu. E Başkanlık için oy istedi Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin seçim beyannamesine ilişkin, “Vatandaşlık diyoruz, yeni bir anayasa diyoruz, etkin bir yönetim için başkanlık sistemi diyoruz. Yeni bir dönemde insan odaklı diyoruz, vizyoner ülke Türkiye diyoruz” dedi. Davutoğlu, Haliç Kongre Merkezi’nde partisinin İstanbul milletvekilleri adaylarının tanıtım toplantısına katıldı. Konuşmasına Adnan Menderes ve arkadaşlarını anarak başlayan Davutoğlu, İstanbul’a her gelişlerinde kentten tekrar tekrar ilham aldıklarını söyledi. Etkin bir yönetim için başkanlık sistemini istediklerini ve diğer siyasi parti başkanlarına da çağrıda bulunduğunu anımsatan Davutoğlu, “İnsan onuru diyoruz, özgürlükler diyoruz, tarihdaşlık diyoruz. Vatandaşlık diyoruz, yeni bir anayasa diyoruz, etkin bir yönetim için başkanlık sistemi diyoruz. Siz de kendi sözleşmenizi ortaya koyun, kendi taahhüdünüzü ortaya koyun. Ama Kılıçdaroğlu gibi notere giderek değil, milletin huzuruna çıkarak. Sizin bu ülke ve bu vatanla ilgili gelecek vizyonunuzu ortaya koyun”dedi. Celalettin Lekesiz başkanlığında toplandı Bu kapsamda Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz başkanlığında 1316 Nisan 2015 tarihleri arasında toplanan Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu, çalışmalarını dün tamamladı. Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, bin 142 Birinci Sınıf Emniyet Müdürü, 269 İkinci Sınıf Emniyet Müdürü, 184 Üçüncü Sınıf Emniyet Müdürü, 181 Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürü ile 10 Emniyet Amirinin emekliye sevk edilmesinin uygun görüldüğü bildirildi. Açıklamada, ilgili personelin emeklilik durumunu, Personel Bilgi Sistemi’nden öğrenebilecekleri kaydedildi. Emekli edilenlere, kadrosuzluk tazminatı ödenecek. 3 döneme takılanlara görev Davutoğlu, 24. Dönem Milletvekilleri ve eşleriyle Ankara’da bir araya geldiği akşam yemeğinde, üç dönem kuralına takılıdığı için yeniden aday olamayan milletvekillerine yönelik parti içinde bir birim oluşturulacağını belirtti. Davutoğlu, “Yeni milletvekillerimizin oryantasyonu da dahil olmak üzere bir anlamda iç hizmet eğitimi gibi tecrübelerinden istifade etmek üzere bir göreve davet edeceğiz” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Davutoğlu, İstanbul’da Uğur Işılak’ın da aralarında olduğu AKP milletvekili adaylarını tanıttı. MİT liste verdi Kurul’un görüşmeleri sırasında Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından hazırlanan raporların da baz alındığı ifade edildi. Emekli edilen müdürlerin büyük bölümünün, cemaate yakın oldukları, bazılarının önemli yolsuzluk dosyalarında çalıştığı iddia edildi. Bazı isimler, özellikle Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, KCK gibi çok sayıda operasyonda görev yaptı. Çiçek’ten partilere anayasa çağrısı TBMM Başkanı Cemil Çiçek, siyasi partilere seçim öncesinde “anayasa önerilerini” açıklama çağrısında bulundu. Kahvaltılı basın toplantısında gazetecilerle buluşan Çiçek, Meclis’te C. Çiçek yaşanan görüntüleri eleştirerek “Meclis, Ayrancı pazarına döndü. Bir evlilik merasimi yapmadığımız kaldı” dedi. Çiçek, İstiklal Mahkemesi kararlarını tarihçilerin hizmetine geçmişi suçlama malzamesi olarak kullanmaları için açmadıklarını belirtti. AKP’den yargıya ayar hazırlığı Yargı Reformu Stratejisi’ni açıklayan Davutoğlu, Avukatlık Yasası’nın yenileneceğini söyledi. Davutoğlu, HSYK’nin yapısı ve seçim sisteminin değiştirilebileceği işaretini verdi argıda cemaat yapılanmasına karşı milliyetçi ve sosyal demokratlarla ittifak yaparak yeniden hâkimiyet kuran hükümet, bu kez yargıya tek başına hâkim olabilmek için yeni bir paket açıkladı. Pakette yar alan düzenlemelerle, HSYK’nin yapısı ve seçim sisteminin yeniden değişmesi bekleniyor. Son dönemde avukatlarla karşı karşı karşıya gelen hükümet, Avukatlık Yasası’nı da sil baştan değiştirecek. Çankaya Köşkü’nde, yargı alanında 5 yıl içinde atılacak adımları içeren Yargı Y Reformu Stratejisi’ni açıklayan Davutoğlu, pakette yer alacağını dile getirdiği düzenlemelerin ayrıntılarına ilişkin bilgi vermedi. Davutoğlu düzenlemeleri şöyle anlattı: Yargı birbirinden bağımsız olmayacak: Yargıdaki çok başlılık tartışmaya açılacak. İdari, adli, askeri ayrımları tekrar gözden geçirilecek. Birbirinden bağımsız olmayan, birbiriyle çelişmeyen bir yapıya dönüştürülecek. HSYK’ye yeni ayar: HSYK’nin yapısı uluslararası uygulamalar çerçevesinde tartışılacak. Türkiye tecrübesini dikkate alan yaklaşımlar geliştirilecek. Avukatlık Yasası sil baştan: Savunmanın güçlendirilmesi için de adımlar atılacak. Avukatlık Yasası baştan sona yenilenecek. Uzun tutukluluğa denetim: Her bir dava türüne yönelik ideal görülme süreleri belirlenecek. Davaların ne kadar sürede sonuçlanacağı hakkında fikir sahibi olunabilecek. İdeal yargılama sürelerin aşan davalar için denetim ve uyarı sistemi getirilecek. 92 polis tutuklu 1725 Aralık yolsuzluk soruşturmalarının ardından polise yönelik başlatılan “parelel yapı” operasyonlarında 500 polis gözaltına alınmış bunlardan 92’si tutuklanmıştı. Soruşturmalar kapsamında 20 bin polis zamansız tayin edilerek görev yerleri değiştirilmişti. 2200 polis okulu öğrencisinin de okullarıyla ilişkileri kesilmişti. l ANKARA / Cumhuriyet C M Y B