Katalog

Y ASAM 2 aşrollerini Russell Crowe, Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan’ın paylaştığı “Son Umut” (The Water Diviner) filminin ABD galası önceki akşam Los Angeles kentindeki Hollywood TCL Chinese Tiyatrosu’nda yapıldı. Star Wars’ta güç uyanıyor, hayranlar coşuyor Bilim kurgu serisi Yıldız Savaşları’nın yedinci bölümü ‘Güç Uyanıyor’un ikinci fragmanı, hayranlarının katıldığı kutlamada gösterildi. Filmin EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ÇAĞLA SEVİNDİK kadrosunun da katılımıyla tam bir bayrama dönüşen etkinlikteki binlerce izleyici, izlediği fragman karşısında ışın kılıçlarıyla sevinç göste rilerinde bulundu. Dün itibarıyla YouTube’a da dahil edilen fragmanı şimdiden 200 bine yakın izleyici seyretmiş bulunuyor. l Kültür Servisi Cumartesi 18 Nisan 2015 Hollywood çıkarması ‘Son Umut’ filminin ABD galasına Yılmaz ve Erdoğan da katıldı B Esprili paylaşımlar Galayla ilgili Cem Yılmaz ile Yılmaz Erdoğan’ın eşi Belçim Bilgin sosyal medya hesaplarından paylaşımlarda bulundu. Cem Yılmaz Twitter hesabından “Selamlar, Los Angeles’ta filmin galasındayım, 4 saat sonra.. Güzel bir hatıra benim için. Burdan bişey isteyen?”, “Neticede filmcilik, turnecilik vs yani otellerde hayat hüzünlü bir şeydir, bilemezsiniz ne garip duygular,yarı açık bavular, uzaylı gibi. Ama akşam bunları De Niro ile konuşucam. Bakalım o ne hissediyo” mesajlarını paylaştı. Cem Yılmaz “Bakalım sevecekler mi filmi, belli ol maz ameriga seyircisi, premier de olsa hissedilir inceden.. Hadi selamlar kalkiiim de giyiniim (neeey?) Bi iki duyuyorum Holywood rüyası vs diye.. Uyumuyorsan rüya değildir hahhahhahhaa... Ben ayaktayim gayet de normal her sey... Abartmamak lazım. Elli yaşıma gelmişim rüya mı kalmış hahhahhahha....hölüvüüd rüyasıı! Hahhhahhahhaa bayılıyorum klişelere” diyerek de çıkan haberleri esprili bir dille eleştirdi. Belçim Bilgin ise Instagram hesabından “Son Umut galası için yola koyulduk, iyi geceler Türkiye” dedi. Milliyetçilik ve SoykırımI rmeni tehcirinin (sürgününün) bir soykırım olduğu iddiaları, bu sürgünün 100’üncü yılında, yeniden uluslararası siyasetin gündemine oturdu... Beklenen bir olaydı. Beklenen bir olaydı ama yeteneksiz ve beceriksiz politikacılar, beklenen bu olaya karşı, Çanakkale Zaferi’nin kutlanması ile Tehcir’i anma tarihlerini çakıştırmak gibi gülünç önlemlerin ötesinde bir hazırlık yapamadılar... İddialara karşı da, Türkiye’deki 100 bin kadar Ermeniyi sınır dışı etmedikleri gibi garip, ilgisiz ve insanları irkilten bir savunma ile yanıt vermeye çalıştılar. HHH Tehcirin yüzüncü yılında Türkiye artık yapayalnız: Çünkü beceriksiz ve yeteneksiz politikacıların yaptıkları dış politika yanlışları sonunda ne dünyada ne de bölgemizde doğru dürüst bir müttefikimiz kaldı. Eskiden dünyada ABD, Ortadoğu’da İsrail ve hatta Avrupa’da bazı ülkeler, soykırım iddialarına karşı Türkiye’nin yanında yer alırdı... Şimdi bunların hepsi artık Türkiye’ye karşı tavır koyuyorlar. HHH Aslında 1915 sürgününün bir soykırım olup olmadığı sorunu, soğukkanlı ve bilimsel bir yaklaşımla, gerek tarih gerekse hukuk açısından hiçbir zaman yeterince tartışılmadı... Daha çok siyasal bir yaklaşımla, Ermeni diyasporasının büyük bir başarısı olarak, birtakım devletlerin parlamentolarınca karar altına alındı ve birçok yerde “Ermeni soykırımı olmamıştır” demek hukuken yasaklandı. Sırf bu gerçek bile konunun siyasal olarak ne kadar istismar edildiğinin bir kanıtıdır. HHH Türkiye’de “Ermeni soykırımı olmuştur” demek belki çok kolay değil, ama yasak da değil. Üstelik pek çok entel yazarımız, (soykırım kavramının altında yatan aşırı) milliyetçilik anlayışını “mikrop” olarak nitelerken sadece Türk milliyetçiliğini kastediyor... Ermeni Soykırımı veya PKK ile görüşmeler söz konusu olduğunda, doğrudan etnikçiliğe dayalı olan Ermeni veya Kürt milliyetçiliklerini yüceltiyor. Oysa, milliyetçiliğin milliyeti yoktur... Faşizmin de milliyeti yoktur... Siyaseti hangi ırka, hangi millete dayalı olarak yaparsanız, o ırkın, o milletin milliyetçiliği tehlike arz etmeye başlar, başka milliyetçilikleri de tetikler... Ve bu sarmal insanoğlunu nereye götürür bilinmez! E Oğlunun izinde... Üç oğlunu da Çanakkale Savaşı’na gönderen Avustralyalı bir çiftçi olan Connor’ın savaşın ardından Türkiye’ye gelip uzun süredir haber alamadığı oğullarının izini sürmesini konu edinen filmin yönetmenliğini ünlü oyuncu Russell Crowe üstleniyor. l Kültür Servisi Çanakkale Savaşı’nı konu edinen ve bir bölümü Türkiye’de de çekilen ‘Son Umut’ Russell Crowe’un aynı zamanda ilk yönetmenlik denemesi. Crowe’un filminde Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan’ın yanı sıra Olga Kurylenko, Jai Courtney ve Isabel Lucas gibi isimler de yer alıyor. (REUTERS) Galaya katılan oyuncu Saffron Burrows dantelli beyaz elbisesiyle göz doldurdu. Fransa’da patlama: 1’i Türk iki kişi öldü ransa’nın güneyinde bulunan Pont Saint Esprit kentinde meydana gelen patlamada biri Türk iki kişi öldü, bir Türk de ağır yaralandı. Gaz sızıntısından meydana geldiği düşünülen patlama, 3 katlı bir binanın giriş katında gerçekleşti. Patlamada ölen 2 kişiden birinin isminin Fatma Sakin Ak olduğu; aynı aileden Nurdan Ak’ın da ağır yaralı olarak Nîmes Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığı belirtildi. Patlamanın olduğu 3 katlı binada itfaiye ekiplerinin kontrol çalışmaları sürüyor. l FRANSA/DHA F İşte böyle hazırlandı 81 yıllık Amerikan Bale Okulu’nun seçmelerine katılanlardan biri de Himika Tamamoto’ydu. 7 yaşındaki Tamamoto, gösteriye esneme hareketleriyle ısınıyor. Elemelere 67 yaşındaki kız ve erkekler katılıyor. (AFP) Kapalıçarşı esnafına tahliye tebligatı Dünyanın en eski alışveriş merkezilerinden biri sayılan Kapalıçarşı’da bulunan Sandal Bedesteni’nde, 2025 yıldan bu yana hizmet veren yaklaşık 80 esnafa dükkânlarını boşaltması için tebligat gönderildi. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün mülkiyetinde olan ve halı, turistik eşya, çanta, takı, giysi satılan dükkânların bulunduğu bedesten kapısına Fatih Kaymakamlığı tarafından tahliye tebligatı asıldı. Tebligatta “fuzuli şagil” yani işgalci olarak tanımlanan esnafların 22 Nisan’da dükkânlarını tahliye etmesini, tahliye sırasında güvenlik güçlerinin gerekli önlemleri alması isteniyor. Tek şirkete verildi Kapalıçarşı Esnaflar Derneği Başkanı Hasan Fırat, “Geçen sene vakıflar tarafından tek bir şirkete ihaleyle verildi. Şirket esnafları buradan çıkaramadı. Şimdi Kaymakamlık devreye girdi. Biz bu ihaleyi anlamadık” dedi. Esnaf tahliye etmediği takdirde polisin zor yoluyla dükkânlar boşaltılacak. l İSTANBUL/Cumhuriyet C M Y B