15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 5 Kasım 2015 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 4 Referandum sinyali Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, başkanlık sistemi konusunda ‘Seçim sonuçlarını dikkate alıp milletimize sorularak karar verilecek’ dedi umhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, AKP’nin tek başına iktidar çıktığı 1 Kasım seçimlerinin ardından “başkanlık sistemi”nin referanduma sunulabileceği sinyali verdi. Gazetecilere açıklamalarda bulunan Kalın, seçim sonuçlarından Erdoğan’ın memnun olduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanımız açısından baktığımız zaman makamına, kendisine yönelik birtakım saldırıların, suçlamaların da cevabı verilmiş oldu. Cumhurbaşkanlığı makamının, mekânının bu tür tartışmaların dışında bırakılması gerekir. Türkiye’de bir sakinleşme gerekiyor” dedi. Kalın, devleten öncelikli gündeminden birinin terörle mücadele olduğunu, güvenliközgürlük dengesinde her türlü önlemin alınacağını, IŞİD’e karşı mücadelenin de süreceğini söyledi. PKK politikalarının siyaset yoluyla meşrulaştırılmasına izin verilmeyeceğini belirten Kalın, “Seçimin en önemli sonuçlarından mesajlarından biri de bu olmuştur. Teröre sırtını dayayanların hesaplarının boşa gittiği bir kez daha görülmüştür” dedi. Kalın, seçimlerin ardından Erdoğan’ın Başkanlık Sistemi konusundaki beklentisinin ne olduğu yönündeki soruyu yanıtladı. Erdoğan’ın “milletin gönlünde güçlü olduğunu”, kişisel geleceğiyle bir ilgisi olmadığını savunan Kalın, “Parlamenter sis ekerlek kırıldıktan sonra yol gösteren çok olurmuş. Her seçimden sonra da bol bol yol gösteriliyor. Bazen bunlar acımasız olabiliyor. Örneğin 1 Kasım AKP zaferinden sonra kimileri Selahattin Demirtaş’ın da istifasını istediler, seçmenin kendisini yetersiz bulduğunu öne sürdüler. Oysa, 7 Haziran’dan sonra aynı Demirtaş için neler yazılmıştı. Sayın Demirtaş’ı Türk siyasi hayatının yükselen yıldızı olarak niteleyen az mıydı? Bir başkası AKP’nin 1 Kasım öncesinde adaylarını yeniden gözden geçirip yeni isimler çıkardığını, oysa CHP’nin bunu yapamadığını söylüyordu. Oysa önseçimle gelmişti, o CHP’nin beğenilmeyen adayları ve hemen herkes o ön seçimden dolayı CHP’yi ne kadar övmüştü. Önseçimden çıkmış adaylar, kısa süre içinde kızağa çekilsin de, yerlerine genel merkezin saptadığı daha “uygun” adaylar mı gelsindi? Benzeri Eskişehir’de yapıldı da ne oldu? Tekerlek kırıldıktan sonra yol gösterirken biraz daha dikkatli olsak derim. HHH Bir de seçimden zaferle çıkmayı alışkanlık haline getirmiş olan Tayyip Erdoğan’a yol gösterenler var. Bunların kimilerinde, “sen iyi çocuksun yapmazsın” yollu pedagojik yöntemi benimsemiş bir üslup var. Onlar da Tayyip Erdoğan’ı toplumun tümünü kucaklamaya çağırıyorlar. Tayyip Bey, bana kalırsa, bu çağrılara içinden kıs kıs gülüyor. Tayyip Bey’in amacı iktidar olduğuna ve şimdiye kadar da iktidarı hep kucaklayıcı değil, dışlayıcı politikalarla elde ettiğine ve elde tuttuğuna göre, şimdi neden bindiği dalı kesip de ötekileştiricilikten, dışlayıcılıktan, hot zottan vazgeçsin ki? Tayyip Bey’i diktatör diye suçluyorlar da ne oluyor? Her oylamada sandıktan galip çıkıyor ve böylelikle şu abes algı oluşuyor: Memleketimizde diktatör olmanın sandıkla çelişen bir yanı yoktur. Tam tersine, ne kadar diktatör olursan, o kadar oy alırsın! HHH Salt ülkemize özgü bir durum değil bu. “Seçimle gelen krallar”ın ülkelerinin tümünde var, aslında öyle olmasa bile ilk bakışta diktaların demokratikleşmesi gibi görünen bu absürd olgu. Diktatörün sırtını dayadığı sandıktan başka bir tek demokratik kural ve kurumun var olmadığı bu diyarlarda, sandık da diktatöre “en iyi sensin” dediği sürece muteberdir. Kanıt mı istiyorsunuz? Bakınız 7 Haziran seçimleri! Bu şekilde bizimkiler ve onlar diyerek milli iradenin karnıyarık gibi ortadan ikiye bölündüğü sandıklı diktalarda, cici milli irade, hiçbir zaman, demokrasi talebinde bulunmaz. Sandıkta dile gelmeyen talepler ise kale alınmaz yok sayılırlar. Bütün kurumlar, diktatöre bağlanırlar ve sandık bu olguyu tasdik makamıdır. 13 yıldır sistem böyle böyle kökleşme yolunda. Bazı 7 Haziran benzeri yol kazaları dışında da sistem tıkır tıkır işliyor. Bu durumda şimdiye kadar uygulayıcısına ve destekçisine hiçbir zarar getirmemiş, tersine fayda sağlamış, bir yöntemden vazgeçilmesi için zorlayıcı bir neden görüyor musunuz? Halkın, cici milli iradeyi oluşturan bölümünün talep etmediği, kucaklayıcılık, çoğulculuk, özgürlükçülük, demokrasi yaşama geçemez. Peki, Türkiye’de demokrasi ve özgürlük talebi yok mu? Var! Olmasına var da miktarı yetersiz. Miktarı yetersiz olduğu sürece de o milli irade “kaka milli irade” olarak, “cici milli irade”nin gölgesinde kalmaya mahkum. Neden olsun ki? HABER / ANALİZ T C Başkanlık hayali, 13 milletvekilinin desteğine bağlı Tek başına anayasa değişikliği yapıp, referanduma sunması mümkün görünmeyen AKP’nin muhalefetten milletvekili “devşirme” yoluna gidebileceğine dikkat çekiliyor. aşkanlık sisteminin referanduma sunulabilmesi için öncelikle anayasa değişikliği gerekiyor. Çünkü mevcut anayasada devletin tüm AYŞE yönetim organları “parSAYIN lamenter sistem”e göre düzenlenmiş durumda. Bu da kapsamlı bir anayasa değişikliği demek. Yeni parlamentoda 317 milletvekili olan AKP’nin, “başkanlık sistemini” referanduma sunabilmesi için muhalefetten en az 13 milletvekilinin desteğini alması gerekiyor. Parlamentonun 24. döneminde kurulan TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda da AKP “başkanlık sistemi” önerisini masaya getirmiş, 3 muhalefet partisi; CHP, MHP ve HDP sisteme karşı çıkmış, bu nedenle de AKP, “anayasa masasının dağılması” sorumluluğunu muhalefete yıkmıştı. 1 Kasım seçimlerinden sonra gerek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve sözcülerinin açıklamaları, gerekse AKP’den başkanlık sistemini gündemlerinin ön sıralarına taşırken, bunun için de “sivil/ demokratik” adı altında yeni anayasayı gündeme getirmeye hazırlanıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, yeni anayasa için siyasi partileri ziyaret edeceğini açıkladı. Bu kapsamda TBMM’de yeni bir anayasa uzlaşma komisyonu kurulabilir. Muhalefet partileri CHP, MHP ve HDP “yeni anayasa”ya sıcak bakmakla birlikte, Erdoğan’ın “başkanlık hayalini” gerçekleştirecek bir anayasa değişikliğine yanaşmıyor. 7 Haziran seçimlerinde Erdoğan’a dönük “seni başkan yaptırmayacağız” çıkışıyla oylarını yüzde 13’lere çıkaran HDP’de önceki gün parti sözcüsü Ayhan Bilgen’in, yeni anayasa konusunda “başkanlık dahil her konuyu tartışmaya hazır olduklarını” söylemesi, “HDP tavır mı değiştiriyor” soru işaretlerine yol açınca, Bilgen “Her şeyi tartışabiliriz, başkanlık sistemine karşıyız” düzeltmesiyle partinin tutumunu netleştirdi. 3 muhalefet partisi “kurumsal” olarak başkanlık sistemine “evet” demedikçe, AKP’nin anayasa değişikliği yapıp, referanduma sunması mümkün görünmüyor. Anayasa değişikliğinin referanduma gerek kalmadan Meclis’te kabul edilmesi için Meclis üye tam sayısının 3’te 2’sinin yani 367 milletvekilinin oyuyla kabul edilmesi gerekiyor. Değişikliklerin referanduma sunulabilmesi için ise üye tam sayısının beşte 3’ünün yani 330 milletvekilinin oyuyla kabul edilmesi gerekiyor. Parlamentoda halen 317 milletvekili olan AKP’nin, başkanlık sistemini “referandum” koşullu geçirebilmek için parlamentoda en az 13 milletvekiline gereksinimi duyuluyor. Önümüzdeki süreçte, muhalefet partilerinin “başkanlık” konusunda tutum değişikliğine gitmemesi halinde, AKP’nin muhalefetten milletvekili “devşirme” yoluna gidebileğine dikkat çekiliyor. l ANKARA B Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, gazetecilere açıklamalarda bulundu. temde başarılı ekonomiler var, Başkanlık sisteminde başarılı olan ülkeler var. Bizim için en uygun hangisidir, bunu oturup 1 Kasım seçim sonuçlarını da dikkate alarak milletimize sorulmak suretiyle bir karara bağlanacaktır. Cumhurbaşkanımızın yaklaşımı bu konuda, Türkiye’ye adeta lig atlatacağı noktasında nettir” dedi. Kalın, “Millete sorulacaktır dediniz, bu bir referandum sinyali mi?” sorusuna da şu yanıtı verdi: “Böyle bir şey söz konusu olduğu zaman bu tartışma milletten bağımsız, ayrı elbette düşünülemez. Bunun kapsamı referandumsa referandum... Tabii parlamentoda yapılacak birtakım düzenlemeler olabilir. Bu konuda milletimizin görüşü esastır.” Kalın, 7 Haziran seçimlerinin ardından Erdoğan’ın MHP lideri Devlet Bahçeli ile gizli bir görüşme gerçekleştirdiği iddialarını da, “Böyle bir görüşme söz konusu değil” diyerek yalanladı. l ANKARA Gerekirse referandum O görüşme yalan Erdoğan, 14. muhtarlar toplantısında seçim sonuçlarını değerlendirdi Muhalefet karşı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ağırladığı muhtarlara seslendi. Anayasayı engelleyen herkes hesabını verir umhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Türkiye’nin farklı illerinden gelen muhtarlara dün Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda seslendi. 1 Kasım seçimlerinin en önemli mesajlarından birinin de yeni bir anayasa yapılması olduğunu dile getiren Erdoğan, kendi başbakanlığı döneminde kurulan komisyonda her partinin eşit temsil edilmesini dahi kabullendiğini söyledi. O dönemde herkesin masadan kaçtığını savunan Erdoğan, “Temenni ederim ki yeni dönemde bu yeni anayasa hazırlıklarına katkı vermekten çekinmezler, bunu beraber masaya oturmak suretiyle hallederler. Engelleyici tavır içine giren herkes T Hepimiz öleceğiz, ben de öleceğim C bunun hesabını da 4 sene sonra yapılacak seçimde yine verirler. Bunu dün başbakanımızın şahsımı ziyaretinde aramızda görüştük. Diğer muhalefet partileriyle bu görüşmeyi kendisi de yapacağını söylediler” dedi. Milli birlik süreci Davutoğlu’ndan TSK’ye kış talimatı Başbakan operasyonların “kesintisiz” sürmesi talimatını verdi. aşbakan Ahmet Davutoğlu, 1 Kasım seçimlerinin ardından topladığı ilk Güvenlik Toplantısı’nda, terör örgütlerine yönelik operasyonların kış aylarında da “kesintisiz” sürmesi talimatını verdi. Seçimlerin ardından ilk kez toplanan ve Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen Güvenlik Toplantısı’nda, terörle mücadele ve yapılan operasyonların detaylı olarak konuşulduğu açıklandı. TSK’nin “bölücü terör örgütüne” yönelik operasyonlarının “hız kesmeden devam edeceği” kararının alındığı toplantıda, Başbakan Davutoğlu’nun “kış şartlarında da operasyonların kesintisiz sürdürülmesi” talimatını verdiği duyuruldu. Çankaya Köşkü’nde yaklaşık 2 saat süren toplantıya, Başbakan yardımcıları Yalçın Akdoğan, Numan Kurtulmuş, Cevdet Yılmaz ve Tuğrul Türkeş, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Adalet Bakanı Kenan İpek, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, İçişleri Bakanı Selami Altınok ile müsteşar, danışman ve komutanlar katıldı. l ANKARA / Cumhuriyet PKK’ye karşı operasyonların süreceği mesajını veren Erdoğan, “Bu işe illa bir isim aranıyorsa, bunun adı artık milli birlik ve kardeşlik sürecidir. Milli birlik diyen varsa, kardeşlik diyen varsa hepimiz aynı çatı altında toplanmalıyız. Bunun başka çıkışı yok, bunu yapmamız lazım” dedi. l ANKARA KK yandaşlarının kazdığı hendekleri anımsatan Erdoğan, “Bunu belediye makineleriyle yaptılar. Kapatmayı, hizmet alımı suretiyle kendi yandaşlarına iş verdiler, parayı da terör örgütüne aktardılar. İçişleri Bakanlığı takip ediyor, gereği yapılacak. Kendilerini ülkemiz medyasının amiral gemisi olarak görenler de bölücü ve paralel örgütlerin ihanetine ortak oldular. İş çevrelerinden bir grup da bu koroya katıldı” dedi. Belediyeler PKK’ye para aktardı ürk’ü, Kürdü, Arap’ı, Boşnağı, Roman’ı, Zaza’sıyla 78 milyonun tek bir millet olduğunu söyleyen Erdoğan, “Bunu bir defa kabulleneceğiz ya. Birbirimizi de makam, mevki, ırk için sevmeyeceğiz, birbirimizi Allah için seveceğiz. Kimse beni cumhurbaşkanı olduğum için sevmesin, ya da birisini çok parası var diye sevmesin, makam mevki için sevmesin. Hepimiz öleceğiz unutmayın. Bu kardeşiniz de ölecek. Ve bizi mezara gömdükleri gün kimse bu cumhurbaşkanıydı demeyecek” dedi. Referandum için 330 P B Muhalefet partileri, Erdoğan’ın ‘yeni anayasa’ mesajına yanıt verdi Vakit yitirmeden adım atılmalı umhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın muhtarlara yaptığı konuşmada yeni anayasa ile ilgili olarak, “1 Kasım’ın en önemli mesajlarından biri de Türkiye’nin bir an önce yeni anayasa meselesini çözmesi gerektiğidir” sözlerinin ardından gözler muhalefete çevrildi. MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, “Yeni anayasa konusunda MHP’nin hassasiyetleri bellidir. Tavrımız nettir, anayasanın ilk 4 maddesinden asla taviz vermeyiz” dedi. Daha önce de yeni anayasa çalışmaları kapsamında Meclis’te bir Anayasa Komisyonu oluşturulduğuna dikkat çeken Büyükataman, orada tüm partile Vekil devşirme örneği: Güneş Motel olayı CHP, 1977 yılındaki Genel Seçimler’de birinci parti olmasına rağmen kazandığı 213 milletvekilliği ile hükümet kuramadı. CHP, Adalet Partisi’nden (AP) istifa eden milletvekilleriyle temasa başladı. Ecevit ile 12 eski AP’li arasındaki görüşmelerin ilki 22 Aralık tarihinde Darıca’ya bağlı Bayramoğlu’nda bir otelde gerçekleştirildi. Ancak görüşmelerin gizli tutulmasına rağmen basına sızması üzerine görüşmelerin başka bir ortamda gerçekleştirilmesine karar verildi. Görüşmelerin devamı belediyeye ait Florya’daki Güneş Motel’de yapıldı. AP’den istifa edip Ecevit’i destekleyen 11 AP kökenli milletvekilinden 10’una bakanlık verilmişti. Pazarlıklar ve destek sonucu Ecevit hükümeti, o zamanlar 450 milletvekili bulunan parlamentoda, 226 olan güvenoyunu sağlamıştı. C rin temsilcilerinin yer aldığını ancak masayı terk edenin de AKP olduğunu söyledi. HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, anayasa konusunun doğrudan Kürt sorununun çözümüyle ilgili anahtar konulardan birisi olduğunu söyledi. Anayasayla ilgili çalışmaları önemsediklerini, anayasa çalışmalarına ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Bilgen, “Vakit kaybetmeden bu konuda adım atılması gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Anayasa çalışmasının hangi yöntemle yapılması ve hangi zemin üzerinden yürütülmesi konusunda farklı yaklaşımları bulunduğunu kaydeden Bilgen, şunları dile getirdi: “Geçen dönem denen miş olan ve başarısızlığın sebebi siyasi partiler olan bir mekanizmayı yeniden test etmeye kalkmak vakit kaybetmektir. Daha toplumsal katılıma açık, parti kamplaşmalarını aşabilecek bir mekanizma içerisinden bu olabilir. Bu bir anayasa konvensiyonu olabilir, yetkilendirilmiş anayasa komisyonu olabilir. Bu vekillerden de akademisyenlerden de oluşabilir. Parlamentonun anayasaya yaparken yalnızca 330’u ya da 367’yi bulma amacıyla değil bir kurucu akla ihtiyaç olduğu için mutlak uzlaşmayı esas alması gerekir. Mesele nasıl Meclis’te 330367 meselesi değilse, sandıkta da yüzde 51 meselesi değildir.” l ANKARA / Cumhuriyet C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle