19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 MART 2015 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 ‘Ölen arkadaşlarımızın üstünden geçtik’ 3 Mart 1992’de grizu faciasında hayatlarını kaybeden 263 madenci dün düzenlenen törenle anıldı ZONGULDAK (DHA) Zonguldak’ta, 3 Mart 1992’de yaşamını Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessesesi’nde meydana gelen grizu faciasında hayatlarını kaybeden 263 madenci dün sabah kuyubaşında düzenlenen törenle anıldı. Faciadan sağ kurtulan 51 yaşındaki Burhan Öztürk ve o gün şans eseri işe gitmeyerek kurtulan 53 yaşındaki İsmail Kilerci, facia günü yaşananları anlattı. Kazadan sağ kurtulan işçilere madenci heykelciği verilmesi ise ilginç bir durum oluşturdu. Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğü’ne ait maden ocağında meydana gelen grizu faciasında 263 işçi yaşamını yitirdi, 550 işçi de yaralandı. Dünya madencilik tarihinin en büyük kazaları arasında yer alan faciada ölen işçilerden 147’sinin cesedi, devam eden yangınlar nedeniyle yer altından günler sonra gruplar halinde çıkarılabildi. En son 2 madencinin cesedi, Mayıs 1997’de ocaktan çıkarıldı. mişler o zaman. Her gün beraber işe gidip gelirdik.” Fotoğraf Tarihsel mi bilemem ama önemli bir gelişme yaşandı. Kürt Siyasi Hareketi’nin temsilcileri ile AKP hükümeti ve AKP yetkilileri birlikte fotoğraf çektirdiler. Her iki taraf da kendi açıklamalarını yaptı. Açıklamalardaki ortak noktaları, birlikte bir şeyler yapıp yapamayacaklarını anlamak ise bize kaldı. Ayrıca artık resmen başladığı ilan edilebilecek “müzakere” sürecinin, Kürt hareketinin anayasal değişiklik istekleri, AKP’nin seçim öncesi çıkarmaya gayret ettiği “İç Güvenlik Yasa Tasarısı” açısından anlamını da keşfetmek gibi bir sorunumuz var. HHH Şimdi bir fotoğraf çekmeye çalışalım. Fotoğrafı mümkünse eski bir makineyle, gri tonları yok etmeden, ışığı iyi ayarlayarak, siyah beyaz çekmeli ve “fotoshop”suz bir sonuç elde etmeye çalışmalıyız. Görünen şudur: PKK’nin otoritesini koruyan lideri Öcalan, HDP’li milletvekilleri aracılığıyla müzakerelere temel olmasını istediği 10 maddelik bir program açıkladı. Hükümet tarafı da “bunlar hep konuştuğumuz şeyler” diyerek “zımni” bir onay verdi. Demek ki çok muğlak, çok “teorik” olsa da müzakere metni bellidir. HHH Anlamaya çalışırken PKK liderinin “eğer bir ilerleme olursa bahar aylarında bir kongre toplansın silahları bırakmak tartışılsın” dediğini kayda geçirmek de şarttır. İlerleme için nelerin yapılması gerektiğini ya da yapılacağını 10 madde somutlaştırılamadığı için şimdilik bilemiyoruz. Büyük bir olasılıkla muhalefet partilerinin ve sol çevrelerin engellemek için çaba gösterdiği, AKP liderinin ise ısrarla çıkmasını istediği “İç Güvenlik Yasa Tasarısı”nın geri çekilmesi talebi de bu 10 maddenin içinde bir yerlerde gizlidir. HDP lideri ile AKP sözcüsünün atışmasının bu noktada düğümlendiği söylenebilir. Demirtaş hükümete “zerre kadar” güvenmediğini söylerken çok haklıdır; ancak ortada bir müzakere söz konusu olduğu için bu atışmaların “müzakere adabından” olup olmadığını da çıkartamıyor insan. HHH Ama asıl olanın siyasi kimlik ve bunun anayasal hale getirilmesi isteği olduğunu da biliyoruz. Bu türden oy kaybettireceği açık talepler kısa vadenin işi değildir, belki seçim sonrasında gündeme gelebilir. Anayasal değişiklikler çoğunluk partileri ile toplumsal desteğe sahip iktidarlarla gerçekleştirilebilir. Besbelli ki o türden değişiklikler müzakere değil, ciddi işbirliklerini de zorunlu kılar. Siyasal tablo değişmezse böyle bir işbirliğinin neler getireceğini en iyisi hiç söylemeyelim. HHH Yine de şimdiki acil sorun “İç Güvenlik Yasa Tasarısı”dır. Bakalım tasarı geri çekilecek mi? Bu arada CHP ve HDP’nin kendi tekliflerini hazırladıkları “alternatif tasarı” hazırlığı içinde olduklarını, MHP’nin ise tasarının tamamen geri çekilmesini istediğini duyuyoruz. CHP ve HDP’ye, makyaj işini AKP’ye bırakmalarının daha “centilmence” olacağını hatırlatmak çok mu ayıp olur, doğrusu bilemedim. HHH Benim makinenin çektiği fotoğraf böyledir. Fotoshop yok, rötuş yok. Şimdi bekliyoruz. Güvenlik yasa tasarısı ne olacak? Tasarı bir yana, AKP uyguladığı yasasız ya da yasadışı güvenlik politikalarından vazgeçecek mi? Eşya tabiatını reddedecek mi? Kuşkusuz hiç kimse HDP’ye “müzakere etme” demiyor. Denilen şudur: AKP ile müzakere daima kuşkuludur, eksiktir; yasa tanımaz bir partinin tüm Türkiye’yi kendi ideolojisine göre yeniden biçimlendirme çabaları görmezden gelinerek bu partiyle iş tutulamaz. HHH Hep birlikte “müzakereleri” izliyoruz. İçimizde hep bir eksiklik duygusu var; dünyanın, Ortadoğu’nun alacakaranlığında, ABD’nin sessizce geliştirdiği ve kimsenin de pek tartışmadığı planların içinde bu müzakerelerin encamını anlamaya çabalıyoruz. Türkiye’nin bölgede bir belaya doğru sürüklendiği hissi gittikçe güçleniyor içimizde. Birincisinden güç bela kurtulduğumuz bir Irak macerasından bu kez Türk, Kürt hep birlikte kurtulma şansımız var mı diye sormadan edemiyoruz. klıma geldikçe içime acı doluyor’ O gün işe gitmediği için faciadan kurtulan İsmail Kilerci ise kazayı duyunca ocak önüne gittiğini söyledi. Kilerci, “O gün anlatılmaz. Allah kimseye öyle günler yaşatmasın. Beraber çalıştığımız 27 arkadaşımızı kaybettik. O gün aklıma geldiğinde büyük acı doluyor içimiz. Kazadan sonra ocak yeniden üretime açılmıştı. 12 yıl daha orada çalıştık. En küçük olayda hep o gün aklımıza geliyordu. Ölen arkadaşlarımız aklımıza geliyordu. Allah kimseye böyle acılar yaşatmasın” dedi. O günü anlatan emekli madenci 60 yaşındaki Mustafa Bozacıoğlu, facia sırasında yerin 560 metre altında üretim yaptığını belirterek, “Mavi ve yeşil bir kömür tozu geldi. Sonra patlamayla alev topu geldi. Yandığımı hissettim. Dua ettik. Arkadaşlarımın seslerini duydum. Ben, ‘Korkmayın grizu patladı’ dedim. Benim baret erimişti. Sonra alçaktan sürünerek anayola çıktık. Ölen arkadaşların üstlerinden yanlarından geçtik. Kimseye müdahale edemiyorsun o anda. Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın” dedi. Facianın 23. yıldönümünde ölen 263 işçi, sabah 07.30’da ocak girişinde dualarla anıldı. Anma törenine Vali Yardımcısı Ahmet Malikoğlu, Zonguldak Belediye Başkanı CHP’li Muharrem Akdemir, TTK Genel Müdürü Burhan İnan, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş ile gece vardiyasından çıkan işçiler ile gündüz vardiyasına girecek madenciler katıldı. Anma töreninde ölen madenciler için saygı duruşunda bulunuldu. ‘A eni kurtarın diye bağırıyordu’ Faciada, o gün şans eseri işe gitmeyerek kurtulanlar veya ocağa girdiği halde sağ çıkanlar, yıllar geçmesine karşın hâlâ kazanın izlerini taşıyor. İhsaniye 1. Kartiye’de çalışan 34 işçi arasında bulunan İsmail Kilerci, o gün ağabeyinin evini taşımak için izin aldığı için faciadan kurtulurken Burhan Öztürk de yanındaki 5 arkadaşı ile birlikte ocaktan sağ çıktı. Ancak kartiyedeki diğer 27 işçi yaşamını yitirdi. Emekli madenciler İsmail Kilerci ve Burhan Öztürk, facianın 23. yılında ölen arkadaşlarından Recep Kulaç’ın mezarını ziyaret ederek dua etti. Kaza meydana geldiğinde 3 yıllık madenci olduğunu belirten Burhan Öztürk, o günü hâlâ unutamadığını söyledi. Birlikte ekmek mücadelesi verdiği arkadaşlarının acısını her zaman hissettiğini anlatan Öztürk, ‘B KAZADAN SAĞ KALANLARA PLAKET Kazadan sağ kurtulan işçilere madenci heykelciği verilmesi dikkat çekti. Fotoğraf: AA şunları söyledi: “Yukarıdan aşağıya bir toz bulutu geldi. Kafamdaki bareti fırlattı. Grizu olduğunu söylediler. Birkaç arkadaş yukarı doğru kaçmaya başladık. Her yer dumandı. 1 saatte 3 kilometre yürüyerek kuyu dibine geldik. Oradan da asansörle bizi yukarı çıkardılar. Yürürken bir madenci ‘Beni kurtarın’ diye bağırıyordu. Onun yanına gittik. Yüzü kan içindeydi. Kurtarmaya çalıştık ama olmadı. Mecbur bırakmak zorunda kaldık. Çok zor nefes alıyorduk. Oksijen yetersizdi. Yukarıya çıkmamız gerekiyordu. Sonra bir madencinin cesedini gördük. Her tarafı su basmıştı. Yerlerde baretleri görüyorduk. Yukarıya çıkınca anladık olayın büyüklüğünü. Çoğu arkadaşımızı orada yitirdik. Allah rahmet eylesin. Recep’in cesedi de 1 yıl sonra çıktı. Baret numarasıyla kendisini teşhis et Kuyu başında anma ÇANAKKALE’DE 3 KİŞİ HASTANEYE BAŞVURDU ŞANLIURFA’NIN HARRAN İLÇESİNDE ŞİDDET GÖREN KADINlARA ‘EKOLOJİK KÖY’ KURULUYOR Domuz gribi paniği çıktı ÇANAKKALE, (Cumhuriyet) Çanakkale’de, son bir hafta içerisinde yüksek ateş, öksürük ve nefes darlığı şikayetiyle Devlet Hastanesi’ne başvuran Şaban Çiftçi (44), Asuman Abanoğlu (35) ve Nagehan Danbalak’a (35) zatürre teşhisi konuldu. Tedavileri sürdüğü sırada durumları ağırlaşan ve yoğun bakım servisinde tedavi altına alınan 3 hasta, solunum ve çoklu organ yetmezliğine bağlı olarak hayatlarını kaybetti. Devlet Hastanesi’nde şu an benzer şikayetlerle takibi yapılan hasta bulunmadığı öğrenilirken, haberin duyulması kentte tedirginliğe sebep oldu. Çanakkale Sağlık Müdürü Kenan Eliuz konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Hastalarımız zatürre nedeniyle vefat etmiştir. Ölen hastalardan örnekler alındı. İncelemeler başladı. Kentte bir salgın olduğuyla ilgili durum söz konusu değil. Şu anda korkulacak bir durum mevcut değil” dedi. UZMAN DR. GÜZÜKÜÇÜK UYARDI ‘Son derece bulaşıcı çok dikkat edin’ rısı, titreme, halsizlik, bazı vakalarda kusma ve isSivas’ta Mustafa Atar hal gibi belirtilerle kendiadlı bir işadamının domuz ni gösterdiğini, son derece gribinden yaşamını yitir bulaşıcı olduğunu söyledi. Gözüküçük, hastalığın mesi ve 2 kişide daha böyle bir şüphenin bulunma domuzlarda görülen “İnfluenza A” adlı virüsı “Salgın yine sün H1N1 alt tipibaşlıyor mu?” nin mutasyon gesorusunu gündeçirerek insanlara me getirdi. bulaştığını anımSağlık Ba satarak domuz kanlığı yetkiligribinin mevsimleri Türkiye için sel gribin bulaşbir şey söylemek ma özellikleriyerken derken uzle benzerlik gösmanlar özellikterdiğini anlattı. le küçük çocukİşadamı Hastalığın kilar, yaşlılar, kalp, Mustafa şiden kişiye geAtar domuz akciğer, böbrek, gribinden nellikle öksürme, şeker, kanser, hayatını hapşırma gibi soAIDS gibi haskaybetlişti. lunum yoluyla, talığı olanlarda bazen hasta inhastalığın hayati tehlike oluşturabilece sanların ağız ve burunlarına dokunup cep telefonu ğine dikkat çektiler. Hisar Intercontinental gibi eşyalara temas etmesi Hospital Enfeksiyon Has yoluyla da bulaştığını kaytalıkları ve Klinik Mikro deden Gözüküçük, “Hasbiyoloji Uzmanı Dr. Ra ta kişi, hastalık belirtileri mazan Gözüküçük, has görülmeden 1 gün öncetalığın ateş, öksürük, bo den başlayarak hastalanğaz ağrısı, burun akıntı dıktan sonraki 7 gün bosı, vücut ağrıları, baş ağ yunca bulaştırıcıdır” dedi. SİBEL BAHÇETEPE Şiddet gören kadına köy ŞANLIURFA (DHA) Harran ilçesinde Belediye Başkanı Mehmet Özyavuz’un bağışladığı 10 dönüm arazi üzerine şiddet gören kadınlara yönelik “Uluslararası Ekolojik Kadın Köyü” kuruluyor. Eğitim merkezlerinde kadınlara mesleki kurslar düzenlenecek aynı zamanda tarım yapma imkânı sunulacak. Köyden meslek sahibi olarak ayrılan kadına TOKİ’yle işbirliği yapılarak, biriken parasıyla ev alınacak. AKP’li Harran Belediye Başkanı Mehmet Özyavuz tarafından bağışlanan 10 bin metrekare arazi üzerine kurulacak köyde; Harran’ın ekolojik yapısına uygun olarak kerpiç evler yapılacak. Müstakil olarak inşa edilecek evlerde 100 kadın çocuğuyla birlikte kalabilecek. Köyün kurulmasındaki asıl amacın, şiddet gören kadınların sanat edinebilmeleri, topluma kazandırılmaları ve ayaklarının üzerinde durabilmelerini sağlamak olduğu belirtildi. sertifika programlı el işi, biçki dikiş, takı tasarım gibi mesleki kurslar düzenlenecek, aynı zamanda tarım yapma imkânı sunulacak. Harran ilçe merkezine 2 kilometre uzaklıkta kurulacak köye sığınan kadınların çalışırken kazandıkları paraları hesaplarına yatırılacak. Proje sorumlusu Hüzün Yücel (soldan üçüncü), Harran ilçesinde, şiddet mağduru kadınlar için yapılması planlanan “Ekolojik Kadın Köyü”nün, hazırlanacak festivalle dünyaya tanıtılacağını söyledi. (Fotoğraf: AA) öğretilecek Kadınlara meslek imsesizlere ve yoksullara barınma hakkı Köyden meslek sahibi olarak ayrılan kadına TOKİ’yle işbirliği yapılarak, biriken parasıyla ev alınacak. Köyde yalnızca şiddet gören kadınlara değil, kimsesizler ve eşlerinden ayrı olup maddi sıkıntı çeken kadınlara da barınma hakkı sağlanacak. Mimarlığını yaptığı projenin dünyada ve Türkiye’de örnek olmasını hedeflediklerini belirten Yrd. Doç. Dr. Gülay Yedekçi, “Köy içerisinde yapılan evler ve ulaşım karbon salımını sıfıra indirgeyecek şekilde olacak. Engelli insanların kullanabileceği yeşil alanlar da tasarladık. İnsan odaklı projeler üretebilmek, özellikle gençlerin söz sahibi olabileceği, rant kaygısından uzak, özgürlükçü bir vizyon anlayışıyla yeni bir yaşam enerjisi yaratmak istiyorum. Bu nedenle yalnızca mimari alanda değil, siyasi alanda da var olmak istedim” diye konuştu. K Köye evlerin dışında eğitim, rehabilitasyon ve spor merkezleri de yapılacak. Eğitim merkezlerinde kadınlara Acil servislerde ücretsiz vale hizmeti İstanbul Haber Servisi Sağlık Bakanlığı ile imzalanan protokol kapsamında İstanbul genelindeki devlet hastanelerinin otoparkları İSPARK’a devredilecek. İSPARK acil servislerde ücretsiz vale hizmeti verecek. Sağlık Bakanlığı ile İSPARK arasında protokol imzalandı. Fatih Sultan Mehmet Eğitim Araştırma Hastanesi, Üsküdar Devlet Hastanesi ve Göztepe Eğitim Araştırma Hastanesi pilot olarak seçildi. Kısa süre içerisinde 30 hastanede daha İSPARK hizmet verecek ve acil servis kapısında ücretsiz vale hizmeti uygulanmaya başlayacak. Ücretsiz vale sistemiyle hastanelerin acil servisine gelen sürücüler park yeri aramayacak. İSPARK Genel Müdürü Mehmet Çevik yaşam kurtaran bu hizmeti vermekten mutlu olduklarını belirterek,“ Acil servislere gelen hastaların taşınması, acil servislere yönlendirilmesi ilk önceliğimiz olacak” dedi. Eğitim merkezlerinde kadınlara mesleki kurslar düzenlenecek, aynı zamanda tarım yapma imkânı sunulacak. Fotoğraf: DHA C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle