28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 5 Kasım 2015 EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 7 Cumhuriyet’e basın özgürlüğü ödülü ünyanın en prestijli gazetecilik kuruluşlarından Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü 2015 yılı basın özgürlüğü ödülünü Cumhuriyet’e vereceğini açıkladı. RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire, yayın yönetmenimiz Can Dündar’a gönderdiği mesajda “Türkiye’de D basın özgürlüğü için bu kritik dönemde RSF Ödülü jürisinin, basın özgürlüğünün savunulmasına belirgin katkıda bulunan bir medya kuruluşuna sunduğu ödülü bu yıl Cumhuriyet’e vermeye karar verdiğini bildirmekten memnuniyet duyuyorum” dedi. Deloire mesajında, 17 Kasım’da Fransa’nın Strasbourg kentinde Avrupa Konseyi yetkililerinin de bulunacağı ödül töreninde “Cumhuriyet’in baskıcı bir ortamda gösterdiği başarıların kutlanacağını” kaydetti. RSF 1985’ten beri tüm dünyada bilgi verme ve alma özgürlüğünü savunuyor. Paris merkezli örgütün Berlin, Brük sel, Cenevre, Madrid, Stockholm, Trablus da dahil 10 kentte bürosu bulunuyor. RSF tüm dünyada basın özgürlüğünü 150’den fazla temsilciyle takip ediyor. Örgüt her yıl yayımladığı Dünya Basın Özgürlüğü Raporu’nda ise Türkiye için karanlık bir tablo çiziyor. Türkiye bu raporda 180 ül ke arasında Zambiya, Mali ve Zimbabwe gibi ülkelerin ardından 149’uncu sırada yer alıyor. Örgüt Türkiye’de basın özgürlüğü açısından en sorunlu konular arasında internet sansürü, eleştirel gazetecilerin işlerine son verilmesi ya da mahkemelik olması ve yayın yasaklarını sayıyor. lDış Haberler Yarattığı Sorunu Çözme Vaadi Bile Yetti de Arttı... Basın özgürlüğü müzakere edilemez Avrupa Birliği : Komiseri Avrupa Komisyonu’nun ‘Medya ve ifade özgürlüğü’ konusunda düzenlediği konferansta konuşan AP Başkan Yardımcısı Ulrike Lunacek, ‘İlerleme Raporu’nu seçimden sonra değil, önce açıklamalıydık’ diyerek özeleştiri yaptı. seçim ortamını engellediürkiye’de medya ve ifade özğini söyleyerek, “İlerleme gürlüğü alaRaporu’nu seçimden sonnında yaşanan ağır ra değil, önce açıklamalıyhak ihlalleri, Avrupa dık. Göç konusunda kriBirliği (AB) bünyesi zimiz olsa da bu alandaki ÇİĞDEM içinde, “doğru tavır” eleştirimiz öne geçmeliyTOKER tartışması yarattı. Avdi. Türkiye’de polisin murupa Komisyonu’nun halif TV ve gazeteyi bamedya ve ifade özgürlüğü konu sıp ardından propaganda yayınına başlaması çok ağır biçimsunda bu yıl Brüksel’de üçüncüsü düzenlenen ve Türkiye ile de eleştirilmeli. Lütfen eleştirel olmayı sürdürelim. Aksi takBalkan ülkelerindeki gelişmedirde güvenilirliğimizi kaybedeleri ele alan “SpeakUp” konferiz” diye konuştu. ransı, Türkiye İlerleme RapoLunacek bu sözleri, SpekUp3 ru konusunda sıcak tartışmakonferansının açılış oturumunya sahne oldu. Avrupa Komisda ve Avrupa Komisyonu Geyonu binasındaki geniş katılımlı toplantıda, AB yöneticileri nişlemeden Sorumlu Komiseri Türkiye’de medyaya dönük sal Johannes Hahn’ın yanında oturdırıları sert bir dille eleştirirken duğu bir sırada söyledi. Hahn, açış konuşmasında özeleştiri de yaptı. AB’nin artık medya özgürlüğüyAvrupa Parlamentosu (AP) Başkan Yardımcısı Ulrike Luna le ilgilenmediği gibi bir algı varsa bunun yanlış olduğunu söycek, Türkiye’de medya alanınleyerek, “Medya özgürlüğünün daki ağır saldırıların, adil bir T Konferansta söz alan gazeteci Baydar, İpekKoza binasına yapılan baskını gösteren videoları paylaştı. müzakere edilecek bir durumu yok. Çünkü medya özgürlüğü müzakerelerin kalbinde duruyor” dedi. Avrupa Komisyonu İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks, Koza İpek grubuna yapılan baskın, Ahmet Hakan’a saldırı, Hürriyet gazetesi binasına saldırı ve Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni’nin tutuklanmasını tek tek sayarak, “Türkiye’de çok endişe verici olaylar oluyor” dedi. Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay, oturum sırasında söz alarak Türkiye’de ifade özgürlüğüne düşman bir yönetim ve Cumhurbaşkanı olduğunu söyledi. Cumhuri yet Gazetesi’nin Suriye’ye MİT TIR’ları ile silah yardımı yaptığını belgelediğini anımsatan Abakay, şöyle dedi. “Cumhurbaşkanı Erdoğan gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar hakkında dava açtı. Haberi yalanlamadı. ‘Bu haberi nasıl yayımlarsınız?’ dedi. Doğru bir haberin karşılığı ömür boyu hapis talebi oldu.” AB’nin İlerleme Raporu’nu açıklamayı erteleyerek baskıcı iktidara destek verdiğini söyleyen Abakay, “AB’nin bu oportünist tutumunu, Türkiye’deki bağımsız gazeteciler olarak Özeleştiri yaptı not ettik” dedi. Abakay’ın bu yorumundan sonra Hahn salonu terk etti. Söz alan Lunacek “Haklısınız. Bunu biz de anlamadık ve Komisyon’u eleştirdik. Türkiye’deki ihlalleri kendi raporumuzda vurgulayacağız” dedi. SpeakUp3 Konferansı’nda konuşmacı olarak bağımsız gazetecilik platformu P24 adına katılan gazeteci Yavuz Baydar, medyaya tehditlerin artık fiziksel saldırı aşamasına geçtiğini vurgulayarak, İpekKoza binasına yapılan baskın ve kayyumun Bugün gazetesi editörlerini, çalışanlarını tehdit ederken gösteren videoları paylaştı. lBRÜKSEL Özgür Gündem’e soruşturma yağmuru Gazetenin 20 yazarı hakkında “Terör örgütü propagandası” iddiasıyla soruşturma açıldı MAHMUT ORAL lasıdır ki siz de rastlamışsınızdır. Kimi kuruluşlarda ilginç kişiler vardır. Önce sorun yaşanacak bir ortam oluşturmak, sorun yaşanmaya başlayınca da çözerek başarılı konumuna geçme konusunda uzmanlaşmışlardır. İşlerine biraz yüzeysel yaklaşan patronların vazgeçilmezleri, hatta gözdeleri olurlar. Adalet ve Kalkınma Partisi 1 Kasım seçimi hazırlık aşamasında bu yöntemi kurumsallaştırmayı başardı ve patronun (seçmenin) gözdesi oluverdi(!) HHH Oysa ülkede var olan şiddet sarmalına düşmüş, yaşamı her yönüyle olumsuz etkileyen ortamın yaygınlaşmasını 13 yıllık iktidarının son döneminde kendisi yaratmıştı. “Çözüm süreci” kandırmacasıyla, başta PKK olmak üzere terör örgütlerine neredeyse hoşgörü göstermiş, hendeklerin kazılmasına, silah ve mühimmat yığınağı yapılmasına, uyuyan hücrelerin yaygınlaşmasına seyirci kalmıştı. Örgütler kıpırdamaya başlayınca da aklı başına yeni gelmiş gibi önce aldatıldığını itiraf etmiş, ardından da kışlalarına kapayarak etkisizleştirdiği silahlı kuvvetleri alana çıkartmıştı. Bir yanıyla teröristle mücadele ediyor görünürken her seçim öncesi tırmandırdığı gerginlik ortamından oy devşirme yolunu bulmuştu. HHH Dünyadaki dolar bolluğundan yararlanarak oluşturulan görece ekonomik durum, dengeler değişince topu atmış, herkesi gelecek kaygısı kaplamıştı. Kötümserliğin giderilmesi konusundaki çabalarına, ayırdında olmadan da katkıda bulunanlar oldu. Ekonomiyi yöneten Babacan bir kurtarıcı olarak sunuldu. Adaylığının piyasaları rahatlattığı bile gündeme getirildi. Balkon konuşmaları dahil verilen sözlerin çoğunun tutulmadığı unutulup, CHP’nin ekonomik önerilerini sahiplenen, hatta daha da ileri götüren parasal vaatleri bu kez de kabul gördü. Tek dayanağı, muhalefet partilerinin koalisyon kurma konusundaki (nedenlerini sonra irdeleriz) başarısızlığıydı. HHH Havuz medyası ile yandaş medya yetersiz görülüyor olmalıydı ki, hukuka uygunluğu kabul görmeyen bir operasyonla iki televizyon ve iki gazete daha, hemen seçim arifesinde ele geçirildi. Hukuksuzluk, kimi homurtulara neden olduysa da engellenemedi. Yandaşlar hemen “Yargı kararları uygulanıyor, niçin AKP’ye çatıyorsunuz” yaygarasına başladılar. Oysa, kurgulanan yargının uyguladığı yasaları da 2004 yılından başlayarak ve her olasılığı hukuka tercih ederek AKP iktidarları oluşturmuştu. AKP, oluşturduğu sorunları çözerek değil, çözme vaadinde bulunarak ilginç bir başarıya imza attı. Muhalefeti de cumartesi irdelemeye çalışırız. Dilerim iş işten geçmemiştir. O KP’nin yüzde 49 ile tek başına iktidar olmasının ardından medyaya baskı hız kesmeden sürüyor. Özgür Gündem gazetesinin 20 yazarı hakkında “Terör örgütü propagandası” iddiasıyla soruşturma açıldı. Gazetenin Eş Genel Yayın Yönetmeni Eren Keskin, gazetecilik faaliyetinin “terör suçu” olarak değerlendirilmesinin N IZDA 14. N ARAM I N I Ş LI AYRI ÖNÜMÜ YILD A ifade özgürlüğü açısından kaygı verici olduğunu vurguladı. Keskin “Bir korkutma operasyonu gibi düşünüyorum. 1990’lı yıllarda da düşünceleri nedeniyle çok sıkıntı çekmiş insanlar olarak benzer süreçler yaşadığımıza tanık oluyoruz. Ama bu kadar yıl geçtikten sonra hiçbir şeyin değişmemesi son derece acı verici. Bir be ‘Ensenizdeyiz mesajı’ lirsizlik var ama yine de biz gidip ifademizi vereceğiz. Biz sadece düşüncelerini açıklayan insanlar olarak, ‘terör örgütü’ gibi algılanıyoruz hukuk tarafından. Bu nedenle ifadeye çağrılmamız, sanki yeni gelişmelerin olacağını gösteriyor” diye konuştu. Özgür Gündem gazetesinden Bayram Balcı, soruşturma evrakına göre 1 Temmuz 2 Ekim arasında gazetesinin inceleme altına alındığının anlaşıldığını belirterek, bazı haberlerin de köşe yazısı sanılarak soruşturma kapsamına alındığını söyledi. Balcı, “Bize, ‘sizi de takip ediyoruz ensenizdeyiz’ mesajı veriyorlar” dedi. Gazetenin diğer Eş Genel Yayın yönetmeni Hüseyin Aykol ise cuma günü için karamsar konuştu. Aykol, “Cumu günü ‘Bizi tutuklarlar’ ifade vermeye Eren Keskin ile birlikte gideceğiz. Ancak ben Cuma günü Eren hanımla benim için tutuklama kararı verileceğini sanıyorum. Çünkü yapılan yasa değişikliğiyle artık yazılardan genel yayın yönetmenleri de sorumlu, bu anlamda savcı bizide suçlayıp mahkemeye sevk ettirebilir, oradan da tutuklama kararı verilebileceğini düşünüyorum” dedi. l DİYARBAKIR AB tamamen duygusal! DUYGU GÜVENÇ Berin Nadi’yi özlemle anıyoruz aşamını Atatürk ilkeleri ve Cumhuriyet Devrimi’ne adayan Cumhuriyet Vakfı Başkanı, gazetemiz eski İmtiyaz Sahibi Berin Nadi’yi aramızdan ayrılışının 14. yılında anıyoruz. Be Burhan Felek ölümünün 33. yıldönümünde mezarı BAŞINDA anıldı Y Nadi bugün mezarı başında anılacak. rin Nadi için bugün Edirnekapı Şehitliği’ndeki aile mezarlığında saat 12.30’da bir anma töreni düzenlenecek. Atatürk’ün yakın arkadaşı şair Celal Şahir Erozan’ın kızı, Nadir Nadi’nin eşi (Yadigâr) Berin Nadi, Nadir Nadi’nin sağlığının bozulduğu yıllardan itibaren sorumluluğunu üstlendiği Cumhuriyet Gazetesi’nin yaşatılabilmesi, Cumhuriyet ilkelerinden ödün verilmemesi için çaba göstermişti. 1991’de Nadir Nadi’nin ölümünden sonra Cumhuriyet Vakfı’nı kuran ve İmtiyaz sahibi olan Berin Nadi, mal varlığını Cumhuriyet Gazetesi’nin bağımsızlığını koruyarak sürdürebilmesi için vakfa bağışlamıştı. l Haber Merkezi TGC Başkanı Turgay Olcayto, önceki Başkan Orhan Erinç’in de aralarında bulunduğu gazeteciler Burhan Felek’in ölümünün 33. yılında mezarı başında buluştu. ‘İyi haberlerle anmak isterdik...’ Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) önceki başkanlarından Şeyhül Muharririn Burhan Felek, ölümünün 33. yıldönümünde Karacaahmet’teki mezarı başında anıldı. Anma törenine TGC Başkanı Turgay Olcayto, önceki Başkan Orhan Erinç, Genel Sekreter Sibel Güneş, TGC Balotaj Kurulu Başkanı Muammer Tuncer, Burhan Felek’in yeğeni Okşan Atasoy, gazeteci Orhan Atasoy, TGC İdare Müdürü Cem Çapanoğlu, TGC üyesi Şükrü Disanlı’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. Olcayto, “Burhan Hoca’ya her gelişimizde iyi şeyler söylemek istiyoruz. Ama her yıl gazetecilerin daha zor, daha güç koşullar altında çalıştığını anlatmaktan başka bir şey gelmiyor elimizden” dedi. Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Erinç ise, “Burhan Felek’in dediği gibi umutsuzluğa kapılmamamız gerekiyor. Bu dönemi de aşacağımızı düşünüyorum ve inanıyorum” dedi. l İSTANBUL eçimler öncesinde bizzat Ankara’ya gelerek, Brüksel’in kapılarını açarak ve son olarak da İlerleme Raporu’nu erteleyerek, AKP’ye en büyük desteği veren AB, kendi standartlarını yine unuttu. AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu tebrik etmek için gönderdiği mesajda Türkiye’nin müzakere eden bir ülke olduğunu tamamen unuttu. Onun yerine Türkiye’den hızla Suriyeli mültecileri almasını öngören Eylem Planını onaylamasını istedi. Bu sırada, komisyon bu yıl içinde Türkiye’nin ilerleme raporunu 3. kez erteleyerek bir ilke de imza attı. Juncker, 3 Kasım tarihinde Davutoğlu’na gönderdiği mektupta, “Sizinle özellikle, Avrupa Konseyi tarafından 15 Ekim’de memnuniyetle karşılanan mülteciler ve göç yönetimi konusunda ABTürkiye Eylem Planı üzerinde ilerleme sağlamayı umuyoruz” dedi. Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayarak seçimlerle ilgili tebrik etti. Fransa Başbakanı ise mesajını Başbakan Davutoğlu’na iletti. İngiltere Başbakanı David Cameron da, Davutoğlu’nu seçim sonuçlarından dolayı tebrik etmek için aradığı öğrenildi. Şimdilik açıklanan temaslar şöyle: Alman Şansölyesi Angela Merkel, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, Pakistan Başbakanı Navaz Şerif, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Boşnak Üyesi Bakir İzetbegoviç. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Erdoğan’ı tebrik etti. lANKARA S C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle