Katalog

Perşembe 5 Kasım 2015 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 3 Ankara 19/4 Trabzon 18/12 Kars 13/1 Bursa Adana Artvin Çanakkale Balıkesir Sivas Erzurum Eskişehir Aydın Gaziantep Konya 160 /9 0 260 /1 1 0 170 /6 0 180 /1 0 0 170 /8 0 180 /1 0 130 /0 0 190 /3 0 24 0 /1 1 0 180 /6 0 180 /5 0 Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 17/10 İzmir 21/13 Antalya 26/18 Mersin 27/15 Diyarbakır 20/4 Atina 200 /1 4 0 Berlin 140 /4 0 Girne 250 /1 9 0 170 /1 0 0 Londra 70 /4 0 Moskova 0 19 /9 0 Paris 190 /1 2 0 Madrid 0 0 Amsterdam 14 /9 0 0 19 /1 1 Roma 0 0 New York 17 /9 0 19 /9 0 Tokyo Turizmci Saydan yaşamını yitirdi Saydan Turizm sektörünün duayenlerinden Orhan Saydan (81) dün yaşamını yitirdi. Uluslararası otellerde çeşitli kademelerde üst düzey yöneticilik yapan Saydan, Türkiye’ye döndü. Birçok ünlü otelde çalışan Saydan, Çukurova Üniversitesi Turizm Meslek Yüksek Okulu’nda 6 yıl öğretim görevlisi olarak görev yaptı. Telaş ve öfke em her şey değişiyor hem hiçbir şey değişmiyor. 1999 seçimlerinde birinci parti DSP idi. Haliyle koalisyon, onun önderliğinde kuruldu. Oysa Meclis’teki diğer partilerin toplam oy oranı yüzde 60’a yakındı. O gün Meclis’te olan sağ partilerin seçmeninin büyük çoğunluğu bugün AKP’de. AKP’nin oy oranının en çok düştüğü seçim, küresel kriz ortamında yapılan 2009 yerel seçimi. Parti yüzde 39’a gerilemiş. Saadet Partisi ve Demokrat Parti toplam yüzde 9 oy almış. Bu iki parti seçime Numan Kurtulmuş ve Süleyman Soylu’nun genel başkanlığında girmişti. Bugün ikisi de AKP yönetiminde. Daha evvel Demokrat Parti’ye genel başkanlık yapmış olan Mehmet Ağar da seçim öncesi AKP’ye destek mesajları veriyor. Yani AKP, sağdaki konsolidasyonu sadece seçmenleri kendisinde toplayarak değil bizzat kendine engel çıkartan partilerin liderlerini kendi bünyesinde eriterek de sağlamış. Dayandığı oy tabanı geniş olduğu için beş ayda yüzde 10 oy kazanıp geri alabiliyor. Pek bir şey değişmiyor. 2011’de AKP neredeyse oyların yarısını almıştı, 1 Kasım’da da öyle. 2011’de CHP oyların neredeyse dörtte birini almıştı, 1 Kasım’da da öyle. Sağın kendi içindeki gel gitleri, AKP’yi kâh sarsıyor, kâh partinin gücünün pekişmesine yarıyor. Memleketin sağ siyaset coğrafyasında küçük bir yüzölçümüyle başlayan İslamcılık, değişip dönüşmesinin de katkısıyla o coğrafyanın en büyük yüzölçümünü kaptı. Hayran olduğu Osmanlı’nın en küçük beylik olarak başlayıp diğer beylikleri bünyesine katması gibi. AKP sağ seçmeni dev bir mıknatıs gibi kendine çekerken Ege’nin ve bazı büyükşehirlerin merkez sağ seçmeninin az bir kısmı ise CHP’yi tercih etti. Seçim barajı ve AKP’nin yerçekimi, zamanla irili ufaklı sağ partileri eritti. Oy oranı sebebiyle ancak sağın bütünleşmemesi halinde bir koalisyonla iktidara ortak olabilecek olan CHP’nin uzun süredir muhalefette kalmasının ve bir süre daha bu vaziyetin değişme ihtimalinin olmamasının sebebi sağ oyların bir partide yoğunlaşması. CHP bunu değiştirmek için uğraşmadı denemez. Sağa açılmayı denedi. Bu deneme sağın tabanından çok merkez sağın bazı isimlerine açılmaktan ibaret kaldı. Ekmeleddin İhsanoğlu hamlesiyle bu sağ adaylara açılım hamlesi bir başarısızlıkla neticelendi. Sağdaki oy konsolidasyonunun AKP’yi hâkim parti yaptığı ve CHP’nin seçmenin dörtte birini bir arada tuttuğu malum. Bu kısa vadede kolay kolay değişeceğe benzemiyor. HDP’nin ise uzun seneler yüzde 6’larda gezindikten sonra yüzde 1013 aralığına yerleşmesi önemli bir değişiklik. Neticede 2011’den bu yana AKP ve CHP aynı, MHP düştü, HDP yükseldi. Sağ açısından sorun, Erdoğan’ın baskın karakterinin gölgesindeki AKP’de tektipleşmesi. Kendi içindeki farklılıkların hızla Erdoğanizm altında kaybolması. Senelerin merkez sağ geleneğinin popülist bir “İslamcılık”ın içinde erimesi. HDP’nin “Türkiyelileşme” iddiasının terk edilmesi ise partinin sadece bir etnik talep partisi olmasıyla neticelenir. Seçmenin ezici çoğunluğunun dinsel ve etnik özellikler etrafında toplanması ise Ortadoğu’nun yarattığı kaos kara deliğine Türkiye’nin süratle çekilmesine yarar. Etnik ve dini duyarlılıkları özgürlükçü yorumlayan ve bununla beraber basit kimlik siyasetine hapsolmayı aşmayı sağlayacak bir anlayış çok önemli. CHP, elindeki hiç de az olmayan yüzde 25’i koruyup bunun üzerine yeni seçmen kesimlerini katmak için bu anlayışı dikkate alabilir. Bu sadece basit bir oy hesabı değil. İnsanların din ve etnik kimlik gibi doğuştan gelen özelliklerinin değil doğumdan sonra kazandıkları özelliklerin de siyasetin gündemini oluşturması için buna ihtiyacımız var. Zaman, soğukkanlı bir şekilde tartışıp çözüm ya da çözümler arama zamanı. Telaş ve öfke çoğu zaman sadece telaş ve öfkedir. TIKA BASA UMUDA Ç Bakanın iş teklifini tokat gibi cevapla reddetti LEVENT GENCELLİ H ağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, önceki akşam bir fuarda, Okan Koltuk firmasında müşteri temsilcisi olarak görev yapan, Arapça ve İngilizce bilen Meltem Sert’e, “Gel bizim Bakanlıkta görev verelim sana” diyerek iş teklifinde bulundu. Teklifi düşünmeden reddeden Meltem Sert, “Ben vefalı bir insanım, şu anki patronumu bırakıp bu teklife evet diyemem” şeklinde cevap verdi. Bakan ise genç kıza, “Devlete olan vefa her şeyden önce gelir” diyerek cevap verdi. Bakanın fuar alanından ayrılmasının ardından gazetecilerin “Neden iş teklifini reddettiniz?” şeklinde sorusu üzerine Sert, sağlık kurumları işletmeciliği okuduğunu ancak atanamadığını anlattı. Sert, “Ayak üstü söylenen laflara inanmadığım için teklifi reddetmiştim. Gerçekten iş teklifi olursa, ciddi bir şekilde konuşulur. Atanamadığımı da söyledim. Fakat ona cevap vermedi” dedi. l BURSA S eşme kıyılarından Yunanistan’ın Sakız Adası’na geçmek isteyen yüzlerce kişi, kapasitesinin çok üzerinde bindikleri botlarla ölümü göze alarak tehlikeli yolculuğa çıktı. Denize açılmadan önce hazırlıklarını tamamlayan sığınmacılar çocuklarıyla birlikte botlara bindi. Bir sığınmacı yola çıkarken kollarını havaya kaldırıp isyan etti. l REUTERS K Bebekten bebeğe can araciğer yetmezliği ile dünyaya gelen 7 aylık Begüm bebeğe, 6 aylık bir bebeğin karaciğeri yeniden hayat verdi. Kütahya Vali Yardımcısı Hüdayar Mete Buhara ve Esra Buhara’nın dördüncü çocukları olarak dünyaya gelen Begüm bebek, 6 günlükken sarılık oldu. Baba Buhara, minik kızına karaciğerini vereceği hafta aileye bir telefon geldi. Bir bebeğin hayatını kaybettiği ve organlarının bağışlandığı söylendi. 6 aylık bebeğin karaciğeri Begüm bebeğe nakledildi. lİSTANBUL tatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisi içinde yer alan, önceki yıllarda şarap fabrikası olarak kullanılan ve modernize edilmesinin ardından 6 Mayıs 2010’da müze olan AOÇ Müze ve Sergi Salonu’nda önceki gün akşam yangın çıktı. 270’in üzerinde, Atatürk fotoğrafını barındıran müzedeki yangının, arka odasındaki sinevizyon gösterimlerinin yapıldığı alanda çıktığı belirtildi. Müzede Atatürk’e ait özel dokümanların da bulunduğu biliniyor. Fotoğraflar ise 86 yaşındaki ünlü fotoğrafçı Henri Benazus’a ait. Ata’nın müzesinde A şüpheli yangın Atatürk Orman Çiftliği arazisinde yer alan Müze ve Sergi Salonu’nda yangın çıktı. Müzede Atatürk’ün 270’ten fazla fotoğrafı bulunuyordu. AOÇ yetkilileri yangın sonrası basının bina içinde fotoğraf çekmesine izin vermedi. Yangını AA görüntüledi ve bu fotoğrafları servis etti. Ç atı yandı SELDA GÜNEYSU Kısa devre nkara Büyükşehir BelediyeA si yangına ilişkin ön raporunu hazırladı. Raporda, müzede yan Çatısı tahrip oldu İ Sahte içkiden ölen 26’ya çıktı stanbul’da 18 Ekim’den bu yana alkol zehirlenmesi nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı 26’ya yükseldi. Sahte içki nedeniyle 91 kişi farklı hastanelere müracaat etti. Hastanelere başvuranlardan 26’sı alkol zehirlenmesinden yaşamını yitirirken, 6 kişinin yoğun bakımda, 12 kişinin ise servislerdeki tedavileri devam ediyor. l AA Binanın çatısının büyük bir bölümünün yandığı gözlenirken, AOÇ yetkilileri binanın içinden basının görüntü almasına ise izin vermedi. AOÇ yetkilileri yangın sonrası yaptığı açıklamada, bilgi, belge ve Benazus’a ait fotoğrafların yangın sonucu zarar görmediğini belirtti. Yangınla ilgili olarak Mimarlar Odası Ankara Şube üyeleri de incelekül melerde bulunmak İçerisi üzere müzeye gitti. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Ortada hiçbir şey yokken, AOÇ arazisindeki bir bina yanıyorsa, bu durum ülkedeki yangının nasıl şekilleneceğinin de habercisidir. nüştürülürken, özel olarak isBu alan birinci detenmişti” dedi. Benazus, “Örrece doğal ve tarihi SİT alanıneğin bir fotoğrafta Atatürk, 5 dır” dedi. Mayıs 1925’te, diğer bir fotoğİstediler, verdim rafta 4 Nisan 1934’te, bir diğerinde 2 Nisan 1937’de çiftliği Cumhuriyet’e konuşan 86 yaşındaki fotoğraf sanatçısı ziyaret ederken yer alıyor. Her Henri Benazus ise, “Fotoğrafbiri özel fotoğraflar bunlar” dilar benden bina müzeye döye konuştu. la Fotoğraf r islendi mayla ilgili hasar bulunmadığı, duman ve islenme tespit edildiği belirtildi. Raporda yangının “Sinevizyon odasının tavan ile çatı kısmındaki elektrik kablolarında oluşan ark ve kısa devre sonucu çıktığı” belirtildi. GÜNAY: İYİ NİYETLE BAKILAMAZ üzenin açıldığı tarihte Kültür ve Turizm Bakanı olan Ertuğrul Günay ise “müzenin açılışında kendisinin de bulunduğuna” belirterek, binanın tarihi bir yapı olduğunu belirterek, bina içinde birçok Atatürk’le ilgili belgelerin de bulunduğunu söyledi. Günay, “AOÇ arazisi üzerinde yıllardan bu yana bu kadar çok tartışma varken, binada bir gece yangın M çıkması tartışmaları da beraberinde getirir. İyi niyetle bakabileceğimiz bir olay değil. Elbette ki yetkililer yangının neden ve nasıl çıktığını araştıracaktır, ancak kim gerçeği ortaya çıkaracak?” diye sordu. Günay ayrıca, “Bir tarih yok ediliyor. Bilgi ve belgelerin olduğu binanın yanması kuşku verici” görüşünü de dile getirdi. l ANKARA C M Y B