28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 18 Nisan 2015 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ÇAĞLA SEVİNDİK haber 3 İstanbul 120 /2 0 0 Ankara 70 /2 2 0 İzmir 110 /2 1 0 Bursa 120 /2 8 0 Antalya 150 /2 2 0 Adana 130 /2 2 0 Trabzon 110 /2 0 0 Artvin 80 /1 9 0 Çanakkale 120 /2 4 0 Balıkesir 60 /2 5 0 Sivas 50 /2 0 0 Diyarbakır 60 /2 2 0 Mersin 160 /2 1 0 Erzurum 20 /15 0 Eskişehir 70 /2 3 0 Aydın 120 /2 5 0 Gaziantep 100 /2 1 0 Konya 60 /2 2 0 Gök gürültülü yağmur ISLANMAK GÜZELDİR! Meteoroloji, demir, çinko ve aminoasitlerle yüklü nisan yağmurunda ıslanmaktan çekinilmemesini, şemsiye bile açılmamasını önerdi. Atina 130 /2 6 0 Berlin 20 /1 3 0 Girne 130 /2 3 0 Londra 60 /1 6 0 Moskova 00 /1 1 0 Paris 90 /1 9 0 Madrid 90 /1 9 0 Amsterdam 80 /1 5 0 Roma 90 /1 9 0 Çok bulutlu TARİHTE BUGÜN 1906: San Francicko kenti, 7.9’luk depremle ve onu izleyen yangınlarla yerle bir oldu. Yaklaşık 3 bin kişi öldü. Binlerce bina yıkıldı. 1938: İzmit’te Türkiye’nin ilk kâğıt fabrikasında ilk kâğıt imal edildi. 25 20 18 16 14 10 8 6 4 0 Güneşli Parçalı Bulutlu Yağmurlu Karla Karışık Yağmur Suriyeli anne işe giderken zihinsel engelli oğlunu kaybolmaması için bağlıyor İpin ucundaki çaresizlik uriye’deki iç savaş sırasında İdlib’e yönelik hava saldırısında evleri yıkılan, kocası ölen ve biri zihinsel engelli 3 çocuğuyla ortada kalan Suriyeli Fatma el Hüsen, sığındığı Reyhanlı’da Abdülkerim 12 yaşında. Başkanlık O Robottur S tek odalı evde hayata tutunmaya çalışıyor. Çevredekilerin yardımıyla geçinmeye çalışan çaresiz anne yetkililerden yardım istiyor. Zaman zaman tarlalarda çalıştığını, engelli oğlunu evde tutabilmek için iple bağlamak zorunda kaldığını belirten El Hüsen, kaybolması durumunda onu bir daha bulamayacağı endişesi taşıdığını söylüyor. Anne oğlunun tedavi edilmesini istiyor. l HATAY/AA e acayip memleket. Bir başbakan yardımcısı bir büyükşehir belediye başkanını, yönettiği şehri “parsel parsel” satmakla suçlarsa ne olur? Ya ona “paralel yapının kucağına oturdu”, “haysiyetli bir insan değil” derse? Bir kişi de çıkıp, nerede bu parseller, kime satılmış, siz neden birbirinize girdiniz diye sormaz mı? Bu tartışmadan ve bu ağır suçlamalardan sonra seçime kadar sulh oldular. Sanki bu satılan parseller şahsi mallarıymış, bu kavga da sadece onları ilgilendirirmiş gibi davranıyorlar. Her şeyin sahibi olduğuna ve hiçbir şeyin hesabını vermek zorunda olmadığına inanılan bir siyasi ortam var. Kollar kırılıyor yen içinde kalıyor. Kolu kırılan en fazla biraz inliyor. O inlemenin kırıntılarından da bize neler döndüğünü anlamaya çalışmak kalıyor. Hakiki hem de en hasından delirme zamanlarından geçiyoruz. Henüz üzerinden bir ay bile geçmemiş ve belli ki temelinde devasa skandallar yatan bu ağız dalaşından sonra Melih Gökçek ne ile gündeme geliyor? Robot ve dinozor heykelleriyle. On üç yaşından büyük kim yaparsa yapsın, bazı melekelerinin sorgulanması gereken işler elbette bunlar. Dev robot heykeli dikip tepki gelince “Normal şartlarda dinozor heykeli koyacaktık” diyen birinin normal algısı bir hayli sorunlu olsa gerek. Kamuoyunun reaksiyonuna kulak verdi vermesine. Robot heykeli sökülecek ve yerine dinozor heykel konacakmış. Çıldırma zamanlarından geçiyoruz çünkü gündemi Melih Gökçek’in normal anlayışı belirliyor. Bülent Arınç, Gökçek ile ilgili “100 konu” olduğunu ve bunları seçimden sonra konuşmak istediğini söyledi. Biz ise “parsel parsel” satılan bir şehri ya da Gökçek’le ilgili 100 soruluk dosyayı değil, beyefendinin robotlarıyla dinozorlarını konuşuyoruz. Kendisini tebrik etmek gerek. Hakkında, hem de kendi partisinin önemli bir isminden gelen bu suçlamaları evindeki oyuncaklarla bertaraf edebilecek bir kabiliyete sahip. Ancak bazı kabiliyetler sadece bazı koşullarda keskinleşip parlaklaşır. En bariz yolsuzluk iddialarının bile bırakın peşine düşülmesini, bir mağduriyet silahı olarak kullanıldığı ve bunun türedi bir havuz medyasıyla desteklendiği bir ortamdayız. Bu ortam, Melih Gökçek’in “parsel parsel” satış suçlamasına “dinozor ve robotla” mukabele edebilmesini sağlıyor. Kabataş yalanının hesabını soramayınca, Ağrı yalanını kafamıza fırlatıyorlar. 1725 Aralık sorgulanamayınca, kaşımızı gözümüzü oyuncak dinozorlarıyla yarıyorlar. Bu şımarıklığa, bu pişkinliğe hep beraber meydan verdik. Daha nicesine hazır olalım. Bugün sayın Gökçek hesap vermek yerine bize cicilerini gösterecek rahatlıkta. Neden bu kadar rahatlar? Çünkü ne yaparlarsa yapsınlar kimsenin hesap sormayacağı bir düzen kurdular. Hedefleri, bu seçimlerden sonra o düzeni iyiden iyiye bir daha geri dönmeyecek şekilde oturtmak. Kafalarındaki başkanlık rejimi nedir, diye merak mı ediyorsunuz? Ankara’nın ortasındaki o robot heykeline bakın. Erdoğan tarzı başkanlık işte o robot heykelidir. N Laterne Kafe zorla boşaltıldı Şeker Teyze’ye şafak baskını HAZAL OCAK aksim Sıraselviler Caddesi’ndeki tarihi Laterne Kafe’yi işleten ve “Şeker Teyze” olarak bilinen Emriye Uysal’ın işyeri dün sabaha karşı zorla boşaltıldı. Zabıta ekiplerinin sandalye, masa, yazarkasa ve kafenin ruhsatı Emriye Uysal nı götürdüğünü belirten Uysal, “Karakola gittik, işlem yapmadılar. Kafemizi terk etmeyeceğiz” diye konuştu. T Nöbet başladı Beyoğlu Kent Savunması üyeleri ve çok sayıda yurttaş Uysal’a destek vermek için dün kafenin içinde nöbet tutmaya başladı. Grup basın açıklaması yaparak Emriye Uysal ve eşi Dursun Uysal’ın yanında olduklarını açıkladı. Açıklamaya HDP Milletvekili Levent Tüzel de destek verdi. İşletmeye elektrik, su bağlandığını ve ruhsat verildiği halde tapuda işletme alanının boş arazi olarak gösterildiğini belirten Uysal, “Tapuda arsa olarak görülen bir alana yıllarca işletme tapusu verildiğinin bilinmesini istemediği için ruhsata hukuksuzca el koydular” dedi. l İSTANBUL C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle