28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 7 Kasım 2015 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ HP’de “Neden yüzde 25 bandında sıkıştık” sorusunun yanıtı aranıyor. Parti yönetiTÜREY KÖSE minde “Genel başkan çalıştı, örgüt çalışmadı” eleştirisi sıkça dile getirilirken, kampanya da masaya yatırıldı. Genel olarak seçimlerde ekonominin öne çıkması olumlu bulunuyor. Ancak siyasal mesajların geride kaldığı, Kürt sorunu konusunda CHP’nin daha cesur adımlar atması gerektiği görüşünü dile getirenler de var. CHP yönetiminde C istifa sesleri Genel Başkan Yardımcısı Karakaş: Genel Başkan ve MYK hemen istifa etmeli haber 5 Acının şamdanına mum dikenler egemendir... Her türlü yalan dolan, maskaralık, soytarılık... Kaos korkusu, dinsel ve etniksel kimlik üzerinden siyaset anlayışı saatin sarkacında sallanıp dururken gözler görmez olur. Acı! Hüzün! Yakarış! Üçü bir araya gelince, küçük hesaplar, dağıtılan umutlar hemen devreye girer... Oysa bilinmesi gereken aklın gücünün egemen olmasıdır, savaşımın güdüsü tüm benliği dağıtınca köle pazarının tacirleri yerle bir olacaktır. Masal değildir anlatılan, gerçeğin öyküsüdür... Zaten masalımızı çocuklar için anlattık hep, yarınlara hazırlarken... Paramparça olmuş bedenleri, bizim aslan gibi gençlerimizi, kadınlarımızı, erkeklerimizi. Biliriz acının duyarlığını, geçmişi ve bugünü, çağdaşlığı, insanca yaşamayı... Yaşadığımız topraklar binlerce yıllık tarihin ve uygarlığın boy verdiği üç tarafı denizlerle kaplı cennet! Yüreğin atışı! Ankara Garı’nda yaşadığımız o katliamı... Ölen 100’ün üzerinde insanımızı! Suruç’u, Ceylanpınar’ı, Şırnak’ı, Dağlıca’yı, şehit düşen Mehmetleri, öldürülen küçük çocukları, can alan kör terörü... Kaç gündür 1 Kasım seçim sonuçlarını, CHP, MHP ve HDP’yi, neredeyse yüzde 50 oy alan, tek başına iktidar olan AKP’yi konuşuyor, yazıyor, çiziyoruz ama toplumun ne denli ayrıştırıldığını hiç tartışmıyoruz. HHH O yüzden acının derin kuyusunun kör karanlığına kilitlenmişiz... Dinselliğin, etnik kimliğin tutsağı olmuşuz... Gelin kurtulalım, dik duralım, umuda sarılalım... Gelin şu özgürlüğün sirenlerini çalalım etnik ve dinsel kimliğimizi tartışacağımıza... Acının, haksızlığın şamdanındaki mumu çıkarıp, güneşin doğmasını, aydınlığa çıkmanın yolunu arayalım... Korku sarmalında yaşayarak bir yere varılmaz. Dik durabilmek, acıların kör ve karanlık kuyularında olup bitenleri görebilmek gerekir... Hayata bir ucundan tutunmak! Hayatla yüzleşmek! Haydi gelin, gün ağarırken utanmaz suratlara karşı gülümseyelim... Dik dur, korkma, umuda sarıl... cının, hüznün kuyusu karanlıktır, gün ne kadar aydınlık olursa olsun. Acı çırpınır ana yüreğinde, hüzün çocukların gözlerinde... Acının kuyusunun derinliğinde neler yaşandığını göremezsin... Bazen bir düş kurarsın geleceğe ilişkin, umuda yolculuk yaparsın. Bir su gibi dingin akarsın. Yaşama, sevdaya koşarsın. Çevir tarihin sayfalarını, dünü bugünü anımsa istersen. Dinsel ve etniksel kimlikler özgürlükçü, demokrasi bilinciyle donanmamışsa, o karanlık derin kuyuya düşersin. Sömürülürsün, emeğinin karşılığını almazsın, demokrasiyi ve özgürlükleri yaşam biçimi yapamazsın. Acı, durmuş saatin sarkacıdır, usta öyle söylemiş öyle yazmış geçmişte. O sarkaç gün ağarırken sallanıp dururmuş... Nasırlanmış bir acının can kafesinde, yürekler bağnazlığın döküm kalıplarında taşlanır; köpekler dolaşırmış kaz adımlarıyla ortalıkta. Masalcı babalar, dedeler varmış, acının karanlık kuyusunu çok iyi bilen, çocukların gözlerinden geçen hüzün bulutlarını gören... Tüm gücüyle bağırırmış, haykırırmış, uyuyanları uyandırmak için... “Kitabın yaprağı sonbahardır sararmış beziyle vurur aklın kapısını: Kim ooo? Ben diyemezsin biz diyemedikten sonra yalnızlığın acısında kıvranarak.” HHH Oysa acının bahçeleri vardır, din ve etnik kimlik sarkacında yerlerini alan... Okumayan, düşünmeyen, demokrasi ve özgürlük kavramını bilmeyen. Hayat vardır özgürlük sirenleri çalan! Ne yüreğin atışını duyan vardır dışarıda ne de o derin kuyularda yaşanan acıları... Haksızlığın, hukuksuzluğun orta yerinde eriyip giden umutlar mum gibidir. A Genel Başkan Yardımcısı Ercan Karakaş, seçimin değerlendirildiği MYK toplantısında istifa çağrısı yaptı. Karakaş, “Kadro değişikliği yetmez. 2011’de merkez sağ takviyeyle sonuç alamadık. O zaman sizi istifaya davet edenlere karşı çıkmıştım. Şimdi farklı düşünüyorum. Bu, 4. seçiminiz oldu. Partinin önünü açmak lazım, sizin, hepimizin istifa etmesi lazım. Hemen istifa edin, demiyorum ama gerekirse güvenoyu isteyin” dedi. Karakaş, “İdeolojik, örgütsel yenilenme, örgütsel reform” gereksiniminin de altını çizdi. İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın da seçim sonuçlarıyla ilgili olarak “Başarısızlık olarak görüyorum” dedi. CHP’nin sorununun örgütsel yenilenme olduğunu belirten Karayalçın, “Yeniden beyaz atlı prens beklentisine girmemeli. CHP tarihinde başarı elde edilen seçimlere yeni projelerle girildi. 1970’lerde Ecevit’in ‘ortanın solu’yla gelişi idelojik çıkıştı. 1989’da yerel yönetimlerde saydamlık ve katılımcılık anlayışı SHP’ye seçim başarısı getirdi. Daha sonra böyle projeler hazırlanmadı.” Karayalçın, parti meclisinin de yeniden yapılandırılması gerektiğini söyledi. l ANKARA Partinin önü açılmalı CHP lideri Kılıçdaroğlu ve eski Uruguay Devlet Başkanı Mujica, basın mensuplarıyla selfie çektirdi. Karayalçın: Başarısızlık yı alıp toplumu dizayn etmeyi hedefliyor ve bunu amaçHP Genel Başkanı Kelıyorsanız hiç kimsenin enmal Kılıçdaroğlu, müdişesi olmasın CHP olduğu tevazı kişiliği ile ün yapan sürece bu süreç yaşamaz ve Uruguay’ın eski Devlet Baş gerçekleşmez” dedi. kanı Jose Mujica ile kahvaltıBasın üzerindeki baskıya da bir araya geldi. Buluşma yönelik bir soruya da Kılıçnın ardından gazetecilerin daroğlu, “Hükümetin eleştisorularını yanıtlayan Kılıçrilmediği bir medya ordusu daroğlu, başkanlık sistemiTürkiye’ye demokrasiyi dene ilişkin soruya “AKP yüz ğil, felaketi getirir” yanıtıde 49 aldı, sonuçlara saygını verdi. “Kurultay ne zaman lıyız. Ama başkanlık sisteyapılacak” yönündeki bir somi ile eğer siz elinize soparu üzerine Kılıçdaroğlu “OlaALİ AÇAR Biz olduğumuz sürece başkanlık olmaz Kılıçdaroğlu net konuştu C ğan da olsa olağanüstü de olsa zaten ocakta olacak. Genel başkanların görevi de yeni genel başkan adaylarına yol açmaktır” diye yanıtladı. Mujica ise “Türklerin gösterdiği misafirperverlikten etkilendik. Türk halkından çok şey öğrendik. Latin Amerika birleşiyor. Bağımsız olmak için ülkeler arasındaki istihbaratı, ticareti iyi yönetebilmek gerekiyor” dedi. Çok şey öğrendik C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle