Katalog

Lösemiyi ‘hücre terapisi’ ile yendi İngiltere’nin başkenti Londra’da lösemi (kan kanseri) hastası olan 1 yaşındaki Layla Richards yeni bir yöntemle hayata döndü. Genetiği değiştirilmiş hücrelerin Layla’nın vücuduna enjekte edilmesiyle başlayan tedavi sonucunda bu hücreler lösemi hücrelerine baskın gelerek onları ortadan kaldırdı. Genetik mühendisliği teknikleri ile elde edilen ve “hücre terapisi” olarak adlandırılan yöntemin kullanılmasıyla iyileşen Layla, bu yöntem sayesinde tedavi olan ilk insan oldu. Dış Haberler Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 16/10 Ankara 18/4 İzmir 19/9 Antalya 26/17 Mersin 25/16 Trabzon 16/13 Kars 12/3 Diyarbakır 20/4 170 /8 0 Bursa 0 26 /1 3 0 Adana 160 /7 0 Artvin Çanakkale 160 /9 0 160 /7 0 Balıkesir 160 /1 0 Sivas 0 13 /3 0 Erzurum 0 Eskişehir 15 /3 0 Aydın 24 0 /8 0 Gaziantep 210 /7 0 Konya 170 /4 0 Atina Berlin Girne Londra Moskova Paris Madrid Amsterdam Roma New York Tokyo 210 /1 4 0 160 /1 2 0 260 /19 0 170 /15 0 20 /4 0 210 /1 3 0 230 /10 0 18 0 /7 0 210 /1 0 0 160 /1 3 0 180 /9 0 Hoparlörsüz ezan krizi KKTC’de 3 camide hoparlörle ezana yasak geldi. Camiler tepki gösterip yasağa uymadı KTC’nin Güzelyurt ilçesine bağlı Lefke kasabasında avukat Feza Güzeloğlu’nun sabah ezanının rahatsızlık verdiği gerekçesiyle mahkemeye başvurması üzerine bölgede sabah ezanının hoparlörle okunması yasaklanmıştı. Mahkemenin 3 camiye yasak talimatı vermesi sonrasında tepkiler yüksel 2 EDİTÖR: EMİNE ÖZCAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK Cumartesi 7 Kasım 2015 EMSAL OLABİLİR Avukat Feza Güzeloğlu ise mahkemenin camilere yasak talimatı vermesi sonrasında sevincini kişisel Facebook hesabından paylaştı. Öte yandan söz konusu mahkemenin şimdilik ‘ara emir’ ile hoparlörle 3 camide ezan okunmasını durdururken bu kararın emsal teşkil etmesi durumunda ülkedeki tüm camilerde hoparlörle ezan okunması da yasaklanacak. K di. Karara rağmen camilerde yasağa uyulmayarak ezan okunmaya devam etti. İMAM AĞLADI: Vatandaşlar sabah namazını kılmak için Lefke’deki Pir Paşa Camii’ne akın etti. Bu esnada imam duygulanarak gözyaşlarına hâkim olamadı. Caminin avlusunda toplanan vatandaşlar “ezanıma dokunma” pankartı açarak kararı protesto etti. ‘KARAR BAĞLAMAZ’: KKTC Din İşleri Başkanlığı Lefke Temsilcisi Mehmet Genç “Kararın savunulacak bir tarafı yok. Neticede ezandan bahsediyoruz. Bu vatanda binlerce şehit verilmiş, dolayısıyla bu karar eğer alınacaksa Din İşleri Başkanlığı ukdesinde olmalı. Ama Din İşleri Başkanlığı’nın bu ko nuda bir haberi yok. Bizi bağlayan bir karar değil” dedi DİYANET DİYALOG HALİNDE: Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, “Biz Kıbrıs’taki hem müşavirimizle hem oradaki yetkililerle diyalog halindeyiz. Onun için bunun üzerinden ayrıca bir ezan tartışması başlatmanın doğru olmadığını düşünüyorum diye konuştu. üfusun yarısının “Hain” diye damgalanmasının ve seçim sonuçlarının, pek çok kişiyi depresyona soktuğunu yazmam üzerine, demokrasi mücadelesini sürdürmekte kararlı olan okurlarımdan birçok mektup aldım. Öyle anlaşılıyor ki, demokrasiyi bir yaşam biçimi olarak özümlemiş olan mücadeleci okurlarım, ailelerinden başlayarak yakın çevrelerini de etkiliyorlar. Aşağıda paylaştığım mektup böyle bir babadan geliyor. HHH Hocam; gerçek irdelemelere dayanan umutlar olmazsa, mücadele de olmaz, yaşam sevinci de... Bunun bilincinde olma çabası içerisindeyiz... Anadolu topraklarına ve halkımıza olan umudumuzu hiçbir zaman yitirmedik... Seçim sonuçlarıyla morali bozulan çocuklarımıza da dün akşam ve bugün, tarihsel süreç içerisinde ve bugünkü konjonktürel sonuç üzerine yorumlar yaptık... Onlara, sizin 29 Ekim tarihli ‘Depresyona hayır.. Cumhuriyete evet!..’ yazınızın ilk paragrafını tekrar okudum.. Çocukların moralleri tekrar düzeldi... (Kızım ATO’da yurtdışı oyların sandık müşahidi olarak görev yapmıştı). N Mücadele azmi Kızımın konuşmamızdan sonra yazıp, evde bana bıraktığı notu (izninizle) sizinle paylaşıyorum: Dayan kitap ile Dayan iş ile Tırnak ile diş ile Umut ile sevda ile düş ile.. (Seviyorum seni canım babam... Umut dolu yarınlara...) İşte böyle sevgili Hocam.. Böyle çocuklarımız, gençler varsa, umutsuzluk da lügatimizde olmamalı! Diğer taraftan, seçim sonucunu, AKP lehine pek çok olgunun üst üste gelmesinin yarattığı bir konjonktürel durum olarak görmekteyim... İktidarın oyunu arttırıcı konjonktürde: Terör ortamı; muhalefetin Meclis başkanlığı seçimi de dahil, beceriksizlikleri; ekonomik durgunluğun halkın önemli bir bölümünde korku/endişe oluşturması; TRT dahil, çanak medyasının malum durumu; MHP’nin “hayır”cı yaklaşımı; HDP’nin PKK terörünü açıkça kınamaması vb; gibi faktörler rol oynamıştır. Yani AKP’nin, yoğun halk kitlelerinin köklü, içten desteğini alması gibi bir durum söz konusu değil... Yaşam; sömürü çelişkileri, yağma düzeni ve bunun sonucu olan ekonomik çıkmazlarla çok boyutlu olarak devam etmektedir... Toplumumuzun uyuyan kesimi, (sizin gibi bilge yol göstericilerimizin de katkılarıyla) çelişkileri fark edip bir gün ayıkacaktır... AKP içerisindeki çelişkilerin de zaman içerisinde ortaya çıkması kaçınılmazdır... Muhalefet de umarım, başta Cumhuriyeti kuran, Demokrasiyi getiren CHP olmak üzere, parti içi demokrasiyi de uygulayarak halka inmenin, halkla bütünleşmenin yollarını bulabilir... Köşenizde yazdığınız gibi; Demokrasi uzun soluklu bir mücadeledir... HHH Gördüğünüz gibi sevgili okurlarım: Herkes depresyonda değil... İyimserliğini ve mücadele gücünü koruyan demokratlar da var, üstelik hiç de azınlıkta değiller! Not: Bir toplantı dolayısıyla seyahatte olacağımdan yarınki pazar yazımı yazamayacağım. Salıya görüşmek üzere. C M Y B