19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Y ASAM 2 elaya hoş geldin kardeşim, hayırlı olsun. Haber yazımı, röportaj, meslek etiği dersleri almışsındır; ama mutlaka dövüş sanatlarını da öğren; her tür şahsi savunma sporu işe yarar. İşe başladığın yayın kuruluşunda ilkin yangın merdiveninin ve alternatif çıkışların yerini öğren. Baskında nereye kaçacağını ya da nereye saklanacağını önceden belirle. Ön kapıdan ve camlardan uzak durmaya çalış. Kapıda bir vekil görürsen sıvış. İşe geliş gidiş saatlerini sıkça değiştir; kullandığın yolları da… Bu, peşine takılacak olanları şaşırtır. İş çıkışı bekleyen araç olup olmadığını, takip edilip edilmediğini mutlaka kontrol et. Arabana çarpılması ille trafik kazası anlamına gelmeyebilir; hemen inme, çarpanlar inerse kapıları kilitle. Şehir eşkıyalarına karşı yanında göz yaşartıcı sprey türü bir şeyler bulundur. Mümkünse İranlı erkeklerden ‘karıma eşitlik ve özgürlük’ kampanyası İran’da onlarca erkek, eşlerinin eşitlik mücadelesine destek amacıyla sosyal medya kampanyası yürütüyor. İranlı kadın futbolcu Nilüfer Ardalan Malezya’daki maça gidemedi ve “Kocam izin vermedi” dedi. Evlilik sözleşmesi bu tür durumları koEDİTÖR: EMİNE ÖZCAN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ canın iznine bağlıyor. Fakat kocalar isterlerse bu haktan vazgeçebiliyor. Ardalan’ın maça gidememesinin verdiği ilhamla şu anda onlarca İranlı erkek internetten toplumsal cinsiyet eşitliğini savunan mesajlar yayımlıyorlar. Pazar 4 Ekim 2015 B Gazeteciliğe yeni başlayacaklara öğütler kurşun geçirmez yelek giy. HHH Anayasada “Basın hürdür, sansür edilemez” yazar; inanma. Sonraki 20 cümlede nasıl sansür edileceği anlatılır. Bela sevmiyorsan, suya sabuna dokunmayan konularla ilgilen; bu, devletin ve gazetenin gözüne girmeni sağlayacaktır. Biraz yağcılık öğrenirsen yandaş medyada kolayca iş bulabilirsin. Muhaliflere düzeysiz küfür, terfi etmeni kolaylaştırır. Yok, “şakşakçılık bana göre değil, TRT’de bir program kapacağım diye o kadar eğilemem” diyorsan, başına geleceklere hazırlan. Televizyoncuysan Cumhurbaşkanı’nın meşgul olduğu saatlerde çık ekrana; yoksa patronunu arayıp kovduruyor. Hoş o meşgulse tetikçileri var; onlar saldırıyor. Havuzdan sıçrayacak pis sulara aldırmamayı öğren. Çamur atacaklar, hedef yapacaklar, trolleri salacaklar. Takma. Adam yerine koymamak onlara en büyük ceza… HHH İki günde bir adliyede ifade vermeye alıştır kendini… İşinin bir parçası artık bu… Çalıştığın kurumda en az bir kişinin teşkilata bilgi sızdırdığından emin ol; arkadaşlarınla bunu bilerek buluş. Hem iş hem cep telefonun dinlenecek. Ona göre konuş. Şifreli şeyler söyleme; kıllanıyorlar. Dinleyenlere küfretme; kızıyorlar. Yanında cep telefonun varken haber kaynağınla konuşma; duyuyorlar. Önemli bir şeyler yazıyorsan, bilgisayarının internet bağlantısını kes, izliyorlar. Ekranın üzerinde kamera varsa ört, bakıyorlar. HHH Devletin kirli işlerini öğrendiy sen gözdağlarını göze al. Cumhurbaşkanı’nın basın toplantısına gidip de soru soracaksan, hakarete, tehdide, işsizliğe hazır ol. Başbakan, “Böyle soru sorup rahatça evine gidebiliyorsan ne mutlu” demişti; bir bildiği vardır; aman eve girerken etrafı iyice kolaçan et. Belge filan yayımladıysan evi aramaya geleceklerdir; baskında arayacağın avukatların, arkadaşların telefon numaralarını önceden hazırla... Polis arama yaparken mutlaka yanlarında olmaya çalış. Mümkünse çalışma odana kamera kur. Eski ortaklarından öğrendiler; oraya buraya suç unsurları sıkıştırıyorlar. Hiçbir suçun olmasa da küçük bir valizi hazır tut; meslek ekipmanı sayılır. Kapıdan çıkarken kameralara ne diyeceğini önceden ezberle… Bence “Yılmayacağız” de… Deliriyorlar. Seçimlere giderken CHP 1 am CHP seçim bildirgesi açıklandığında, Ahmet Hakan’a saldırı oldu ve bildirgeyi bu sütunda tartışamadım. Bu arada okurlar bildirgeyi ayrıntılı olarak yayımlayan Cumhuriyet’ten de, başka kaynaklardan da yeterince bilgi edinmişlerdir herhalde... Bu nedenle, bildirgenin içeriğine bakmadan önce, CHP’nin, hem özel olarak 1 Kasım seçimleri hem de genel olarak Türkiye için ifade ettiği siyasal ideoloji ve sahip olduğu imaj üzerinde durmak istiyorum. HHH Bir siyasal partinin toplum tarafından algılanan siyasal ideolojisi ve imajı pek çok faktör tarafından belirlenir: Geçmişi... Programı... Kadroları... Eylem ve söylemleri... Lideri... Pek doğal olarak o siyasal partinin kendisini nasıl tanımladığı da toplum tarafından algılanan imajın ve ideolojinin belirlenmesinde en önemli rollerden birini oynar. Elbette siyasal partiler, özellikle seçim dönemlerinde söylem ve program değişiklikleri yapabilir, hatta büyük yapısal değişimler ve savrulmalar da sergileyebilirler... Ama bunların da inandırıcılığı ve toplum tarafından nasıl algılandığı yine yukarıda sıraladığım faktörlere bağlı olacaktır. HHH Dünyadaki siyasal partiler, demokrasinin gelişmesi sırasında, toplumsal sınıflar tarafından biçimlendirildikleri için, sınıfsal bir yelpazede algılanırlar: İngiltere ve Kıta Avrupası’nda, işçi sınıfı partileri değişimci sol çizgide, sermaye partileri ise muhafazakâr sağ çizgide yer alırlar. ABD deneyimi ise partiler arasındaki siyasal ve sınıfsal açıyı iyice daraltmış, biraz muhafazakâr kapitalistlerle biraz liberal kapitalistler arasındaki marjinal farka indirgemiştir. HHH Türkiye’de çok partili demokrasi, sınıfsal değişme ve gelişme olgunlaşmadan, bırakın işçi sınıfını, sermaye sınıfı bile henüz gelişemeden kurulduğu için, partiler arasındaki sınıfsal ayrımların sınırları pek de belirgin değildir. Türkiye’ye özgü olan siyasal parti niteliklerini, 21. Yüzyılda Türkiye adlı kitabımda şöyle irdelemiştim: Bir yanda, Osmanlı’nın dincifeodal yapısını, Cumhuriyet aracılığıyla, kentselendüstriyel topluma dönüştürmek isteyen “DevletçiSeçkinciler” vardı. Öte yanda, Cumhuriyet’e dönüştüğü ve toplumu da dönüştürmek istediği için devlete, “Liberallik” etiketi altında karşı çıkan ve dindengelenekten beslendiği için de geçmişe bağlı olan “GelenekçiLiberaller” yer alıyordu. Bu ayrışmanın “DevletçiSeçkinci” ekseni, AKP’nin “GelenekçiLiberallerin” temsilcisi olarak, devlete el koyması ve kendilerini “Seçkinci” boyuta yükseltmesiyle 2002 yılında sona erdi. Kimileri bu olaya, “Atatürk Devrimlerini” kastederek, “Karşıdevrim” diyorlar. Türkiye’yi bu noktaya, tarihsel, siyasal ve ideolojik olarak, CHP’nin kurduğu “Cumhuriyet” ve sınıfsal gelişme tamamlanmadan uygulamaya soktuğu “Çok Partili Sistem” getirmiştir! Yani AKP, bugünkü iktidarını aslında CHP’ye, hem de Tek Parti Dönemi CHP’sine, Atatürk’e ve İnönü’ye borçludur. T Düğüne gelmeyen faturasını ödesin ’ İRAN’IN ‘KADIN I IM FUTBOL TAK TARTIŞMASI SÜRÜYOR ran kadın milli futbol takımının 8 oyuncusunun erkek olİspor duğu haberi tartışma yaratırken, İran’ın Hemşeri gazetesi müdürü Mustafa Şugi iddiaları reddetti. Britanya ba ‘Güzelliklerini çıplak gözle görebilirsiniz’ ABD’li gelin ve damat, düğüne gelmeyen davetlilere balık, vergi ve bahşiş için 75 dolarlık fatura gönderdi sını oyuncuların cinsiyet değiştirme ameliyatı bekleyen erkek futbolcular olduğunu öne sürmüştü. Haberin uydurma olduğunu savunan Şugi, “Asya Kupası’nı kazanan takımın tüm üyelerinin saygıdeğer sporcular ve güzel kadınlar olduğu çıplak gözle dahi görülebilir” dedi. l Dış Haberler BD’nin Minnesota eyaletinde bir çift akrabalarının düğününe katılamayınca, posta kutularında beklenmedik bir fatura buldu. Jessica Parker çocuklarını annesine bırakıp düğüne gitmeyi planlıyordu. Ancak büyükanne, hastalanan başka bir torununa bakmak zorunda kaldı. Baker çifti davetiyede “Lütfen çocuk getirmeyin” yazısı üze A rine düğüne gitmekten vazgeçti. Bir ay sonra ise gelinden gelen zarfta iki balık, vergi ve bahşinin de dahil olduğu 75.90 dolarlık (220 TL) fatura vardı. Şoke olan ve durumu komik bulan Jessica Baker yeni evlenen çiftin adlarını açıklamak is temedi ancak faturayı da ödemeyeceklerini belirtti. Faturanın sosyal medyada paylaştıkları fotoğrafı binlerce kez paylaşıldı. WCCO kanalı konuşan damat “Faturanın parayla ilgisi yok. Bazı akrabaları gelmeyip ardından açıklama da yapmayınca eşim çok kırıldı” dedi. Bir intiharın perde arkası DAMLA YUR isanslı binici ve antrenör Zeren Büke Toku önceki gece İstiklal Caddesi’ndeki bir kaldırımda erkek arkadaşı ile birlikte intihar etti. Zeren ‘Atlara fısıldayan kadın’ olarak bilinirdi. Polis, kadının çantasından çıkan ehliyet ile kimliğini tespit etti. Almanya doğumlu olan 1996’dan beri Türkiye’de yaşayan Zeren profesyonel at binicisi idi. 6 yaşından bu yana at binen Zeren’in Türkiye’de 27 birinciliği bulunuyor. Zeren 2008’de Fransa’da binicilik okulu Ecole Nationale d’Equitation’da eğitimini aldı ve 2007’den bu yana da antrenörlük yapıyordu. Zeren 2 yıl kadar önce Bursa’dan İstanbul’a taşındı. 6 aydır iş arayan Zeren’in vefatı ailesi ve arkadaşları L Zeren ‘Atlara fısıldayan kadın’ olarak biliniyordu. nı yasa boğdu. Arkadaşları başarılı ve neşe dolu olan Zeren’in intihar etmesine çok şaşırdıklarını söyledi. Zeren’in cenazesi bugün Bursa Pınarbaşı mezarlığında toprağa verilecek. Zeren’in başından başından giren kurşun, diğer taraftan çıkıp, yanında oturan erkek arkadaşı Nazif Tuğrul Sağlam’ın kafasına isabet etti. Ağır yaralanan Nazif Tuğrul Sağlam’ın ise yoğun bakımda tedavisi devam ediyor. Podyumda ayrımcılığa boyun eğmediler P aris Moda Haftası boyları 1.20 metrenin altındaki mankenlerin defilesine ev sahipliği yaptı. Fransız hükümeti tasarımcıları uzun ve ince modelleri kullanmamaya teşvik ederken, organizatörler de kısa insanları güzellik algısının dışına ittikleri için moda endüstrisini ayrımcılıkla suçluyor. l Dış Haberler C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle