14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 Y ASAM ngiltere’nin başkenti Londra’da Harper’s Bazaar Dergisi’nin 2015 Yılın Kadınları Ödülleri töreni yıldızlar geçidine sahne oldu. Kazananlar arasında Sienna Miller, Kate Winslet ve Nicole Kidman’ın da bulunduğu gecede Yılın Adamı Türk asıllı tasarımcı Erdem Moralıoğlu seçildi. Aynı ödülün eski sahibi Sherlock Holmes rolüyle ünlenen aktör Benedict Cumberbatch olmuştu. ABD First Lady’si Micheel Obama’dan İngiliz Kraliyetinin geli Bira taşımadılar diye kovulan Müslüman şoförlere tazminat ABD yargısı, bira taşımayı reddettikleri için iki Müslüman TIR şoförünü kovan firmanın tazminat ödemesine karar verdi. ABD Eşit İstihdam Fırsatı Komisyonu’nun (EEOC) 2013’te açtığı davada mahkeme, Star Transport adlı nakliye fir masında şoför olarak çalışan Mahad Abbas Muhammed ve Abdilkarim Hassan Bulshale’nin işten atılmasında “dini inanca saygı” kuralının ihlal edildiğine hükmetti. Star Transport, şoförlerine 240 bin dolar tazminat ödeyecek. Perşembe 5 Kasım 2015 EDİTÖR: EMİNE ÖZCAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK İ İngiltere’de yılın adamı Erdem ni düşes Kate’e kadar dünya çapında pek çok seçkin ismi giydiren Moralıoğlu geçen yıl da yılın tasarımcısı ödülüne layık görülmüştü. Harper’s Bazaar gecesinden evine ödülle dönen isimlerse şöyle: Yılın öne çıkanı: Lily James Britanya ikonu: Kate Winslet Televizyon İkonu: Michelle Dockery Yılın yardımseveri: Karen Elson Müzisyen: Ellie Goulding Yıllın göze çarpan performansı: Ruth Wilson Tiyatro ikonu: Nichole Kidman Britanyalı aktrist: Sienna Miller Tasarımcı: Clare Waight Keller Sanata katkı: Hannah Rothschild Yenilikçi Tasarımcı: Mary Katrantzou Model: Lara Stone Yılın Adamı: Erdem Moralıoğlu Sienna Miller Kate Winslet Bu korku devlet korkusu ürkiye, Çok Partili Demokrasiye, bu rejimi destekleyecek sınıfsal yapı ve siyasal kültür olmadan, hazırlıksız geçti... Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti’ni çağdaş toplumlar düzeyine yükselten Atatürk Devrimleri’ni Çok Partili Demokrasi ile taçlandırmak isteyen İsmet İnönü, (başka faktörlerin yanında) kendinden sonra gelecek siyasal liderlerin de aynen Atatürk ve arkadaşları gibi, çağdaş olacağını, halka demokrasi ve insan hakları konusunda yol göstereceğini, toplumu ileriye taşıyacağını varsaydı... Ama öyle olmadı: Demokrasi yerine demagojiyi tercih eden liderler, halk dalkavukluğu ile Çok Partili Demokrasiyi, temel hak ve özgürlüklerden uzaklaştırıp Çoğunluk Diktatörlüğü haline dönüştürdüler... Ve bunun bedelini 27 Mayıs 1960 askeri darbesi ile bütün toplum ödedi... Onlar canlarını yitirdiler ve Türkiye de, çok, ama çok ağır bedeller ödedi: Menderes ve arkadaşlarının asılmış olmaları, siyasette bugün bile bir kara leke, süregelen bir kan davası olarak etkisini sürdürmekte. Buna karşılık 27 Mayıs’tan sonra, Çoğunluk Diktatörlüğünü engellemek için getirilen anayasal güvenceler, demokrasinin ve sol gelişmelerin önünü kesmek isteyen ve yine askerler tarafından yapılan 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 askeri darbeleri ve sağ iktidarlar tarafından iyice sulandırıldı ve bugünlere gelindi! HHH Cumhuriyet dönemi, toplumu dönüştürmek için kullandığı Tek Parti Rejimi ile Osmanlı dönemindeki devlet egemenliğini sürdürmüştü. Ne yazık ki, Çok Partili Demokrasi sayesinde iktidara gelen Demokrat Parti liderleri, vatandaş haklarını ve demokrasiyi geliştirici değil, Tek Parti Rejimi’ni devam ettirici bir tavır içine girdiler; “devlet baskısı” davranışını, üstelik, sandık demokrasisini de istismar ederek, “Milli irade” adı altında sürdürdüler. İşin ironik ve trajik tarafı, bu ceberutluğu engellemek için kullanılan yöntem de askeri darbe oldu! 27 Mayıs darbesinin en önemli çelişkisi buydu: Çağdaş demokrasinin kurum ve kurallarını anayasal güvencelere kavuştururken toplumun yarısının desteklediği iktidar partisinin liderlerini astı! “Devlet” ve “Liderlik” hep bireyin, vatandaşın önünde görüldü! HHH İşte 7 Haziran öncesi ve sonrasında AKP’nin istismar ettiği duygu budur. Devlet baskısının, vatandaşı yok sayan devlet egemenliğinin şantajı yapıldı: “Devlet benim, ya bana oy verirsin ya da ekonomik ve siyasal kaosa kurban gidersin” mesajı, (başka faktörlerle birlikte) 7 Haziran’dan sonra etkili oldu. Bu mesaj, hem ölümlere yol açan toplumsal ve siyasal olaylarla, hem de muhalefet liderlerinin yetersiz tutum ve davranışlarıyla, gerçek bir tehdide dönüştü: Zaten seçimlerden birinci parti olarak çıkması beklenen AKP’yi, tek başına iktidar koltuğuna taşıdı. HHH Bundan sonra nereye nasıl gideceğimizi belirlemek için, buraya nasıl geldiğimizi iyi anlamamız lazım: Arkası, çözüm önerileriyle birlikte elbette gelecek! Erdem Moralıoğlu Nichole Kidman T Özel davet izdihamı Zorlu AVM’de Balmain’in H&M özel koleksiyonu, Nur Yerlitaş, Fatih Ürek gibi ünlü davetlilerin reyonlara hücum etmesiyle arbedeye sahne oldu Fatih Ürek, Nur Yerlitaş gibi ünlü isimler özel koleksiyon görücüye çıkmadan önce uzun kuyruklar oluşturdu. Kapılar açıldığındaysa raflara saldırdılar. ünyaca ünlü H&M markası, bu yıl 11’inci kez gerçekleştirdiği ‘tasarımcı işbirlikleri’ projesi kapsamında Fransız lüks moda evi Balmain’le el ele verdi. ‘Balmain’in H&M özel koleksiyonu’ da tüm dünyada heyecan ve ilgi ile karşılanıyor. Ancak Türkiye’de durum biraz değişik karşı D landı. Türkiye’de ürünler 5 Kasım’da satışa sunulmadan önce ‘özel davetliler’ için önceki gece Zorlu Center’daki H&M mağazasında görücüye çıktı. Aralarında sanat, moda ve sosyete camiasının ünlü isimlerinin de olduğu yüzlerce ‘özel davetli’ mağazanın açılışında tam anlamıyla bir izdihama neden oldu. Siyah bir pa ravanın ardında bekleyen yüzlerce kişi kapı açılmadan önce basına ‘elit’ duruşları ile poz verirken, kapıların açılmasıyla birlikte içeri hücum etmesi kayıtlara geçti. Videoda izdihamda sıkışmış ancak alışveriş yapmaya devam eden modacı Nur Yerlitaş ve şarkıcı Fatih Ürek dikkat çekti. Nur Yerlitaş konuyla ilgili açıklama yapmaktan çekinirken Fatih Ürek bir internet sitesine “Başta her şey normaldi, bizi şampanyalarla karşıladılar. Ama DAMLA YUR kapılar açılınca neye uğradığımızı şaşırdık. İnsanlara bir haller oldu, çıldırdılar. Biz de kendimizi o çılgınlığa kaptırdık. Mücadelenin sonunda daha önce fiyatının 40 bin lira olduğunu bildiğim bir paltoyu bin liraya almak beni çok mutlu etti” dedi. H&M’den edinilen bilgiye göre geceye özgü herhangi bir indirim söz konusu değildi. Ancak gecede ön satış için ayrılan ürünlerin hepsi tükendi. Tasarımcı Arzu Kaprol’ün davet edildiği ancak gitmediği öğrenilirken, kendisini ‘terzi yamağı’ olarak tanımlayan modacı Barbaros Şansal şöyle konuştu: “Semra Özal’la birlikte VIP’ten geçen Fatih Ürek var. Nurella var. Orada genellikle popçu, topçu, jüri üyesi insanlar var. Benim tanıdığım sosyeteden kimse yok. Tasarımcılar niye olsun? Kollarında binlerce dolarlık saat, çanta varken 100200 lira değerinde neyin peşinde koştular. Bu kadar mı üstleri başları yok, bu kadar mı fakirler? Öte yandan bu olayın olduğu yer de bir kamu arazisine ait olan yasa dışı bir binaya yapılmış kaçak AVM’de yaşanıyor. Kaçak AVM’nin saldırgan sosyetesi de kitle. Oradaki kavram da moda değil. 9.99’a polyester çöplük avlamaktır.” Davete katılan isimler de şöyle: Nur Yerlitaş, Fatih Ürek, Ece Sükan, Feryal Gülman, Şeyma Subaşı, Hakan Akkaya, Hande Yener, Hande Acar, Emel Acar, Işıl Reçber, Merve Boloğur Dalkılıç, Merve Büyüksaraç, Özge Ulusoy, Özlem Yıldız, Pınar Altuğ Tezcan, Tülin Şahin, Nil Bentürk Uyguner, Derya Açıkgöz, Didem Antebi, Didem Soydan, Ebru Akel, Ebru Şallı, Edis Görgülü, Etel Baler, Fernando Santana, Pelin Atay Kuran, Thomas Coellner, Pınar Tezcan, Selin İmer. H&M: Özel indirim yoktu ‘AVM’nin saldırgan sosyetesi’ Günaştı, Palm Springs seçimini kaybetti BD’nin Kaliforniya eyaletindeki Palm Springs kentinde belediye başkan adayı olan Erbil Günaştı seçimi kaybetti. Seçime Cumhuriyetçi Parti adayı olarak giren Günaştı oyların yüzde Erbil Günaştı 7.02’sini aldı. Sekiz adayın yarıştığı seçimleri, oyların yüzde 36.77’sini alan Rob Moon kazandı. Günaştı’yı eski başkan aday adayı Mitt Romney ve Hollywood ünlüleri de destekliyordu. ABD’ye 20 yaşında eğitim için giden Günaştı, yaklaşık 15 yıl Birleşmiş Milletler Türkiye Daimi Temsilciliği New York Basın Müşavirliği’nde çalışmıştı. ABD’de siyaset bilimi okuyan Erbil Günaştı, New York Üniversitesi’nden diplomasi ve uluslararası ilişkiler master’ı yapmıştı. Organ nakilleri halen yetersiz SİBEL BAHÇETEPE A ir an olsun durun ve düşünün. Çok susadığınız halde doya doya su içemediğinizi ya da çok sevdiğiniz bir yemeği yiyemediğinizi... Kendinizi ne kadar kötü hissederdiniz? İşte böbrek yetmezliği hastaları için bu durum hayatlarının bir parçası. Ülkemize şuan en çok beklenen organ, böbrek. 23 bin insan böbrek nakli bekliyor. Ne yazık ki binlerce insan organ nakli beklerken, bağışların yetersizliği nedeniyle nakil olamadan yaşamını yitiriyor. Uzmanlar, 39 Kasım Organ Bağışı Haftası’nda organ bağışının önemini bir kez daha dikkat çektiler ve eklediler: “Bir organ, birden fazla hayat demek.” B B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle