Katalog

Cumartesi 7 Kasım 2015 KULTUR Y Bir günde 575 milyon 800 bin dolarlık satış Sotheby’s müzayede evi, önceki gün New York’ta yapılan etkinlik ile birlikte bir gün içinde toplamda 575 milyon 800 bin dolarlık sanat eseri satışı gerçekleştirildiğini duyurdu. Kurum bu rakama empresyonist ve modern sanat yapıtlarının EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK satışı vesilesiyle ulaşırken New York’taki müzayededen 306 milyon 700 bin dolarlık gelir elde edildi. Pek çok ünlü imzanın görücüye çıktığı müzayedede Picasso’nun “Gece Kulübü Şarkıcısı” adlı tablosu 67 milyon dolara satıldı. azar Hakan Günday (1976), Fransızcaya ‘Encore’ şeklinde çevrilen ‘Daha’ isimli romanıyla bu ülkenin prestijli edebiyat ödülü Medicis’e ‘Yabancı Roman’ dalında değer görüldü. Jean Descat’nın Fransızcaya çevirdiği ve Galaade yayınlarından çıkan eser, göçmen ticareti yapan bir kaçakçılık şebekesinin hikâyesi üzerinden göçmen ve insanlık dramını anlatıyor. Medicis Roman Ödülü ise Fransız yazar Nathalie Azoulai’nin “Titus n’aimait pas Bérénice/Titus Berenice’i Sevmi Médicis ödülü Hakan Günday’a yordu” adlı eserine verildi. Racine’in, “Berenice” adlı eserinden ilham alarak Racine’in, “Korkunç sevgi ve tutku temasını” işliyor. Medicis Deneme Ödülü’ne de Nicole Lapierre, “Sauve qui peut la vie” adlı denemesi layık görüldü. 2005’te de Orhan Pamuk’a değer görülen ödülün sahibi Günday, kitabının baş kahramanı Gaza adlı 9 yaşındaki linçci, tecavüzcü, katil ve kaçakçı olan azılı bir suçluyla, bütün insanlığı sorguluyor. Halen İstanbul’da yaşayan 1976 doğumlu yazar Hakan Günday, Fransız edebiyat çevreleri tarafından “Türk avangard edebiyatının korkunç çocuğu” olarak tanımlanıyor. Günday, “Benim için her şey Louis Ferdinand Celine ile başladı. ‘Gecenin Sonuna Yolculuk’ adlı eseri, kelimenin tam anlamıyla yıprandığım bir romandır. İlk okumalarımda renkler beni çekti. Ama her defasında yeniden okuduğumda yeni bir şey keşfettim” diyerek, Fransız edebiyatının korkunç çocuğu Celine’e atıfta bulunuyor. Türk edebiyat dünyasında adını, henüz 24 yaşındayken yayımlanan Kinyas ve Kayra romanıyla duyuran Günday’ın, 17 Zargana, Piç, Malafa, Azil, Ziyan ve Az da dahil toplamda 8 romanı bulunuyor. Tarzı hakkında “yer altı edebiyatı” yakıştırması yapılan ve henüz 39 yaşındaki Günday, Ziyan ismi romanıyla da önceki yıl TürkFransız Edebiyat Ödülü’nün sahibi olmuştu. Günday’a ödülünü veren Medicis jürisi, Emmanuele Bernheim, Michel Braudeau, Dominique Fernandez, Anne F. Garréta, Patrick Grainville, Frédéric Mitterrand, Christine de Rivoyre, Alain Veinstein ve Anne Wiazemski’den oluşuyor. l Kültür Servisi Hakan Günday Dönek, fırfır, eğilip bükülen insanları istemiyoruz 34. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı Genel Koordinatörü Deniz Kavukçuoğlu: Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’na iki gün kaldı. Fuarın Genel Koordinatörü, gazetemiz yazarı Deniz Kavukçuoğlu’yla erken seçim sonrasına denk düşen fuarı, onur yazarı ve çizeri seçimleri ardından dönen dedikoduları ve elbette, ülke gündemini konuştuk. Dünyadaki kitap fuarlarını geziyorsunuz. İstanbul ve diğer kentleri kıyaslar mısınız? Fuarın dünyadaki algısı çok büyük. Mesela biz Selanik, Barselona, Prag ve İsveç Göteborg’daki fuarları görüyoruz. Bize çok ufak geliyorlar. 9 gün içerisinde bir mekâna 500 bin kişi gelmesi çok önemli bir şeydir. Geçen yıllarda kurulan Uluslararası Salon ile fuar ciddi bir ivme kazandı. İvmeyi artırmak adına yeni projeler var mı? Gelecek sene ‘Onur Konuğu’ Almanya. O zaman çok daha farklı olacak. Çünkü Türkiye’de Romence bilen hemen hiç kimse yok. Ama Almanca bilen çok insan var. Almanca eğitim veren okullar da var. Oralardan öğrenci katılımı fazla olabilir. Ayrıca Alman yazarlar içerisinde Türkiye’de Martin Walser gibi oldukça tanınanlar da var. Sonraki yıl da ‘Onur Konuğu’ büyük olasılıkla Güney Kore olacak. Kore Savaşı nedeniyle Türkiye’yle bağları 34. ‘Özel güvenlik önlemleri aldık’ u seneki fuarın zamanlaması ister istemez erken seçimin hemen bir hafta sonrasına denk düştü. Etkilenir mi sizce fuar ülke gündeminden? Doğru bir soru. Ama ne yapabi B liriz? Türkiye’de ne zaman ne olacağı hiç belli değil ki. Bence çok az ölçüde etkilenebilir. Ayrıca bu yıl için özel güvenlik önlemleri aldık. Kitapseverler gönül rahatlığıyla ziyaret edebilirler fuarı. Deniz Kavukçuoğlu olan bir ülke. vermiyoruz artık. ‘Onur Konuğu’ ülkelerle Muhafazakâr ilişkiler fuar sonrasında yazarlar reddetti nasıl gelişiyor? Neden peki muhafazakâr Telif ajansları fuarda kesimden bir yazara çok faaller. O ülkelerdeki EZGİ verilmedi hiç? kitaplar Türkiye’de ATABİLEN Rasim Özdenören ile Sezai basılıyor. Ayrıca Karakoç’a vermek istedik. çevirmenler geliyor, Türkiye’de İstemediler. Ayrıca o kesimde yazarlarla tanışıp, kitaplarını evrensel değeri ve kültürümüze tercüme ediyorlar. İki ülke için hizmeti olan çok sayıda yazar, çizer de kazanımdır bunlar. Bizim pek yok! Muhafazakâr kesim dışında tanımadığımız bazı ünlü Romen kimseden tepki gelmiyor. Çünkü yazarlar var. Herhalde onların çok ince eleyip sık dokuyoruz. Yeri kitaplarını da Türkiye’deki kitabevi gelmişken belirteyim, Attilâ İlhan raflarında göreceğiz. ile Oktay Akbal da istememişlerdi. Her yıl fuarın ‘Onur Yazarı’ Bu yılın ‘Onur Çizeri’ Tan Oral. seçildiğinde edebiyat camiası Hadi Tan Oral olmadı, hangi çizeri içinde dedikodular yapılır ya hani, seçeceksiniz? Zamanında Turhan neden o seçildi de bu seçilmedi Selçuk, Semih Balcıoğlu olmuş. Bir diye... de bizim için tek ölçüt o isimlerin yazı çizileri değil. Yaşam boyunca Bu tür dedikodular muhafazakâr sahiplendikleri insani duruş da çok kesimde yapılır. Neden bizden önemli. Hani böyle dönek, fırfır, değil de o kesimden bir yazar eğilip bükülen... Öyle insanları seçildi, diye. Biz buna cevap bile istemiyoruz. Bu nedenle onur yazarlarımız ve çizerlerimizin yaşları yetmişin üzerinde oluyor. Hayatlarıyla da kendilerini kanıtlamış değerler. Sizce aydınların, sanatçıların, gazetecilerin, halkın bir araya gelip haksızlıklara, hukuksuzluğa bir arada karşı duracağı an ne zaman gelecek? Şöyle bir şey düşünebiliyor musunuz? İtalya, Yunanistan, İspanya, Fransa veya Almanya’da aydınlar, sanatçılar topluca barış yürüyüşü yapıyor ve üzerlerine TOMA’larla su sıkılıyor, gaz fışkırtılıyor. Mümkün mü bu? Olay çıkar... 1968’de Paris’te yasaklanan bir gençlik dergisi var, ‘La Cause de Peuple’, Maocu bir dergi. Gençler satarken polislerden boyuna sopa yiyorlar, dergiler toplanıyor filan. Bu durum ünlü yazar/düşünür JeanPaul Sartre’ın asabını bozuyor. Gidiyor derginin yazıhanesine, kolunun altına aldığı dergileri sokakta satmaya başlıyor. Polisler derhal Cumhurbaşkanı De Gaulle’i arayıp tutuklayalım mı, diye soruyorlar. O da cevap veriyor: “Hayır, Jean Paul Sartre Fransa’dır. Fransa’yı tutuklayamazsınız.” Sartre bugün Taksim Meydanı’nda aynı şeyi yapmaya kalksa, başına neler gelebileceğini tahmin etmeye hayal gücümüz yetmez herhalde... Evet işte... Aynen öyle... ‘Protestonun yöntemi yaklaşımımızı belirler’ eçenlerde 30 yayınevi, Ankara katliamını lanetleyen bir toplantı yaptı. Fuarda katliama ilişkin bir dizi protesto düzenlenmesi planlanıyor. Fuar yönetimi olarak destekliyor musunuz? G Ankara katliamının protesto edilmesi hiç kuşkusuz ki doğru bir davranıştır. Bizim yönetim olarak bu protestonun fuarda gerçekleşmesine yaklaşımımızı protestonun yöntemi belirleyecektir. Bu protestoyu gerçekleştirmeyi düşünen yayıncı dostlarımızın öncesinde bizimle ve iş ortağımız Türkiye Yayıncılar Birliği ile yöntemin saptanmasında istişarede bulunmasını arzu ederiz. TEMPO’DA BU AY Değişen yüzü ve içeriğiyle okurlarının karşısına çıkan Tempo, yaşam tarzına derinlik katma felsefesiyle yola devam ediyor. Kasım sayısında sanat fuarı Contemporary İstanbul’u öne çıkaran Tempo yine biyografilerden, stil konularına; tasarımdan, düşünce yazılarına uzanan içeriğiyle ufkunu açmak, farklı fikirleri aralamak isteyenlere göre. AKBAL, TÜYAP’TA ANILIYOR İNSAN HAKLARI! MENSCHENRECHTE! 4. İstanbul Kitap Fuarı ekseninde, yarın 18.3019.30 saatleri arasında, TÜYAP imzasıyla Marmara Salonu’nda özel bir panel düzenlenecek. Etkinliğe Yüksel 3 Pazarkaya, Yaşar Miraç, Ayşe Sarısayın, Birsen Ferahlı ve Hikmet Altınkaynak katılarak “Oktay Akbal deyince akla gelen ne varsa” kitapseverlerle paylaşacak. l Kültür Servisi LITERATÜRK G Gazetemiz yazarları kitaplarını imzalayacak EDEBİYAT FESTİVALİ azetemiz yazarı Doğan Satmış, bugün 14.0015.00 saatleri arasında fuarda kurulacak Doğan Kitap standında, Ataol Behramoğlu saat 15.00’de Tekin Yayınevi standında, Işıl Özgentürk saat 14.00’de Kırmızı Kedi standında ve Ahmet Sever ise saat 15.30’da Doğan Kitap’ta okurlarıyla buluşup, kitaplarını imzalayacak. l Kültür Servisi PEN AYIN KİTABINI SEÇTİ EN Türkiye Merkezi, Dikmen Gürün’ün Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan ‘Tiyatro Benim Hayatım Yıldız Kenter’in Hayat Hikâyesi’ adlı kitabını ‘Ayın Kitabı’ seçtiğini duyurdu. PEN Türkiye Merkezi’nden yapılan yazılı açıkla P . EKİM – LITERATUERK.COM . KASIM ma şu şekilde: “Çok özenli bir araştırma sonucu ortaya çıkan kitap sadece tiyatromuzun övünç kaynağı eşsiz bir sanatçıyı ayrıntılarıyla tanıtmakla yetinmiyor, aynı zamanda ülkenin son altmış yıllık kültür yaşamına da ışık tutuyor...” l Kültür Servisi tempodergisi / TempoMagazine / @tempo dergisi Dergiyi, AppStore ve GooglePlay’de 'Tempo Dergisi’ adıyla bulabilir, tablet ya da telefonunuza indirebilirsiniz. C M Y B